Skip to content

Author: Huseyin Ucar

SOR GARDAŞIM

Çıkma suçlunun katına
Susma tükür suratına
Daya alnının çatına
Sor gardaşım, sor gardaşım..

Baktıkları tek pencere
Olmadan yaşam cendere
Sahtekarı yerden yere
Vur gardaşım, vur gardaşım..

Nalbant olda gıydır nalı
İnsanlığa ol sevdalı
Bir biz değil çok yaralı
Sar gardaşım, sar gardaşım..

Ayırt etme, emmi dayı
Sahte ise yık sarayı
Açma dostlarla arayı
Gör gardaşım, gör gardaşım..

Köyler şehirler kurdukça
Düzelecek dik durdukça
İnsanız hesap sordukça
Yor gardaşım, yor gardaşım..

Ateş yağdırma köyüne
Muhtaçız taze beyine
Elin uzat Hüseyine
Ver gardaşım, ver gardaşım..

21.06.2009.Hüseyin Uçar.

ÇIKIŞ BELLİ

Yalnız yemedim aşımı
Yare yasladım başımı
Anlamazlar telaşımı
Çıkış belli, menzil belli..
Yol bellidir, iz bellidir..

İhtiyacım vadır ders’e
Ders verenler gelip görse
Döndürülmez zaman terse
Çıkış belli, menzil belli..
Kol bellidir, göz bellidir…

Körelir tırpanlar kesmez
Çöldemiyim rüzğar esmez
Seven sevdiğine küsmez
Çıkış belli, menzil belli…
Sal bellidir, söz bellidir..

Yol aradım bulamadım
Akıllarda kalamadım
Hiç bir işe yaramadım
Çıkış belli, menzil belli…
Hal bellidir, öz bellidir..

Taşatana taşın fırlat
Sıkıntın neyise anlat
Doğmak murat, ölmek murat
Kıkış belli, menzil belli…
Çal bellidir, düz bellidir..

17.02.2009.Hundige.Hüseyin Uçar..

CENETİN ALTMIŞINCI DOĞUM GÜNÜNE

İlmek ilmek, hak hukuku dokuyor
Oxford kurmuş, o Çardakta okuyor
Altmışında bile, gençlik kokuyor
Sizleri hep böyle, görelim dostum,
O iksiri bizde, bilelim dostum…..

Yeşil alan yapmış, kırı bayırı
Kışın bile, kurutmamış çayırı
Hangimizin dokunuyor hayırı
Sizleri hep böyle, görelim dostum,
O iksirden bizde, içelim dostum….

Bilip tanıdığı, çağı çağdaşı
Her ulusun, her milletin gardaşı
Bitmez sıkıntısı, çoktur telaşı
Sizleri hep böyle, görelim dostum,
Neyise formülü, bilelim dostum….

Zulada bekletir, bizim doluyu
Köroğlundan, teslim almış Boluyu
Kurtlara kaptırma, sakın koruyu
Sizleri hep böyle, görelim dostum,
O iksiri bizde, bilelim dostum…..

Ağrıdan daha dik, tek diz duruşu
Türkiyeyle, İsveç kapı komşusu
Marotona benzer, devrim koşusu
Sizleri hep böyle, görelim dostum,
O iksiri söyle, bilelim dostum…..

İhtiyacı yoktur, yağa yağcıya
Melhem olur, doktor olur sancıya
Hepimiz borçluyuz, Fatma bacıya
Sizleri hep böyle, görelim dostum,
O iksiri bizde, bilelim dostum…

Kanıtmı ararsın, işte kanıtı
Çok sert oldu, idamlara yanıtı
Altmış sekizlerin, canlı anıtı
Sizleri hep böyle, görelim dostum,
O iksirden bizde, içelim dostum…

Kolayına kaçmaz, zoru kovalar
Dağları ekiyor, bitmiş ovalar
Altmışında bile, aynı havalar
Sizleri hep böyle, görelim dostum,
O iksirden bizde, içelim dostum…

Duygular şahlanır, dem’e durunca
Durulur mu, duygu seli vurunca
Çok sevindim, geldiğini duyunca
Sizleri hep böyle, görelim dostum,
Gençlik iksirini, bilelim dostum….

Bırak git bizleri, burada durma
Bu konuda bana, hiç soru sorma
Bitik Avrupanın, hayalin kurma
Sizleri hep böyle, görelim dostum,
Gençlik iksirini, bilelim dostum….

Taşlanır Taşatan, sığınır dağa
Hüzünler basınca, düşer tuzağa
Canların bırakıp, gitmez uzağa
Sizleri hep böyle, görelim dostum,
İksirinden bizde, içelim dostum…..

31.01.2009.İsveç.Malmö.Hüseyin Uçar

UNUTURUZ SANAR

Altıcı filonun, düzen dayısı
Emirler yağdırır, dağın ayısı
Unuturuz sanar altı mayısı
Bir geçmişi vardır, elbet umudun
Gücünüz yeterse, kökten kurutun….

Bakmadı cinsiyet, bakmadı yaşa
Cellatla  bir oldun, sen busun paşa
Hele bakın, Çorum: Sivas: Maraşa
Bir geçmişi vardır, elbet umudun
Gücünüz yeterse, kökten kurutun…

Devrim şehididir, her biri anıt
Faşizan düzene, şamarı yanıt
Kanıtlar ortada, canları kanıt
Bir geçmişi vardır, elbet umudun
Gücünüz yeterse, kökten kurutun…

Şafak kalıcıdır, her şey geçici
Gün gelecek, olacağız seçici
Barıştan bahseder, kanlar içici
Bir geçmişi vardır, elbet umudun
Gücünüz yeterse, kökten kurutun…

Yokla uzakları, yokla yakını
Güneşten öteye, eylen  akını
Alğılayın, eğitimin farkını
Bir geçmişi vardır, elbet umudun
Gücünüz yeterse, kökten kurutun…

Yerle birdir, kara düzen inadın
Altı mayıs, sen gücünü sınadın
Çenet’e teslimdir, kolun kanadın
Bir geçmişi vardır, elbet umudun
Gücünüz yeterse, kökün kurutun…

O kadar çoktur ki, övülmeyenler
Sehbaya çıksada, dövülmeyenler
Uzaktan, yakından, sevilmeyenler
Bir geçmişi vardır, elbet umudun
Gücüğnüz yeterse, kökten kurutun…

16.05.2009.Bağevi.Hüseyin Uçar..

BU NASIL GAFLET

Sinemi dağlarsın, gözüme bakma
Bin adın var amma, hepisi takma
Zehirdir yutulmaz, böylesi lokma
Komşun aç yatarken, bu nasıl gaflet
Bu açlık sefalet, çekilmez millet….

Sorunu çözmeden, yollara düşme
Sıra sana gelir, kuyular eşme
Nasıl susuz kalın, akarken çeşme
Komşun susuziken, bu nasıl gaflet
Bu açlık sefalet, çekilmez millet…

Eğlendim yollarda, zalime uyup
Rahat edem dedim, dogruyu duyup
Ölünün üstünden, elbise soyup
Görmemek bilmemek, bu nasıl gaflet
Bu kadar rezalet, çekilmez millet…

Ay doğar geceye, yıldızlar kayıp
Doldurdum balkonu, kalanı sayıp
Her şeyi görerek, susmak çok ayıp
Bizlere ne oldu, bu nasıl gaflet
Önünüzü görün, uyanın millet….

18-05-2009.Didim.Hüseyin Uçar.

UTANSIN

Mehmet emmim, şöyle çevir aracı
Nere konduk ise, olduk kiracı
Ayrılıklar, bu ömrümün kırbacı
Kırbacı sallayan, eller utansın…

Yeter artık, ruhumuzdan anlayın
Öldük mü, kaldık mı, bir kez arayın
Yurt sevdası, inan tümü olayın
Bülbülü ağlatan, güller utansın…

Gece gündüz demez, sevdana koşan
Acımasız duygu, benle dolaşan
Hiç kimse aramaz, Ülkeler aşan
Bizi göçer eden, diller utansın..

Gözlerim kan dolur, geriye bakmam
Pınar olsam gülüm, testine akmam
Adını andıkça, inmiyor lokmam
Selam getirmeyen, yeller utansın…

Uzatma sözlerin, bitir Taşatan
Kimseye kıyaman, kendine çatan
Sizlerin özlemi, beni aglatan
Balık üretmeyen, göller utansın…

31-05-2009.Didim,Hüseyin Uçar.

BAŞIN MI AĞIRDIR?

Canlı olur, senin ipe astığın
O incinen kalbim, ayak bastığın
Çarşafsız döşeğin, yüzsüz yastığın
Başın mı ağırdır?  sen mi ağırsın…?

Yatmadığım ne yer, ne koltuk kaldı
Kafamda ne akıl, ne mantık kaldı
Duymadığım naralar, nutuk kaldı
Kayalar mı sağır? ten mi sağırsın…?

Tekrar yürütürler, yürünen yolu
Yağmurdan kaçarken, başladı dolu
Kan sızar bedenden, kırdılar kolu
Yürek mi bağırsın? gen mi bağırsın…?

Çürümüş pantolun, tutmuyor yama
Beyaz dedirtirler, zorla karama
Melhemler kar, etmez oldu yarama
Doktor mu çağırsın? ben mi çağırsın…?

03.03.2009.Bağevi.Hüseyin Uçar.

DAL İNCİNİR,GÜL İNCİNMEZ

Gülü kopardım dalından
Dal incinir, gül incinmez
Taktım yarin gerdanına
Gerdan gülür, dil incinmez…

Dalında gülürken başka
Köprü olur onca aşka
Konar gönül denen köşke
Gözler gülür, el incinmez…

Coşkuludur aşkın yolu
Bütün bünye sevda dolu
Göremezsin, sağı solu
Atlı gülür yol incinmez…

Nehirsen ırmağa akma
Gül bülbülü, nara yakma
Yarınlaş geriye bakma
Beden gülür, bel incinmez…

22-05-2009.Didim.TR.
Hüseyin Uçar.

BIRAKMAZ GÜLÜM

Özün ağlar, anıların vurunca
Nasıl karşılanın, yurda varınca
Sevdalarım ağlar, deme durunca
Anılar yakanı, bırakmaz gülüm…

Gözler kaçar, bakışmaktan korkarsın
Özlemin arkına, düşer akarsın
Gidenlerin arkasından bakarsın
Ayrılık peşini, bırakmaz gülüm…

Lokmaların boğazına dizilir
Gözlerinden bir kaç damla süzülür
Dağ üstüne çöker, beden ezilir
Kimseler haline, bırakmaz gülüm…

Başın almış nere gider kaygılar
Bahar seli olur, deli duygular
Her neylesen bildiğini uygular
Analar dilini, bırakmaz gülüm…

Her kelime hançer olur saplanır
Tüm hüzünler göz ucuna toplanır
Deli gönül her acıya katlanır
Kamburlar belini, bırakmaz gülüm…

25-05-2009.Çorum.Hüseyin Uçar.

SERSERİ MAYIN

Mayın gibi dolaşırken ortada
Birden bire, kendim buldum oltada
Birde şef yaptılar, beni koroda
Notalar dilimde, ötüşür durur
Türküler ruhumla, sevişir durur…

Irmağa dönüştüm, çoğaldı coşku
Terk etti ruhumu, olanca kuşku
Yakarken yüreğim, vatanın aşkı
İsyanlar içimde, ötüşür durur
Türküler zalimle, dövüşür durur…

Her şafakta, kapıları açarken
Deli duygulardan, uzak kaçarken
Gök yüzünde, kanatlanıp uçarken
Bülbüller dilimde, ötüşür durur
Duygular içimde, değişir durur…

Geceydi bilmedim, bastım mayına
Şeker oldum, düşmanların çayına
Radyo, televizyon, girdi yayına
Her dalda, bir kuş ötüşür durur
Yaralar içimde, tepişir durur…

12.07.2009.Hedebo.Hüseyin Uçar.

ÇAĞIR BENİ SEVDİĞİM

Yolum ile yoldayım
Üşüdüysen duldayım
Çağır beni sevdiğim
Bir nefeste ordayım…

Yoğurt çaldım tutmuyor
Mayasını tatmıyor
Çağır beni sevdiğim
Gönül sensiz yatmıyor…

Kar kapıda tozuyor
Mesafeler uzuyor
Çağır beni sevdiğim
Rüzğar tersten esiyor…

Ne söylesem şaşıyor
Dalga dağı aşıyor
Çağır beni sevdiğim
Artık sabrım taşıyor…

Gel başlama yemine
Adın yazdım zemine
Çağır beni sevdiğim
Karışayım demine…

Rüzğar olur eserim
Yollarını keserim
Çağır beni sevdiğim
Çagırmazsan küserim…

20.06.2009.Bağevi.Hüseyin Uçar.

ÖLÜM SANA, SEN ÖLÜME YAKIŞMAN

Neler vermem, sevdiceğim serine
Yaralarım, düşürmüşsün derine
Ben öleyim güzel yavrum yerine
Ölüm sana, sen ölüme yakışman
Kolay olmaz, oralara alışman….

Bahar geldi, yeşillendi yöremiz
Kaldımı ki, yontulmadık neremiz
Böyle değilidi, bizim töremiz
Ölüm sana, sen ölüme yakışman
Hazmedemem, topraklara karışman…

Uçulurmu bir kez, yuva yapmadan
Ölünürmü, yar elini tutmadan
Gömül yavrum, bu sineme korkmadan
Ölüm sana, sen ölüme yakışman
Delirtiyor hayal, meyal bakışman….

Bütün yükün, bende kaldı atamam
Yataklarım, diken oldu yatamam
Gücüm yetip, şu feleğe çatamam
Ölüm sana, sen ölüme yakışman
Bal kaymakmış, ara sıra takışman…

06.05.2009.Bağevi.Hüseyin Uçar.

BEŞİNCİ HALAY

Her şey hazır artık, davullar vursun
Ölümsüz fotograf, yan yana dursun
Geleceğe dönük, kurumlar kursun
Omuz omuzadır, işte kuşsaray
Sürür bize özgü, bir bitmez halay…

Güzel buluşmamız, işte beşinci
Bakın bu dostların, her biri inci
Hoş seda gelmiştir, yaşlısı genci
Omuz omuzadır, burda kuşsaray
Sürür bize özgü, bir bitmez halay…

Toplandı, birleşti, Asya, Arupa
Anlamlar yüklendi, anlamlar topa
Artık takımlarım, kaldırsın kupa
Omuz omuzadır, işte Kuşsaray
Sürür bize özgü, bir bitmez halay….

Ayrısı olurmu, hepisi bizim
Salkıma dönüşür, asmada üzüm
Her nereye bassam, silinmez izim
Omuz omuzadır, işte Kuşsaray
Sürür bize özgü, bir bitmez halay…

Başkanımız olmuş, Veli karakurt
Bir gün yarınlaşır, yaşamsal umut
Yağmursuz olurmu, sevdalı bulut
Omuz omuzadır, işte Kuşsaray
Sürür bize özgü, bir bitmez halay…

Al’oğlan oynuyor, işte nineler
Ninelerle bile, canım dedeler
Onların varlıgı, bizi  gölgeler
Omuz omuzadır, canlar Kuşsaray
Sürür bize özgü, bir bitmez halay…

Bir güzel görünüm,Taşatan coşar
Nasıl cosmasın ki, sınırlar aşar
Dünden ders çıkarıp, yarına koşar
Omuz omuzadır, işte Kuşsaray
Sürür bize özgü, bir bitmez halay…

08.032009.Bağevi.Hüseyin Uçar

SENSİN İKİNCİ VATANIM

Sordum yollar demediler
Saçlarını örmediler
Seni bana vermediler
Gülüm gül yüzlüm, neydem
Başka diyarlara gidem…

Gözler bahar, gülüşler yaz
Ayagına edem niyaz
Yalvarırım, eğlen biraz
Gülüm gül yüzlüm, neydem
Bırakıpta nere gidem…

Gözlerimi kapıyorum
Yollarına sapıyorum
İnan sana tapıyorum
Gülüm gül yüzlüm, neydem
Bırakıpta nere gidem…

Sevdalandın Taşatanım
Seni sevmek olmuş tanım
Sensin ikinci vatanım
Gülüm gül yüzlüm, neydem
Bırakıpta  nere gidem….

31.03.2009Hedebo.Hüseyin Uçar.

DİLİN ÖPSEM DUDAKLARIN BALANIR

Güller takam, canım güzel saçına
Ben hayranım, gözün ile kaşına
Nasıl çıktın, bilirmisin karşıma
Dilin öpsem, dudakların balanır
Adın duysam, yanaklarım allanır…

Ben ne zaman, sofranıza kuruldum
Nerde adın duysam, orda doğruldum
Aşkın ile, harman oldum savruldum
Dilin öpsem, dudakların ballanır
Yüzün görsem, yanaklarım allanır…

Kederi, hüzünü, koydun önüme
Güneş olur düşen, heran günüme
Alev olur yapışısın tenime
Dilin öpsem, dudakların ballanır
Adın duysam, yanaklarım allanır..

Adın yazdım, okyanusa okuyam
Yaşadığın coğrafyaya bakıyam
Gül eyledim, bak göksüme takıyam
Dilin öpsem, dudakların ballanır
Adın duysam, yanaklarım allanır…

13.04.2009.Bağevi.Hüseyin Uçar…

YAŞAM ACIMASIZ ELER

Ekmeğim yolda yitirdim
Kırk çeşmeden su getirdim
Sanki açlığı bitirdim
Yaşam acımasız eler
Eksiğim çok, neler neler…

Çalışırım yiyecek yok
Hiç kimseye diyecek yok
Zaten bizde gelecek yok
Yaşam acımasız eler
Eksiğim çok, neler neler…

Paradanda uzak bakkal
Aşırmışta gülür çakal
Beyaza bürünmüş sakal
Yaşam acımasız eler
Eksiğim çok, neler neler…

Bilemedim, doğum batım
Akar her yer, yıkık çatım
Yükü çeken, zemin katım
Yaşam acımasız eler
Eksiğim çok, neler neler…

Yürürüm görmem önümü
Unuttum gittim dünümü
Çözemedim, bu düğümü
Yaşam acımasız eler
Eksiğim çok, neler neler…

Elli yıldır ayılmadım
Saydım, amma sayılmadım
Ben bu akla bayılmadım
Yaşam acımasız eler
Eksiğim çok, neler neler…

Sevdalı gözler bakışır
Adaletsiz dil kapışır
Ne desem sana yakışır
Yaşam acımasız eler
Eksiğim çok, neler neler…

Başarıya duydum özlem
Meridiyen, enlem, düzlem
Yanlış bakış, yanlış gözlem
Yaşam acımasız eler
Eksiğim çok, neler neler…

Yeter perdeyi kaldırma
Sakın düşlerin dondurma
Kendi kendini kandırma
Yasam acımasız eler
Eksiğim çok, neler neler….

Başladığım işi yıktım
Dostlarımı boşa sıktım
Bu hayattan inan bıktım
Yaşam acımasız eler
Eksğim çok, neler neler…

Yalvarırım kuşlar uçun
Deryalara kanat açın
Avcı oldum, benden kaçın
Yaşam acımasız eler
Eksiğim çok, neler neler…

Hiç dinmiyor sızılarım
Niçin kara yazılarım
Üzülmeyin kuzularım
Yaşam acımasız eler
Eksiğim çok, neler neler…

03-042009.Hedebo.Hüseyin Uçar.

VURULMADAN

Bu gün geçen, dünden beter
Kanlar alev olmuş tüter
Silahları çatın yeter
O kanlarda boğulmadan…

Yatağında çağlar nehir
Yaşam sestir, seste şiir
Arzuları etmen teyir
Barışalım yorulmadan…

Gönüller olsun dershane
Saraya dönüşsün virane
Muhabbetimiz, mesthane
Canlar cana kurulmadan…

20-4.2009.Bağevi.Hüseyin Uçar.

GÜNEŞİ BEKLERİZ

Dudağı sallanmış, kaşları çatık
Vurgunlar vurulmuş, bankalar batık
Yoksulun emeğin , cebine atıp
Kimi dizde yaşar, kimi topukta
Güneşi bekleriz, doğsun ufukta..

Futbolcuyum derde, anlamaz toptan
Haftanın ilk günü, kovulur kamptan
Denizi görmeden, olurlar kaptan
Kimi dizde yaşar, kimi topukta
Güneşi bekleriz, doğsun ufukta..

Soygun önledim der, kendisi soyar
Gözüne baklarak, cigerin oyar
Yeni diye satar, eskiyi boyar
Kimi dizde yaşar, kimi topukta
Güneşi bekleriz, doğsun ufukta..

Hayır sever okuturken oğlanı
Filolar kurmuş, çıktı yalanı
Kartalı, Şahini, vurduk doğanı
Kimi dizde yaşar, kimi topukta
Güneşi bekleriz, doğsun ufukta..

Gavur icadı der, biner uçağa
Unutur tanrıyı, gider kaçağa
Dilim varmaz, ne deyimki alçağa
Kimi dizde yaşar, kimi topukta
Güneşi bekleriz, doğsun ufukta..

Anlayan anladı, yeter Taşatan
Vatan perver olur, vatanı satan
Baban değilmidir, anan ağlatan
Kimi dizde yaşar, kimi topukta
Güneşi bekleriz, doğsun ufukta..

22.06.2009.Hedebo.Hüseyin Uçar.

BULUT OLUR SAĞILIRSIN

Bütün bünyemin terisin
Duygu mantık, bir yürüsün
Olumsuzluklar çürüsün
Özün görür, dağılırsın
Bulut olur sağılırsın…

Yalvarırım ağzın açma
Sırrımız yollara saçma
Kölen oldum, benden kaçma
Aynalarda dağılırsın
Bulut olur sağılırsın..

Öptüm seni hayalimde
Bağışla değil elimde
Güller açmış, bak dilimde
Rüzğar eser dağılırsın
Bulut olur sağılırsın..

Del’eyledi beni aşkın
Saldırıyor taşkın taşkın
Dolanır biçare şaşkın
Ne eylesem dağılırsın
Bulut olur sağılırsın,,,

01.04.2009.Hedebo.Hüseyin Uçar.

HAYAT DAMAR DAMAR

Yurtlar kurmuş, tırnağından dişinden
Kimler menmun, söylermisin işinden
Gitmeyen yok, ayrılıgın peşinden
Hayat damar damar, ırmak akıyor
Bu ayrılık, yüreğimi yakıyor…

Gün geçtikçe, hançerliyor özümü
Yutkunurum, söyleyem sözümü
Yalvardıkça, kör eyledi gözümü
Hayat damar damar, ırmak akıyor
Bu ayrılık, yüreğimi yakıyor…

Zaman dolmuş, Kaptan almış demirin
Sağa sola yağdırıyor emirin
Sefasını süren, varmı ömürün
Hayat damar damar, ırmak akıyor
Bu ayrılık, yüreğimi yakıyor…

Boşa melhem sürme, derin yaralar
Denize dönüştü, dünkü karalar
Artık eylemiyor, beni buralar
Hayat damar damar, ırmak akıyor
Bu ayrılık, yüreğimi yakıyor…

26.06.2009.Bağevi.Hüseyin Uçar.

EROL ATÇALIN ARDINDAN

Bizim köyün kalesine çıkınca
Göz gezdirip etrafına bakınca
Nice canlar yatar bize yakınca
Bu nasıl yaşamdır, acımaz gülüm
Sen gibi yiğide, yakışmaz ölüm…

Kulagımda çınlar yumuşak sesin
Etrafa şifaydı güzel nefesin
Taşımadı belli, göğüs kafesin
Bu nasıl dünyadır, acımaz gülüm
Seni bizden aldı, kalleştir ölüm…

Daha dün Didimde olduk beraber
Elele gezerken, arzuyla kamber
Çarçabuk ulaştı, karalı haber
Bu nasıl tabiat, acımaz gülüm
Hangi yaşta gelse, sovuktur ölüm…

Zalime karşıydı, elbet yanlıydı
Söz sohbetin bilir, sovuk kanlıydı
İnsan gibi insan, delikanlıydı
Bu nasıl yaşamdır acımaz gülüm
Sen gibi birine, yakışmaz ölüm…

Yakalayabilsem, kıyan zalimi
Hızara verdiler, sanki dilimi
Beklenmedik haber büktü belimi
Bu nasıl yaşamdır acımaz gülüm
Yakışmıyor sana ansızın ölüm…

Nasıl bakarsan bak, ölüm kalleştir
Gücün yeter ise, onla yüzleştir
Faydası yok, gece gündüz eleştir
Bu nasıl tabiat, acımaz gülüm
İnan ki enişte, yakışmaz ölüm…

Baş sağlığı sana ablam hatice
Ne söylesek değişmiyor netice
Konmuş hanemize, baykuş, delice
Bu nasıl anadır acımaz gülüm
Nice can yitirdik, yakışmaz ölüm…

Taşatan hem yazar, hemide ağlar
Sanki üstümüze yıkıldı dağlar
Şimdi sıra kimde, düşünür sağlar
Bu nasıl yaşamdır acımaz gülüm
Sen gibi yiğide yakışmaz ölüm…

29-06-2009.Hüseyin Uçar

YENİDEN YARATTIM

İlk ziyaret, ilk buluşma
Oturup aşkla tanışma
Olmaz sevdayla yarışma
Duyguya muhabbet kattım
Kendimi dağlara attım…

İnsana döndüm kıblemi
Dolaştım geldim alemi
Parmaklar sardı kalemi
Duyguya muhabbet kattım
Tarla aldım, buğday sattım…

Görür görmez, doydum hazza
bilmesemde, kandım naza
Kışım çevirdiler yaza
Duyguya muhabbet kattım
Niçin bilmem, göze battım…

Düşlerim döndü depreme
Aslan değilsin kükreme
Hasret göndermen ülkeme
Duyguya muhabbet kattım
Kendim, yeniden yarattım…

Ne yapsam göze batıyor
Gücümüze, güç katıyor
Umutlar dalmış yatıyor
Duyguya muhabbet kattım
Hangi işe girsem battım..

Güneş bana, mum ışığı
Çorba bulsa, yok kaşığı
Taşatan insan, aşığı
Duyguya muhabbet kattım
Sevda diye, hüzün tattım…

13.02.2009.Hundige.Hüseyin Uçar…

Küvezde tanıdım

Arabam hazırdır, atım tımarda
Benden daha fazla, zaman huvarda
Elli yıldır kanar, resmim duvarda
Kanımdan şelale, kurdu zalimler
Hani nerde, hukukçular, alimler…

Küvez’de tanıdım, öptüm bombayı
Benim şimdi, yahudi’nin kobayı
Tanımadan göçtüm, anne babayı
Kanımdan şelale, kurdu zalimler
Kanımla yıkanır, alçak serinler…

Herkesi düşünüp, aldım azını
Bunca yıldır, işkal ettim basını
Dünya sağır, kör, açmaz ağzını
Kanımdan şelale, kurdu zalimler
Bize düştü, kurşunlarla talimler…

Emperyalist dünya, bellidir çapın
Korkutup susturmak, melhemin, hapın
Bir doğrulabilsek, çökecek yapın
Kanımdan şelale, kurdu zalimler
Dünya bakar, katil beni dilimler…

Hep kestiler, yağmurumu, yelimi
Yurdum işğal, konuşamam dilimi
Dünya seyreyliyor, kovboy filimi
Kanımdan şelale, kurdu zalimler
Neyi söyler, neye yarar bilimler…

O gülüşler, o koşular bilindik
Zalime sunulan, taze gelindik
Yavaş yavaş, haritadan silindik
Kanımdan şelale, kurdu zalimlar
Bir kurtuluş, benim için ölümler…

Bütünüm kalmadı, her şeyim yarım
Ne çoluk, ne çocuk, ne kaldı karım
Ne savaş, ne terör, bu bir soy kırım
Kanımdan şelale, kurdu zalimler
Böylemi oluşur, deyin evrimler…..

07-01-2009.Hundige.Hüseyin Uçar…

BURASI GURBET

Sarır etrafımı
Karanlık
Hüzün doluşur gözlerime
Ötesinde sınırların
Yolur yakamı özlem
Yansımalar başkalaşır
Bak perdeler
İnmiş pencerelere
Bir çığlık beynimde
Akar kalbimde kızılırmak
Düşlerim ırmaklaşır
Saldırğanlaşır anılar
Burası gurbet gülüm.
Burası gurbet
Çocuklar….

Göksümde
Saat kulesi yükselir
Çağırır Çorum
Koşuşan sonbahar
Yaprakları gibi
Dolaştırır
Sokakları coşkulu
Geçerim sıklık bogazından
Varırım köye
Büyük babamın
Delme cebine takılır gözlerim
Işıldar köstekli saatin zinciri
Tutar ellerimi dedem
Beyaz sakalını okşar gibi
Okşarım köstekli saatini
Burası gurbet gülüm.
Burası gurbet
Çocuklar….

Babamın buruk sevinci
O güzel sesi çınlar kulağımda
Ak deveyi katarlamış gidiyor
Türkmen kızı bir yaylanın içinde…..
Dağlar
Ovalar
Ülkeler geçerim
Anamın doğum sancıları
İnletir evreni
Doğdugu gün ölen
Adı konmamış kardeşim
Dil kadar bebe
El kadar kefen
Sıvacının malası kadar tabut
Omuzlarda değil
Dolaşır elden ele
Bitmeyen bir yoluluk
Susmayan bir sancı
Burası gurbet gülüm
Burası gurbet
Çocuklar….

Amcamın nükteli sesi
Uyarır rüyamdan
Sözcükler düşer avluya
Kaleye bakarak gülür dedem
Kale yürür ovaya duğru
Ova ağırlar konugunu
Hiç yüksünmeden
Gölgeler uzar
Köyün önünden
Amasayaya
Samsuna
Ankaraya doğru
Arabalar geçer
Ve geçmişle, gelecek
Çatışır birbiriyle
Bilim
Dün, bugün
Burası gurbet gülüm
Burası gurbet
Çocuklar….

Acılar bile gülümsetiryor adamı
Baktım hala sağmacada
Kurmudun Veli
Uzanmış sırtına suların
Pala bıyıklarını okşuyor sular
Dokunamıyorum
Şafak söküyor
Ortalık ışıyor yavaş yavaş
Gitgide çoğalıyor sesler
Muhabbet muhabbeti açıyor
Sarıyor etrafımı kumrular
Güvercinler  konup
Kalkıyor dalarımdan
Zeytin dalı uzatıyor
Bulutlar
Gülücükler oturuyor
Dudaklara
Zurnalar çalıyor
Davullar vuruyor
Halaya duruyor
Kuşsaray
Bir seyri sefa
Bir esenlik
Elimi tutuyor, Eren
Ronya yürüyor, düşe kalka
Acısıyla, tatlısıyla
Geride kalıyor bir yıl
Yeni istekler
Yeni umutlarla
Yep yeni bir yıla giriyoruz
Burası gurbet gülüm
Burası gurbet
Çocuklar….
Nice mutlu yıllar
Nice sağlıklı yıllar
Sizin sağlıgınıza
Sizin şerefinize
Kalkıyor bu kadeh
Şerefinize
Çocuklar…
Şerefinize
Dostlar…

31-12-2008.Hundige.Hüseyin Uçar…

YOLLAR AĞLAR, BEN AĞLARIM

Takıldım düştüm ağlara
Acım yaslandı çağlara
Derdimi diyem dağlara
Dağlar ağlar, ben ağlarım…

Her gün ayrışır gruplar
Karşı karşıya kutuplar
Cevap vermiyor mektuplar
Onlar ağlar, ben ağlarım…

Kıratım oluyor doru
Peşpeşine, yağar soru
Hastalar bekler doktoru
Yıllar ağlar, ben ağlarım…

Kimse demiyor gezelim
Buluttan hile sezelim
Beni terk etti güzelim
Yollar ağlar, ben ağlarım…

06-11-2008.Bağevi.Hüseyin Uçar.

SENSİZLİK ÖLÜMDÜR, BİLEBİLDİN Mİ?

Beni bu dağlara, sürende sensin
Zalimin eline, verende sensin
Bilende sensin, ölende sensin
Gelende sensin, gidende sensin
Sarayda sensin, örende sensin
Gönül defterine, girebildin mi?
Sensizlik ölümdür, bilebildin mi?

Okşanan yüreği, okşamayanda
Hak bildiği, yolda koşamayanda
Küçük engelleri, aşamayanda
Coşkuyu yaşayıp, coşamayanda
Zalimi alçağı, taşlamayanda
Gönül defterine, girebildin mi?
Sensizlik ölümdür, bilebildin mi?

Yeter artık, nolur, öfkeden arın
Bazanda şifadır, ayazı karın
Bundan böyle gülüm, sevgiyi sarın
Yavaş yavaş böyle, menzile varın
Hedefiniz varsa, hadi davranın
Gönül defterine, girebildin mi?
Sensizlik ölümdür, bilebildin mi?

01-12-2008.Greve.Hüseyin Uçar…

YETMİYOR

Öyle içli yatamadım ahından
Çok istedim, göremedim yakından
Çokca geçtik, şu feleğin çarkından
Ecel geldi, başımızdan gitmiyor,
Dişlilere çengel, olduk yetmiyor…

Bumudur senin, sevdiğin gelin
Bilirsin titreşim, sevdası telin
Durmadan gurbete, savurur yelin
Bu nasıl yaşamdır, çilem bitmiyor,
Ellerinde pergel, olduk yetmiyor….

İçinden çıkılmaz, acı öyküler
Mobilyadır şimdi, sedir sekiler
İçimizde dolaşıyor tilkiler
Hiç kimseyi, içlerine katmıyor,
Peşlerinde döngel, olduk yetmiyor….

Sorgusuz sivalsiz, aldığı aldık
Unuttuk geçmişi, hayale daldık
Gene dönemedik, gurbette kaldık
Niçin bülbül, bahçemizde ötmüyor,
İsyanlara engel, olduk yetmiyor…..

20-11-2008.Karlslunde.Hüseyin Uçar.

KIRIKCIMIZ VAR

Geçtiğim yerlerde, ne ışık ne yol
Etrafım ormanlıktır, suyumuz bol
Vucuttan kopuktur, bakın kafa kol
Doktorumuz yoktur, kırıkcımız var…

Anlatsam anlamaz, uzun uzadı
Ben okul görmedim, yazamam adı
Cehalete kurban, verdik evladı
Şıhımız öğretir, şükürcümüz var…

Gelene gidene, eğince boyun
Ağanın emrine, verildi soyun
Bu nasıl yazgıdır, bir bitmez oyun
Anamız ağlatan, habercimiz var…

Kesilmiyor göçün, önü arkası
Silinmiyor, alındaki karası
Derinleşir, yıldan yıla yarası
Emirler anlatan, kadercimiz var…

Yaşamadım amma, hayaller kurdum
Sinem toprakmıdır, sürüldüm durdum
Ağam emredince, kendimi vurdum
Bunları öğreten, alemcimiz var…

17-10-2008.Karlslunde.Hüseyin Uçar…

BİRDE KORKULAR EKLENDİ

Bir dağ büyüttüm içimde
Dağ dağca seslendi,
Kayalar, sığlar uçurum
Birde korkular eklendi…

Kuşlar ötüyor dallarda
Sevdiğim bak, ne hallarda
Ne ihanet var yollada
Duyun zirveler seslendi…

İçten içe bir uğultu
Yüklenmiş yağmur  bulutu
Kim taşımaz, bu umudu
Emirleri, o üstlendi

Adı ada tutuşturdum
Peşlerinden koşuşturdum
Derde derman oluşturdum
Bütün kapılar kitlendi….

Aradım, madende taşı
Sardı yaşamın telaşı
Taşatanın can kardaşı
Yalan dolanla beslendi..

30-12-2008.Karlslunde.Hüseyin Uçar..

BAYRAMLARIN ADI VAR

Kandırmaya, alt etmeye çalışır
Dogru yanlış, birbirine karışır
Benle değil, çıkarıyla barışır
Özü kayıp, bayramların adı var…

Çağ atlarken, kucak açtık yozluğa
Suçlu gibi sığınırız sazlığa
Kurban kesip, doldururuz buzluğa
Özü kayıp, bayramların adı bar…

Üç yanımız deniz, görmek balığı
Kim yitirmiş, biz bulalım sağlığı
Kimin kime vardır, dogru soluğu
Özü kayıp, bayramların adı var….

O kadar güzel ki, akışı sözün
Kim kimi sayıyor, görmezmi gözün
Her tarağa uygun, bulunur bezin
Özü kayıp, bayramların adı var…

Dilinde hak hukuk, özünde kara
Bir dilim ekmeğe, muhtaç fukara
Önce barışmalı, önca Ankara
Özü kayıp, bayramların adı var…

Bakarım topluma, yaslı bir katar
Her neylese gene, o göze batar
Kimi götürürken, onlar aç yatar
Özü kayıp, bayramların adı var…

Cennet parselleyen, kanmış nesildim
Çobanıdım, tüm sürüme kefildim
Kurban bendim, boğazlandım kesildim
Kendi kayıp, bayramların adı var….

10-12-2008.Karlslunde.Hüseyin Uçar…

KONUMUN BAŞKADIR; SUNUMUN BAŞKA

Bitmez muhabbetler, bitmez başarı
Oturup birlikte, versek kararı
Yurdumdan, yuvamdan, sürdün dışarı
Konumun başkadır, sunumun başka…

Güvendiğim dağın, karı kalkmıyor
Kurumuş pınarlar, canlar akmıyor
Seven gözler, sevmez olmuş bakmıyor
Konumun başkadır, sunumun başka…

Uğruna kendimden, geçtiğim sendin
Sevdasına düşüp, göçtüğüm sendin
Güzeller içinde, seçtiğim sendin
Konumun başkadır, sunumun başka….

Sen ben diye gülüm, yarışmak niye
Söyle mutsuzluğa, alışmak niye
Eğer düşman isek, barışmak niye
Konumun başkadır, sunumun başka…

Ağlayan benim, nereye göçsem
Taşatan mutlanır, dogruyu seçsem
Gene sevinin mi, kendimden geçsem
Konumun başkadır, sunumun başka…

12.12.2008.Karlslunde.Hüseyin Uçar.

DEYİN BANA

Tükenmez adların, listesi bende
Çekilen acının, yarası tende
Sayarım adların, umutlar önde
Bu bakışı anlamayan varmıdır…

Arkla almaz gözyaşımın selini
Hep taşıdım ayrılığın yelini
Bile tutak, umutların elini
Bu sözleri anlamayan varmıdır…

Ağlamayan var mı, diye bir sorsam
Hiç bir şey değişmez, sözümde dursam
Faydası olur mu, hayaller kursam
Deyin bana, ağlamayan varmıdır….

Ayrılık ölümden, betermiş duydum
Hislerim unutup, çevreye uydum
Yetmezmi sevdiğim, acıya doydum
Deyin bana, ayrılmayan varmıdır….

Geri dönme, sevdiğini bulmadan
Sorular sor, koştur gülüm durmadan
Yol bile alınmaz, umut olmadan
Deyin bana, umutsuzluk varmıdır….

27-11-2008.Bağevi.Hüseyin Uçar.

KÖR AVCI VURDU

Gözümden vuruldum, bir şey göremem
Gözüm verdim, birde canım veremem
Nerelerde duracağım bilemem
Bir zalim yoluma, tuzaklar kurdu,
Beni benim gibi, kör avcı vurdu…

Nasıl olunurmuş, denge unsuru
Hiç bitmiyor, ellerimin nasırı
Kendimde aradım, dostlar kusuru
Bir zalim yoluma, tuzaklar kurdu,
Beni benim gibi, kör avcı vurdu….

Bedenim tam değil, ayağım noksan
Bakınca görürsün, önüne baksan
Vicdana gelirdin, haklıdan korksan
Bir zalim yoluma, tuzaklar kurdu,
Beni benim gibi, kör avcı vurdu….

Astımlıydım, aşamadım yokuşu
Yaralıyor, ateşliyor bakışı
Bırak yakam, bitsin gönülün kışı
Bir zalim yoluma, tuzaklar kurdu,
Beni benim gibi, kör avcı vurdu….

21-11-2008Hedebo.Hüsey,n Uçar..

VURUYORUZ

Sevmek erdem, aşksa coşku
Aşk taşımaz, dostlar kuşku
Tanrı bile, vurmaz aşkı
Ya biz, nasıl vuruyoruz….

Taşıyak aşkı yargıya
Bile çekelim sorguya
Tahamül etmez kurguya
Aşktan hesap, soruyoruz…

Şeker katarlar zehire
Irmak dönüşür nehire
Sevda vurulmaz zincire
Sevdalılar, arıyoruz…..

Sevişemez, hayal saran
Düşler kurur, deme duran
İniliyor, telli kuran
Ya biz nerde, duruyoruz….

06-12-2008.Hundige.Hüseyin Uçar..

ATEŞ DÜŞÜRDÜLER

Her sözcüğü inan, dostluk kokulu
Olmaz imiş, insanlığın okulu
Geri çevirmedi, bir tek yoksulu
Ateş düşürdüler, yanar özüme
Uçun kuşlar uçun, bakman yüzüme…

Şivan düşmüş, talan etmiş yuvayı
Ah ile vah ile, geçtik ovayı
Felek bizim ile, sürür davayı
Ateş düşürdüler, yanar özüme
Uçun kuşlar uçun, sıkman gözüme…

Hiç gelmiyor, göçümüzün arkası
Zalimin elinde, kalmış yakası
Ürkütüyor, ayrılığın şakası
Ateş düşürdüler, yanar özüme
Uçun kuşlar uçun, basman izime

Yalnız kalsam, ağlamaya başlarım
Saçım bitti, dökülüyor kaşlarım
Nerde ayna görsem, onu taşlarım
Ateş düşürdüler, yanar özüme
Uçun kuşlar uçun, bakman sözüme…

25-11-2008.Karlslunde.Hüseyin Uçar…

HEDEBO GÖLETİ

Bir taş attım küçük göle
Göl başladı büyümeye
Adımı yazdım sulara
Su başladı  yürümeye
Birden bastırdı bir yağmur
Sel başladı oynamaya
Selde yakacaklar çoktu
Dalıp aldım kalasları
Sel başladı durulmaya
Baktım açmış renk renk güller
Ellerimi deger degmez
Gül başladı saralmaya
Vazoya koydum gülleri
Vazo başladı akmaya
Suyu kurutayım derken
Göz başladı ağlamaya
Ağaca yasladım başı
Baş başladı sızlamaya
Çağırdım geldi berberi

Berber şaştı bu kel başa
Dedi ne istersin benden
Seni dızlak kafa seni
Kafa başlar kanamaya
Bir ustura ışıladı
Yılan gibi fışıladı
Kanlı başa çaldık maya
Kabardı maya hırsından
Doğrulup kalktı tersinden
Şöyle dönüp göle baktı
Sel ile beraber aktı
Gece dönüştü gündüze
Geldik geceyle göz göze
Sessizlik dönüştü söze
Başladı sessiz okuyuş
Ne geçmişim geleceğim
Neyi nasıl bileceğim
Yeter burdan gideceğim
Yürümüyor adımlarım
Hedebo’dur gölün adı
Bir adıda huzur evi
Arayan varsa huzurun
İhtiyaç duyanlar buyurun…

17-12-2008. Greve.Hüseyin Uçar..

TONAJIN ARTAR

Ovayı bırakıp, dağlara akma
Eğer akar isen, ardına bakma
Hepsini yak, anıların bırakma
Anılar bırakmaz, yakanı yırtar
Her gün biraz daha, tonajın artar…

O yük seni inan, fazla yaşatmaz
Keser yolun heran, uykuya yatmaz
Eğer canan ise, canın ağlatmaz
Anılar bırakmaz, yakanı yıtar
Aydan aya inan, tonajın artar…

Sorunların, okumakla bitmiyor
Dertler sarmalamış, çekip gitmiyor
İyi düşün boş ver, demek yetmiyor
Anılar bırakmaz, yakanı yırtar
Yıldan yıla dostum, tonajın artar…

Nolursun Taşatan, bir düşün bunu
Olayı anlatmak, farklı bir konu
Bir türlü gelmiyor, hayalin sonu
Anılar bırakmaz, yakanı yırtar
Zaman uzadıkça, tonajın artar…

08-12-2008.Karlslunde.Hüseyin Uçar…

BATMANIM KAÇADIR

Dönüştük her mevsim, yenen meyveye
Kavrulduk, kaynadık, dolduk cezveye
Uçak kuyruğunda, döndük ülkeye
Batmanım, kaçadır? kilom, kaçadır?

Göçmenlik yıllarım, kırkla ayandı
Duygularım öldü, nevsim uyandı
Artık hançer, kemiğime dayandı
Batmanım, kaçadır? kilom, kaçadır?

Hemi gavur dedik, hemi yaslandık
İşlerine yaradıkça aslandık
Kapımız çalanı, dayımız sandık
Batmanım, kaçadır? kilom, kaçadır?

Dövüz eksildikçe, düştük akıla
Yalvardık, sızlandık, yana yakıla
O koca kayalar, döndü çakıla
Batmanım, kaçadır? kilom, kaçadır?

O kadar zordur ki, yapılmaz seçim
Aslanın dişine sıkışmış geçim
Sılayı andıkça, kanıyor içim
Batmanım, kaçadır? kilom, kaçadır?

Kimi sağa çeker, kimisi sola
Düşmüşüz gideriz, belirsiz yola
Irkçıyla, yobazla, girdik kol kola
Batmanım, kaçadır? kilom, kaçadır?

Sınır boylarına, koydular sandık
Yıllar kovaladı acıya kandık
Bir renkli sözcüğe, bile inandık
Batmanım, kaçadır? kilom, kaçadır?

Geleneği, buralara taşıdık
Urlu yaraları, bile kaşıdık
Güvenceydik, sofralarda aşıdık
Batmanım, kaçadır? kilom, kaçadır?

Zorda olsa, koşup çıktım yokuşu
Nerde gördüm ise, doldurdum boşu
İsyan dolu, sitem dolu bakışı
Batmanım, kaçadır? kilom, kaçadır?

Horlanarak, yuvruları büyüttük
Her koşulda, işimizi yürüttük
Ömrümüzü, yaban elde çürüttük
Batmanım, kaçadır? kilom, kaçadır?

Tanr’adına, parselliyor cenneti
Pazarlarlar, imanıyla mehmedi
Nere gitsem, yaşıyorum cinneti
Batmanım, kaçadır? kilom, kaçadır?

Akılı, mantığı, zorladım durdum
Sonunda zincire, nevsimi vurdum
Bunca yıl, boşuna hayaller kurdum
Batmanım, kaçadır? kilom, kaçadır?

Hepimizi kutup, kutup böldüler
Aramıza duvarları, ördüler
Kimi para saydı, kimi öldüler
Batmanım, kaçadır? kilom, kaçadır?

Birden dogru oldu, kendi yalanım
Gün geçtikçe, daralıyor alanım
Ne proğram vardır, nede planım
Batmanım, kaçadır? kilom, kaçadır?

Bir çok yerde, diri diri yaktılar
Ne feryadım duydu, nede taktılar
Çıkarcı arkına, düşüp aktılar
Batmanım, kaçadır? kilom, kaçadır?

Dönüşüm zoralmış, olmuşum yaban
Adım bayram olmuş, soyadım kurban
Düşleri çürümüş, duymuyor taban
Batmanım, kaçadır? kilom, kaçadır?

Gelen vurur, giden vurur sefile
Küsmüş kaderine, yaşlı kafile
Martı olup inemedim sahile
Batmanım, kaçadır? kilom, kaçadır?

Nesiller yetirdi, ömrü boyunca
İrkilirler, adımızı duyunca
Hoş görmezler, yürüsekte suyunca
Batmanım, kaçadır? kilom, kaçadır?

Hemen dışladılar, işi bitince
Çıkarlar çelişip, zaman yetince
Hep eğildik, duramadık bütünce
Batmanım, kaçadır? kilom, kaçadır?

Irkçı böldü, yobaz böldü, it böldü
Hak, hukuk yolunda, söyle kim öldü
Dağlarımız step, ovamız çöldü
Batmanım, kaçadır? kilom, kaçadır?

Duygularım bitti, dönüştüm taşa
Yağcıyı, yüzsüzü, geçirdik başa
Ne göçerlik biter, nede kargaşa
Batmanım, kaçadır? kilom, kaçadır?

25-11-2008.Karlslunde.Hüseyin Uçar.

BEN VURGUNUM GÖZLERİNE

Su akar arkına dolur
Vakit gelir, güller solur
Yalvarırım, güzel nolur
Ben vurgunum, gözlerine
Uyut beni dizlerine….

Gerdanına güller taktı
Rastlaşmışız, seher vakti
Sözleşmemiz, gönül akti
Ben vurgunum gözlerine
Uyut beni dizlerine….

Yol gösterir aşkın şimdi
Dünya alem şaşkın şimdi
Gönül nehrim taşkın şimdi
Ben vurgunum gözlerine
Uyut beni dizlerine…..

Yarını belirler bakış
Gözleri okşuyor nakış
Gir koluma kopsun alkış
Ben vurgunum gözlerine
Uyut beni dizlerine,,,,,,

Okul oldum okuyana
Halı oldum dokuyana
Mal mülk oldum, bak bu yana
Ben vurgunum gözlerine
Uyut beni dizlerine…….

19-11-2008.Bağevi.Hüseyin Uçar..

YETİNİLMEZ BİLESİN

Çağdaş devriş, nasıl olur bir görün
Dursuz duraksızdır, izini sürün
Nerde konaklarsa, postunu serin
Bir post ile, yetinilmez bilesin…

Değişmemek zordur, değişim kolay
Gönüller coşmalı, çekelim halay
Kalbin yücesine, kuralım saray
Bir dost ile, yetinilmez bilesin….

Daima çıkarın, sağlığı öne
Beklentim yarından, dönemem düne
Birbirinden berbat, gelir her sene
Bir jest ile, yetinilmez bilesin…

Gözün beklentisi, özde yuvadır
Bütün bu sözlerim, sanma havadır
Beklentim kuzeyde, hamsi tavadır
Bir test ile, yetinilmez bilesin….

11-12-2008.Karlslunde.Hüseyin Uçar…

KAFA TUTTUM YILLARA

Yumruk attım, kafa tuttum yıllara
Yollar mutlu etti, düştüm yollara
Elimi uzattım, değdim dallara
Bahar oldu, dallar güle dönüştü
Yüreğimde, göçmen kuşlar ötüştü…

Hem beklentim büyür, hemde umudum
Ben diyenin, çevresinde yoğudum
Sahte sözden, sahte yüzden soğudum
Bulutlar boşaldı, sele dönüştü
Kuru nefes, ummanlarla öpüştü….

Topladım sabırı, çıktım sahaya
Sitem ettim, sağa, sola havaya
Dağları indirdim, koydum ovaya
Onlar sevişirken, cenin dönüştü
Eski sevdalılar, böyle görüştü…

Dağlarda sığırtmaç, yuvada baba
Boğar şartlar bazan, düşen girdaba
Hüseyinden selam, dosta ahbaba
Irmaklar toplandı, göle dönüştü
Yaşamlar oluşum, hayat gülüştü…

13.12.2008.Karlslunde.Hüseyin Uçar.

YAR DEYİNCE

Bir yar sevdim, adın bile sormadım
Tuttum elin, hayal bile kurmadım
Menzilince, konaklayıp durmadım
Yar deyince, ne kalıyor geriye….

Nerde gördüm ise, kaptım kaldırdım
Duygular susmadı, ona saldırdım
En gözde köşeme, yari aldırdım
Yar deyince, ne kalıyor geriye….

Oturmuş ağlaşır, verdiğim emek
İşe yaramamış, sevdiğim demek
Ulaşılmaz değer, aşk ile sevmek
Yar deyince, ne kalıyor geriye….

Nasıl unuturum, canlar görkemi
Çınılar kulakta, susmaz sitemi
Ben yar ile, bütünledim ülkemi
Yar deyince, ne kalıyor geriye…

03-12-2008.Greve.Hüseyin Uçar…

HEPTEN ANADULU KOKUYOR UÇAR

Gurbette katılmış, yaşam seline
Kalem silahıdır, almış eline
Türküler oturmuş, güzel diline
Kendi türküsünü, okuyor Uçar,
Hepten Anadolu, kokuyor Uçar…

Esmiş bir samyeli, bozulmuş hava
Böyle afetlere, geçmiyor dua
O engin gönlü, verimli, ova
Kendi türküsünü, okuyor Uçar,
Hepten Anadolu, kokuyor Uçar…

Çıkmış Kuşsaray dan, Öyle suratlı
Yurt dışına sürmüş, onu kıratlı
Kalbinde haneler, sevdalar katlı
Kendi türküsünü, okuyor Uçar,
Hepten Anadolu, kokuyor Uçar….

Acımasız yaşam, yormuş yorulmuş
Nerde güzel görse, orda vurulmuş
Nere varsa, hesap kitap sorulmuş
Kendi türküsünü, okuyor Uçar,
Hepten Anadolu, kokuyor Uçar….

Hüzünlenip, bulutları sağıyor
Susuz topraklara, yağmur yağıyor
Zaman zaman, yüreğini ovuyor
Kendi türküsünü, okuyor Uçar,
Hepten Anadolu, koıkuyor Uçar….

O tombul bedene, sazı yaslıyor
Ozanları peş peşine, aşlıyor
Usanmıyor, yeni baştan başlıyor
Kendi türküsünü, okuyor Uçar
Hepten Anadolu, kokuyor Uçar…

Avurtları çekik, kavruk benizli
Gayet dıvrak, titiz, karınca izli
Benlenmeyi bilmez, her zaman bizli
Kendi türküsünü, okuyor Uçar,
Hepten Anadolu, kokuyor Uçar….

Ne kadar yazsamda, bu övkü bitmez
Yüreğini koyup, bir yere gitmez
Onun değerleri, yücedir yitmez
Kendi türküsünü, okuyor Uçar,
Hepten Anadolu, kokuyor Uçar…

Yer vermez boş söze, söylüyor baştan
Sinesi dağlardan, sabırı taştan
O Anadolu gibi, bitmez bir destan
Kendi türküsünü, okuyor Uçar,
Hepten Anadolu, kokuyor Uçar…

Kim imdat der ise, imdada koşar
İnsanım diyene, gönlünü açar
Bağla sözlerini, Hüseyin Uçar
Kendi türküsünü, okuyor Uçar,
Hepten Anadolu, kokuyor Uçar…

18-12-2008.karlslunde.Hüseyin Uçar..

SANAT OLUŞMUŞ KAYADA

Bağlanacak ne kaldı ki
Kovulduğum, bu deryada
Ne sonudur, nede ilki
Uyandığım, bu rüyada….

Her an sürüldüm cepeye
Engel kalmadı şüpeye
Yenildim dostlar öfkeye
Yerim kalmadı, dünyada…

Sürülür yolum yokuşa
Kurbanım içten bakışa
Aldandım, sahte alkışa
Hem erdemde, hem hayada…

Ne çıkış var, nede çözüm
Her olaya bakar gözüm
Dünkü asma, vermiş üzüm
Sanat oluşmuş, kayada…

04-11-2008.Bağevi.Hüseyin Uçar..

YÖNLENDİREN ÇOĞUMUŞ

Ne şehiri belli, nede kazası
Ne muhtarı belli, nede azası
Ağırımış, hoş görünün cezası
Yönetimde, yönetici yoğumuş,
Cehaleti, yönlendiren çoğumuş…

Kanatlanıp, gök yüzünde süzülsen
Acımazlar, kurşunlara dizilsen
Bilen olmaz, memleketten sürülsen
Yönetimde, yönetici yoğumuş,
Cehaleti, yönlendiren çoğumuş…

Kara gözden, kara sürme çekilir
Bu sineme, kızgın korlar ekilir
Kanlı düşman, karşımıza dikilir
Yönetimde, yönetici yoğumuş,
Cehaleti, yönlendiren çoğumuş…

Düşündüm taşındım, inceden ince
Gene değişmiyor, canlar netice
Hısıza yüzsüze, aydınlık gece
Yönetimde, yönetici yoğumuş,
Cehaleti, yönlendiren yoğumuş…

06-11-2008.Bağevi. Hüseyin Uçar.

KAPATTI BENİ

Yaklaştım güzele sarayım deyi
Elele bir yere varayım deyi
Huzurlu bir yuva kurayım deyi
Güzel güldürmedi, ağlattı beni
Çekilen acılar, kanattı beni…

Gönlünü almaya, övğüler dizdim
Kimseler görmedi, beraber gezdim
Çölde ki yolcuya, rehberdim, izdim
Güzel güldürmedi, ağlattı beni
Bu sevda yeniden, yarattı beni…

Kuru yaprak, gibi düştüm önüne
Rastlamadım bir tek, mutlu gününe
Karışıp uzadık, ömür seline
Güzel güldürmedi, ağlattı beni
Aşkın hücresine, kapattı beni…

20-11-2008.Karlslunde.Hüseyin Uçar..

YAR DEYİNCE .2

Teni benzer, şu dağlarıun karına
Beklentini ertelersin yarına
Yar deyince, ne geliyor aklına
Sürünmek mi, muhabbatin tadıdır,
Muhabbet mi, yerinmenin adıdır….

Birbirine benzer, bakın alayı
Muhabbet sayarız, bazan kalayı
Muhabetle dolu, gönül sarayı
Sevilmek mi, muhabbetin tadıdır,
Muhabbet mi, sevilmenin adıdır..

Sarkmaya görsün, bir kez dudağı
İsteyince cennet. eder Otağı
Ben olurum, bayramların adağı.
Eğilmek mi, muhabbetin tadıdır,
Muhabbet mi, gerilmenin adıdır….

Ağaçta dal, yaprak, çiçek olursun
Eviyin yolunu, ordan sorursun
Aradıgın yar, koynunda bulursun
Kızgınlık mı, muhabbetin tadıdır,
Muhabbet mi, sevdaların adıdır….

28-11-2008.Karlslunde.Hüseyin Uçar..

BAŞARIYA SUSAMIŞIZ BİLESİN

Ne istersen iste, gülüm müjdene
Çok kusur bulunur, önde gidene
Ben hayranım, hoş görüye, erdeme
Acılara tutunmuşuz, göresin,
Başarıya susamışız, bilesin…

Ben istemem, bağ bahçeyi, bostanı
Giyinde gel, en sevdiğin fistanı
Güzellikler üret, yazam destanı
Acılara tutunmuşuz, göresin,
Başarıya susamışız, bilesin…

Unutamam, o heycanlı sesini
Bu yüreğe, doldurmuşsun esini
Haldan bilmezlerin, verek dersini
Aclara tutunmuşuz, göresin,
Başarıya susamışız, bilesin…

Ağaca can verir, dalda yafalar
Artık bizim olsun, zevkler, sefalar
Bedene yük olmaz, aydın kafalar
Acılara tutunmuşuz, göresin,
Başarıya susamışız, bilesin…

Faydasız dağları, övdüğüm çoktur
Kovduğum hastadır, dövdüğüm doktor
Benim senden başka, sevdiğim yoktur
Acılara tutunmuşuz, göresin,
Başarıya susamışız, bilesin…

Ellisinden sonra, yeni bir kimlik
Bir ömür sinede, kaynadı demlik
Bizden hiç kimseye, gelmez ki kemlik
Acılara tutunmuşuz, göresin,
Başarıya susamışız, bilesin…

Elbette olmalı, her şeyin ilki
Safların peşini, bırakmaz tilki
Yaralı yüreğim, anlarsın belki
Acılara tutunmuşuz, göresin,
Başarıya susamışız, bilesin….

Ömür boyu sustuk, haldan bilmeze
Rehber olduk, göz önünü görmeze
İsyanlar yemeğim, küfürler meze
Acılara tutunmuşuz, göresin,
Başarıya susamışız, bilesin….

Gömlek bulsak bile, yokudu gocuk
Nolursun her yaşta, olalım çocuk
Kalbimin kapısı, canlara açık
Acılara tutunmuşuz, göresin,
Başarıya susamışız, bilesin…

İsterim ki daim, gülsün gözlerin
Ne incinsin, ne incitsin sözlerin
Eren, Ronya, hazinemiz bizlerin
Acılara tutunmuşuz, göresin,
Başarıya susamışız, bilesin….

17-12-2008.Karlslunde.Hüseyin Uçar..

ÖYLE KÖTÜ OLDU ZAMAN

Öyle kötü oldu zaman
İt havluyor, kurt uluyor
Anlaşılmaz oldu aman
Akan pınarlar kuruyor…

İlerler zaman dilimi
Keserler esen yelimi
Rafa kaldırdık bilimi
Kim kimden, hesap soruyor…

Kumu kullandık dahrete
Aldandık, kader kısmete
Bakın hizmetli devlete
Kardaş kardaşı vuruyor…

Her yıl yenmez oğul balı
Pazar olmaz birden Salı
Ne aşığım, ne sevdalı
Damarda kanım duruyor…

Bakmaz gözler sıcak sıcak
Yanmaz soba, tütmez ocak
Bakın kim nerde duracak
Gönlüm dostluğu arıyor…

Yanaklar al, gözler kömür
İçten değil, bakış demir
Üzülsende biter ömür
Konup, göçen uyarıyor…

03-11-2008.Bağevi.Hüseyin Uçar…

KANADIKÇA

Koyan koymuş, ben koymadım kuralı
Bazan sılalıyım, bazan buralı
O yar hançerini, vurdu vuralı
Kanadıkça, güller açar yaramda…

Dört mevsimde, açan yaban gülüyüm
Soruldukça, arandıkça diriyim
Anla artık , senle dolu biriyim
Azrail var, şu felekle aramda

Sevda benim, ben sevdanın yoluyum
Aşkla, muhabbetle inan doluyum
Zaaflarım çoktur, insan oğluyum
Neler dolu, konuşamam şuramda…

02-11-2008.Karlslunde.Hüseyin Uçar.

İSMAİL BİNGÖLE

Sözcükler anlamlı, seside kalın
Yitirmiş sandalı, ayaklar yalın
Gülsüm gelin, koymuş, yasa kuralın
Yarin sofrasını kurur, Üsbalı…

Papağan misali, ezber çenesi
Hayat acımamış, pişmiş sinesi
Bilgisini onaylamaz karnesi
Hocasından hesap, sorur Üsbalı…

Biraz çildir yüzü, birazda donuk
Herkesle eğleşir durmaz ki yamuk
Hanımın yanında pamukmu pamuk
Bütün değerleri korur Üsbalı…

Erken yaşta, saç kalmamış dökülmüş
Frankfurta çınar olmuş dikilmiş
Gönül ovasına, neler ekilmiş
Verdiği sözlerde durur Üsbalı…

Görünüşü kaba, elleri mahir
Söylemiş türküsün, her şafak zahir
Sitem mi etmişler, hep çekmiş kahir
Acımaz nevsini, vurur Üsbalı…

Yaşamak uğruna, ülkeler aşmış
Kendi kurgusuna, kendisi şaşmış
Dimdik durur hala, yüreği taşmış
Yoksul doğmuş, varsıl yürür Üsbalı…

Zaman zaman onun, çekilmez nazı
Çocuktan çocuktur, bakarsın bazı
İnsandan gayriye, yoktur niyazı
Binlerce yobazı, yorur Üsbalı…

Dinlemek kültürdür, tartışmak erdem
Aynı muhabbeti, sürdürmüş dedem
Bütün mahlükattan, ayrılır Adem
Gerçeğin farkına, varır Üsbalı…

Uzatma sözünü,Taşatan yeter
O sana bağırsa, sen ondan beter
Ayrıldım dostlardan, burnumda tüter
Didimin özlemi, sarır Üsbalı…

27-09-2008.Didim.Hüseyin Uçar.

BURDA BAŞKA ESER YELLER

Saat gibi geçmez yıllar
Zehir olur burda ballar
Yare götürmüyor yollar
Bir başka esiyor yeller
Halimize gülür eller…

Yerinden oynarsa taşlar
Havalanır uçar kuşlar
Hüzün dolu göçler başlar
Bir başka esiyor yeller
Halimize gülür eller…

Yollar uzak, izin sürsem
Özlem yakar gelip görsem
Anlaşılır, gurbet dersem
Burda başka eser yeller
Halimize gülür eller…

Duyulmuyor alkışlarım
Çogalıyor yokuşlarım
Hüzün yüklü bakışlarım
Bir başka esiyor yeller
Halimize gülür eller…

Yeter artık aklaş nolur
Saf tutalım sıklaş nolur
Hoş görüyle yaklaş nolur
Burda başka eser yeller
Halimize gülür eller…

04-09-2008 hedebo.Hüseyin Uçar.

MEVSİMLER YARAT

Öyle bir kavga ki, ekseni iksten
Oluşum,karışım, yağıyor gökten
Emsali bulunmaz,evrende tekten
Ekseninde dönde,mevsimler yarat
Gelmekte olanı, gidene arat…

Söyle ona, her bir şeyi öğrensin
Yanlış karşısında, her an dirensin
Sevgi diye kapı kapı dilensin
Ekseninde dönde mevsimler yarat
Gitmekte olanı gelene arat…

Öpsün yanağından,güneşle konuş
Geceyle gündüzle, aynanda tanış
Yobaz sürüsüyle, olmuyor barış
Ekseninde dönde, mevsimler yarat
Yanmakta olanı, yanana arat…

Bakın şu dağlara, hüzün yağıyor
Ay buluta girmiş, güneş arıyor
Şafak söktü, karanlığı boğuyor
Ekseninde dönde, mevsimler yarat
Dönmekte olanı, dönene arat….

09-09-2008.Çorum.Hüseyin Uçar.

YAKINDAN GEL

Görmezden geldin, ordan savuştum
Varlığında, yoklugunla boğuştum
Çok şükür sevdigim, gene kavuştum
Yakından gel,güzel gözlüm yakından
Akar sevda, görmesekte arkından…

Anlaşılmaz olayların arkası
İncitiyor insanların takası
Alangüllü germenciğin yakası
Yakından gel, güzel gözlüm yakından
Tanımadım, o yüzeysel takından…

Sanatçıydım, hoş görüydüm, akıldım
Pir Sultanın, kemendine takıldım
Dünya seyreyledi, orda yakıldım
Yakından gör, güzel gözlüm yakından
Yeni döndük, Osmanlıyla akından…

Cana işler şu yobazın tavırı
İncitiyor, müslümanı, gavuru
Bu satırlar anlayana çağırı
Yakından gel, güzel gözlüm yakından
Anlayan yok, benim gibi farkından…

18-09-2008.Alangüllü,Germencik.
Hüseyin Uçar.

KOSUNLAR BENİ

Bakışlar isyankar, sezdeniş emir
Yüreğim yanardağ, sinemse demir
Gül oyna sevdiğim, tükendi ömür
Geçtiğin yollara, koysunlar beni
Akan göz yaşımla,yusunlar beni…

Ne düğünü bildim, nede bayramı
Açtın dostlar ile, açtın aramı
Ne sardın, sardırdın, gizli yaramı
Geçtiğin yollara, koysunlar beni
Akan göz yaşımla, yusunlar beni…

Boşa gitti, bunca yıllık devinim
Dönüşsüz yollara, düştüm eminim
Kanun bana, her sözcüğüm, yeminim
Geçtiğin yollara, koysunlar beni
Akan göz yaşımla, yusunlar beni…

Çektiklerim, yüreğime, demedim
Neyim varsa, bir gün yalnız yemedim
Teşekkürün, içtenliğin görmedim
Gezdiğin yollara, koysunlar beni
Akan göz yaşımla, yusunlar beni…

06-11-2008.Karlslunde.Hüseyin Uçar.

SELAMSIZ GEÇSEDE

Ah edenler gördüm, aha kavuştum
Döktüm dertlerimi, saydım yarıştım
Hem kendimle, hem yar ile barıştım
Selamsız geçsede, canı sağ olsun
Karınca gördüğü, koca dağ olsun…

Olumsuzluk olmaz, benim icadım
Umut ile, yoksullukla, kocadım
Bir gülüşe, bir ömürü harcadım
Selamsız geçsede, canı sağ olsun
Ömrü asır, Anıları çağ olsun…

Azrail istedi, canım vermedim
Kanununu, yasasını görmedim
Sayesinde hiç bir, sefa sürmedim
Selamsız geçsede, canı sağ olsun
Her gördüğü kıraç, bahçe, bağ olsun…

07-11-2008.Karlslunde.Hüseyin Uçar.

BULUTLARIN ÜSTÜNDE Kİ

Onbir bin metrede, cayır cayırda
Zannettim kendimi, kızıl bayırda
İndim dahretlendim, uzun çayırda
Bilimin açılmış, gülüne bakın…

Beden rahatladı, sesler azaldı
Bulutlar bedenin, tozunu aldı
Bizim pilot, hızlandıkça hızlandı
Sonsuzluğa, esen yeline bakın…

Bulutlar eğildi, uslandı gece
Kaptanın dilinde, yüceldi hece
Mışıl mışıl uyur, yanımda ece
Bulutlar giydirmiş, geline bakın…

Susayınca indik büyük pınara
Pınarın başında yatar kanara
Az kaldı yolumuz, bizim canlara
Türkülerin çeken, diline bakın…

Kimi içki içer, kimi uyuyor
İçimdeki çocuk, kalkmış yürüyor
Dik dağlar eğilmiş, selam duruyor
Sinemin titreşen, teline bakın…

Sevdalı gönüller, engeller aşar
Sevdayı bilmeyen, her yerde şaşar
Özlem kanatlandı, yurduna koşar
Dünya kamburlamış, beline bakın…

Yer yüzünde, gök yüzünde aratan
Gönlümüzü, aklımızı donatan
Ölümsüzdür, uçak seni yaratan
Kaptanımın, mahir eline bakın….

İndirenler, kaldıranlar uçağı
Çekemeyen, genişletsin kuşağı
Günah diyenleri alın aşağı
Yobaz sürüsünün, seline bakın…

05-09-2008.Uçak.Hüseyin Uçar.

SEN TOPRAĞA YAKIŞMAN

Zaman acımasız, durmaz halınca
Surlar örür, aramıza kalınca
Gömlekmi giyindin, boylu boyunca
Toprak sana, sen toprağa yakışman
Bitti artık, kimselerle takışman…

Herkes kendisini, haklı görüyor
Nere gitse, o ortamı geriyor
Ovalar tükendi, dağı sürüyor
Mezar sana, sen mezara yakışman
Hayal oldu, sevdalıca bakışman…

Bize öğrettiğin, hayat dersidir
Duyduklarım,rüzğarların sesidir
Alnında ki yazı, neyin nesidir
Ağıt sana, sen ağıta yakışman
Anam senle, sen anamla tartışman…

Zaman dolmuş, güzel ömür yorulmuş
Soframıza, anıların kurulmuş
Taşatanım, can evinden vurulmuş
Hiçlik sana, sen hiçliğe yakışman
Kimse senle, sen kimseyle atışman…

16-09-2008.Germencik.Hüseyin Uçar.

HOŞ GELDİN ÖLÜM

Saçlarım önüme, tek tek düşüyor
Mantık kayıp duygularım üşüyor
Ecel peşimize düşmüş koşuyor
Önüne geçilmez, yasadır gülüm
Vaktinde gelirsen, hoş geldin ölüm.

Daha dirilirmi dalından düşen
Yaşam savaşında kavrulup pişen
Uzak olsun benden derdimi deşen
Önüne geçilmez yasadır gülüm
Üzmeden gelirsen, hoş geldin ölüm.

Koparır alırlar yerin yurdundan
Sevdiklerin baka kalır ardından
Hücüm edenlerin, korkar salından
Önüne geçilmez yasadır gülüm
Vaktinde gelirsen, hoş geldin ölüm.

Zaman olmaz, bakmak için geriye
Her gün yenileri katan sürüye
Ne cennet isterim, nede cariye
Önüne geçilmez, yasadır gülüm
Vaktinde gelirsen,hoş geldin ölüm.

Gerek kalmaz artık,yazlık, kışlığa
Her gidenle bile, düşen boşluğa
Kazın mezarımı, bizim taşlığa
Önüne geçilmez, yasadır gülüm
Vaktinde gelirsen, hoş geldin ölüm.

Bir dikenli çalı, dikin başıma
Şiir yazın, mezarımın taşına
Bende biten yaşam, dalsın çarşıma
Önüne geçilmez, yasadır gülüm
Vaktinde gelirsen, hoş geldin ölüm.

Taşatanı taşlasanda uslanmaz
Irmağı bağlasan, gene ıslanmaz
Hiç kimseler, isteyerek yaslanmaz
Önüne geçilmez, yasadır gülüm
Vaktinde gelirsen, hoş geldin ölüm.

26/08/2008.Karlslunde.Hüseyin Uçar.

FAYDASI YOK

Kırgın olsam bile kızmam
Türban oldu dünkü yazmam
Artık yeminimi bozmam
Döllenmenin, faydası yok.

Kalksın felçliler yürüsün
Çobana katsın sürüsün
Dağların karı erisin
Göllenmenin, edası yok

Akmış dereler durulmuş
Bizde umutlar vurulmuş
Bakın barajlar kurulmuş
Enerjinin fazlası yok.

Boşalan kablarım doldu
Açan çiçeklerim soldu
Gene şakşakçılar boldu
eylenmenin dahası yok.

Kimse olmasın işinden
Kan sızıyor bak döşünden
Yolcuydum geldim peşinden
Küllemenin mayası yok.

Uçmuş mantık, gözler üzgün
Yalpa yapma yürü düzgün
Aşkın ile oldum gezgin
Dilenmenin sedası yok.

28/08/2008.Karlslunde.Hüseyin Uçar.

AL YANAKLAR BENZER

O görmedi beni, kalbine aktım
Cep aynası olup gözüne baktım
Kendimi bulamam abayı yaktım
Yollarda peşinden, koşar ağlarım.

Korkuyorum dostlar soru sormaya
Al yanaklar benzer çölde hurmaya
Yemin ettim o güzeli almaya
Deli cesareti, şaşar ağlarım.

Çekinmedim bir gün, kestim yolunu
İncitmeden tuttum, nazik kolunu
Canım dedim arz eyledim halımı
Evet sözcüğünü, yaşar ağlarım.

Güneş doğdu canlar birden kalbime
Tenini yasladı, yandım tenime
Hiç beklemezdim, geçti dinime
Mutluluktan şimdi, coşar ağlarım.

27/08/2008.Karlslunde.Hüseyin Uçar.

İSMAİL BIÇAK IN ARDINDAN

Bindik sirkeciden yürüdü tren
Ne yolcu eden var,nede bir tören
İsmail amcanın olmuştu evren
O günden bu güne akıştı yıllar
Seni sorur bizden, gezdigin yollar.

Bazan hüzünlendik, güldük gülüştük
Nemiz varsa yol boyunca bölüştük
Rehberimiz sendin peşine düştük
O günden bu güne akıştı yıllar
Seni bizden sorur geçtigin yollar.

Yaşam acımasız, kaldırmaz nazı
Gani gönüllüydün, alırdın azı
Bir araya gelir gülürdük bazı
O günden bu güne akıştı yıllar
Seni sorur bizden gezdiğin yollar.

Koştun arabayı yükledin sapı
Gözümün önünde o tiksel yapı
Geliyor sanarız açılsa kapı
O günden bu güne akıştı yıllar
Seni bizden sorur geçtiğin yollar.

Silme dolmayınca, içmezdin çayı
Gene boş geçmedi ağıstos ayı
Danimarka ile açtın arayı
O günden bu güne akıştı yıllar
Ölüme çıkıyor bak bütün yollar.

Gubette işçiydin,yurtta amele
Fıkralar anlattın güldü temele
Herkesin bekçisi,bekliyor kale
O günden bu güne akıştı yıllar
Bu nasıl felektir eksiğin kollar.

Roskilde, Tåstrup ,Koskil, Ringsted
Sınırlar zorladın, oluştu devlet
Kore,Danimarka, ecel nihayet
O günden bu güne akıştı yıllar
Seni hatırlatır gezdiğin yollar.

Baş sağlığı, sevenleri yakını
Gurbette kazdılar,yaşam arkını
Anlayalım, o canların farkını
O günden bu güne akıştı yıllar
Seni hatılatır gezdiğin yollar.

16/08/2008

KAVGAYA UZAĞIN

Çoban kavalını alsın eline
Yakışmış gelinlik yaşlı geline
Benden selam edin, kavga ehline
Kavgaya uzağım, barışa yakın.

Gönülden geçmesin, depremin fayı
İnsan olan yapar gönül sarayı
Her akşam demlensin, muhabbet çayı
Kavgaya uzağım, barışa yakın.

Bir adıda beyaz, sevdiğim akın
Üzmekten, kırmaktan,nolursun sakın
On binlerce örnek, etrafa bakın
Kavgaya uzağım, barışa yakın.

Suçlu elbet buzulları eriten
Varımızı yoğumuzu yürüten
Uzak olsun beynimizi çürüten
Kavgaya uzağım, barışa yakın.

Dikkat et sevdiğim,ipler kopmasın
Cehalet zinciri,bizi çatmasın
Hiç bir zalım aramızı katmasın
Kavgaya uzağım, barışa yakın.

Yerinde ağırdır,Taşatan taşlar
Ne kimseyi kırır,ne gönül haşlar
Nerde bitti ise, yol orda başlar
Kavgaya uzağım, barışa yakın.

22/08/2008.karlsunde.Hüseyin Uçar.

BU HALAYA HOŞ GELDİNİZ

İnanın içimde denizler coşar
Dilime dolaşır sözcükler şaşar
On binlerce çocuk gönlümde koşar
Dostlar bu coşkuya, sefa geldiniz.

Rüyamı, gerçekmi, uyarın dostlar
Çok mutluyum bugün gevşedi kaslar
Elele canlarım halaya başlar
Dostlar bu halaya, sefa geldiniz.

Her gün yeni başlar hayat yarışım
Kimse görmez ummanlara dalışım
Sizi böyle mutlu görmek barışım
Dostlar bu dügüne, sefa geldiniz.

Anne baba yapar elbet görevin
Sevgi yücelmektir, daima sevin
Neşesi çoğalır yakında evin
Dostlar bu coşkuya, sefa geldiniz.

Herkes göremez ki özde ki yolu
Dokunmayın bugün yüreğim dolu
Halaya dizilmiş, tüm Anadolu
Dostlar bu halaya, sefa geldiniz.

Böyle yaşanmalı duymak yetmiyor
Bitsin demeyinen dertler bitmiyor
Üçler geldi karşımızdan gitmiyor
Dostlar anılara, sefa geldiniz.

Her zaman canlarım, sevenler haklı
Kimseye benzemez dostlar çok farklı
Duygulara teslim,eyledik aklı
Dostlar bu dügüne, sefa geldiniz.

Aleksendara,Barış candan tebrikler
Büyük coşku verir aileye ilkler
Diğer kardeşlerin sırada bekler
Yeni bir dünyaya, sefa geldiniz.

Öyle bir coşku ki benzer nehire
Gitgide genişler sığmaz şehire
Hayırl’olsun,Kasım,bacım Tahire
Dostlar coşkumuza, sefa geldiniz.

24/08/2008.Hundige.Hüseyin Uçar.

CEVABIN NE?

Geldim sresim atmaya
Sesin sesime katmaya
Olanları unutmaya
Söyle güzel, cevabın ne?

Sresin alayım bekle
Hizmet edeceğim zevkle
Çekinme dünyanı yükle
Canım benim, cevabım bu?

Kervana çabuk katıldın
Farkındamısın satıldın
Merhaba dedim atıldın
Bu soruma, cevabın ne?

Nasibim çıktı karşıma
Bir anda daldı çarşıma
Güvenirim ben şansıma
Canım benim, cevabım bu ?

Kolaymı ki, çabuk sevdin
Sevdalanıp arşa değdin
Kırıp dallarımı eğdin
Bu son sorum, cevabın ne?

Kalbine düşen ışığım
Çorbandan çıkmaz kaşığım
Oğlan ben sana aşığım
Tut elimden,  cevabım bu?

03/08/2008.Hedebo.Hüseyin Uçar.

LAZIM

Ne dalında yeşil, ne kuru yaprak
Ölü bir bedene, dönüşmüş toprak
Bulutlar suskun, güneşse korkak
Düşünüp tartışan, dil dile lazım.

Ara bul incele, çözüm yolunu
Muhabete kaldır, varsa dolunu
Düşündürmek için, insan oğlunu
Kayayı çınlatan, pil pile lazım.

Elbet bu yolculuk, bin bir aşama
Sabahtan başlasan, bitmez akşama
Ufuklar açalım, yeni yaşama
Döllenip çoğalan, gül güle lazım.

Sorunun varısa, içine atma
Güzel kaşlarını, boşuna çatma
Huzur bozanları, sürüye katma
Dostça sıkışılan, el ele lazım.

Ben öncü değilim, beni sınama
Çözüm üret, çözümsüzü oynama
Kültürsüz toplumda, bitmez kanama
Yüce dağdan aşan, yel yele lazım.

Bilimi doğanın, atına bindir
Bulutları sağda, yağmuru indir
Yanmasın ormanlar, yanğını dindir
Yanğını söndüren, sel sele lazım.

15/08/2008.Karlslunde.Hüseyin Uçar.

NOLURSUN YAKLAŞ

Hiç bitmedi, el ayakta nasırım
Ben utandım, utanmadı asırım
Muratsızım söyle, nedir kusurum
Muradım göksümde, kaldı uzaklaş
Sevdiğim sarayım, nolursun yaklaş.

Boğucu ellerin, değme tenime
Kimseyi koyamam, kendi yerime
Vermem canı, imanıma, dinime
Muradım göksümde, kaldı uzaklaş
Sevdiğim sarayım, nolursun yaklaş.

Ne güzel efendim, gülenle gülmek
Her zaman renk katar, hoş görü bilmek
Şanına yakışmaz, adımı silmek
Muradım göksümde kaldı uzaklaş
Sevdiğim sarayım, nolursun yaklaş.

Gölgem gibi, dolaşırsın peşimde
Müjdeler ver nolur, bir gün düşümde
Cevahir taşırım, şimdi döşümde
Muradım göksümde, kaldı uzaklaş
Sevdiğim sarayım, nolursun yaklaş..

26/08/2008.Karlslunde.Hüseyin Uçar.

DALAŞIR MI?

Bir oynuyor gözün kaşın
Artık incitiyor taşın
Adı nedir, de savaşın
Can cananla savaşır mı?
İtler gibi dalaşır mı?

Olumsuzluk günü birlik
Ne huzur var, nede dirlik
Besin kaynağın mı şerlik
Can cananla savaşır mı?
İtler gibi dalaşır mı?

Yerli yersiz, gönlümü çal
Dört bir yana haberler sal
Derya yetmez ummana dal
Can cananla savaşır mı?
İtler gibi dalaşır mı?

Dostlarınca biraz sorul
Yeter bu kavgada yorul
Bulanıksan artık durul
Can cananla savaşır mı?
İtler gibi dalaşır mı?

18/08/2008.Hedebo.Hüseyin Uçar.

BUMUDUR BEYLER

Şahin küçük ama, vermez avını
Toprak sinesinde saklar tavını
Yoksul savunamaz,haklı savını
İnsanın gerçeği, bumudur beyler.

Daha anlamadan yatıp kalktığın
Körpecik dünyalar, alıp sattığın
Ayna değil boşluk, senin baktığın
İnsanın gerçeği, bumudur beyler.

Görünüşün zarif, dillerin diken
Geçtiği yerlere yoksulluk eken
Nasıl uyur insan, komşu açiken
Fırsat eşitliği, bumudur beyler.

Bir iki örnegi sunabilirsin
Dilleri yağlıdır kanabilirsin
Gidip madımakta yanabilirsin
İslamın gerçeği, bumudur beyler.

Küçücük yavrular, salın hocaya
Kurum elbet yapışacak bacaya
On onikide verin, kızı kocaya
İnancın gerçeği, bumudur beyler.

Av görünce kurtlar gibi uluyan
Pınar değil göllerimiz kuruyan
Üryan geldim,gene gönderin üryan
Ülkemin gerçeği, bumudur beyler.

Kesilmez vahşetin ardı arkası
Kimlerin elinde, bakın yakası
Yürek yakar,güzellerin takası
Ülkemin gerçeği,bumudur beyler.

Eşit koşulları, uygulan hadi
Taşlaşmış vicdanı,sorgulan hadi
Böyle bir düzende, duygulan hadi
Bizim gerçeğimiz, bumudur beyler.

Gaflet pahalıdır, sizler dalmayın
Tanrının verdiği canı almayın
Dil sürtüştü, kusuruma kalmayın
Yaşam felsefeniz, bumudur beyler.

Ne yoktur ki,ülkemizde satılan
Onsekizde ticarete atılan
Deryalara filolarla katılan
Fırsat eşitliği, bumudur beyler.

Nemiz varsa satın,gerisi yalan
Sıkışdıkça, zamlar, vergiler salan
Bir kuru nefes, yoksulda kalan
Fırsat eşitliği, bumudur beyler.

Nasıl geçinirler, sorun bakalım
Korkutun, yıdırın,yorun bakalım
Bir gün derler ise, durun bakalım
Sizin gerçeğiniz, bumudur beyler.

Yalan söylemeyin,bu gözler tanık
Her şeye şahitken,ben oldum sanık
Herkes uyusada, tarih uyanık
İnsanın gerçeği, bumudur beyler.

Ur tutmuş yaralar,nasıl kaşırım
Yüz yıllardır sizi, sırtta taşırım
Size inanmakmış, asıl kusurum
Sizin gerçeğiniz, bumudur beyler.

Verilen o sözler, nerede hani
Anlamı yok artık,alın bu canı
Yeter durdurun şu akan kanı
Bizim gerçeğimiz, bu değil beyler.

Bakın cografyamız, ateş içinde
Bahane araman neden niçinde
Renginizi göreceğiz seçimde
Ülkemin gerçeği, bu değil beyler….

29/08/2008.Karlslunde.Hüseyin Uçar.

GÜNLER GECE OLUR

Sahtekara ödün verme yorulun
Sahte konaklara varın kurulun
İşin biter her yerlerden kovulun
Günler gece olur, geceler gündüz
Geçtiğin yolları, eylersin dümdüz.

Cevize dönüşür dünyan daralır
Çölleşirsin, yeşil ovan sararır
Arzu,beklentiler,yarına kalır
Günler gece olur, gecense gündüz
Kimse anımsamaz, olursun dümdüz.

Teselli koyarsın,adını ahın
Birisi bin olur, artık eyvahın
Gidenden farkı yok, gelen sabahın
Gündüz gece olur, gecense gündüz
Bağını bahçeni, eylerler dümdüz.

Nere gitsen yollarına dururlar
Kurdugun hayali bile vururlar
Kendi günahını senden sorurlar
Gündüz gece olur, gecense gündüz
Dağlara kar yağar, görünür dümdüz.

Uykun kaçar,sevdiklerin üzeli
Uzun hava diye okun gazeli
Unutursun çirkin yüzlü güzeli
Gündüz gece olur, gecense gündüz
Hangi yöne baksan, görürsün dümdüz.
Yeter be Taşatan, şeytanı taşla
Bitirdiğin yerden, yaşama başla
Uzatsın ömrünü,umutlar aşla
Gündüz gece olur, gecense gündüz
Melhemsiz yaralar, sızılar dümdüz.
08/08/2008.Karlslunde.Hüseyin Uçar.

MADIMAK

Duyduk kuşsaraydan, çıkmış geziye
Adını anınca daldık maziye
Ne şehite benzer, nede gaziye
Haberin bekliyor, Kuşsaray, Çorum
Hamzam dolaşıyor, Söke, Bodurum..

Makası kırılmış eğilmiş tampon
Madımak gelmedi, susmaz telefon
İkramiye çıkmış, kayıptır kupon
Telaşla koşturur, farklıdır yorum
Hamzam dolaşıyor, Akbük, Bodurum..

Her ne alsak, onsuz dolmuyor file
Madımağı bekler, komşum Kamile
Bir hafta dolaştık, bitmedi çile
İçinden çıkılmaz, sanki bir kurum
Hazam dolaşıyor, Didim, Bodurm..

Adı sanı geldi, kendinden önce
Yıykanmış, kıyılmış, inceden ince
Belkide nazara ugradı bence
Açığa çıkmıyor, bir türlü durum
Hamzam dolaşıyor, Söke Bodurum..

Namı dolaşıyor, kendisi kayıp
Geriyemi döndü, sözünden cayıp
Lafı dolaştırır, kaptan şuayip
Sonra gelir diye, doldurduk forum
Hamzam dolaşıyor, Söke, Bodurum..

Telefonlar yağar, eş ile dosttan
Gölgesinde kaldı bağ ile bostan
Didimde hatıra kalsın, bu destan
Her şeyi anlattım, kalmadı sorum
Hamzam dolaşıyor, Söke, Bodurum..

20/08/2007 Didim.Hüseyin Uçar.

YARİN ELİNDE

Dışarı çıkamam,her yan kar kaplı
Hayaller yaralı,düşler seraplı
Kanayan yürekte, bir hançer saplı
Hançerin kabzası,yarin elinde.

Emrini beklerim,nerede duram
Müsade et gülüm, hatırın soram
Gün günün, derine iniyor yaram
Yaramın melhemi, yarin elinde.
Bir olmaza,nerde, nasıl bulaştım
Çare diye,diyar diyar dolaştım
Makam diye,köleliğe ulaştım
Kölenin zinciri, yarin elinde.
Büyümen imkansız,Taşatan küçül
Ne yarışa katıl, nede boy ölçül
Köle meclisine, gel başkan seçil
Oyların mühürü,yarin elinde.

09/072008.Hedebo.Hüseyin Uçar.

UÇMAYACAKTIN

Hani sen gönlüm uçmayacaktın
Seven sevgiliden kaçmayacaktın
Aşkını yadlara açmayacaktın
Deli divaneyim, gönül elinden
Düşürmedin yad yabanı dilinden..

Gülüm deyip, seni övdüm öveli
Bu sinemi, demircide döveli
Tanımazdım seni yıllar eveli
Deli divaneyim, gönül elinden
Düşürmedin, yad yabancı dilinden..

Her gün boğazlarsın, gel kavga kurak
Bütün arzularım, dilersen vurak
Artık dayanamam, bura son durak
Deli divaneyim, gönül elinden
Düşürmedin yad yabancı dilinden..

28-*03-2008 Hundige. Hüseyin Uçar.

EKLEME GÖNÜL

Defnede yaprağım,zeytinde dalım
Sevene elbette, peteğim balım
Avcıya vurulmuş, düşmüş maralım
Vefasızdan vefa beklenmez gönül
Hüzünlere hüzün eklenmez gönül.
Göze batan gönül, dağda ovada
Su yerine kanım kaynar tavada
Yer çekimi sustu, kaldım havada
Vefasızdan vefa beklenmez gönül
Hüzünlere hüzün eklenmez gönül.
Sahtekar yutturur,sen sakın yutma
Eğer yanlış isem,safımı tutma
Ayrılık ölümden,beter unutma
Vefasızdan vefa, beklenmez gönül
Hüzünlere hüzün, eklenmez gönül.
İnanın ki dostlar, bencil değilim
Dört kitabım, sade incil değilim
Eşime dostuma, sicil değilim
Vefasızdan vefa, beklenmez gönül
Hüzünlere hüzün,eklenmez gönül.
07/07/2008Hedebo.Hüseyin Uçar.

TOPRAK OLUNCA BARIŞTIK

Baktım sağıma soluma
Yürüdüm gittim yoluma
Azrail girdi koluma
Hesap dedi,hesaplaştık
Bile menzile,ulaştık.

Aynı şimdi, önüm arkam
Maddeye dönüştü makam
Kork diyorlar, niçin korkam
Böyle doğaya,karıştık
Yeni doğmaya,alıştık.
Günah sorur, günah nedir
Toprak anam,bilir kadir
Sevdlı yıllarım,nadir
Sevda yolunda,ağlaştık
Tatlı belaya,bulaştık.

04/04/2008Hüseyin Uçar.

ELVEDA DEMEDEN

Elveda demeden,darılıp gittin
Dipsiz karanlığa,sarılıp gittin
Dinlemeden beni,kırılıp gittin
Her neylesen,kıblem,aynamsın benim.
Pişmanlık duyarsın, dedim duymadın
Hepsin bitirdin, anı koymadın
Suçum neyse söyle,kine doymadın
Her neylesen,kıblem,aynamsın benim.

Gel anlat derdini, kapalı kutu
Mantığın, düşlerin,bir ayrık otu
Düşülür bir yere,tarihin notu
Her neylesen,kıblem,aynamsın benim.

Bende o gözleri, bırakıp gittin
İnciten sözleri,bırakıp gittin
O aynam yüzleri,bırakıp gittin
Her neylesen,kıblem,aynamsın benim.

18/06/2008.Hedebo.Hüseyin Uçar.

YOBAZ

Bile yaşanırmı,yobaz şaşınan
Tarih boyu, uyuz uyuz kaşınan
Bedenimi parçalarsın taşınan
Ruhumu, gönlümü,gömsene yobaz.
Aynalarda,gerdan zülüf tararsın
Öldürmekten başka, neye yararsın
Namusu, şerefi,nerde ararsın
Ruhumu, bilimi,gömsene yobaz.
Eylemin yakışır,namus arına
Kanlı ismin kalır, sade yarına
Ak pak benziyorum, dağın karına
Ruhumu dilimi, gömsene yobaz.

Sen görmezsin,ben esrim dağlardan
Korkuyorsun,ölülerden sağlardan
Kitabeyim Bilmediğin çağlardan
Ruhumu,gölümü,gömsene yobaz.

Ummanlar coşarken,deryalar eser
Gönül umduguna,elbette küser
Taşatan yobazla,selamı keser
Ruhumu,selimi gömsene yobaz.

01/08/2008.Hedebo.Hüseyin Uçar.

ISITMAZ NEFESİ

Dostun sesi gelir, duyarlı, olgun
Anılar ayakta, hayaller yorgun
Yaşam acımasız, yemişiz vurgun
İnan çok özledim, dillerin gülüm
Isıtmaz nefesi, ellerin gülüm..

Nere gitsek canlar, duraklar belli
Gözüküyor, güzel ayaklı elli
Gelin olsam sana, duvaklı telli
İnan çok özledim, dillerin gülüm
Isıtmaz nefesi, ellerin gülüm..

Öldüğümde nolur, susmasın sazlar
Dizilsin halaya, gelinler kızlar
Yükselsin havaya, dumanlar tozlar
İnan çok özledim, dillerin gülüm
Isıtmaz nefesi, ellerin gülüm..

Özgürlük herkesin, hakkı olmalı
Yüreklere mutluluklar dolmlı
Dost dostunu arayınca bulmalı
İnan çok özledim, dillerin gülüm
Isıtmaz nefesi, ellerin gülüm..

07/08/2008 Karlslunde/Hüseyin Uçar.

OKUNSAM DA ANLAYTAN YOK

Bilen yoktur,ne haldeyim
Terk edilmiş harabeyim
Antik çağdan kitabeyim
Okunsamda,anlayan yok.

His edilmem,ben varmıyım
Pencere mi,duvarmıyım
Sılamıyım,diyarmıyım
Hiç sesimi,dinleyen yok.

Açık oldum,her görüşe
Uçağım, geçti inişe
Neler vermem,bir gülüşe
Özlesemde,özleyen yok

Konuşmuyor, sustu dilim
Başlamadan, koptu filim
Kadercilik,olmuş bilim
Kopuşumu,gözleyen yok.

Anlaşılmaz, yasa masa
Her kapıyı,açar kasa
Yıllar geçse,bitmez tasa
Hiç bir özür,dileyen yok.

Almam,satmam,belgem olmaz
Benim ayrı, bölgem olmaz
Hiç kimseye,gölgem olmaz
Bu diyarda, eğleyen yok.

28/07/2008.Hundige.Hüseyin Uçar.

GELİN ANAM SENMİSİN

Kilimin üstünde, ağayan gelin
Benim yüreğimi, dağlayan gelin
Elimi kolumu, bağlayan gelin
Toprak anam,gelin anam,senmisin.

El işi, göz nuru,işlenmiş kilim
Eseri görünce,tutuldu dilim
Takılır bu aşka, her aklı selim
Toprak anam,gelin anam,senmisin.

Kahvesin yudumlar,almış eline
Ezgiler takılmış,inler diline
Takıldım giderim, sevda yeline
Toprak anam,gelin anam, senmisin.

Bütün güzelliği sanat yaratır
Okuyana,bilsen neler anlatır
Bu hüzünler,yüreğimi kanatır
Toprak anam,gelin anam,senmisin.

Bakan değil, gören göze görüldün
Tarla oldun, bahçe oldun sürüldün
Duygusuza, meta gibi verildin
Toprak anam,gelin anam,senmisin.

Deryanın yüzüne,köprüler kurdun
Deniz kızımısın,kalbimden vurdun
Gideceğim zaman,yoluma durdun
Toprak anam,gelin anam,senmisin.

Ben duymasam bile,sessiz bağırdın
Her neylesem sana,beni çağırdın
Her zaman ki gibi,gayet ağırdın
Toprak anam,gelin anam,senmisin.

Bu kadarı yeter, bitir Taşatan
Yabaniyi bile,sürüye katan
Sevdan gülüm,asıl beni ağlatan
Toprak anam,gelin anam,senmisin.

08/07/2008 Hundige.Hüseyin Uçar.

BÜYÜLER

Bakma bana öyle, darılmış gibi
Bakışın büyüler, dilin büyüler
Anladım bu gönül, vurulmuş gibi
Kokuşun büyüler, yelin büyüler.

Kovala sevdanı, tepe, dağ deme
Yeşermeyen kıra, bahçe, bağ deme
Benim sözlerime, sakın yağ deme
Akışın büyüler, selin büyüler.

Tebessümü eksik, etme yüzünden
Söz verdinse, daha dönme sözünden
Candan bakış, anlaşılır gözünden
Sıkışın büyüler, elin büyüler.

Ölü duygularım, ayağa kalktı
Bakışlar sel oldu, yüreğe aktı
Nihayet kader, yüzüme baktı
Yakışın büyüler, külün büyüler.

25-06-2008 Hedebo.Hüseyin Uçar.

DÖN YURDUNA GÖNÜL

Toprağı madeni un gibi işler
Gücü yetmez ise, dudağın dişler
Taşımıyor beni, gördüğüm düşler
Yol alırım, gece gündüz durmadan
Dön yurduna gönül, ecel almadan.

Sen dünden hazırsın, nazlanma boşa
Yeter artık yürek, dönüştü taşa
Ne yolculuk biter, nede temaşa
Yaşayamam bir gün, hayal kurmadan
Dön yurduna gönül, ecel almadan..

Sorular yapışır, dudağa dile
Ne özlem tükenir, ne biter çile
Topla anıların dönelim bile
Ayrılalım hiç kimseye sormadan
Dön yurduna gönül, ecel almadan..

Bırak kalsın her şey, ardına bakma
Bu gönül ovasın, kavurup yakma
Kokmaz yaban gülü, yakana takma
Yaşlı kalbi daha, fazla yormadan
Dön yurduna gönül, ecel almadan..

01/07/2008 Hedebo.Hüseyin Uçar..

SÖZ ALEV ALEV

Boyun eğmeziken paşaya beye
Duygular felsefe, ekerken neye
Göç başladı dostlar, şehirden köye
Baca duman duman, köz alev alev…
Ben istemezdim, dönem geriye
Yapıştı acılar, tene deriye
Dağı doğurturlar, inan fareye
Beden bitkin, bıkın, söz alev alev…
Sevdalı koşmadan, sevda koşar mı?
Dereler akmadan, ırmak coşar mı?
Yarinden ayrılan, aynın yaşar mı?
Hüzün bulut bulut, göz alev alev…
Bütün duygularım, ektim sineye
Onlarca can verdik, dostlar keneye
Daha ne yaşarız, beklen seneye
Düşlerim vurulmuş, yüz alev alev…
Çağ adına, çağımızı, vurmuşlar
Yalanları bilim diye sunmuşlar
Halkın meclisine, böyle dolmuşlar
Yalanlar koşuşur, giz alev alev…

16/07/2008 Ev. Hüseyin Uçar..

HACI

Hangi dilde, tartışalım acıyı
Bu iniş çıkışlar, tersler sancıyı
Bir hayal, bir masal, besler hacıyı
Adını yazmaktan, yoksundur hacı
İki cihan, hayallere kiracı..

Kızına, oğluna, nalça çakıyor
Onlar çığırırken, arşa bakıyor
Kader deyip, kim olursa yakıyor
Adını yazmaktan, yoksundur hacı
Kendi gibi, ümmetlere duacı..

Ne tartı tanıyor, nede bir ölçek
Denizi görmemiş sözlerim gerçek
Günahlar boğmuş, bilmez içecek
Adını yazmaktan, yoksundur hacı
Kaderim buysa der, içmez ilacı..

Yağmur çekilince, çıkar duaya
Yüzünü çevirmez, dağa ovaya
Yıllık emekleri, uçar havaya
Adını yazmaktan, yoksundur hacı
Ne işe başlarsa, bulur aracı..

Ne görmüş, duymuşsa basar izine
Kulak tıkar, okumuşun sözüne
Şükürle avunur, vurur dizine
Adını yazmaktan, yoksundur hacı
Canını yakanı, eder baş tacı..

11/08/2008 Karlslunde.Hüseyin Uçar..

YAZAR DOSTLAR

Karışırlar işlerine
Kota korlar düşlerine
Mecbur düşen peşlerine
Kara yazı yazar dostlar
Hayallerim, Pazar dostlar.

Böyle görüş, böyle ime
Bak her yanım lime lime
Derdimi diyeyim kime
Kara yazı yazar dostlar
Hayallerim, Pazar dostlar.
Elimden alır dürümü
Arar oldum can ölümü
Daha bulamam yönümü
Kara yazı yazar dostlar
Hayallerim, Pazar dostlar.

Devam edelim diyete
Her şey bağlıdır niyete
Aday olamam heyete
Kara yazı yazar dostlar
Hayallerim, Pazar dostlar.

Melhem olmazlar yarama
Taşatan kendin arama
Yeter çıkarttın burama
Kara yazı yazar dostlar
Hayallerim, Pazar dostlar.

17-052008 Didim
Hüseyin Uçar.

GEÇMEDİ BİR GÜN

Gül verdim gülüme sevinsin deyi
Uzattı elime, kavalı neyi
Sen benim canımsın, hanemin beyi
Diline bu sözler, düşmedi bir gün.

Dik yokuşum, engebeli yamayım
Cahilin elinde, hançer, kamayım
Daha kımraşamam, dostlar komayım
Kazanlar eskidi, pişmedi bir gün.

Yetmedimi daha boyun eğdiğim
Dize derman, ömre şifa bildiğim
Vicdana gel yeter, artık sevdiğim
Gönlümü kırmadan, geçmedi bir gün.

Gecelerım ıssız, anı saldırğan
Hayali üstüme, çektiğim yorğan
Aklım kısırlaştı, gönlüm doğurğan
Deli poyraz olup esmedi bir gün.

26-06-2008 Hedebo.Hüseyin Uçar.

NERDESİN ÜNKAP

Mağranın önünde arabam durdu
Anılar depreşti, sorular sordu
Yeşil alan olmuş ısağın yurdu
Gözlerim arıyor nerdesin  Ünkap
Davullar vuruyor nerdesin Ünkap.

Bilenler biliyor yazı yabanı
O yeşil alanın kaya tabanı
Isağın yurdunda kesek kurbanı
Bitkiler kokuyor, nerdesin Ünkap
Kale bize doğru akıyor Ünkap.

Bir taş attım kayıp, dipsiz kuyuya
Düşüşmeden daldım derin uykuya
Benim eksiklerim, gelmez sayıya
Ağaçlar Mağrada büyüyor Ünkap
Bulutlar, yıldızlar, görüyor Ünkap.

Mağra dillensede sohbete dursak
Isagın hatırın onlardan sorsak
Kavurğa hediği, istiyor kursak
Anılar yerinde duruyor Ünkap
Bana ne sorular, soruyor Ünkap.

Hüzünler bastıda, anı depreşti
O güzel görünüm, dertlerim deşti
Yüreğim fırında, kavruldu pişti
Gönül hep güzeli arıyor Ünkap
Acılar taptaze duruyor Ünkap.

Bitmiyor yolculuk, bitmiyor sancı
Kendi dünyamıza olduk yabancı
Herkesin kendine, elbet inancı
Gönül ne hayaller kuruyor Ünkap
Hüzün Taşatanı, boğuyor Ünkap

5-5-2008 Kuşsaray.Hüseyin Uçar.

BIRAK GİDEM YOLUMA

Arıyım oğul verdim
Her zaman çoğul verdim
Benden bir ses istedin
Ben sana  davul verdim.
Daha girme koluma
Hiç burnundan soluma
Zorla güzellik olmaz
Bırak gidem yoluma.

Ev değil evler kurdum
Her an ardında durdum
Ne söylesem susturdun
Dilime kilit vurdum.
Daha girme koluma
Hiç burnundan soluma
Zorla güzellik olmaz
Bırak gidem yoluma.

Köle gibi verildim
Çiçek gibi derildim
Sevme yerine dövdün
Günden güne gerildim.
Daha girme koluma
Hiç burnundan soluma
Zorla güzellik olmaz
Bırak gidem yoluma.

Üzgün çalmıyor sazlar
Çekilmez oldu nazlar
İşine geldi övdün
Yeter yüreğim sızlar.
Daha girme koluma
Hiç burnundan soluma
Zorla güzellik olmaz
Bırak gidem yoluma.

23-06-2008 Hedebo.
Hüseyin Uçar.

BİR YILDIZ GİBİ

Kayan bir yıldız gibi
Kayacak ömrüm

Belki bir yol boyuna
Yada kimsesizler
Mezarlığına konulacak
Anılarını gündüz
Yoldan geçenlerle
Geceleyin yıldızlarla
Paylaşacak
Belkide gündüz geceye
Bırakırken yerini
Bir dügün arifesinde
Yada
Bir annenin yeni doğan
Çocuğunu kucağına alırken
Kalbim duracak
Terk edecek can teni
Ve bütün gidenler gibi
Yoklugumun adı
Konacak
Taşatan öldü
Gülenlerde
Ağlayanlarda
Olacak
Bir gün adım da
Mezarım da unutulacak.

18-05-2008 Didim.
Hüseyin Uçar

DAĞLAR BÖYLE YAŞAM OLUR

Sulara takın adı mı
Ben almadım muradı mı
Damakta koydun tadı mı
Dağlar böyle, yaşam ’olur.

Neler yok ki, bak çarşımda
Onca felaket başımda
Anam el bağlar karşımda
Dağlar böyle, yaşam’olur.
Süslü kaleler görkemli
Bütün duygularım demli
Neden kalemlerim nemli
Dağlar böyle, yaşam’olur.
Duygularım olmuş arık
Göz kapalı, beden sarık
Kan sızıyor, düşler yarık
Dağlar böyle, yaşam’olur.

Aşkı çekemem içime
Daha giremem seçime
Girdik biçimden biçime
Dağlar böyle, yaşam’olur.

Anlamazsan, öldür beni
Toprağa, verelim teni
Kendime, gelirim yeni
Dağlar böyle, yaşam’olur.

Sakın Taşatana uyma
Her dediğin, canım duyma
Nolur düşlerimi soyma
Dağlar böyle, yaşam’olur.

18-06-2008 Hedebo.
Hüseyin Uçar.

BAK

Sade gözlerime bak
İster ırmak ol ak
İster sevda ol yak
İstersen kuyu vur
Gözlerime

İster kibriklerime asıl
Ister ovalarımı sula
Yetmezse
Hüzün pınarlarımıda al
Düşler durmasın yerinde

Ara bul
Dal budak sal toprağıma
Oluşumlara katıl
Düşle

Düşün
Yaşa
Duygular dibe
Vurmadan.
23-06-2008 Hedebo.

Hüseyin Uçar.

AÇIK EYLE

Anlamadın öyle baktım
Delirttiniz ters yön aktım
Muallahta koydun ahtım
Gel dost isen, açık eyle
Tanr’aşkına, doğru söyle.
Irmaklar özlerde aksın
Aşkın fenerini yaksın
Dağlar seyran, bize baksın
Gel dost isen, açık eyle
Tanr’aşkına, doğru söyle.

Dostça sıkan elin olsun
Dağıtmayan yelin olsun
Her mecliste dilin olsun
Gel dost isen, açık eyle
Tanr’aşkına,doğru söyle.

Beklemeden açsan kucak
Dolandırma oba ocak
Hiç gizlenme köşe bucak
Gel dost isen, açık eyle
Tanr’aşkına,doğru söyle.

Latifeye övsem olmaz
Dallarını eğsem olmaz
Hayalini sevsem olmaz
Gel dost isen, açık eyle
Tanr’aşkına,doğru söyle.

05-06-2008KBH.
Hüseyin Uçar.

NASIL KADER

Nerde köpek varsa, gelir dalanır
Bulutlar kabarır hava bulanır
Felaketler birbirine ulanır
Nasıl kader, nasıl kısmet dostlarım
Kopar gibi geriliyor kaslarım.

Doluya dönüşüp, dövsem olmuyor
Yakışmaz dilime, sövsem olmuyor
Karşılığı yoktur sevsem olmuyor
Nasıl kader, nasıl kısmet dostlarım
Kopar gibi geriliyor kaslarım.

Ön yargılar elbet, kavgada öncü
Çarıkları çekmiş, avdadır göncü
Yaralar sinemi, yaşlısı genci
Nasıl kader, nasıl kısmet dostlarım
Kopar gibi geriliyor kaslarım.

Hayatı boğarlar, bakın denizde
Hıçkırıklar susmaz, oldu genizde
Suskun sürüsüne, katıldık bizde
Nasıl kader, nasıl kısmet dostlarım
Kopar gibi geriliyor kaslarım.

Anca varın hadi, yürü dediler
Aslana dönüştü, küçük kediler
Sen bir daha kazan, deyip yediler
Nasıl kader, nasıl kısmet dostlarım
Kopar gibi geriliyor kaslarım.

Sürü dolaşıyor, görünen bir kaç
Çamaşırda değil, boğazda kıskaç
Dert çekmekten yeğdir, ölümse ilaç
Nasıl kader, nasıl kısmet dostlarım
Kopar gibi geriliyor kaslarım.

23-05-2008 İstanbul.
Hüseyin Uçar.

6 MAYIS ANKARA

Niçin dalıyorum
Bu coşkun sulara
Yüzmeyi bilmeden
Belki bir şeyler arıyorum
Bir yerlerde
Belkide  küskünüm yaşama
Yada yaşam ve ölümün birleşimi
Katmış önüne beni kovalıyor
Oysa can korkum yok
Korkuların dağları bile kuşattığı
Bir cografyada yaşıyorum
Bilesin ki yalnızlığım
Yıkımların inşasını
Yeniden başlatacak
Neyi arıyorum
Bu agır tempo yürüyüşle
Bu anadolu şehrinde
Uçurtma peşinde koşarken ölen
Kayıp çocukların seslerini mi?
Yada bombaların yok ettiği
Tarihi binaları mı?
Yerleşim yerlerin mi?
O yemyeşil parkları mı?
Ve hala alev alev yanan ormanları mı?
Kavrulmuş yürekleri mi?
Yoksa bu şafak asılan
Denizi
Yusufu
Hüseyini mi?
Gecenin bir yarısı
Yalnızlığımı,
Acılarımı kuşandım
Bir barış tanrıçası gibi
Düştüm yollara
Ne yönüm bellidir
Nede hedefim
Yüreğim hızara verilmiş tahta
Gönlüm yalnızlığıma kanat
Gözlerim sabahta

Niye sorgudasın gönlüm
Zeynebin hayat dolu gülüşünde mi?
Sorgulayan gözlerinde mi?
Berkcanın sınav sorularında mı?
Ankara bozkırının
Göksüne göksüne vurdugu
Tezenesinde mi?

Suların güneşle seviştiği
Dağların bulutlarla öpüştüğü
Arzuların
Dingin duyguların
Kısa yaşam diliminin
Neresindeyim.

6 mayıs  2008 Ankara
             Hüseyin Uçar.

ÇATI

Çatı var
Bütün bir kışı
Yüklenmiş
Sırtımda çatı
Kuşların konamadığı
Çocukların oynayamadığı
Ne kardan adam yapanlar
Ne bir yol
Ne iz
Ne odun

Ne kömür
Ne dizde derman
Arşın kaçıncı katı
Bütün bir kışı
Yüklenmiş
Sırtımda çatı
Doğanın
Yaşamın
Değişik suratı
Duygular
Kardan
Ayazdan katı
Fırtınaların
Eyerli atı
Bütün bir kışı
Yüklenmiş
Sırtımda çatı.

24-06-2008 Hedebo.
Hüseyin Uçar

AHTI-AMANI

Görülen dağları gölge belleme
Ne görevler verdim, yazar kaleme
Rüsvah etti, en sounda aleme
Boşuna geçirdim, dostlar zananı
Hiç bilmedi zalim, ahtı- amanı.

Ne anlaşıldım, nede duyuldum
Her nereye gitsem, tefe koyuldum
Kurtlar düşen, ağaç gibi oyuldum
Boşuna geçirdim, dostlar zamanı
Hiç bilmedi zalım, ahtı- amanı.

Ömür boyu ardı, gelmez yarışın
Kim neye alışmaz, bir gün alışın
Adı var kendi yok, canlar barışın
Boşuna geçirdim, dostlar zamanı
Hiç bilmedi zalım, ahtı- amanı.

Kurşuna dizdiler, Kalpakkaya mı
Kanla suladılar, güzel rüyamı
Madımakta kararttılar dünyamı
Boşuna geçirdim, dostlar zamanı
Hiç bilmedi zalım, ahtı- amanı.

Gelene gidene, olduk hademe
Sade görünüşüm, benzer Ademe
Taşatanım, söz edermi Erdeme
Boşuna geçirdim, dostlar zamanı
Hiç bilmedi zalım, ahtı- amanı..

18-05-2008 Akyeniköy. Didim.
Hüseyin Uçar.

BİR DÜŞÜN GÜLÜM

Bir düşün gülüm
Söz sözü
Söz özü yansıtır
Göz gözü yakalar
Sevdalı yürek tutuşur
Düşler düşünceye dönüşür
Düşünce eylemleşir
Diller ötüşür
Sınırlar bitişir
Ve her yazdığım yazı
Anadolunun
Yazgısına dönüşür
Onun gibi üretken
Doğurgan
Ve sorular kovalar birbirini
Bir digeri doldurur
Eksiklerin yerini
Sorular sorğulamanın

Duygusunu taşır içinde
Soru içinde sorğu
Alğılama ve vurğu
Bir düşün gülüm
Hesabını dogru yap
Kimseye akıl verme
Yolun sağından yürü
Emin olmadan geçme kavşaklardan
Niye diye sorma
Senin yaşın kadar dövüldüm
Anıların kadar kovuldum
Yağmur olup yağdım
Hüzünlerin bahçesine
İnsanı insan yapan
Değerleri tartıştım
Ne kendini
Ne karşındakini kandır
Varsa perde arala
Güneş düşsün gözlerine
Geceleyin yıldız topla
Ser balkona
Üstünde uyu
Sabah erkenden kalk
Ağaçların
Çiçeklerin değişimini izle
Seyri sefaya dal
Zaman zaman
Yoldan geçenlere bak
Onlarmı yolu
Yolmu onları taşıyor
Yağmur taneleri kadar
Çoğalsın düşlerin
Umutların
Kendine vakit ayır
Emeğe saygı duy
Kurallarını koy
Aşırı kuralcı olma
Kat dağları önüne
Yürü güneşin yönüne
Aradığını bul
Dindir acılarını
Gölge düşmesin gününe

Uzak dursun bizden ölüm
Hoş geldin desene gülüm.

28-06-2008 Hedebo.
Hüseyin Uçar.

SÖYLEŞİ SÖYLEŞİ

Dertli gönül, coşup demin alınca
Üzgün olur, yad yabanla kalınca
İki gönül, birbirini bulunca
Demleni demleni, dem olduk canlar
Söyleşi söyleşi, cem olduk canlar.

Vardır elbet, her maddenin  darası
Unutulur sanma, Aşkın yarası
Muhabbet ehline, mekan orası
Demleni  demleni, dem olduk canlar
Söyleşi söyleşi, cem olduk canlar.
Baş olursa cahil, boşlar vitesi
Var mi daha, muhabbetin ötesi
Aynı demde, olgunlaşıp yetesi
Demleni demleni, dem olduk canlar
Söyleşi söyleşi, cem olduk canlar.
Sayılıpta, çağrılıpta gelmeyen
Uzak dursun, söz sohbetin bilmeyen
Yaşıyormu sevildikçe gülmeyen
Demleni demleni, dem olduk canlar
Söyleşi söyleşi, cem olduk canlar.
Ne diyeyim, kız kızana, efeye
Herkesi koyuyor, aynı kefeye
Yol al gönül, kapılmadan öfkeye
Demleni demleni, dem olduk canlar.
Söyleşi söyleşi, cem olduk canlar.
Seyreyledik, fırsat elde variken
Önce sağlık, sonra varlık deriken
Neler yok ki, yüreğimde biriken
Demleni demleni, dem olduk canlar
Söyleşi söyleşi, cem olduk canlar.
Neler kurmaz, şu dağların kayası
Hoş görüdür, barışların mayası
İnsan kalmak, Taşatanın rüyası
Demleni demleni, dem olduk canlar
Söyleşi söyleşi, cem olduk canlar..
16-04-2008 Hedebo/ Greve/Hüseyin Uçar.

KADER DESEM

Samimidir dostun sesi
Gül kokuyor gül nefesi
Şu ölümün yok çaresi
Kader desem, kader değil
Felek dersen, benden cahil.

Yuvarlandım takır takır
Kibrik hançer, gözler çakır
Altınlarım olmuş bakır
Kader desem, kader değil
Felek dersen benden cahil.

Hiç bilmiyor yol yolagı
Sagırdır duymaz kulagı
Kim hazırlar bu kuragı
Kader desem, kader değil
Felek dersen, benden cahil.

Boşuna kafanı yorma
Çöl meyvesi derler hurma
Dök içini hadi durma
Kader desem, kader değil
Felek dersen benden cahil

Uyutarak işe başlar
Hayır de yıkılır kaşlar
İstemez oynasın taşlar
Kader desem, kader değil
Felek dersen, benden cahil.

Her gelen açar aramı
Sarmaz azdırır yaramı
Muma çevirir çıramı
Kader desem, kader değil
Felek dersen, benden cahil.

Davulcuya davul oldum
Kovanlarda oğul oldum
Bir yaylada ağıl oldum
Kader desem, kader değil
Felek dersen, benden cahil.

Başlayalım tartışmaya
Bir birliğe karışmaya
Bir noktada buluşmaya
Kader desem, kader değil
Felek dersen, benden cahil.

Ha diyelim kurduk birlik
O birliğe lazım dirlik
Hile taşımaz ki erlik
Kader desem, kader değil
Felek dersen, benden cahil.

Soru sorma uyu oğlum
Her yerde kapanır yolum
İşlemiyor sağım solum
Kader desem, kader değil
Felek dersen, benden cahil.

Söyletmeyin Taşatanı
Sözlerine söz katanı
İnan özledim vatanı
Kader desem, kader değil
Felek dersen, benden cahil.

05-04-2008 Hundige/Hüseyin Uçar.

BU GÜN BANA DOKUNMAYIN

Sağa sola bakınmayın
Sözünüzü sakınmayın
Bu gün bana dokunmayın
Dilim bile bana düşman
Akıl kayıp, gönül pişman.

Şişirdiler öve öve
Susdurdular döve döve
Yolum çöldür, yürü deve
Dilim bile bana düşman
Gönül coşar, akıl pişman.

Uçan kanatlar kırılmış
Düşlerim bile yorulmuş
Gidemem etraf sarılmış
Dilim bile bana düşman
Kim yaralı, kimler pişman.

Herkes dikine konuşur
Beklenmedikler oluşur
Hüzün dünyama doluşur
Aklım bile bana düşman
Söz isyanda, gözler pişman.
Param parça, dilim dilim
Göz nuru dokunmuş kilim
Her şeyi çözmüyor bilim
Dostlar bile bana düşman
Hem sevilen, seven pişman.

25-04-2008 Hüseyin Uçar.