Skip to content

Kitaplar

  • ACILARDAN ALDIM PAYIM
    Önce annem, babam, peşinden dayım Ören viran olmuş gönül sarayım Benim acılardan oluştu payım Hangi  yöne baksam beni yaralar Artık …
  • İÇİMDE Kİ ATEŞ
    Yaşayamam artık aynı bulvarda Hayalleri uçuşurken yollarda Yüreğim kan ağlar, yavrum sallarda Sevdiğimden haber, verin canlarım… Yüreğime ataş düştü sönmüyor …
  • SABRIMIZI SINIYORLAR GARDAŞIM
    Ömür boyu ağlar  hakkın  aramaz Nerde yaşar nasıl yaşar anlamaz Gözün oyanları kalkıp kınamaz Sabrımızı sınıyorlar gardaşım… Sanma ki yüreği …

Rastgele şiirler

  • Canımsın
    Güzeller içinde girdim seçime
    Aldanmadım gösterişe biçime
    Seni hava gibi çektim içime
    Sen benim canımsın, canlar içinde.
     

    Hayat oldum, coşku oldum, sen oldum
    O güzel fizikte, kol, bacak, koldum
    Bir gün ayrı düşsem saçlarım yoldum
    Sen benim kanımsın, kanlar içinde.
     

    Olsam gözlerinde sade bir benek
    Güvercin bakışlım, cihana örnek
    İstersen olurum, altına binek
    Sen benim tenimsin, tenler içinde.
     

    Sensiz yaşayamam verilse dünya
    Seninle doluyum coşkulu rüya
    Davet et geleyim, kahveye çay’a
    Sen benim varımsın, varlar içinde
     

    Hüseyin Uçar. 28/9/2004 Karlslunde
     

     

     

     

     

     

     

     

     

     

     

     

     

     

     

     

  • GECELERCE YAŞADIM GÜNDÜZÜ
    Horozlar ötmeye başladı dışarda Her halde sabah yakın O ses beni bir şeyler yapmaya çağırıyor Sinyal gibi yanılgılara Yol tarif eden Yürekleri kanatan Koşmaları pir sultanın Nazımın dizeleri Şili dağlarından yükselen Nerudanın ölümsüz sesi İsyan yüklü Umut dolu Şafak türküsü Düşmanı karanlığın Git gide çoğalıyor sesler Uykulu çocuk ağlamaları Motor gürültüsü İş başı düdüğü fabrikaların Kuş cıvıltıları Bayram havası sabahlarda Daha ben uyumadım Aydınlık bir güne ayak bastım Baktım dışarı pencereden Elma ağaçları gözüküyor Çiğ düşmüş geceden çimenler ışıl ışıl Ağlayan gözler gibi Yaprakları elmanın Durmadan damlıyor Salladıkça deli rüzğar Daha fazla ağlıyor Benim o damlalar O göz yaşları benim Beni alır götürürler Bilmediğim bir yerlere İlk selam tekme yumruk tokat Gözlerim bağlı Ellerimde kelepçe İniltiler bağırışlar Falakaya yatırılmış Çözülmeyen direnişler Onların göz yaşıyım suskun ve taştan katı Arkası kesilmeyen sorular Sendikaya kayıt olmak haa Ya o kominist dergilerini okumak Kurtuluş Pahalılık dergisi Kimden alıyorsun onları ulan? Kimden Söyle, konuş konuş Gülümsedi acı acı yaralı adam Şu üstüne yürüdüğün Ne taş Ne çuval Okyanuslar kadar dingin Hilesiz doğan güneş Çoban çeşmesi Aşk Savaş Düşmüşüz umudun yollarına Bize kucak açan yarınlara yürüyoruz Korkunun ölüme faydasi yok Bizde ne kiralık düşünce Ne eli kolu bağlı insan karşısında Kükreyen yürek mevcut Başımız dik alnımız ak Tarihi damarlarımızda taşıdık Taşıyacağız Emeği sanık sandalyasına oturtanlardan Mutlaka hesap soracağız Dönmeyen yolcuya ağlamadık Yürüdük ardından Bizi hiç bir güç korkutamadı Durduramadı Durduramaz akışını tarihin Gıcırdadı kapı Baktım çocuklar uyandılar Günaydın baba Günaydın kızım Paylaşıp yüreğimin isyanını Haziran sabahı Kapına dayandılar..
     
    15.16-06-1981 Hüseyin Uçar.
  • HANİ O SÖZ VERENLER
    Ağladığım yıllar geriye döndü Umutlar rüyalar bir anda söndü Sade ölenlerin acısı dindi Anılarım saklı yıllar nerede Aileler eviyle koya süzülmüş Molozlar altında kuzum büzülmüş Beden param parça kafa ezilmiş Koşup oynadığım yollar nerede Her matemden sonra tedbir sözleri Kızarmıyor söz verenin yüzleri Zaman zaman geldim görmez gözleri Hani o söz veren diller nerede Uzatma sözünü Hüseyin Uçar Yalan söyleyerek yaramız açar Gündüz neşe, gece uyku kaçar Hani o sımsıcak kollar nerede?                               30.10.1999 / Hüseyin Uçar
  • Canlar bizi
    Yeni yıla gireriken Ne dilekler dileriken Aynı beden, aynı köken Kutuplaşmış olan canlar Canlar bizi kimler anlar Gurup gurup, ayrı ayrı Biz ürettik şeri, hayrı Bu öfkeler dinsin gayrı Kutuplaşmış olan canlar Canlar bizi kimler anlar Vahşetin önünde settik Ne ürettik ne tükettik Yurdu yuvayı terk ettik Kutuplaşmış olan canlar Canlar bizi kimler anlar Hep doğruysak kimler haksız Geceler bitmez sabahsız Herkes birbirinden farksız Kutuplaşmış olan canlar Canlar bizi kimler anlar Böbür,benlik, kuruntu, kin Yıllarca ek vermez ekin Diliniz öfkeden çekin Kutuplaşmış olan canlar Canlar bizi kimler anlar Öfke bela, öfke hançer Duyarlıyı delir geçer Eken ektiğini biçer Kutuplaşmış olan canlar Canlar bizi kimler anlar Aradığın zaman yoklar Sineye saplanan oklar Diliyorum mutluluklar El verinde gülek canlar Canlar bizi kimler anlar 20/12/2003 İshöj /Hüseyin Uçar.
  • Vefasız dostum
    Bıraktı yadlara bülbülde zarım
    Alırsan vereyim olanca varım
    Yıllar oldu gene onu ararım
    Şimdi bahtiyar mı vefasız dostum
     

    Hüseyin’i kurşunlara dizdirdi
    Canlı vücudundan deri yüzdürdü
    Arka sıra diyar diyar gezdirdi
    Şimdi ihtiyar mı vefasız dostum?
     

    4.3.1975 / Hüseyin Uçar
     

     

     

     

  • Kırdınız beyler
    Kırdırdınız kıyasıya
    Dövdürdünüz doyasıya
    Alın ömrümüz askıya
    Devam edin yürün beyler
     

    Gençler niçin vuruluyor
    Kavga niçin kuruluyor
    Hesap bizden soruluyor
    Eksiğiniz görün beyler
     

    Belaları bulduk niçin
    Bu yalanlar nutuk niçin
    Canlar alın koltuk için
    Mahpus mahpus sürün beyler
     

    Dere tepe eyleyin düz
    Derdimizi çoğaltın yüz
    Yol alırız gece gündüz
    Bu yaralar derin beyler.
     

     27.11.1975 / Hüseyin Uçar
     

     

     

     

  • Şeytan taşlamada
    Kar yağıyor umutlatıma Gözlerime iğneler batıyor Kırağı düşüyor sevdalarıma Uyku küçük ölüm Azrail giriyor rüyalarıma Sıtmaya tutulmuş Üşümüş gibi ellerim Çaresiz Biçare Boşlukta yürüyorum Öylece çıkıyorum yolculuğuma İş’e Aş’a bakınıyorum Biri Aslanın agzında Digeri paranın İt Kopuk Çakal Tutmuşlar su başlarını Sırayla nöbetteler Bense yüreğimi yiyiyorum Dilim dilim Açken Yalınayak’ken Karda kışta Yağmurda Çamurda Yakaran gözlerle Süzerken etrafını İmdat kimse yokmu Çağırıları atarken Depremin çocukları Dört milyon müslüman Şeytan taşlamada Cennet arayanları Yakalamış çiniyor iman Yaşına - başına Günahına - sevabına Bakmaksızın Katmış önüne kovalıyor ölüm.. Buda bir başka deprem.. 12/01/2006 / Karlslunde/Hüseyin Uçar.
  • İdam mı bunlar
    Güller solmuş garip bülbül ötmüyor Nasılsın demeye dilim yetmiyor Her gün üç beş ölü, kurban bitmiyor Sorgusuz sualsiz idam mı bunlar Hepsi düzen, oyun kahpece pusu Soruyoruz beyler neyin korkusu Ölenlerin hepsi yiğit yavrusu Katilsiz, şahitsiz idam mı bunlar Hüseyin susar mı vahşete karşı Kan ile sulayın toprağı taşı Niçin vurur oldu gardaş gardaşı Davacı davalı idam mı bunlar 01. 05. 1978 / Hüseyin Uçar     
  • Gidiyor
    Tavana dikilen gözler Göç’e koyulmuş gidiyor Takatsiz, dermansız dizler Gizli yorulmuş gidiyor Gemi gamla yüklenirse Kutuplarda kar erirse Toprakta altın çürürse Beyin yorulmuş gidiyor Doğudan batıya nara Sinem delik deşik yara Dağlar perde perde sıra Yiğit vurulmuş gidiyor Tut elimi yada verme Veririsen kör ol görme Hüseyinsiz sefa sürme Gönül kırılmış gidiyor.  9.3.1975 / Hüseyin Uçar
  • Sesin nerelerden geliyor dostum
    Sesin nerelerden geliyor dostum Dağlara kar düşmüş gülüyor dostum Burada umutlar ölüyor dostum Geldiğimiz yere dönelim ,Mıcık Bütün enğelleri yenelim ,Mıcık Kimi dizde yaşar, kimi  topukta Yıldızlar parlıyor gece ufukta Ne bulurlar bilmem itte kopukta Geldiğimiz yere dönelim, Mıcık Elele enğeili,yenelim, Mıcık Kimi ahkam keser, kimi zırvalar Düşünmeden birbirini kovalar Kurumadan gönlümüzde ovalar Geldiğimiz yere dönelim , Mıcık Bütün güçlükleri yenelim, Mıcık Düşmüşüz önüne bahar sellerin Bir başka yaralar sözü ellerin Susmamalı konuşmalı dillerin Geldiğimiz yere dönelim, Mıcık Elele enğeli yenelim, Mıcık.. 10/12/2003 Karlslunde/Hüseyin Uçar