
- ACILARDAN ALDIM PAYIMÖnce annem, babam, peşinden dayım Ören viran olmuş gönül sarayım Benim acılardan oluştu payım Hangi yöne baksam beni yaralar Artık …

- İÇİMDE Kİ ATEŞYaşayamam artık aynı bulvarda Hayalleri uçuşurken yollarda Yüreğim kan ağlar, yavrum sallarda Sevdiğimden haber, verin canlarım… Yüreğime ataş düştü sönmüyor …

- SABRIMIZI SINIYORLAR GARDAŞIMÖmür boyu ağlar hakkın aramaz Nerde yaşar nasıl yaşar anlamaz Gözün oyanları kalkıp kınamaz Sabrımızı sınıyorlar gardaşım… Sanma ki yüreği …
Rastgele şiirler
- On Sekiz MayısNeyi hatırlatır onsekiz mayıs
Kopmuştur motordan sade bir kayış
Böl, parçala, yutlar, kanlı arayış
Canımın canında, incindi canlar
Benim ne dediğim, anlayan anlar.
Yokuşlar düz oldu, dağlarsa ova
Üstten dolup alttan, boşalır kova
Mevsimler bahardı bozuldu hava
Canımın canında, incindi canlar
Benim ne dediğim, anlayan anlar.
Ne olay doğruydu, nede mekanı
Kurşun yerdin, birkez, dönsen arkanı
Ahkam keser Amerikanın bakanı
Canımın canında, incindi canlar
Benim ne dediğim, anlayan anlar.
Baktım gözlerine dünya oturmuş
Ay girmiş araya güneş tutulmuş
Zalimin hesabı bizden sorulmuş
Canımın canında, incindi canlar
Benim ne dediğim, anlayan anlar.
Sanma gözlerinde korku okudum
Canla başla, sevdaları dokudum
Olacağım yerde niçin yoğudum
Canımın canında, incindim canlar
Benim ne dediğim, anlayan anlar..
18/5/2004 Karlslunde/Hüseyin Uçar. - Kömür gözlümAl yanakta top top kekil
Şu sinem şehrine ekil
N’olur deme çekil çekil
Yıkma beni kömür gözlüm
Gözler arttırır gücümü
Kalbin anlamaz hücumu
Yükleyip sürme göçümü
Yıkma beni kömür gözlüm
Nedenini sorma bana
Koş gel, koş gel benden yana
Canım kurban güzel sana
Yıkma beni kömür gözlüm
Ceylan boyun fidan dalı
Al yanağın petek balı
Hüseyin’e giydir alı
Yıkma beni kömür gözlüm.
17.10.1976 / Hüseyin Uçar - BANA VERİLMİŞKitaplar okuyup neyi aradım
Günden güne insanlaştı suratım
Koca apartmanda bir çatı katım
Şemsiye görevi bana verilmiş
Güzeller gördüm burnunda hızma
Sonra tanrılaşıp kaderim yazma
İnsanlığa eğil kuyular kazma
Bu aşkın alevi bana verilmiş
Dağ bayır demeyip dolaştım durdum
Hayali düşleri gerçekle yordum
Herkese toz pembe bir yuva kurdum
Cem cemaat beni bana verilmiş
Gizlendim köşeye gözlerden ırak
Dört mevsim yaşarım kurak mı kurak
Yetişmiş mahsulüm biçilir orak
Her kavuran sevi bana verilmiş
Hoş görüyle kucakladım dünyayı
Nere varsam orda kurdum yuvayı
Rehber seçtim gökyüzünde turnayı
Felsefe ödevi bana verilmiş.
21.12.1997 / Hüseyin Uçar - Ben evrenin zerresiyimKendi kendin eğlendiren
Hem ağlayıp hemi gülen
Tüm yaşamı yönlendiren
Ben evrenin zerresiyim.
Şu suların akışına
Kurban olam bakışına
Renk katmışım nakışına
Ben evrenin zerresiyim.
Dayandım yaşam kışına
Yaşım eşittir yaşına
Ad yazdım mezar taşına
Ben evrenin zerresiyim.
Dinlermisin bu bir bülten
Yerde yatıp yerde biten
Bu evrende olmaz yiten
Ben evrenin zerresiyim.
Dünya kadar vardır yaşım
Ay kollarım güneş başım
Ses ver nolur gel kardaşım
Ben evrenin zerresiyim.
Kimler yakın, kim yabancı
Konan hancı, göçen hancı
Nedir gerçek Kim yalancı
Ben evrenin zerresiyim.
Sönmüş durur yanar dağlar
Böyle geldi geçti çağlar
Gelen ağlar, giden ağlar
Ben evrenin zerresiyim.
28/10/2004 Hüseyin Uçar. - NE TATMIŞ NE TATDIRMIŞYükseğinde kar dağları
Balıkçı atmış ağları
İpe dizmiş bak sağları
Ne satmış ne sattırmış
Ne tatmış ne tattırmış
Uzatmış kısa yolları
Kırmış çiçekli dalları
Petekte komuş balları
Ne tatmış ne tattırmış
Ne satmış ne sattırmış
İmzalamış dilekçeyi
Karartmış akı akçeyi
Unutmuş bağı bahçeyi
Ne işlemiş ne işletmiş
Ne dinlemiş ne dinletmiş
Hakkını yememiş dulun
Yarısın yürümüş yolun
Omuzdan kesmişler kolun
Ne takmış ne taktırmış
Ne bakmış ne baktırmış.
21.6.1997 / Hüseyin Uçar - HAVAYI GERMEBiraz düşün, uçma nolur Sorunlardan kaçma nolur Yeni dertler, açma nolur Nolur gülüm, nolur gülüm Yolumuz bekliyor ölüm... İstiyorsan elin verme Gelip gidişimi görme Etrafıma duvar örme Nolur gülüm, nolur gülüm Yolumuz bekliyor ölüm... Uyan ipe unu serme Yetmezmi havayı germe İpek saçlar uçsun örme Nolur gülüm, nolur gülüm Yolumuz bekliyor ölüm.... Nerde verilen sözümüz Hala utanmaz yüzümüz Sevdaya doysun özümüz Nolur gülüm, nolur gülüm Yolumuz bekliyor ölüm.... Karlar yağarken yapıya Kabuslar çöker tabuya Kilit vurma, gel kapıya Nolur gülüm, nolur gülüm Yolumuz bekliyor ölüm.... 13.09.2009.Hedebo.Hüseyin Uçar.
- O SES BİZİ ÇAĞIRIYOR
Dağların başı
kardır
Yaban eller bize
dardır
Uzaklarda bir ses
vardır
O ses bizi
çağırıyor...
Duymayalım kemi
kümü
Söylenenin masal
tümü
Aldatmaya atar
yemi
Haklı gibi avunuyor...
Ruhlar yurtlar
bakın ören
İnkara kalkıyor
gören
Sen şehitsin ben
geberen
Toprak ana
doğuruyor...
Bu vahşete dünya
bakar
Durduramam öfke
akar
Burda durur şorda
yakar
Sorumlular
yakınıyor...
Her cephede ölen
benim
Hiç olmadı benim
yenim
Bu dağlarda çürür
tenim
Alın terim
tıkınıyor...
Niye farklı, doğu
batı
Vicdanlar
taştanda katı
Tepeye çökmeden
çatı
Anadolu
bağırıyor...
Taşatan hançer
sinede
Üste çıkıyor
genede
Kaç can gider,
say senede
Sayı bilmez
bakınıyor...
28/07/2011.Kırlangıç
yuvası.
Hüseyin Uçar.
- Belamısın sen felekBu bedenim, beynim, alev içinde Sorular, yanıtlar, neden niçinde Değişmiyor yaşam, aynı biçimde Mazlumlara, belamısın, sen felek.Niçin bu sinemi, yaralar hançer Her yanım, dondurur, kanımı içer Ben ağlarken, zalim, kendinden geçer Mazlumlara, belamısın, sen felek.Her gücü yetenler, haşılar oldu Havada uçuşan, bacaktı, koldu Yollarımız neden, ecelsız yoldu Mazlumlara, belamısın, sen felek.Satıyor insanı, kurmuşta pazar Atılmış içeri, yatıyor yazar Gün geçtikce, canım, yaralar azar Mazlumlara, belamısın, sen felek.Boğazlayıp, haklılıklar arayan Suçlu suçsuz, gözetmeden tarayan Benim gibi, dert çekmeye, yarayan. Mazlumlara, belamısın, sen felek.Kitaplarım gerçek, masallar yalan Bir hayal peşinde, dolan ha dolan Sade kader, kısmet, yoksulun olan Mazlumlara, belamısın, sen felek.Ne işi, ne gücü, ne belli düşü Ne benzeri vardır, ne daha eşi Nereye gidersen, bırakmaz peşi Mazlumlara, belamısın, sen felek.Ne ırmak atlamış, ne deniz geçmiş Kurbanın, sefilden, mazlumdan seçmiş Canımız almaya, yeminler içmiş Mazlumlasra, belamısın, sen felek.Biten ömürlere, cana yanarım Çocuk gibi, ne derlerse, kanarım Çekip yoldun, yoktur canlı, damarım Mazlumlara, belamısın, sen felek.Geri çekiliyor, savaşcı yorgun Kar düşmüş, baharda çiçekler, solgun Çekilmiş kıyıya, yemişte vurğun Mazlumlara, belamısın, sen felek.18/11/2003 Karlslunde /Hüseyin Uçar.
- GENÇLERİMİN ARDINDAN
Almanya gönderme gencecik canlar Duyunca donuyor damarda kanlar Bu acıyı sade yaşayan anlar Bre felek ne diyeyim, ben sana...
Yalvarsan yakarsan hiç kulak asmaz Her yan çamur olsa, bir kere basmaz Dağ taş sussa bile, o zalim susmaz Bre felek ne diyeyim, ben sana...
Acımızı duyar susar çağlayan Zalim ölüm elim kolum bağlayan En son Ayhan, yüreğimiz dağlayan Bire Felek ne diyeyim, ben sana...
Her koşul altında elenir çeçler Ne acı geriye dönüyor göçler Bakın peşpeşine gidiyor gençler Bre felek ne diyeyim, ben sana...
Ne kığış ne biber dilimi buran Böylemi yazıyor, İncil’le Kuran Anneyi babayı ciğerden vuran Bre felek ne diyeyim, ben sana...
Kim olursan ol, bozulur havan Arıya yurt olmaz, gördük ki kovan Söyle bizim ile neyise davan Bre felek ne diyeyim, ben sana...
Bozkır olmuş, gönüllerin ovası Kabul olmaz annelerin duası Nasıl şimdi Kuşsarayın havası Bre felek ne diyeyim, ben sana...
19/05/2011.Bağevi.
Hüseyin Uçar. - Ala şafaklarBilmem şu dünyanın nesine geldim
Kulak verdim güzel sesine geldim
Zalımın gaddarın hersine geldim
Benden yare selam götür sabahlar
Halesi sönmeyen ala şafaklar
Boş cebime taş doldurdun bilmedim
Ağıdı figana kattın gülmedim
Dağların ardını hiç de görmedim
Benden yare selam götür sabahlar
Halesi gitmeyen ala şafaklar
Hüseyin’e zehir vermeyi bırak
Sinemde kızardı biçilir orak
Yorulmaz yolları birlikte yorak
Benden yare selam götür sabahlar
Halesi solmayan ala şafaklar.
17.11.975 / Hüseyin Uçar