Skip to content

Şiirler

  • SORMAZ MISIN?
    Farkım var mı torbalardan Almaz mısın zorbalardan Giyindiğin urbalardan Sormaz mısın kalpsiz beni? Aşkın ile destan eyle Bahçenizde bostan eyle Genç ömrümü hastan eyle Yormaz mısın kalpsiz beni? Merhametin yok mu cana Misafiriz biz bu hana Şansım yoktur aşktan yana Sarmaz mısın kalpsiz beni?  22.01.1975 / Hüseyin Uçar
  • SÖZLERİMİ YEDİRDİLER
    Geldim yaralar sarmaya Yeni düzenler kurmaya Verdiğim sözde durmaya Sözlerimi yedirdiler Sen haklısın dedirdiler.. Her şey açık, her şey somut Dinlemezken, emir komut Her can ölür ölmez umut Sözlerimi yedirdiler Sen haklısın dedirdiler.. Sözün, ölç tart, deme erken Şu gurbetlik bitsin derken Nefsin kalır, onlar yerken Sözlerimi yedirdiler Sen haklısın dedirdiler.. Denizlere köprü olduk Her türlü dert ile dolduk Ne aradık, neyi bulduk Sözlerimi yedirdiler Sen haklısın dedirdiler.. Uçtu gitti hayal düşüm Her hedefe siper döşüm Bu söz sana, duy kardeşim Sözlerimi yedirdiler Sen haklısın dedirdiler.. Kapalı yolları açın Yer yüzüne sevgi saçın Cehaletten korkun kaçın Sözlerimi yedirdiler Sen haklısın dedirdiler..
     
    20/01/2007 Karlslunde.                Hüseyin Uçar.
  • KÖR OLA GÖZLERİN
    Dost diye sarıldım kara yılana
    Yıllarca yaslandı köksüz yalana
    Kör ola gözlerin kal iki büklüm
    Şu gurbet ellerde döndüm talana
     

    Sevdiğim için mi bastınız sicil
    Yüklettin göçümüz yükettin acil
    Kör ola gözlerin kal iki büklüm
    İsmin dudağımdan düşmezdi seçil
     

    Kıyamadım da inan kıydılar bana
    Ellerim koynumda ağlarım ana
    Kör ola gözlerin kal iki büklüm
    Böyle kıyar mıymış canan da cana.
     

     10.9.1986 / Hüseyin Uçar
  • BASMAMIZ GEREK
    Kilitli kapılar, kaldık burada
    Yem olmadan dönek kuş ile kurda
    Özlem hançerliyor dönelim yurda
    Ayağımız sağlam basmamız gerek
     

    Sevmek varken sövmek neyin nesidir
    Kafalarda Osmanlının fesidir
    O ayak sesleri yobaz sesidir
    Ayağımız sağlam basmamız gerek
     

    Küçümseyenlerin neleri haklı
    Küçücük dünyamda gör neler saklı
    Rüyalar görürüm karalı aklı
    Ayağımız sağlam basmamız gerek
     

    Yol vermiyor bize yüzlerce ada
    Hüseyin Uçar’ım ağlar burada
    Gerek gök yüzünde, gerek karada
    Ayağımız sağlam basmamız gerek
     

    5.3.1998 / Hüseyin Uçar
     

     

  • Güzel yeğenime
    Bilim elbet aklın yolu Çayır çimen sağı, solu Yüreğimiz coşku dolu Doktor hanım kutluyorum. Coştum alınca haberin Büyüyor yürekte yerin Gün günün artar değerin Doktor hanım kutluyorum. Yanağında güller açsın Etrafına sevği saçsın İnan başımıza taçsın Doktor hanım kutluyorum. Eğitimdir dünya varı Bilmeyenlere uyarı Ulaşılmaz bir başarı Doktor hanım kutluyorum. Mantık altın, akıl inci Benim yeğenim birinci Paylaşırım o sevinci Doktor hanım kutluyorum. Artık okşanır gururum Sanma yerimde dururum Binlerce soru sorurum Doktor hanım kutluyorum. Kutlamayı çifliyorum Davetiyem ekliyorum Çok özledim bekliyorum Ben sizleri kutluyorum. Görsem amcamı, yenğemi Sundun muhabbetle demi Güzellikle dolmuş gemi Yeğenlerim kutluyorum. Sanarım aştım süremi Unutmadım eniştemi İşkal ettiniz sinemi Yeğenlerim kutluyorum. Ne zaman yürüdük izde Hangi meslek yok’ki bizde Sıra havada denizde Yeğenlerim kutluyorum... 01/03/2005/ Hüseyin Uçar.
  • Can peder
    Olanca aklımı yollarda saçtım Saygı, hürmet diye pederden kaçtım Yanımda yer iken ben üç gün açtım Tanrı mısın, azrail mi can peder Büyükler bilirdi yolu yordamı Baba olan aç bırakmaz adamı Göz karardı bulamadım odamı Tanrı mısın, azrail mi can peder Kelhasan, Cihanbey, Konya, Ankara Sen yedin ben baktım cep dolu para Ne çeker anladım fakir fukara Tanrı mısın, azrail mi can peder Gel kurşuna dizme bu güzel çağı Hele düşle şu bindiğin uçağı Gücüm yetip çekemedim bıçağı Tanrı mısın, azrail mi can peder Göz kapalı, yüz kapalı, dil tutuk İnsan hakkı diye çekerler nutuk Haksız mıyım dile getirdin artık Tanrı mısın, azrail mi can peder.. Taşatan dinlerken yaş doldu gözü Her insan tutmalı verdiği sözü Açlıkla terbiye  eyledin   bizi Tanrı mısın, azrail mi can peder.. 6/1/1984 /Hüseyin Uçar
  • Sevdiğim
    Elinde tokacı yıkar esbaplar
    Tokacın sesinde inler koyaklar
    Sanki bu dünyanın kirini paklar
    Domur domur ter içinde sevdiğim
    Esbap yıkar der’içinde sevdiğim.
     

    Tokacın sesine sesi karışır
    Zaman onla o zamanla yarışır
    Seven küsmez sevdiğiyle barışır
    Domur domur ter içinde sevdiğim
    Esbap yıkar der’içinde  sevdiğim.
     

    Bir güvercin olup, gönlüne konsam
    Razıyım yoluna bir ömür yansam
    Adını bilmiyom adını ansam
    Domur domur ter içinde sevdiğim
    Esbap yıkar der’içinde sevdiğim.
     

    Yemenisi yeni fistan yamalı
    Gamzeler üstünde burun hızmalı
    Tanrım o güzeli bana yazmalı
    Domur domur ter içinde sevdiğim
    Esbap yıkar der’içinde sevdiğim.
     

    Hüseyin Uçar. 8/12/2004 Karlslunde.
      
     

  • KOYALIM MASAL
    İsmin nedir dedim, dedi’ki buda Nice canlı yaşar, bilin’mi suda Yürek okyanusta, küçücük ada Misafirim çoğalıyor, durmadan, Giriver içeri, soru sormadan. Açık denizlerde, dalgalar yaman Çekmişim rakıyı, bilincim duman Yılları alacak, sılaya varman Misafirim çoğalıyor, durmadan, Giriver içeri, soru sormadan. Kabarmış yüreğim, iyneli fıçı Dolaşan sürünün, mutludur kaçı Ne güzel yakışır, bedene saçı Misafirim çoğalıyor, durmadan, Giriver içeri, soru sormadan. O güzel başını, yasla göksüme Tenim giyin, urba diye üşüme Bir seher vaktiydi, düştün peşime Misafirim çoğalıyor, durmadan, Giriver içeri, soru sormadan. Bahtiyar salanır, yaprağım dalım Bu nasıl sükse, bu nasıl çalım İnsafın yokmudur, yeter sevdalım Misafirim çoğalıyor, durmadan, Giriver içeri, soru sormadan. Bakışın döşeğim, nefesin yorğan Arıyı çaresiz, bırakmaz kovan Bu güzel düşleri, bozmasın havan Misafirim çoğalıyor, durmadan, Giriver içeri, soru sormadan. Sevip sevişmeler, olmalı hazsal Kopup koşuşmalar, elbette ruhsal Bu aşkın adını, koyalım masal Misafirim çoğalıyor, durmadan, Giriver içeri, soru sormadan.   05/02/2007 Karlslunde.                 Hüseyin Uçar.
  • MADIMAK
    Duyduk kuşsaraydan, çıkmış geziye Adını anınca daldık maziye Ne şehite benzer, nede gaziye Haberin bekliyor, Kuşsaray, Çorum Hamzam dolaşıyor, Söke, Bodurum.. Makası kırılmış eğilmiş tampon Madımak gelmedi, susmaz telefon İkramiye çıkmış, kayıptır kupon Telaşla koşturur, farklıdır yorum Hamzam dolaşıyor, Akbük, Bodurum.. Her ne alsak, onsuz dolmuyor file Madımağı bekler, komşum Kamile Bir hafta dolaştık, bitmedi çile İçinden çıkılmaz, sanki bir kurum Hazam dolaşıyor, Didim, Bodurm.. Adı sanı geldi, kendinden önce Yıykanmış, kıyılmış, inceden ince Belkide nazara ugradı bence Açığa çıkmıyor, bir türlü durum Hamzam dolaşıyor, Söke Bodurum.. Namı dolaşıyor, kendisi kayıp Geriyemi döndü, sözünden cayıp Lafı dolaştırır, kaptan şuayip Sonra gelir diye, doldurduk forum Hamzam dolaşıyor, Söke, Bodurum.. Telefonlar yağar, eş ile dosttan Gölgesinde kaldı bağ ile bostan Didimde hatıra kalsın, bu destan Her şeyi anlattım, kalmadı sorum Hamzam dolaşıyor, Söke, Bodurum..
    20/08/2007 Didim.Hüseyin Uçar.
  • GÖLGE DÜŞTÜ

    Dostluklara gölge

    düştü

    Güneş bile ağlar

    şimdi.

    Öz tükendi, konan

    göçtü

    Matemdedir sağlar

    şimdi...

    Meyveli dallarım

    eğin

    Mahsüllerim olsun

    yeğin

    İsterseniz arşa

    değin

    Hazan olmuş

    bağlar şimdi....

    Başaraman öne

    geçme

    Üzülürsün yemin

    içme

    Hayal olur paha

    biçme

    Bozkır olmuş

    dağlar şimdi....

    Anlıyorum bir şey

    deme

    Eksiğini koyma

    cem’e

    Dolaşırsın sersem

    seme

    Yadı yaban koğlar

    şimdi...

    Fırsatçının önün

    açma

    Savaş meydanından

    kaçma

    Bilmediğin gökte

    uçma

    Hançer oldu tığlar

    şimdi...

    07/05/2011.Bağevi.Hüseyin Uçar.