Skip to content

Author: Huseyin Ucar

Alan aldı, zalım vurdu ne çare

Ezber ettin, gümrüklerin yolunu
Doğa hoş görmedi, vere oğlunu
Kucağına alamadan torunu
Alan aldı, zalım vurdu, ne çare…

Çok erken ayrıldın, canım öztırak
Bu son olsun, felek yakamız bırak
Gayri ulaşılmaz, yolların ırak
Alan aldı, vuran vurdu, ne çare…

Felek acımasız, ederim sitem
Dertler başdan aştı, hanğine yetem
Bir adın kanserde, bir adın matem
Alan aldı, vuran vurdu, ne çare…

Büyürde yavrular, aratmaz seni
Meslekler türüyor, gün be gün yeni
Yasladın toprağa, gencecik teni
Alan aldı, vuran vurdu, ne çare…

Haber geldi, karanlaştı buralar
Sora’bilsem, bitti’mola yaralar
Karalar giyinmiş, ağlar analar
Alan aldı, vuran vurdu, ne çare…

Baş saglığı, benden geri kalana
Bu gün varsın, yarın dönen yalana
Rastlamadım, yitiğini bulana
Alan aldı, vuran vurdu, ne çare…

Geride kalanlar bir çeşit yaşar
Zorda olsa, bir gün bunları aşar
Öfkeye boğulmuş, isyanda Uçar
Alan aldı, vuran vurdu, ne çare…

Karlslunde/ Hüseyin Uçar.

Ferhat

Seviyorum diye söyledi kendi
Sözler verildi de lokmalar yendi
Bekleyin yoldadιr geliyor dendi
Umuda yolculuk bilirim ferhat

İste bir dizine çocuk vereyim
Yeter ki yanιmda seni göreyim
Sevenler adιna dilek dileyim
Engelleri yιkar gelirim ferhat

Ne mapus, ne gurbet, ne yağan karlar
Kesemez yolumuz uçurum yarlar
Sevene güç verir çekilen zorlar
Ölürüm yoluna ölürüm ferhat

Şiirim kalsada nefes nefese
Demir parmaklιklι girsem kafase
İlân ediyorum işte herkese
O demir kafesi kιrarιm ferhat

Şöyle bir odacιk olsa evimiz
O odacιk olur bizim köyümüz
Günden güne büyür artar sevi’miz
Bizi ayιrana sorurum ferhat

25.02.2003___Hüseyin UÇAR

Kavganın nabzının attığı yer

Bir insanιn; darağâçιnda
asιlιşιnι izlerken
misafir oldunuz mu
gözlerime!..
Gece ay ιşιğιnda
yιldιzlarι saydιnιz mι?
Adalar arasι,
ülkeler arasι
yolculuk yaptιnιz mι?
Bulutlarιn üstünde
uçtunuz
umuda yolculuk ettiniz mi?
Görülmez
aşιlmaz
Alpleri aştιnιz mι?
Her gülümsiyene,
her yüze gülene
dost diyebilir misiniz?
Her çağrιlan yere
gidebilir misiniz?
Gittiğinizde
neye dönüşür düşleriniz !
Hangi duraklara
uğrar usunuz !
Karşι dağlarιn ardιndan
güneş batarken ne hissedersiniz !
Hiç düşündünüz mü?
Kaç kez seyrettiniz doğuşunu güneşin?
Sevecen gözlerle,
yakaran gözleri
ayιrt edebilir misiniz?
Yolculuğun bittiği yerde
başlayan yolculuğa
ne ad takarsιnιz!..
Ayrιlιklar, hüznün
yollarιnι arşιnlarken
duygular,
duyular
nasιldιr
bilirmisiniz !..
Yollarιn türküsünü
söylediniz mi yollara?

 

Açιlan pencereden
güneş gibi daldιnιz mι
sevdanιzιn odasιna!..
Bebelerin ağlιyan
sesinden şarkι yapabilir misiniz?
Açlιğι,
korkuyu
yok edebilir misiniz
yeryüzünden?
İlâç bekleyen hastalara ilâç,
doktor bekleyen
hastalara derman olabilir misiniz?
Barιşιn, kavganιn
bayrağιnι taşιyabilirmisiniz
sonuna dek
yere düşürmeden?
Ağιtlarιmιzιn
ezgimiz olduğunu
düşündüğünüz oldu mu hiç!..
İnançlara iman,
Tanrιlara yoldaş olabilir misiniz?
Kara Afrika
girdi mi düşlerinize,
böldü mü uykunuzu?
Bu dram;
açlιktan ölen
iskeletlerin
birgün dirilip
yeryüzüne yürüyeceğini
hiç düşlediniz mi?
Barιşι ihlâl edenlere
karşι durabildiniz mi
O emirler karşιsιnda
depreme dönüştü mü
yüreğiniz!..
Bir başkaldιrι,
bir çιğlιk yükseldi mi dilinizden!
Ölmeden önce
ölüme gülümsiyenleri
gördünüz mü?
Yιktιnιz mι korkularιn kalesini!..
Korkusuz yaşanan
ülkeler inşâ edebildiniz mi?
Nasιl bir gençlik yetiştirdik;
geçmişimizi, geleceğimizi
emanet edebilecek miyiz?

 

Kurulu sofralarιmιza
kan doğrayanlardan,
insanι insana boğazlatanlardan,
çağιnι kurşuna dizenlerden,
Yaşamι,
diri diri ateşe verenlerden
hesap sorabilicekler mi?
Savaşlarιn yιkιm olduğunu
öğrettik mi onlara !..
Kavga yerine
barιşι
devredebilecek miyiz?
onlara?
Gözümüz arkada
kalmadan göçebilecek miyiz
dünyadan!..
Dünyayι dünyalarιmιza
bιrakmak gururunu
yaşayacak mιyιz ?

 

 

Hüseyin UÇAR

 

 

 

 

 

 

 

 

Bizde

Arι
Karιnca
ve
İnsan
Erdemin
Erdemcesi
Baharιn ekinsi yüzü
İnsanιn ekinsi sözü
Arιnιn balι
Karιncanιn falι
Ruhsal hüzünler
Yönü belirsiz yolculuklar
Dil buran sözcükler
Göz yakan bakιşlar
Can acιtan ayrιlιklar
Başkadιrιyι
Susturmaya çalιşan yargιçlar
Yargιlιyan
Yargιlananlar
Erdemin erdemcesi
Usun özgürce, aklιn kölecesi
Sorunun ürkekcesi
Sorgunun işkencesi
Birde demokrasi
Bilmecesi
Tutuksuz tutuklular
İnsafsιz infazlar
Çalιşan işsizler
Üreten parasιzlar
Sofra kurup sofraya
Oturamayanlar
Ağιtlar, amanlar
Bizdeyken bizim olmayan dermanlar
Usun kölecesi
Birde demokrasi
Bilmecesi

08.03.2003____Hüseyin UÇAR

Bir yudum sevgi

Ekmek aldιm su aldιm
Yarιn kapιsιn çaldιm
Dalda heybe dolandιm
Bir yudum sevgi diye

Ne deseler kanmιşιm
Hayιr ile anmιşιm
Ateşlere yanmιşιm
Bir yudum sevgi diye

Bu ne amansιz dertmiş
Düşmanιm bile mertmiş
Yüreğime kor ekmiş
Bir yudum sevgi diye

Tuz katarlar ballara
Küstü yιllar yιllara
Kιrkta düştük yollara
Bir yudum sevgi diye

Çile bülbülüm çile
İstersen özür dile
Vermedi buse bile
Bir yudum sevgi diye

31.03.2003_____Hüseyin UÇAR

Hayal -1-

Kırkta yüzmeye başladım
Armuda elma aşladım
Yarin gönlünde kışladım
Gerek kalmadı düğüne

Acın lokmasın aşırdım
Yüzerek deniz taşırdım
Yolu kavşakta şaşırdım
Ben dövündüm, kim övüne

Adılın anlamı zamir
Demiri kesiyor demir
Her sözcüğü yarin emir
Kim ağlayıp kim sevine

Gözden aşırdım sürmeyi
İstedim hergün görmeyi
Kendisi çözdü düğmeyi
Hayal’le geldim bugüne

16/8/2003/Hüseyin Uçar.

Ses verin

Dökeyim içimi sevdiğim sorda
Kumrular özlemim taşıdı yurda
Kendim gurbet elde gönlümse burda
Sinemdeki öten teller ses verin

Aşkın şarabını dem deyi aldım
Kör olsun kaderim gurbette kaldım
Anamı,babamı saygıyla andım
Muhabbetin ehli diller ses verin

Yaşamın zevkini eksiksiz tatın
Güzel sevindirip zalim ağlatın
Arada bizide sohbete katın
Yurda doğru esen yeller ses verin

Günler aya döndü aylarsa yıla
Yaralar, sorgular çağırır sıla
Her şafak her seher düşerim yola
Sıcacık uzanan eller ses verin

Sevdanın çilesi, dile vuruyor
Ateş çemberine yuva kuruyor
Taşatanım yüreğini ovuyor
Yüce dağdan aşan yollar ses verin..

10-8-2003 Hüseyin Uçar.

Mutluluklar

Ben sevdim damadı o ilk görüşte
Muhabbet kurumu oluştu içte
Gözünüz aydın amca enişte
Ömür boyu mutluluklar dilerim

Başbaşa oturup mumları yakın
Dünleri unutup yarına bakın
Çiçek verdik damat soldurma sakın
Ömür boyu mutluluklar dilerim

Atılmış adımlar güzel bir kurum
Tümüyle tanık bu koca Çorum
Birbirin tamamlar,Şimşek, Yıldırım
Ömür boyu mutluluklar dilerim

Bektaşiye özgü öz ile baktım
Gurbette yaşadım sılada aktım
Hüü, dedim erenler halaya kalktım
Ömür boyu mutluluklar dilerim

Dilerimki herşey yürür olumlu
Torunlar bekleriz dinç ve sorumlu
Saygıyla anmalı bütün Çorumlu
Ömür boyu mutluluklar dilerim..

6/7/2003 Çorum /Hüseyin Uçar.

Ayhan Amca

Ayhan amca altınkumun altını
Altınlar kuramaz gönül tahtını
Perhan ana anaların hatını
Görülmez dağlara dağ denmez canlar
Her yıla her asra, çağ denmez canlar

O bir turna değil tuna katarı
Parayla ölçülmez onun tutarı
Dört mevsim görevde çalışır arı
Suçluya suçsuzu boğ denmez canlar
Tutulmuş güneşe doğ denmez canlar

Gölgeyi boşuna harcamaz onlar
Renkler ağırise incelir tonlar
Yarına kalacak güzellik bunlar
Üzümsüz bağlara bağ denmez canlar
Yaşayan ölüye sağ denmez canlar

İnan geleceğe sözüyle bağlı
Zalime haksıza  közüyle bağlı
Eşine dostuna özüyle bağlı
Her yeşeren dala  sağ denmez canlar
Küçücük fileye ağ denmez canlar

Değerlerin ölümüne savunur
Yalnız kalı sevdasıyla avunur
Çocuk görür çocuklaşır sevinir
Kara lekelere  ağ denmez canlar..
Doğrucu sözlere yağ denmez canlar…

3/8/2003 Karlslunde /Hüseyin Uçar.

Bu mutluluk

Mutluluklar kemal çiğdem
Her yıl çiçek açar badem
Olasınız aslı kerem
Bu mutluluk daim olsun

Kızım incitmesin eller
Selam götür esen yeller
Yanağında açsın güller
Bu mutluluk daim olsun

Sev sevilki uçsun tasan
Doğa tanrı koymuş yasan
İnsanın varlığı insan
Bu mutluluk daim olsun

Artık bekleriz torunlar
Unutulur tüm sorunlar
Ekmek üretsin fırınlar
Bu mutluluk daim olsun

Bak emm’oğlu göç kervanı
Açar yavrunla aranı
Beklersin izin zamanı
Bu mutluluk daim olsun

Tarih boyu göçdük durduk
Nere varsak yurtlar kurduk
Dışladılar soru sorduk
Bu mutluluk daim olsun

Yılda bir geldik sılaya
Kalkın duralım halaya
Bu yakışır kuşsaraya
Bu mutluluk daim olsun

22/6/2003 Çorum /Hüseyin Uçar.

Yaşanmaya hazır

Yaşanmaya hazır yeni Yemenler
Ne adına kurur yeşil çimenler
Mehmetçiği o çöllere gömenler
El yürekte ağlar yaslı analar
Savaş yanlıları yaksın kınalar

Her dolara bir can bedel isterler
Bu ne karar yanar dağdan beterler
Mezar taşımıza kazın posterler
El yürekte ağlar yaslı analar
Savaş yanlıları yaksın  kınalar

Fermana dönüştü adın teskere
Vatan borcu dedik geldik askere
Bush, Erdoğan oturmuşlar pokere
El yürekte ağlar yaslı analar
Savaş yanlıları yaksın kınalar

Sözcükler oyuldu uçtu anlamı
Gurbet etti inan bana sılamı
Bu kadar güvenin, bu ilk selamı
El yürekte ağlar yaslı analar
Savaş yanlıları yaksın kınalar

Evlatların sürsün önce bakanlar
Herşey palavraymış yürek yakanlar
Bunlarmıdır allahından korkanlar
El yürekte ağlar yaslı analar
Savaş yanlıları yaksın kınalar

Dünyaya jandarma bakın zalimler
Niçin susar ne düşünür alimler
Peşpeşe çekilir kanlı filimler
El yürekte ağlar yaslı analar
Savaş yanlıları yaksın kınalar

Suriyeyle Irak, çıktı  kurada
Bölge ülkeleri vardır sırada
Savaşları kınıyorum burada
El yürekte ağlar yaslı analar
Savaş yanlıları yaksın kınalar

Güvenilen dağlar kar’a  bürünür
Ortadoğu halkı mahkum sürünür
Cahile silahı ordu görünür
El yürekte ağlar yaslı analar
Savaş yanlıları yaksın kınalar

Suçu nedir deyin mazlum halkların
Hakkı gasp edilir niçin çokların
Parasını biz öderken  tankların
El yürekte ağlar yaslı analar
Savaş yanlıları yaksın kınalar

Verilen söz masal aynı kafdağı
Mehmetçiğe mezar etmen Irağı
Her gelen taşırır sabrın bardağı
El yürekte ağlar yaslı analar
Savaş yanlıları yaksın kınalar

Tuz ekmek komşumuz, bize çok yakın
Daha geç olmadan çareye bakın
Vahşete susulmaz ayağa kalkın
El yürekte ağlar yaslı analar
Savaş yanlıları yaksın kınalar

Mehmetçik beklerken baba ocağı
Cana hasret gelinlerin  kucağı
Yetmedimi Kore, Yemen sancağı
El yürekte ağlar yaslı analar
Savaş yanlıları yaksın kınalar

Ülkemizde rüzgar esiyor tersten
Her gelen geçirdi bizleri testen
Seninde tutmadı,seninde besten
El yürekte ağlar yaslı analar
Savaş yanlıları yaksın kınalar

Şehitmi, gazi mi ne ad takalım
Ölenlerin peşinden mi bakalım
Hesap sormayalım, ağıt yakalım
El yürekte ağlar yaslı analar
Savaş yanlıları yaksın kınalar..

8/10/2003 Karlslunde /Hüseyin Uçar.

Ansızın

Bir coşku ki huzur veren
Ansızın kapıdan giren
Sevinci paylaşır seven
Sevgi adres sormaz gülüm

Bakışlar söylüyor sözün
Toplanmış  gözlere hüzün
Yanak ülkem, dağlar gözün
 Bir ayarda  durmaz gülüm

Kanatlanmışda  uçuyor
Dünyaya yelken açıyor
Umutsuzluk bak kaçıyor
Seveni yol yormaz gülüm

Hüseyin bağla satırın
Kırma kimsenin hatırın
Sevincimize katılın
Seven hayal kurmaz gülüm.

18/6/2003  /Hüseyin Uçar.

Can ola

Bu yurtta barınan bütün canlılar
Birbirine sigorta ola, can ola
Sürülsün ülkeden eli kanlılar
Can canana, sidorta ola, can ola

Kimi yerken kimi niçin bakışa
Yön verelim, sulardaki akışa
Kurban olam gözündeki nakışa
Can canana, sigorta ola, can ola

Adımız okunur bu topraklarda
Ne fidanlar diktik bakın parklarda
Kabamız yontalım gelin çarklarda
Can canana, sigorta ola, can ola

Ayrımı, korkuyu gelin silelim
Yanlışın defterin bile dürelim
Eli  ele, dili  dile, verelim
Can canana, sigorta ola,can ola

Ateş üstündedir kini  ekenler
Bizden değil ömrümüzü sökenler
Gül yetirek ele batsın dikenler
Can canana, sigorta ola, can ola..

            19/6/2003 /Hüseyin Uçar.

Kimdedir

Bütün beklentiler, zamana kaldı
Açları doyurmak, amana kaldı
Hoş görü, insanlık, fermana kaldı
Ferman padişahda, derman kimdedir?

Yakama gülleri takamaz oldum
Korkudan geceler yatamaz oldum
Başımı kaldırıp bakamaz oldum
Ferman padişahda, derman kimdedir?

Yoruldum dinlenem, demeler kalktı
Güvendiğim canlar hep yere baktı
Göz yaşım kan olup, içime aktı
Ferman padişahda, derman kimdedir?

Herşeyin suçlusu, konuşma Uçar
Danışacak kim var, danışma Uçar
İçteki çocukla, yarışma Uçar
Ferman çocuktaysa,derman kimdedir?

                      15/6/2003 /Hüseyin Uçar.

O Dağlar

Şu karşıki dağın, maralı olsam
Her mevsim coşkuyla, sevinçle dolsam
Ömrüm vefa etse bir asır kalsam
O dağlar içine alırmı beni

Hayat cıvıl cıvıl, kuşlar ötüyor
Kekik çiçek kokuları yetiyor
Ne ararsan o dağlarda bitiyor
O dağlar içine alırmı beni

Türkü söyler gece gündüz pınarlar
Ceylanlar pınara inmiş kanarlar
Bana yeter gölgesiyle kenarlar
O dağlar içine alırmı beni

Düzenli bas artık yokuşlar çetin
Gözünde büyüyor bütün milletin
Bir ömür dilersen  ederim metin
O dağlar içine alırmı beni

Kovalar avcular düşmüş peşinde
Yaralanmış ceylan yara döşünde
Ben yanar ağlarım herkes işinde
O dağlar içine alırmı beni..

           12/6/2003 /Hüseyin Uçar.

Anamın gölde

Nülüferler açmış anamın gölde
Seleli türküler dolaşır dilde
Yine türkü söyle  can anam gelde
Yüzüyor kuğular gelinler gibi

Bak yollar kesişmiş aynı bir üçğen
Keşke yıllar evel olaydım seçğen
Aklıma gelmezdi anılar gençken
Anılar yaramı derinler gibi

Yıllar sonra gölü, hiç görmeseydim
Bu gönül halımı hiç sermeseydim
Yabana gönlümü hiç vermeseydim
Tepeden bakarlar serinler gibi

Değişmemiş aynı durur kurgular
Lars, Hans, Petersen dili vurgular
Marianne,John Holm beni sorgular
Ömrüme  hükmeden sorunlar gibi

Karlslunde, Kuşsaray şimdide Didim
Söyleyin dostlarım ben nere gidim
Nere varsam buruk, kalırım yetim
Biçilme beklerim ekinler gibi…

4/6/2003 Karlslunde /Hüseyin Uçar.

Çok özel

Ne güzel mutluluk gençler evermek
Her sene arıca oğullar vermek
Gönül arzuluyor gülenle gülmek
Mutlularla mutlu olmak ne güzel
Sevenlere şiir yazmak çok özel

Arzulayan gözler birbirin görür
Seven sevdiğine bir mühür verir
Aşıklar elbet’te  beraber yürür
Mutlularla mutlu olmak ne güzel
Sevenlere şiir yazmak çok özel

Bakışlar coşkulu, kalpler coşkulu
Rüyaları artık olmaz korkulu
Peşinden başlıyor hayat okulu
Mutlularla mutlu olmak ne güzel
Sevenlere şiir yazmak çok özel

Bakar körler yürür önünü görmez
Çıkarı yokise bir selam vermez
Her koklayan gülün kadrini bilmez
Mutlularla mutlu olmak ne güzel
Sevenlere şiir yazmak çok özel…

2/6/2003 Karlslunde /Hüseyin Uçar.

Fahrimiz

Öyle doluyum ki n’lursun sorma
Kafalar çakır keyif boşuna yorma
Çölün ortasında tek ağaç hurma
Nikotine yenik düşmüş Fahrimiz
Hangi ummana yelken açar gemimiz

Değildir efendim bu kara yazı
Her öksürüş ettiriyor niyazı
Sanki körük çeker göksü boğazı
Nikotine yenik düşmüş Fahrimiz
Hangi ummana yelken açar gemimiz

Diyelim ki bir iki kez denedi
Verdiği söz olmaz noter senedi
Ne kurallar koydu kendi çiynedi
Nikotine yenik düşmüş Fahrimiz
Hangi ummana yelken açar gemimiz

Verilen sözlerde anlam neyise
Benim ile girdin niçin bahise
Çok geçmeden gitti takım elbise
Nikotine yenik düşmüş Fahrimiz
Hangi ummana yelken açar gemimiz

Bu sözlerin  inan hepsi muhabbet
Zayıf kişileri bitirir gurbet
Bir daha sözünde duracak elbet
Nikotine yenik düşmüş Fahrimiz
Hangi ummana yelken açar gemimiz

                21/05/2003 /Hüseyin Uçar.

Yağmur yağıyor

Yağmur yağıyor dışarda
Yağmurda yağmurca
Islanıyorum
Hüzünlü yolculuğumda
Gezinirken yavaş yavaş
Başlıyor damlamaya
Çatılar
Bulutlar yağmurca konuşuyor
Yağmur toprakla
Yağmurca dövüşüyor
Birbirini parçalıyor
Üstüste düşen damlalar
Ve parçalana parçalana
Çoğalıp gölet  oluşturuyorlar
Çoğalıyor gölette
Birbirini kesen halkalar
Ve kuşlar konuyor
Göletin kenarına
Her yudum alışlarında
Gökyüzüne bakıyorlar
Sonra ördekler
Kendi fotoraflarını
Kovalıyor  gölette
Ve birbirini izliyor oluşumlar
Karşı dağlara yaslanmış gibi
Asılıyor gökyüzüne
Rengarenk gökkuşağı
Yarım daire gibi uzanıyor
O güzellik göz kırpıyor yeryüzüne
Ve güneş iniyor yavaş yavaş
Kayboluyor karşı dağların ardından
Kararırken yeryüzü
Yıldızlar alıyor yerini
Mum ışığına benzer
Işıklar yanıyor uzaklarda
Ve yatak odalarına iniyor yıldızlar
Uzanıyor yorgun bedenler
Uykunun kollarına
Sessizliğe gömülüyor evren…

30/10/2003 Karlslunde /Hüseyin Uçar.                                                                   

Sen ben yoktu

Susamıştı
Bulutları sağıyordu yeryüzü
Toprak menmundu
Gökten boşalırcasına
Yağan yağmurla
Alış veriş yapıyordu sanki
Gökten ne yağarsa kabulleniyordu
Aldırmıyordu
Çığlıklara
Fırtınalara
Gürültülere
Baskınlara
Alıp götürsede evleri
Köprüleri seller
Devam ediyordu yaşam
Söylevler
Söylenceler
Alışıla gelen şu sözcükler
Aman tanrı beterinden korusun
Çok şükür fazla zarar yok
Gelen mal’a gelsin
Can kayıbı olmasın
Yağmur yağarken
Kimseler kimseleri duymuyordu
Keser kesmez yağmur
Çıktılar sığınaklardan
Ben sen yoktu
Birden bire biz olmuştuk
Buluşmuştuk daha önce
Hiç buluşmamış gibi
Tepemize doğru sarkan
Gökkuşağını seyrediyorduk
Sanki kemerimizdi
Bel kuşağımızdı
Dolamıştık belimize
İçimiz içimize sığmıyordu
Katmıştık bulutları önümüze
Selden artta kalanları
Topluyor
Uçukları onarıyor
Karanlık basmadan
Umutları topluyor
Umutsuzluğu kovuyorduk

29/9/2003 Karlslunde./Hüseyin Uçar.

Unutmadım-Unutmam

(Sivas şehitlerine.)

Etrafımı sarmış yangın alevler
Seyir defterini doldurur devler
Korkudan telaştan boşalmış evler
İki Temmuz unutmadım, unutmam.

Her zaman aldılar her zaman seti
Bu kadar tatlımı ozanın eti
Madımakta yaşattılar vahşeti
İki Temmuz unutmadım, unutmam.

Böyle’mi öğretmiş ana atası
Sogu meleğimi elde baltası
Yüzlerinde cinayetin yaftası
İki Temmuz unutmadım, unutmam.

Cumhuriyet yıkılacak Sıvas’ta
Duyanlar şaşırdı Artvin’de, Kars’ta
Sıvas’ta yaşayıp göründü Mars’ta
İki Temmuz unutmadım, unutmam.

İnsan sayılırmı insan yakanlar
Katilleri savundular bakanlar
Sizden beter olsun sizden korkanlar
İki temmuz unutmadım, unutmam..

23/5/2003 KBN./Hüseyin Uçar.

Bu Kale

Bu kale
Çiğdem topladığım
Koyunlar
Kuzular otlattığım
Koşup oynadığım
Çığlıklarımın
Türkülerimin
Yankılandığı kale
Bu köy
Bu kale
Önce dedemi çağırmış uzaklardan
Gelenlerle
Doğanlarla çoğalmışız
Bir zaman sonra
Yetmez olmuş
Doğup büyüdüğüm
Bu köy
Bu topraklar
Dağılmışız şimdi
Dörtbir yanına dünyanın
Hanı derlerya
Gitmek mi
Kalmak mı zordur,
Yüceliğin
Yüceliğimdir kale
Düvenci ovası
Sağmaca suyu kadar ulusun

Bu kale anlatabilir beni ancak
Bulutlar ağlar gözlerimde
Dövülür sinemde davullar
Ders zili çalar kulağımda
Bırakmaz yakamı gurbet
Kırılma noktasındayım
Çok mutsuzum çocuklar

Gel konuşalım kale
Kim yazmış bu yazıtları
Bu yazıt Orhun yaztı değil
Bu örenlerin
Bir zamanki zarafetini
Anlatabilirmisin
Kimler konmuş
Kimler göçmüş
Bu topraklardan
Kendiliğindenmi oluşmuş
Bu örenler
Ören olmadan önce
Ne kavgalar
Ne sevdalar yaşandı
Sıralayabilirmisin

Bu kale anlatabilir beni ancak
Bulutlar ağlar gözlerimde
Dövülür sinemde davullar
Ders zili çalar kulağımda
Bırakmaz yakamı gurbet
Kırılma noktasındayım
Çok mutsuzum çocuklar.

Söylermisin kale
Niçin bomboş bu okul
Hani nerede öğrencileri
Ya bu satılık levhası
Kim astı
Kimler astırdı
O levhayı
O levha
Yaktı
YKurşuna dizdi beni
Ey insanlar
Neredesiniz
Okur yazar oranı
Ve kampanyalar
Palavramıydı
Bütün bunlar
Nasıl satılır
Kim satar
Okulunu köyün
Ayağa kalkın ey insanlar
Her aileden bir kitap
Kampanyasıyla
Kütüphaneye dönüştürün
Geç olmadan çocuklar
Sonra faydasız
Namaz, niyaz
Bahçesi köy parkı
Dinlence yeri olsun
Soluklanın biraz
Ne zaman
Malı oldu hazinenin
Kayabaşı
Yazı
Yaylaklarımız
Meralarımız
Yokmu çare
Yokmu ihtiraz

Bu kale anlatabilir beni ancak
Bulutlar ağlar gözlerimde
Dövülür sinemde davullar
Ders zili çalar kulağımda
Bırakmaz yakamı gurbet
Kırılma noktasındayım
Çok mutsuzum çocuklar

Bilge kale
Sen dur orada dimdik
Sarı öküzün boynuzunda
 Döne dursun dünya
Ben sarı öküzle
Boz eşeği eşledim
Koştum karasabana
Çok karasabanımı kırdı
Bu kıraç topraklar
Bu dağ etekleri
Şimdi o kıraçlarda
Hazinenin diyorlar
Bunca yılın emeği
Demek
Hazinenin
Bizmi boşalttık hazineyi
Onu boşaltanlar
Kim bilir şimdi
Hangi  mevkideler
Uzak coğrafyalara
Yerleşmiş bazıları
Alın terimizle yıkanıyorlar.
Baş kaldırırcasına
Zerkli Hasanın pınar
Akıyor
Geceli gündüzlü
Güney’e bakarak
Kim dur diyecek
Bu başı bozukluğa

Bu kale anlatabilir beni ancak
Bulutlar ağlar gözlerimde
Dövülür sinemde davullar
Ders zili çalar kulağımda
Bırakmaz yakamı gurbet
Kırılma noktasındayım
Çok mutsuzum çocuklar.

Bir tarihsin sen kale
Bense
Genç, yaşlı
Güzel, çirkin
Köylü, şehirli
Demeden
Dolaşıp
Topluyorum umutları
Yüklüyorum
Sabırların sırtına
Taşıyamıyorlar
Boğmacalara
Astımlara
Boğuluyorlar
Yerden, kalkmıyor bakışları
Bulutları sağıyorum
Yeryüzüne
Dolmuyor göletlerim
Kalede yetişen
Çeşit çeşit
Yeşile bakıyorum
Tarih
Tarihce konuşuyor
Çınarların altında bir gömüt
Saptırmasındaki yazı
Zerkli Hasanın torunu
Bin kollu Hacıahmet.
Kimbilir
Ne yaşamlar yaşadılar
Ne acılar çektiler
Belkide bahar seliydi
Coşkuları, heycanları
Belkide en gerçekci
Aşkı onlar yaşadılar

Bu kale anlatabilir beni ancak
Bulutlar ağlar gözlerimde
Dövülür sinemde davullar
Ders zili çalar kulağımda
Bırakmaz yakamı gurbet
Kırılma noktasıdayım
Çok mutsuzum çocuklar

24/10/2003  Karlslunde/ Hüseyin Uçar.

Alan geldi

Kulağımda çınlar sözün
Yanağında acı hüzün
Bizimle kalacak özün
Kapıları çalan geldi
Seni bizden alan geldi

Bizi öne kattı seller
Susmuştu o kumru diller
Gönlümüzde soldu güller
Kapıları çalan geldi
Seni bizden alan geldi

Donmuş eller tutmaz kına
Güzel yavrum n’oldu sana
Ne dedimde küstün bana
Kapıları çalan geldi
Seni bizden alan geldi

Hastalığın adı kondu
Damarda kanımız dondu
Anlamıştık yollar sondu
Kapıları çalan geldi
Seni bizden alan geldi

Dağdan esen yel gibiydin
Güzel kokan gül gibiydin
Çekip gittin el gibiydin
Kapıları çalan geldi
Seni bizden alan geldi

20/10/2003 KBH./Hüseyin Uçar.

Biz insanız

Terörizm bilmez aman
İstanbula çöktü duman
Ne gavurum ne müslüman
Biz insanız, biz insan

Doğuş aynı bitiş aynı
Gavurmuş baldızı kaynı
İnsanlıktan al payını
Biz insanız, biz insan

İnsan insana kıyarmı
Kardeş kardeşi soyarmı
Hayvanlaşmış duyarmı
Biz insanız, biz insan

Çeşme akar görür gözü
Kimden almış vahşi özü
Yüreklere koydu közü
Biz insanız,biz insan

Gelen sesleri duyalım
İnançsız olsa sayalım
Terörün adın koyalım
Biz insanız,biz insan

Tanrılaşır alır canı
Aynı renkte akar kanı
Diri diri can yakanı
Biz insanız,biz insan

İnsana olmalı iman
Dizlerime gelir derman
Dayanışma vakti zaman
Biz insanız,biz insan

Meyvenin var çekirdeği
Kıyar insanın ödleği
Yanar  ozanın yüreği
Biz insanız,biz insan

Taşatan giymiş yeleği
İnsan kalmak tek dileği
Yapılsın neyse gereği
Biz insanız,biz insan…

4/12/2003Karlslunde/Hüseyin Uçar.

Yokluk varlığın nesi?

Varlık anapara
Sermaye karapara
Güç
Ara tıransfer
Ara seçim
Yandaşlar
Karşıtlar
Korkular
SİNDİRMELER
Savaşlar
Askerler
Polisler
Emniyetler
Sınırlar
Daha neler,
Bankalar
Borsalar
İsviçreler
Amerikalar
Gizli kasalar
Etrafı çevrik
Yuvarlak masalar
Hayalciler
Hortumcular
Zamlar
Çarşılar
Pazarlar
Yoksulun öküzüne
Değen nazarlar
Devlet
Hükümet
Belediye
Karakollar
Partiler
Çeteler
Kutuplar
Değişik örğütler
Sağcılar
Solcular
Ülkücüler
Ülküsüzler
Mafyalar
Kaçakcılar
Kolcular
Milliyetciler
Milliyetsizler
Irkcılar
Faşitler
Dinliler dinsizler
Müslümler
Gayri müslümler
Töreler
Kültürler
Yalanlar
Yeminler
İnkarlar
Ve
Gelir dağılımı
Salınan verğiler
Dereceli
Derecesiz
Ölçütler
Sıkılı yumruklar
Ter içinde avuçlar
Ve
Boş cepler
Allakbullak kafalar
Alt üst bellekler
Hamlar
Olgunlar
Dölekler
Ğüzeller
Melekler
Felekler
Kelekler
Hasatlar
Fesatlar
Kesatlar
Fakirler
Zenğinler
Dövüşler
Kavğalar
Gürültüler
Yürüyüşler
Direnişler
Barikatlar
Grevler
Görevler

Kap kaçlar
Hırsızlar
Yüzsüzler
Arsızlar
İçiciler
Uçucular
Çekiciler
Köprü altları
İş saatleri
Dolu dolu
Sokaklar
Tıklım tıklım
Kahveler
Varlık
Yokluğun korkusu
Yokluk
Varlığın nesi?
Karşitımı?
Yandaşımı?
Telaşımı?
Maşasımı?
Maaşımı?
Kasasımı?
Yasasımı?
Asasımı??

9/9/2003 Karlslunde.
           Hüseyin Uçar.   

Bu akşam

Kimseler dokunmasın
Hiç bir şey söylemesin
Bana bu akşam,

Gölğesiz geçen
Yıldızları sayıyor
Yarınlara dönük
Notlar alıyorum
Ömrümün
Günlüklerinde geziniyorum
Güncesini tutuyorum
Ayrıntıların
Ayrılıkların
Yapışıyor yakama yıllar
Ağlatıyor
İncitiyor anılar
Dolunaya sesleniyorum
Duymuyor
Haleye el uzatıyorum
Ellerim yanıyor
Bakıyorum
Aydınlansın diye karanlıklar
Işığı kayboluyor gözlerimin
Elimde kalem
Dudaklarımda ıslık
Dilimde türkü
Ülkemdeyim
Özlemlerim
Dağ dağ
Kimseler dokunmasın
Hiç bir şey söylemesin

Kavuşmalarımın
Dem sofrasındayım
Farkında olmadığım
Kızlar çıkıyor karşıma
Yaşayamadığım
Özlemlere koşuyorum
Kimseler soru somasın
Bana bu akşam.

9/9/2003 Karlslunde.
          Hüseyin  Uçar.

Deli gönlüm

Deli gönlüm olamazsın kavğacı
Zalim olup çalamazsın kırbacı
Güzellikler yüreğinin sarkacı
Ölçülürsün, tartılırsın hep aynı

Elmalar kızarmış durur dalında
Yürü dolaş daim hakkın yolunda
Aynı ölçüde senin sağın, solunda
Ölçülürsün, tartılırsın hep aynı

Gel otur tartışak yamaç yamaca
Hizmet eden söyle hangi amaca
İçin dışın birdir sanki yarmaca
Ölçülürsün, tartılırsın hep aynı

Dogduğum bir günden elimi tuttun
Neye el attımsa onu kuruttun
Herkesi görürken beni unuttun
Ölçülürsün, tartılırsın hep aynı.

8/12/2003 Karlslunde./Hüseyin Uçar.

Cem olduk dostlar

Yaşam fırtınadır, ömürse gemi
Olmuşuz balığın oltada yemi
Erenler cem olmaz almadan demi
Demleni demleni dem olduk dostlar
İnsanı kamil’ le cem olduk dostlar

Duvarlar yıkılır, yıkılmaz özü
Tutmuyor kimseler verdiği sözü
Görmüyor önünü kör olmuş gözü
Demleni, demleni dem olduk dostlar
İnsanı kamil’le cem olduk dostlar

Davalı, davacı olur mahkeme
Dava kazananlar çıkar tekleme
Bütün suçu yüklemişler öfkeme
Demleni, demleni dem olduk dostlar
İnsanı kamil’le cem olduk dostlar

Göksümüze dayalıdır kalkanlar
Kelle uçuranlar, insan yakanlar
Savrulan bedene boş boş bakanlar
Demleni, demleni dem olduk dostlar
İnsanı kamil’le cem olduk dostlar.

                            9/12/2003 Hundinge.
                                       Hüseyin Uçar.

Yolculuk nereye

Yolculuk nereye gülüm
Yollar açık
Yürüyene diyorlar
Hanği yol
Hanği yolcuya açık
Hanği yolcuya kapalı
Bilinmez
Zirveye götürür bütün yollar
Herkes çıkabilirmi
Herkes bakabilirmi
Zirveden
Zirvenin sonu uçurum
Yum gözlerini
Uçurumlara gülüm
Uçurumlar kadar özgürsün.

Yolculuk nereye gülüm
Uykusuz gecelerde
Yollar
Yarı uykuda
Geceler tam
Gecelerin selamıdır
Rüyalar
Dağı dağa
Bağı bağa
Çağı çağa
Kavuştururlar
İhanet
Kehanet
Dopludur geceler
Yum gözlerini
Kan uykulara gülüm
Kan uykular
Kadar özğürsün.

Nereye yolculuk gülüm
Sorğu melekleri
Sorğuya gelmiş
Malın mülkün varmı
Mal mülkmüsün
Babanın malımı
Milletin malımısın
Çocuklar seninmi
Senmi onların
Ağacın dalımısın
Duvarda halımısın
Yoksa devletin
Malımısın
Bükmüş belini
Omuzdaki heybe
Tartıyor heybeyi
Sorğu melekleri
Kendine iyi bak
Yum gözlerini
Sorğu meleklerine gülüm
Taşıdıkların kadar
Özğürsün.

9/8/2003 karlslunde.
          Hüseyin Uçar.

Güzel dostlar

Konuksunuz evimize
Ulaşılmaz sevi’mize
Coşku dolu gönlümüze
Güzel dostlar hoş geldiniz.

Serili dostluk sofrası
Açılsın gönüller pası
İşi kişinin aynası
Güzel dostlar hoş geldiniz.

Bu bileşik günümüze
Güneşsiniz gözümüze
Sevği derler dinimize
Güzel dostlar hoş geldiniz.

Sevği içtik yudum yudum
Sanma bunca yıl uyudum
Ören kalmaz benim yurdum
Güzel dostlar hoş geldiniz.

Birer birer tanışalım
Zaman ile yarışalım
Eksiğimiz tartışalım
Güzel dostlar hoş geldiniz.

Seven dilde türkü oldum
Yüreklere hüzün doldum
Kuzeyde kuşsaray buldum
Güzel dostlar hoş geldiniz.

Gölgelere sığınmadım
Şükür ile avunmadım
İşğalleri savunmadım
Ğüzel dostlar hoş geldiniz.

Adlar boncuk, adlar murat
Güzel düşün güzel yarat
Daha can almasın fırat
Güzel dostlar hoş geldiniz.

İsteyin vereyim seri
İnananlar dönmez geri
Bu yüreğim harman yeri
Güzel dostlar hoş geldiniz.

Bakışırız dolu dolu
Uzuyor köyümün kolu
Çağırıyor anadolu
Güzel dostlar hoş geldiniz.

Birbir olsun dileğiniz
Güce dönsün bileğiniz
Cennet sizin yüreğiniz
Güzel dostlar hoş geldiniz.

Ah etmeyek hep gülelim
Eğitim alıp gelelim
İnsan değerin bilelim
Güzel dostlar hoş geldiniz.

Sesler gelir yükseğinden
Size selam Hüseyinden
Yüreğim oynar yerinden
Güzel dostlar hoş geldiniz.

16/4/2003 Hundinge.Hüseyin Uçar.

Emmi oğlu

Göç kervanı bu emmioğlu
Sende bekle kabe yolu
Haktan emir, pirden dolu
Bu mutluluk daim olsun

Müzik çalar davul vurur
Evlat dersin sular durur
Su akar yolunu bulur
Bu mutluluk daim olsun

Bura yurdum dem burada
Hile hurda nem burada
Evin olur köm burada
Bu mutluluk daim olsun

Gönüller bir yollar bile
Özlemler dökülür dile
Gül gülüyor bak bülbüle
Bu mutluluk daim olsun

Gör hüzünler beni taşlar
Yol bittiği yerde başlar
Daha yıkılmasın kaşlar
Bu mutluluk daim olsun

22/6/2003  Çorum/Hüseyin Uçar.

Tartışalım

Oturalım yamaç yamaç
Barış, huzur olsun amaç
Bu toplumun yarısı aç
Tartışmaysa tartışalım
Hoş görüye alışalım

Cehalet suları bular
Kötüler,  kötülük ular
Göz yaşım çölleri sular
Tartışmaysa, tartışalım
Elele ver çalışalım

Ne üretsem, alamadım
Neydi nerde bulamadım
Hiç sözümde duramadım
Tartışmaysa tartışalım
Küskünmüsün, barışalım

Sevğisiz menzil, bulunmaz
Ne desem, yüzsüz alınmaz
Kardeş soframız kurulmaz
Tartışmaysa, tartışalım
Bilenlere danışalım

Eğilir sanardım, dağlar
Meyveye durmuyor bağlar
Yüreğimde canlar ağlar
Tartışmaysa, tartışalım
Bir çözümde, buluşalım..

    11/12/2003 Karlslunde.
                   Hüseyin Uçar.

Sesin nerelerden geliyor dostum

Sesin nerelerden geliyor dostum
Dağlara kar düşmüş gülüyor dostum
Burada umutlar ölüyor dostum
Geldiğimiz yere dönelim ,Mıcık
Bütün enğelleri yenelim ,Mıcık

Kimi dizde yaşar, kimi  topukta
Yıldızlar parlıyor gece ufukta
Ne bulurlar bilmem itte kopukta
Geldiğimiz yere dönelim, Mıcık
Elele enğeili,yenelim, Mıcık

Kimi ahkam keser, kimi zırvalar
Düşünmeden birbirini kovalar
Kurumadan gönlümüzde ovalar
Geldiğimiz yere dönelim , Mıcık
Bütün güçlükleri yenelim, Mıcık

Düşmüşüz önüne bahar sellerin
Bir başka yaralar sözü ellerin
Susmamalı konuşmalı dillerin
Geldiğimiz yere dönelim, Mıcık
Elele enğeli yenelim, Mıcık..

10/12/2003 Karlslunde/Hüseyin Uçar

Dostlarım

Karaları değil sevdim akları
Arama bulunmaz göçmüş yokları
Şu sineme yağan yarin okları
Hangi birin çıkarayım, dostlarım

Susmuş bülbülleri şu seherlerin
Kimseler doldurmaz boşalmış yerin
Melhem kar etmiyor yaralar derin
Ben kimlere yakarayım dostlarım

Ekinimi ektim tarlamı sürdüm
Ne adlar takındım, ne günler gördüm
Binalar yükselttim,uçuklar ördüm
Bırakında konuşayım dostlarım

Nadasa bıraktım sürdüm tarlamı
Ne giyindim nede yedim haramı
Gelen giden açtı, dost’la aramı
Dil dönerken sıralayım dostlarım

              3/10/2003/Hüseyin Uçar.

Barıştırın

Gül’oynaya çıkak yola
Güvercinler konsun dala
Halay çekelim kolkola
El sıkmaya alıştırın
Bu toplumu barıştırın

Son bulsun,tüm ön yarğılar
Bilğili vicdan sorğular
Ben ne derim,ne alğılar
Okumaya alıştırın
Bu toplumu barıştırın

İşlerimiz olsun yoğun
Gafleti, korkuyu kovun
Adını koyalım çoğun
Huzurlara alıştırın
Bu toplumu barıtırın

Hazır şamdan, yansın mumlar
Olğunlaşsın bütün hamlar
İnciye dönüşsün kumlar
Tebesüme alıştırın
Bu toplumu barıştırın

Sayğı sevğiye dönüşsün
Küsülüler hep görüşsün
Ekmeğini bir bölüşsün
Düşünmeye alıştırın
Bu toplumu barıştırın

Sebzeye dönüşsün yonca
Solmasın gülümüz gonca
İki gönül bir olunca
Sevdalara alıştırın
Bu toplumu barıştırın

13/8/2003Karlslunde.
            Hüseyin Uçar.

Görmedi beni

Giyinmiş kuşanmış gözler sürmeli
Güzel olan çağırınca gelmeli
Sevildiğin, sayıldığın bilmeli
Yerleri yoldumda görmedi beni

Sevdalılar belli olur halinden
Sevdiğini hiç bırakmaz dilinden
Gölet doldu göz yaşımın selinden
Boğuldum öldümde görmedi beni

Elde eldivendim, gözünde gözlük
Yürek kütüphane, bakışlar sözlük
Geçtik enğebeyi, yolumuz düzlük
Kanımı sağdımda görmedi beni

Ne zalim avcıymış, okladı geçti
Kimseler görmeden yokladı geçti
Evirdi,çevirdi, hakladı geçti
Gönlüne yağdımda görmedi beni

27/8/2003Karlslunde/Hüseyin Uçar.

Yol yola açılır

Yol yola açılır, gönül gönüle
Öyle soru vardır yapışır dile
Bir maaş doldurmaz yarı boş file
Çarşılar, pazarlar ateş pahası

Ne alsan el yakar, sarır sancılar
Çıkmış nutuk atar dünkü falcılar
Gideni aratır, artar sancılar
Kesilmez nedense, zamın arkası

Gözüne kestirmiş, her gelen soyar
Karşı çıkanları dışarı koyar
Dar gelirli artık hayal’le doyar
Buna yeter ancak, aklı, dehası

Birer birer kopmuş, Baba yurdundan
Yatağını sattırmışlar altından
Gün batınca şu dağların ardıdan
Yola çıkmış görünmeden postası..

27/8/2003 /Karlslunde/Hüseyin Uçar.

Benim değildir

Bunca yıl dolaştım, bayırı, düzü
Çıkarı yok ise, görmüyor gözü
Düşmandan ağırdır,cananın sözü
Yüreğim bendedir, benim, değildir

Çevirdim merceği, çevreme baktım
Benimsediğime, sinyali yaktım
Hak hukuk, bilmeze , kafayı taktım
Yüreğim bendedir, benim değildir

Ayrılığı hatırlatır, Trenler
Ben yolcuyum, sefa kalın yarenler
Size soruyorum, canım erenler
Yüreğim bendedir, benim değildir

Düşündükce, dönüşümler ararım
Yarınlara akmak, elbet kararım
Can veririm, dokunursa yararım
Yüreğim bendedir, benim, değildir..

26/8/2003Karlslunde/Hüseyin Uçar.

Sığındım

Bir görünür görünmezi oynadım
Anıları anılara uladım
Ben bahcemi, sevdam ile suladım
Kalem’im kale’mmiş ona sığındım

Dönüyor bu evren, neden durmadan
Soyuldum, budandım, fidan olmadan
Daldılar dünyama, bana sormadan
Hüzün’üm, Elem’miş, baktım avundum

Bir kovalamacadır, bilğisiz kaçış
Nice serği açtım, yapmadan açış
Çeyizde göz nuru,gerğefde nakış
Ben her zaman emekciyi savundum..

22/7/2003 Davutlar/kuşadası /Hüseyin Uçar.

Düşsel yaşa

Düşsel yaşa düşler kurma
Bıldır ki yerinde durma
Duymayana soru sorma
Sahipsiz yaşa, sahip ol
Yeter deme, bitmez ki yol

Bir gölgesiz göçmüş nidem
Dinli dinsiz hepsi adem
Olğunlaşmak büyük erdem
Sahipsiz yaşa, sahip ol
Yeter deme, bitmez  ki yol

Bir  zenğinlik farklı diller
Birbirin kavrasın eller
Barışa dönüşsün yeller
Sahipsız yaşa, sahip ol
Yeter deme, bitmez ki yol

Gönlüm yaslı, gözümde yaş
Olur olmaz etmişiz baş
Seviyorum sizi gardaş
Sahipsiz yaşa, sahip ol
Yeter deme, bitmez ki yol

30/12/2003 Karlslunde /Hüseyin Uçar.

Canlar bizi

Yeni yıla gireriken
Ne dilekler dileriken
Aynı beden, aynı köken
Kutuplaşmış olan canlar
Canlar bizi kimler anlar

Gurup gurup, ayrı ayrı
Biz ürettik şeri, hayrı
Bu öfkeler dinsin gayrı
Kutuplaşmış olan canlar
Canlar bizi kimler anlar

Vahşetin önünde settik
Ne ürettik ne tükettik
Yurdu yuvayı terk ettik
Kutuplaşmış olan canlar
Canlar bizi kimler anlar

Hep doğruysak kimler haksız
Geceler bitmez sabahsız
Herkes birbirinden farksız
Kutuplaşmış olan canlar
Canlar bizi kimler anlar

Böbür,benlik, kuruntu, kin
Yıllarca ek vermez ekin
Diliniz öfkeden çekin
Kutuplaşmış olan canlar
Canlar bizi kimler anlar

Öfke bela, öfke hançer
Duyarlıyı delir geçer
Eken ektiğini biçer
Kutuplaşmış olan canlar
Canlar bizi kimler anlar

Aradığın zaman yoklar
Sineye saplanan oklar
Diliyorum mutluluklar
El verinde gülek canlar
Canlar bizi kimler anlar

20/12/2003 İshöj /Hüseyin Uçar.

Zirvesinde

Verdik yele nefesleri
Yıktık, açtık kafesleri
Duyulur ayak sesleri
Suskunların ensesinde

Yürek pınar olmuş akar
Gerdan kırır kaşın yıkar
Gönül seyran olmuş bakar
Sesim karışmış sesinde

Çiçek koyar mezarıma
Zar yüklüyor bak zarıma
Türkü yağar sazlarıma
Makamların zirvesinde

Yerden kalksın yeter başlar
Güzel olan fidan aşlar
Çatılmış o güzel kaşlar
Döner kendi yöresinde

14/10/2003 karlslunde.
              Hüseyin Uçar.

Ben sözümün peşindeyin Erenler

Sevğiler ürettim hemide çokca
İnsanı kamiller konuşsun hakca
İsmimi cismimi görenler yokca
Ben sözümün peşindeyim erenler

Unuttum inanın, nazı niyazı
Bu nasıl kaderdir bu nasıl yazı
Sevdasız gönülün kimedir nazı
Ben sözümün peşindeyim erenler

Gel otur tartışak hakkı hukuku
Yayılır her yana var’ise  koku
Haklıda yürek, haksızda korku
Ben sözümün peşindeyim erenler

Peşisire yürür erler eşinin
İşi aynasıdır derler kişinin
Öfkeden arınıp öyle düşünün
Ben sözümün peşindeyim erenler

Sözünde durmuyor, yavuklum sözlüm
Özünü yitirdi o esmer yüzlüm
İşte ben böyleyim yok saklım  gizlim
Ben sözümün peşindeyim erenler.

24/10/2003 Karlslunde/Hüseyin  Uçar.

Gülüm

Güvercin yürümez karda
Kimseler kalmasιn darda
Yaram bitsin canιm sarda
El verişin vefa gülüm 

Arι olup versen oğul
Hadi sarda olak çoğul
Duymazsan ipinle boğul
Gel eyleme cefa gülüm

Görünür denizin dibi
Tut elimi dinsin tipi
Kurulalιm saat gibi
Tebessümün şifa gülüm

Sevdalandιm bir zalιma
Davulu astι dalιma
Bir gün bιrakmaz halιma
Sürdürmedin sefa gülüm 

12.01.2002____Hüseyin UÇAR

Yirmi beş yıl

Yirmibeş yιl yolculukta
Yιllar geçti bir solukta
Torun gözükür ufukta
Onlar ile başlanalιm

Biz değiliz yιllar yιlgιn
Ömür değil yollar yorgun
Bazen çιlgιn bazen dalgιn
Torunlarla aşlanalιm

Kutlayalιm coşku ile
Halay çekelim elele
Yaşlanmam demek nafile
Huzurluca yaşlanalιm

Bakalιm yeşil dallara
Neşeyle düşek yollara
Nice yirmibeş yιllara
Sağlιklιca taçlanalιm 

02.02.2002____Hüseyin UÇAR

Sıla Trenine

Tanιmadan insanlarι seçemem
Kolay değil ben canandan geçemem
Kendimden gayriye kefen biçemem
Engin gönüllere indirin beni

Kurt mu kιrmιş gözükmüyor sürümüz
Boşuna akιyor alιn terimiz
Deprem, korku, ateş oldu yerimiz
Alevlendim n’olur söndürün beni

Hadi getir dostum çalalιm sazι
Bu nasιl kaderdir bu nasιl yazι
İçimde sönmeyen bir ince sιzι
Sιla trenine bindirin beni 

Neyim var ki dostum neyi öveyim
İnanιn ki bedeviye deveyim
Tam zamanι verin torun seveyim
Yalan söylüyorsam öldürün beni 

05.02.2002____Hüseyin UÇAR

Yaralı

Yollara düştüm  çaresiz
İşimiz olmaz hilesiz
Bir kula rastla yaresiz
Gördüğüm herkes yaralı 

Yıkımın üstüne yıkım
Hastalansam yoktur bakım
Savaşlara diren halkım
Göğsümde kafes yaralı

Duymadılar yazdım çızdim
Yeter artık candan bezdim
Seyyah dersin nerde gezdim
Çıkmıyor nefes yaralı

Can bedene yakışınca
Seven gözler bakışınca
Şu suların akışınca
Arzular, heves yaralı

25.02.2002______Hüseyin Uçar

Muhabbet

Nişanlandι Haydar bugün
Yaşam bize bayram düğün
Kar’Haydar adιnla övün
Delikanlιm evleniyor

Üzgün biraz anne solgun
Gençler hιzlι bizse yorgun
Hιsιmlarιn hepsi olgun
Muhabbetler demleniyor

Uçar,  Sertdemir, Turan’lar
Mutluluk öze dolanlar
Üzülür hayal kuranlar
Dost olanlar eğleniyor

Umutsuzluk lime lime
Degmeyin n’olur keyfime
Gelin geliyor evime
Olmayanlar imreniyor

31.03.2002_____Hüseyin UÇAR             

Türkülerim

İnsanda
İnsanι yaratan
İsyan eden
Gülen
Ağlayan
Hüzünlenen
Hüzünlendiren
Duyarlι yüreklerden
Kopup gelen
İnsan sesli
Şelâle akιşlι türküler
Siz yok musunuz
Siz…. 

Duygunun düşünceye
Düşüncenin dönüşümlere
Dönüştüğü kavşakta buluşan
Yalansιz
Riyasιz
Yanιt türküler
Filistinli analarιn ağιdι
Kurşun sağanağι altιnda
Çocuklarιn ölüme
Korkusuz yürüyüşü
İşçinin gözyaşlarι
Yoksulun dudaklarιnda
Umut mιsralar
İnsan sesli
Şelâle akιşlι türküler
Siz yok musunuz
Siz…. 

İnebildiniz mi
İnsan denen kuyunun
Duygu derinliklerine?
Ulaşabildiniz mi
Coğrafyanιn görülen
Görülmeyen adreslerine?
Depremin
Delişmen
Ansι
Tιrmanιş hιzιna
Yιkιntιlar arasιndan
Yükselen insan çιğlιklarιna?
Köy pιnarι
Çoban çeşmesi
İnsan sesli
Şelâle akιşlι türküler
Siz yok musunuz
Siz….

Durdurun artιk
Soykιrιmlarιnι
Aşιn yokuşunu yollarιn
Anιlarda kalsιn
Acιlarι Ortadoğu’nun
Sona ersin
Sorgulamalar
Umutlarι tükenmesin
Bir ulusun
Ölümlere yürümesin
Çocuklar
Kurşun yemiş yaralιnιn
Nabιz atιşlarιnι duyuyor musunuz?
Kocasι vurulan gelinlerin
Kurumuş göz pιnarlarι
Oldunuz mu hiç?
Genç kιzlarιn
Rüyalarιna giren
Delikanlιnιn
Omuzlarda geçişini
İzliyen göz oldunuz mu?
Her gün yeniden
Başladιnιz mι
Acιlarι yaşamaya?
İnsan sesli
Şelâle akιşlι türküler
Siz yok musunuz
Siz….

Biliyor musunuz
Ne kadar özledim
Baharι
Baharsι gülüşleri
Dikenli gülleri
Her şafak
Silah sesi yerine
Öten bülbüleri
Dokuna bilir misiniz
Hüzünlü bakιşlarιn
Islattιğι mendilime?
Mülteci kamplarιnda
Kan gölü yatağιma
Girebilir misiniz?
Kaldιrabilir mi
Yüreğiniz..
Güçsüze güç
Umutsuza umut
Kan revan
Diken gül
Umutsuzluğun bittigi
Yerde başlayan umut
İnsan sesli
Şelâle akιşlι türküler
Siz yok musunuz
Siz….

25.04.2002_____Hüseyin UÇAR

Kaldım buralarda

Bir baktιm karşιya dağlar kararmιş
Gölge vurmuş siyah saçlar ağarmιş
Kuşlar bile yavrusunu ararmιş
Kaldιm buralarda soranιm yoktur
Dertlerim yürekte neylesin doktor

Bakιnca görünmez dağlarιn ardι
Benimde gül kokan bir anam vardι
Körpe kuzularιm arada kaldι
Kaldιm buralarda soranιm yoktur
Dertlerim yürekte neylesin doktor

Ben kadar kim tanιr söylen gurbeti
Gurbette yaşadιm inan ahreti
Deldi yüreğimi sιla hasreti
Kaldιm buralarda soranιm yoktur
Dertlerim yürekte neylesin doktor 

Mektup yazιp kapιm çalanιm hani
Yastιk yorganιmda kokladιm seni
Anlaşιldι gurbet idamιm yani
Kaldιm buralarda soranιm yoktur
Dertlerim yürekte neylesin doktor

03.05.2002, Hundige_____Hüseyin UÇAR

Altı Mayıs

Sehpa kurduk gül dalına
Güller döşedik yoluna
Güvercin konmuş salına
Altı mayıs bahar yeni
Unutmak kolay mı seni

Dallarıma balta değdi
Sanmayın can boyun eğdi
Bu toplum onları sevdi
Altı mayıs bahar yeni
Unutmak kolay mı seni

Nasıl elin vardı cellat
Boğazlarda ince halat
Üç güvercin takmış kanat
Altı mayıs bahar yeni
Unutmak kolay mı seni 

Ağıt yaktım özlü özlü
Taşlıyorum hemde sözlü
Seni gidi iki yüzlü
Altı mayıs bahar yeni
Unutmak kolay mı seni

Yoksul işçiye grevim
Halkıma yöndür görevim
Dayan erime yüreğim
Altı mayıs bahar yeni
Unutmak kolay mı seni

6.mayıs.2002__Hüseyin Uçar

Dostlar sofrası

-Mozaik kültür evine”
 
Çiçek açar arι ballar
Gördük yeşeriyor dallar
Dürüst olun açιk yollar
Güzel dostlar hayιrl’olsun 

Meyveye dursun ağâçlar
Kalmasιn dünyada açlar
Diliyorum bol kazançlar
Güzel dostlar hayιrl’olsun

Ters akacak ιrmak niye
Yeşil dalι kιrmak niye
Yol alιrken durmak niye
Güzel dostlar hayιrl’olsun 

Olgun olur hep büyükler
Mermer olur mozaikler
Sizin olsun bütün ilkler
Güzel dostlar hayιrl’olsun 

Burasι dostlar sofrasι
Açιlιr gönüller pasι
İşi kişinin aynasι
Güzel dostlar hayιrl’olsun

Toplumun öncüsü onlar
Mozikte mutlu sonlar
Birleşecek nice yollar
Güzel dostlar hayιrl’olsun 

11.05.2002, Hundige___Hüseyin Uçar

Kuşsaray

-Doğduğum köy-
Bugün gene Kuşsaray’a uğradιm
Anιlarι belleğime doladιm
İnanιn mι sanki yitik aradιm
Anιlar durağιm oldun Kuşsaray
Bana ne sorular sordun Kuşsaray 

Bir bir hatιrladιm geçmiş yιllarι
Asflat değil asfalt gibi yollarι
Pamuğun döküyor söğüt dallarι
Anιlar durağιm oldun Kuşsaray
Bana ne sorular sordun Kuşsaray 

Gelişme görülmez yüzeysel bile
Atatürk dirilip gelmeli dile
Önce diye kιrgιn lale sümbüle
Anιlar durağιm oldun Kuşsaray
Tel tel saçlarιmι yoldun Kuşsaray 

Yarι yeşillenmiş güzel kalesi
Orda açar inan gönlüm lalesi
Karanlιk gecemin aydιn halesi
Anιlar durağιm oldun Kuşsaray
Yangιn yüreğimde kordun Kuşsaray

Kültür evi birde Ata portresi
Orda start alιr şu yer küresi
Bereket fιşkιrsιn yanι yöresi
Anιlar durağιm oldun Kuşsaray
Bu günlük bu kadar yordun Kuşsaray

13.05.2002-Hüseyin UÇAR

Canlar -2-

Çaresizim alan aldι
Felek hançerini saldι
Yunus’lar deryaya daldι
Paydιr size türküm canlar

Hιzιr Paşa seni astι
Ozanlara neydi kastι
Hüzün çöktü öfke bastι
Paydιr size türküm canlar

Hançerim aldιlar kιndan
Yol alamam önüm zindan
Selâm size dostlar candan
Paydιr size türküm canlar

Seven dilde türkü oldum
Yüreklere hüzün oldum
En son mekânιmι buldum
Paydιr size türküm canlar

Ad babasι yol babasι
Taşatan’ιn akrabasι
Şiirdir ozan mirasι
Paydιr size türküm canlar

17.05.2002,Hundige__Hüseyin UÇAR

Gönül

Akιşsιn pιnarlar su dolsun arka
Neyine yetmiyor bir şalvar hιrka
Gerdan aşk ovasι, yanaklar sofra
Davetsiz sofraya kurulma gönül

Bağladι yolumu o erik gözler
Taşιmaz bedeni tutmuyor dizler
Sevdalι gönüller daveti özler
Çağlayan olmadan durulma gönül

Unutmaz güzeller niçin övgüyü
Hiç almadan verdim yare vergiyi
Nere varsam arιyorum sevgiyi
Huyu çirkinlere vurulma gönül 

Her akşam her sabah ufukta gözüm
Taşa geçti yare geçmedi sözüm
Daha yakaracak kalmadι yüzüm
Kapιn çalιnacak yorulma gönül

20.05.2002, Hundige__Hüseyin UÇAR

Bay peder

Gidenler gitmişler yoktur sedasι
Küsmüş mü gelmiyor Deniz, Eda’sι
Yüreğimi yakan neyin sevdasι
Söylermisin bana Bay Peder n’olur
Hangi yöne baksam gözlerim dolur

Çöl Bey’inden beri vardιr Veli’miz
Neden vicdanlara gitmez elimiz
Akιllιmιz olur bizim delimiz
Söylermisin bana Bay Peder n’olur
Hangi yöne baksam gözlerim dolur

Uzaktan uzağa girmedim söze
Gene ilham bastι kor doldu öze
Dilerim yokuşlar dönüşür düze
Söylermisin bana Bay Peder n’olur
Hangi yöne baksam gözlerim dolur

Kurulan pazarιn kuranι biziz
Alan satan başka!.. biz burda özüz
Gözü başta!.. neden görmeyen gözüz
Söylermisin bana Bay Peder n’olur
Hangi yöne baksam gözlerim dolur

Hayal değil inan ben neler kurdum
“Kes oğlum” deyince orada durdum
Cevabι havada sorular sordum
Söylermisin bana Bay Peder n’olur
Hangi yöne baksam gözlerim dolur

22.05.2002____Hüseyin UÇAR

Yastadır gönül

Ne elim tutuyor nede ayağιm
Kalmadι canlar durum durağιm
Tarlada kurudu bu yιl orağιm
Kaybettim pirimi yastadιr gönül 

Pir Sultan gülüydü dilleri bülbül
Tomurcukken soldu laleyle sümbül
Aldι seni bizden eyerli düldül
Kaybettim pirimi yastadιr gönül 

Bιrakmayιn beni n’olur yarenler
Tanιmadι beni yolda görenler
Yoldaşιndιr baba şimdi erenler
Kaybettim pirimi yastadιr gönül 

Arkadan görünmez insanιn yüzü
Bana mekân oldu dağlarιn düzü
Yoldur,ιşιktιr mahzuni sözü
Yitirdim pirimi yastadιr gönül 

22.05.2002____Hüseyin Uçar.

Güzel gözlüm


Yanakta açmιş güllerin
Ağlamasιn bülbüllerin
Elini ver nerde ellerin
Güzel gözlüm aynan olam 

Aynalarda saçιn tara
El uzatιp beni ara
Hasretinden düştüm dara
Güzel gözlüm aynan olam

Güzel gözlerin buğulu
Suyu bol göller kuğulu
Sensin sevdamιn çoğulu
Güzel gözlüm aynan olam

Ben oluğum canan pιnar
Bir sevdayιm oda çιnar
Yetiş gülüm yaram kanar
Güzel gözlüm aynan olam

Yürü dolaş gezin bende
Öldürsende gözüm sende
Yolcuyuz biz bu tirende
Güzel gözlüm aynan olam

 

27.08.2002_____Hüseyin UÇAR

Dost başıma

Taze gülken birden solduk
Günden güne keder dolduk
Bir hayιrsιz Peder olduk
Neler geldi dost başιma
Zam koydular gözyaşιma 

Yandι yürek saca döndü
Duman durdu baca döndü
Benim gönlüm aça döndü
Neler geldi dost başιma
Zam koydular gözyaşιma 

Gönlüm olmuş yangιn yeri
Yιllar arttιrιr kederi
Hürmet görmez alιn teri
Neler geldi dost başιma
Zam koydular göz yaşιma

İma etmem tabularι
Çarpιyorlar kapιlarι
Yιkιyorlar yapιlarι
Neler geldi dost başιma
Zam koydular göz yaşιma

Yaşamadan yaşam biter
Mezarιmda beden tüter
Var mι ola benden beter
Neler geldi dost başιma
Zam koydular göz yaşιma

30.08.2002__Hüseyin UÇAR

Hangi yüzle

-Nijerya’lι linç edilerek öldürülecek kadιna-

Tanrιnιn verdiği canι alanlar
Hangi yüzle varιrsιnιz Tanrι’ya
Cehaleti yasa diye koyanlar
Hangi yüzle varιrsιnιz Tanrι’ya

Can alarak paylaşanlar pastayι
Doktor olan öldürür mü hastayι
Doğa ile tanrι koymuş yasayι
Hangi yüzle varιrsιnιz Tanrι’ya

Helâl haram derler görmeden eller
Doğru diye yalnιş konuşur diller
Cahili eğitmez cahili yeller
Hangi yüzle varιrsιnιz Tanrι’ya

 Güçleri yeterken kιrιp dökenler
Yemyeşil fidanι köklü sökenler
Tanrιya yakιndιr ekin ekenler
Hangi yüzle varιrsιnιz Tanrι’ya

Körpe yavru ayrιlιr mι anadan
Hançer vurup yaralarι kanatan
Çιkιn gayri Tanrι ile aradan
Hangi yüzle varιrsιnιz Tanrι’ya

31.08.2002,Karlslunde__Hüseyin UÇAR

Yok benim

Yιllarca  söyledim kulak tιkadι
Her seferde niyet yalan adadι
Yeşeren umudu kιydι budadι
Yar olmak bu ise, yarim yok benim. 

İlk yιllarda gülüm seninim derdi
Yemekler pişirip sofralar serdi
Sonra lokmalarι midemi deldi
Sanki o sofrada, terim yok benim. 

Kιrιp dağιtιyor öfkenin seli
Artιk üşütüyor ruhunun yeli
Hakaret eder mi sevenin dili
Kurduğum evlerede, yerimyokbenim.. 

04.09.2002, Hundige___Hüseyin UÇAR

Ah yar- ağ yar

Sen ey sevdam
Görünmeyen güç
İnliyen kaval
Ağlayan ney
Büyüyen güzellik
Hüzün
Heyecan
Coşku
Öfke
Altιncι duyu
Önüm barikat
Dönmüyor ağzιmda dil
Görmeyen göz
Yakan söz
Kavuran köz
Yedinci his
Atlι indi atιndan
Kral düştü tahtιndan
Sevdalarιm ιrmak
Düşlerim umman
Hüznüm pιnar
Kadehler bir hoş
Kelimeler sarhoş
Ses sessizlikte
Yaşam ayrιntιda gizli
Ne dünyalιk
Ne dünya evi
Silinmiş bütün izler
Fιrtιna kapatmιş yollarι
Vahalar kurumuş
Ne yana dönsem serap
Göçmüş yurdundan bedevi
Her yan harap
Her can bitap
Bedeni terk etmiş sevi
Ah yar…
Ağ yar…
Bakma bana öyle yar
Bakma bana
Öyle n’olursun
Önüm uçurum
Arkam geçitsiz dağlar
Gözlerim ova
Saçlarιm orman
Rüyalarιm gezegen
Yolculuğum
Dünyanιn en uzun nehri Nil
En delişmen ιrmağι Amazon
Bizim deli Fιrat
İçi boşaltιlmιş
Bütün tarihi öykülerin
Hüzünlerim elem
Kaşlarιm kalem
Muhabbet ehline saki
Anadoluda halay
Ortadoğuda suç
Yunanistanda sirtaki
İşte yaşam
Diller durgun
Bilim adamlarι suskun
Ah yar…
Ağ yar…

09.09.2002______Hüseyin UÇAR

Ömür denen

Aht ettimde alamadιm
Bir kararda duramadιm
Koştum koştum varamadιm
Ömür denen kιsa yolmuş
İnsan yolcu dünya dolmuş 

Gönlüm düştü ahtan aha
Biçilirmi cana paha
Beyaz dedirdin siyaha
Ömür denen kιsa yolmuş
İnsan yolcu dünya dolmuş 

Yedin ömrüm oğrun oğrun
Günden güne arttι sorun
Boşboşuna hayal kurun
Ömür denen kιsa yolmuş
İnsan yolcu dünya dolmuş 

Özletmeden n’olur ara
Aynada saçlarιm tara
Sen işsizsin ben avara
Ömür denen kιsa yolmuş
İnsan yolcu dünya dolmuş

İster isen et mahkeme
Bu sitemin Uçar kime
Suçlanιrsιn sevdim deme
Ömür denen kιsa yolmuş
İnsan yolcu dünya dolmuş

 18.09.2002, Karlslunde___Hüseyin UÇAR

Ak göksün üstüne

Beni sana çeken içten bakιşlar
Yağsada başιma bir ömür taşlar
Bu gencecik ömür, gönlünde kιşlar
Ak göğsün üstünde ninnile güzel
Arzulu gönüle düşmeden gazel

Kanadι duyular dokundun tele
Sevda yağmurunda kapιldιm sele
Şu suskun tutkular gelmeden dile
Ak göğsün üstünde nininile güzel
Arzulu gönüle düşmeden gazel

 Bu nasιl güzellik nasιl cazibe
Vazgeç inadιndan acι garibe
Arzulu duyular vurmadan dibe
Ak göğsün üstünde ninnile güzel
Mevsimler değişip düşmeden gazel

27.09.2002, Karlslunde____Hüseyin Uçar

Kovulmasın

Hadi terket deme bana
Her sözün işliyor cana
Güvenim kalmadι sana
Gonca güllerim solmasιn
Yurtlu yurttan kovulmasιn

Söyle niçin terki diyar
Bιrakmιyor gül yüzlü yar
Bu sözcükler bana koyar
Gonca güllerim solmasιn
Yurtlu yurttan kovulmasιn

 Kader deyip susmayalιm
Yaş tahtaya basmayalιm
Bendimizden taşmayalιm
Gonca güllerim solmasιn
Yurtlu yurttan kovulmasιn
 
Gönül yeter ağladιğιn
Karalarι bağladιğιn
Yürekleri dağladιğιn
Gonca güllerim solmasιn
Yurtlu yurttan kovulmasιn

Gel birlikte sevinelim
Saygι hürmet eğilelim
Varιmιzla öğünelim
Gonca güllerim solmasιn
Yurtlu yurttan kovulmasιn

27.09.2002____Hüseyin Uçar

Kardeşlerim

Alιnlarιn terini silin
Anιlar ağlamasιn
Kaç kez istilâlara uğradι
Bu şehir
Bir yandan salgιn hastalιklar
Sağnak yağmur
Yaktι-yιktι
İyiyi
Güzeli
Bunca birikimleri
Acιlar yurt
Sιğιnaklar
Kale olmamalι
Şahidim olsun
Güneş
 Aydede
Yιldιzlar
Şu asιrlιk çιnar
Kιzιm
Oğlum
Mutsuzluğun
Yerini umut
Acιlarιn yerini
Sevinç alacak
Bu şehir sokaklarιnda
Caddelerinde
Başkaldιran ereklerin
Güzel
Mutlu
Umutlu insanlarιn
Türküleri dolaşacak

 

Kavruk benizli
Çekik gözlü
Kardeşlerim
Önlük
Kitap
Bulamayan çocuklar
Her yιl
Geleceğe
Ertelenen umutlar
Nice yaşanmιş
Yaşanacak aşklar
Hüzünlü ayrιlιklar
Yorgun düşmüş
Ömürler
İnan olsun
Bu kavgada
Sizlerle olmanιn
Hazzιnι yaşayacağιm
Acιlar
Başlangιcιdιr
Yenilenmenin
Kιzιm
Oğlum
Oku öğren
Bilgi çağιnda
Bilgisizliğin
Acιlarιnι
Çekmeyelim
Yenik düşmeyelim
Hacivat’la
Karagöz’e
Araştιralιm
Yer yüzünde
İnsana
Yaşama

Geleceğe dair ne varsa
Gülümsemeyi
Gülümsetmeyi
Bilelim
İkileme takιlmasιn
Yaşanmιşlιklar
Yaşanacaklar
Korkuyu telâşι kovun
Korkulardan
Kurulmaz şehir
Geride kalsιn
Karanlιklar
Dönülmeyen
Yürünmeyen yol
Aşιlmayan uçurum
Geçilmeyen okyanus
Sönmeyen yanardağ yoktur
Bahar yaşansιn
Gönüllerde
Umudun çorbasι değil
Gerçek çorba
Kaynatιlsιn mutfaklarda
Yeniye
Gerçeğe
Açιlsιn
Her açιlan kapι
Her gülücük
Muştusu olsun mutluluğun
Yaşamlar yarιnlaşsιn
Pιnar olsun ömürler 

09.10.2002_____Hüseyin UÇAR

Yıllar size

Yιllar size yenilmedim
Önünüzde eğilmedim
Sevdim amma sevilmedim
Yenemeyip; yenildiniz 

Gözlerimi ovaladιm
Kapιlarι araladιm
Rüzgâr oldum kovaladιm
Yenemeyip; yenildiniz

Okşanmadιm, hep okşadιm
Aşkla coşkuyla yaşadιm
Yιllar çιkardι haşadιm
Yenemeyip; yenildiniz

Yolcu yoluna koyuldu
Hem gönül, hem cep soyuldu
Sade hιçkιrιk duyuldu
Yenemeyip; yenildiniz 

11.11.2002____Hüseyin UÇAR

Benim

Bunca yιldιr dağlar sevim
Kiralιkmιş gönül evim
Yüreğimde coşku düğüm
Farkιnda olmayan benim.

 Her yer gezildi dolandι
Yιllar yıllara  ulandι
Kurak toporaklar sulandι
Farkιnda olmayan benim.

Garip gönlüm sarhoş oldu
Dünkü dostlar bir hoş oldu
Sanki ömürler boş oldu
Farkιnda olmayan benim. 

Yirmi sekiz oldu kιzιm
Kimseye geçmiyor nazιm
Doğruyu söylemek lazιm
Farkιnda olmayan benim. 

Yol yürüdük yollar durdu
İçten oydu ağâç kurdu
Hem sorunlar, yιllar yordu
Farkιnda olmayan benim.

Herkes birbirine karşι
Yazamadιm hayat marşι
Küstü bize cadde çarşι
Farkιnda olmayan benim.

Üstüme çöktü bulutlar
Parçaladι yedi kurtlar
Yaban oldu evler yurtlar
Farkιnda olmayan benim.  

18.11.2002___hüseyin uçar.

İnsanda

Dilsizde dil olur sevda
Evli evde, avcı avda
Bütün oluşumlar tavda
İnsanda hepisi mevcut

Gerdanına güller takar
Coşku engelleri yıkar
Pınarlar yürekte akar
İnsanda hepisi mevcut

Sevda kavuran ısırgan
Tatlıca kaşınır organ
Elbette yaşam durağan
İnsanda hepisi mevcut

Küpüne sirke öfkeler
Sevdalılar hep kekeler
Acımaz yaşam silkeler
İnsanda hepisi mevcut

Yaşa lâzımdır kuruluk
Yaşam kaynağı mutluluk
Kimine göre sululuk
İnsanda hepisi mevcut
                             
Sevgi, nefret ve dışlama
Gediğinde bu taşlama
Gene kavgaya başlama
İnsanda hepisi mevcut

Emeğin olmalıdır çeç
Yaşam acımsız süreç
Elbet yıllar bir dönemeç
İnsanda hepisi mevcut

25.11.2002______Hüseyin UÇAR

Bir başka -1-

Aldιrma boyuta çapa
Kar yağιyor lapa lapa
Kapιlarι sιkι kapa
Bir başka mevsime girdik

Bakιn Evren olmuş apak
Gelin kardan adam yapak
Al çocuk, eldiven papak
Bir başka mevsime girdik

Çorbalar konulsun kaba
Anne kararmasιn soba
Kartopu oynayak baba
Bir başka mevsime girdik 

Filistin’de savaş, idam
Bir çocuk yüreği odam
Selâm durmuş kardan adam
Bir başka mevsime girdik 

29.11.2002___Hüseyin UÇAR

Canda canı

Doğadan çelişki çözüm
Doğuşum , gelişim ,özüm
Okuyun insanι gözüm
Kanda canι görmek gerek

Nasιl doğdu millet, bayrak
Dalιndadιr meyve, yaprak
Bereket doludur toprak
Onda canι görmek gerek

Bak denize, şu kumsala
Nice canlι çιkmιş yola
Çoban yüklenmiş kavala
Onda canι görmek gerek 

Sordum dedi delikanlι
Öncelik der, her vicdanlι
Gördüm; Hava iki canlι
Canda canι görmek gerek

Ne yakιşιr de makasa
Gece dolaşιr yarasa
Kömür dönüşür elmasa
Handa canι görmek gerek 

İnciye dönüşür kumsal
Kimine göre bir masal
Doğadaki her şey yasal
Bunda canι görmek gerek

29.11.2000____Hüseyin UÇAR

Londuralı kızlarım

Çιtι pιtι gezerler
Yerli yersiz üzerler
Herkeslerden güzeller
Londralι kιzlarιm

Hatice orda okur
Hülya yaşamι dokur
Sesleri bülbül şakιr
Londralι kιzlarιm

Burdan uçağa bindi
Sesleri birden dindi
Gözlere hüzün indi
Londralι kιzlarιm 

Herkesce sevildiler
Takdirle övüldüler
Baba başarι diler
Londralι kιzlarιm 

Önce dilde uyarι
Uzak yaban diyarι
Bozuk gönlüm ayarι
Londralι kιzlarιm

Aştιğιnιz  denizler
Solmasιn gülsün yüzler
Bahara dönsün güzler
Londralι kιzlarιm

Kültür evi müzeler
Zaman bulup gezeler
Okyanusta yüzeler
Londralι kιzlarιm

Sizler kalbimde sevi
Orada gözlem evi
Sevmek insan görevi
Londralι kιzlarιm 

Yeter acιya kandιm
Sizi yürekten andιm
Sevginize inandιm
Londralι kιzlarιm

Albümlerden izledim
Yolunuzu gözledim
Kavganιzι özledim
Londralι kιzlarιm

İnsan hatalar yapar
Kardeş kardeşe tapar
İçimden özlem kopar
Londralι kιzlarιm

Sιra şimdi Tülay’da
Buluşak Kuşsaray’da
Cancanayιz halayda
Londralι kιzlarιm

08.12.2002____Hüseyin UÇAR

Yüreğim köroğlu

Başιmι kaldιrdιm baktιm yukarι
Bembeyaz görünür dağlarιn karι
Kimse selâm vermez yoksa çιkarι
Paylaşιmcι dünya özleye geldim
Yüreğim Köroğlu ben Çamlιbeldim 

Yollarιmιz düze değil bükedir
Gelen giden ömrümüzü tüketir
Ürettiği sade nefret öfkedir
Paylaşιmcι dünya özleye geldim
Yüreğim Köroğlu, ben Çamlιbeldim 

Zalimi kayιrιr, haklι asardι
Haksιz mekân komaz hepsin basardι
Bir bağιrsam Bolu Beyi susardι
Paylaşιmcι dünya özleye geldim
Yüreğim Köroğlu, ben Çamlιbeldim 

Birden bire oldu yakιnlar uzak
Her kime güvensek kurdular tuzak
Olumluyu göster, var ise yazak
Paylaşιmcι dünya özleye geldim
Yüreğim Köroğlu, ben Çamlιbedim 

11.12.2002____Hüseyin UÇAR

İlenme

Yok ediyor birden varι
Sivrisinek olmaz arι
Zehir ettin bu diyarι
Ulumuna kurtlar düşsün 

Ozan anlamιyor öçten
Birşey var olmuyor hiçten
Ne samimi ne de içten
Ulumana kurtlar düşsün 

Çukurdayιm daha çekme
Kalkamadιm attιn tekme
Yeter gayri ömrüm sökme
Ulumana kurtlar düşsün

Zorlama olmuyor dinde
Bιrakmadι birgün zinde
Kemik kιran vurdu künde
Ulumana kurtlar düşsün 

Birgün üret tatlι sözcük
Konsun yanağa gülücük
Boybos uzun beyin küçük
Ulumana kurtlar düşsün

Ne yabandιr nede yahşi
Bana karşι gayet vahşi
Görünce çιkar ateşi
Ulumana kurtlar düşsün

Gönüllü vermez elini
Yιlandan almιş dilini
Anamιn nazlι gelini
Ulumana kurtlar düşsün

12.12.2002___Hüseyin UÇAR

Kar

O uzak doğu şehrinde
Karlarιn altιnda
Yerli kayalar gibi durgunduk
Tapιnaklara sιğιnmιş gibi
Evlerine sιğιnmιştι insanlar
Ve durmadan
Kar yağιyordu
Sadece çocuklar
Oynuyor
Sorular soruyor
Kardan adam yapιyordu
Dudaklarda şiirsel imgeler
Sobada yanan ateş
Evlere sιğιnmak ha..
Diyordu Ka..
Kör yürüyüşü
Anadolu düşü
İnsan haritasι
Ya bu yağan kar
Kimine göre Tanrι’nιn
Kimine göre
Doğanιn notasιydι
Ve uzaklarda yaşιyordu
Kahkahalarιn hazzιnda
Frankfurt’lar
İstanbul’lar
Tokyo’lar

Bütün bu gülüşleri
Durmadan yağan kar’ı
Mutluluk rüyalarιnι
Örtmüştü karanlιklar
İntiharlar
Yeniden başlamιştι
Bir yerlerde birileri
Cumhuriyeti
Atatürk’ü
Laikliği
Şeriatι
Konuşuyordu
Karιn altιnda
Hem yürüyor
Hem sokaklarι
Kovalιyordu Ka..
İpek pencereden
Ka.. Ka..
Kardan adam yapalιm mι?
Onuda vururlar..
Onuda vururlar..

Silah sesleri
Panzerler
Ve şehir tiyatrosu
Yavaş
Yavaş boşalιyordu
Hepimizin üstüne
Ölüm suskunluğu
Geçmiş kültürlerin
Bιraktιğι binalar
Dimdik ayaktaydι

Pencerelerde
Hüzün
Yakarιş
Sessizlik
Kör yürüyüşü
Anadolu düşü
İnsan haritasι
Ya bu yağan kar
Kimin göre Tanrι’nιn
Kimine göre
Doğanιn notasιydι
Serhat şehri
Kιmιldamadan
Yürüyordu
Ve biz
Hepimiz
Çocuklarιn
Sevgililerin
Akan gözyaşlarιnda
MAHKUMDUK…

18.12.2002________Hüseyin UÇAR

Sen kalbim

Buzullara tutunmuş
Seyrederken bembeyaz
Doğayı kırlangıçlar
Göçmen kuşlar
Çoktan uçmuşlar
Sen kalbim
Halâ
Buradamısın. 

Kerem ile Aslı
Menzilindeler
Aşkın
Dirençin bayraği burçlarda
Sen kalbim
Halâ
Yollardamısın.
O şehir
Gece vardiyalarında
Makinaların sesinden
Kendi sesini unutan
Maden işçilerinin
Kömür karası
Yüzlerinden
Akan mutsuzluk
Göçmen işçilerin
Özlem yolculuğu
Kriterlerin
Kâğıt üstünde
Kaldığı ülke
Sen kalbim
Halâ
Oradamısın.

15.12.2002. Hüseyin Uçar.

Uyudum uyandım

 İdealimin  Dağarcιğιnι Karιştιrdιm
Bir bilim adamι
Olgunluğuyla
Bu akşam
Önümde kitaplarιm
Dilimde türkü
Koltuğumda
Uyuya kalmιşιm
Yolculuk ettim
Gezegenlerde
Gezegenden
Gezegene
Sürdü yolculuğum
Ufo’lar
Yol yoldaşιmdι
Tartιşmasιz
Açιldι kapιlar
Güneşi sordum
Ay tutmuştu önünü
Yoktular
Bebelerin
Mahsun
Gülümşeyişine
Uyandιm
Sabahtι
Kapιmdaydιlar. 

İdeallerimin
Dağarcιğιnι
Karιştιrdιm
Bir bilim adamι
Yorgunluğuyla
Bu akşam
Kayιptι
Gökkuşağι
Yιldιzlar
Atom denemeleri
Sürüyordu
Kan gölüydü
Ortadağu
Yeni yeni..
Savaşlar
Hep banacιlar
Yarιştaydιlar
Protestoya gelmişti
Gezegenler
Deniz canlιlarι
İnsanlar
Bu gidişi durdurun
Haykιrιşlarιyla
İnsan onurunun
Barιşιn
Yanιndaydιlar…

25.12.2002______Hüseyin UÇAR

Sarı Bektaş

Kutlayalιm seni kιrk yιlιn başι
Üzülenler vardι yιkιlsa kaşι
Yerinde, gediğe koyalιm taşι
Sarι Bektaş nice nice yιllara

Zaman zaman doğrularι paylaştιk
Bu gün gene anιlarda dolaştιk
İlham coştu özlem koştu ulaştιk
Sarι Bektaş nice nice yιllara

Büyüdü yetişti Esen’le Sinan
Bir tek sen değilsin yüreği yanan
Sefil’imi sende yaşarιz inan
Sarι Bektaş nice nice yιllara

Kalesinden düz ovaya bakarken
O ovada bahçelere akarken
İki yurdu bir arada yaşarken
Sarι Bektaş nice nice yιllara

Ne güzel düzenli kurulu evin
Artsιn eksilmesin bir ömür sevi’n
Kardeşlere baba olmak görevin
Sarι Bektaş nice nice yιllara

02.05.2001_____Hüseyin UÇAR

Özgürce

Nedir bu akşamιn bana yaptιğι
Görmedim şeytanιn kula taptιğι
Zenginin fakire kafa taktιğι
Hangi dilde tartιşιldι özgürce

Doğan canlιlarιn göbeğin kesmek
Doğuyu gösterip batιdan esmek
Elâ gözlü yare rastgele küsmek
Hangi dilde tartιşιldι özgürce

Övgüler dizip övülmeyenler
Hergün sopa yiyip dövülmeyenler
Sevdiği halde sevilmeyenler
Hangi dilde tartιşιdι özgürce

Edeb-i dillerin açιlιr yolu
Yağmuru görmeden başladι dolu
Bunca yιl kιrdιlar sağ duyu solu
Hangi dilde tartιşιldι özgürce

04.05.2001___Hüseyin UÇAR

Doğanın İntikamı

Ben öğrenciyken
Bir Amik gölü vardι
Haritada
Şimdi yok
Ormanlar, yeşil alanlar vardι
Şimdi yok
Antakya silindi silinecek
Haritadan
Çöktü alt yapι
İyice hιrçιnlaştι
Saldιrganlaştι Asi nehri
Amik ovasιnι kattι
Önüne götürüyor
Kaymaya başladι tepeler
Çöl yağmurlarιnι
Taşιyor şu kara bulutlar
Şu esen alize mi?
İntikam mι alιyor doğa?
Peki suçlu kusurlu kim?
Hiç sorguladιk mι kendimizi?
Yargιya teslim mi ettik
Arsa yeşil alan mafyasιnι
Kimin elleri boğazlιyor
Binlerce, yüzlerce soru
Kim verecek bunun cevabιnι
Kim?
Kim?

17.05.2001, Karlslunde__Hüseyin UÇAR

Şu Didimin Esnafları

Çalιşιr çatι kuramaz
Önünde kimse duramaz
Kendine soru soramaz
Şu Didim’in esnaflarι

Kum olur kendini eler
Boşuna mι terlemeler
Sağdan soldan derlemeler
Şu Didim’in esnaflarι

Söz verir kimden kaçarlar
Kolsuz kanatsιz uçarlar
Yalanla günü açarlar
Şu Didim’in esnaflarι

Geçersiz bütün kurallar
Kimin saçιnι tararlar
Denizde deniz ararlar
Şu Didim’in esnaflarι

Bak herkesten yakιnιrlar
Ömüre yağdιrmιş karlar
Sendikadan sakιnιrlar
Şu Didim’in esnaflarι

Ekmek emektir severim
Hele sorun kaç değerim
Hepisi insan överim
Şu Didim’in esnaflarι

Duyguyu öne katarlar
Durmaz birbirin satarlar
Üç ay çalιşιr yatarlar
Şu Didim’in esnaflarι

Ne yazιk emek yaralι
Sanki bir gazel haralι
Kendisi çiğner kuralι
Şu Didim’in esnaflarι

18.07.2001,DİDİM____Hüseyin UÇAR

Rahat uyu

Yangιn yürek dilim dilim
Hoş geldin desene gülüm
Erken aldι kalleş ölüm
Rahat uyu Sefil Emmi
Sana getirdim bu demi

Micildiyor dudaklarιn
Hiç gülmedi yanaklarιn
Yarιm kaldι hep ahtlarιn
Rahat uyu Sefil Emmi
Sana getirdim bu demi

Bu beşik seni sallamaz
Duyarsιz yürek ağlamaz
Emmim bizi hiç aramaz
Rahat uyu Sefil Emmi
Sana getirdim bu demi

Başuçunda rakι içtim
Anιlarιn bir bir biçtim
Seni bana rehber seçtim
Rahat uyu Sefil Emmi
Sana getirdim bu demi

23.07.2001 Kuşsaray, Hüseyin UÇAR

Bulunmaz artık

Kιyan kιymιş gülüm öfke dorukta
Hal hatιr sormadιn bir gün durupta
Ur tutmuş yaralar iniler zonkta
Bu derde çareler bulunmaz artιk

Arkasι kesilmez zamlar sιralι
Alιm gücü yoktur yürek yaralι
Şu gönlümü karanlιklar saralι
İçinde ceylanlar bulunmaz artιk

Gidenler anιlιr zamla talanla
O koltukta otururlar plânla
Giden gelen suçun örter yalanla
Verilen sözlerde bulunmaz artιk

Çevirir sorgular bakan oğlumu
Senlik-benlik yaşar devlet kurumu
Kιsa yoldan açιkladιm durumu
Utanan yüzlerde göçtüler artιk

08.08.2001__Hüseyin Uçar

Zaman

Güneşli bir eylül
İkindisi zaman
O bayan yürüyüşte
Beşinci karşιlaşmamιz bu gün
Yaslamιştι saçlarιnι memelerine
İlk gördüğümde
Yanιnda sümsük
Büzüşük bir oğlan
Hangi yola gitsem
Karşιma çιkιyor
Başkalarιyla
Elele gezerken
Kaçamak bakιşlarla
Bana bakιyor
Doğrusu şaşιrdιm
Ona bakarken
Oltamιn tutargasιnι
Yakaladι yosunlar
Yalιyor yüzümü
Nemli rüzgârlar
Yüreğimde koşuşuyor dalgalar
Bu romantizmde olmasa
Kaplumbağa yürüyüşüne
Dönüşecek yaşam
Bakιşlar başkaldιrιyor
Bende benimle birileri yarιşιyor

Güneşli bir eylül
İkindisi zaman
O bayan yürüyüşte
Martιlar güneşli uçuşlarda
O mu çekti beni buralara
Dalgalar dans ettiriyor güneşe
Yolcu vapurlarι geçiyor
Bir ayağιm güvertede
Adιmιmι atsam
Düşecekmiş gibiyim
Bakιşlar başkaldιrιyor
Bende benimle
Birileri yarιşιyor
Güneşli bir eylül
İkindisi zaman
İçimde yitik arar gibi bir his
Arabadayιm
Direksiyon masam
Gözlerim kalem
Ayalarιm defter
Yazιyorum karalιyorum
Pencereyi aralayιp
Kime bağιrιyorum
Çeviriyorum
Sayfalarιnι seyir defterinin
Önüme dikiliyor yaşam
Anιdan anιya koşuyor
Bakιşlar başkaldιrιyor
Bende benimle
Birileri yarιşιyor

Eylül 2001____H. UÇAR

Delikanlım

Yirmi yaşιn kutluyorum Emrah’ιn
Hazιrlan pastayι mumlarι yakιn
Boy-bos fidan gibi, gözlere bakιn
Delikanlιm nice nice yιllara

Bir ömür dilerim; şen, şakrak, kutlu
Sen bizlerden bizde senden umutlu
Övünürüz senle bize ne mutlu
Delikanlιm nice nice yιllara

Uzanιr her yana uzanιr kolu
Kara Haydar torunu Çöl Veli oğlu
Bir ömür dilerim başarι dolu
Delimkanlιm nice nice yιllara

Çekinsin kιzlar çok canlar yakar
Su bulur yolunu arkιnda akar
Yιllar yaz yağmuru ömürse bahar
Delikanlιm nice nice yιllara

Uzattι izini şu Haydar Baba
Her kapι açιlιr birazcιk çaba
Kutluyorum tüm Uçar’lar merhaba
Delikanlιm nice nice yιllara

17.09.2001___Hüseyin UÇAR

Bir ayrı heycan

Kara üzüm asmasι
Bekar kιzιn basmasι
Bir ayrι heyecan verir
Kenar köşe kaçmasι

Anlayan dinler sözüm
Canιm cananιm  gözüm
Bir ayrι heyecan verir
Dalιndan kopan üzüm

Ürün olsunda biçek
Dalιnda güzel çiçek
Bir ayrι heyecan verir
Gül suyu yapιn içek

Bağ bahçe sιra sιra
Hayat vermiş bozkιra
Bir ayrι heyecan verir
Desen vermek bakιra

Yetirdim elma soydum
Sabrı deminde koydum
Bir ayrι heyecan verir
Dem alιp deme doydum

29.09.2001____Hüseyin UÇAR

Suçlusun

Suçlusun acizsin neylesen Üsük
Ne sayan var, ne anlayan, ne duyan
Söyle elalemden neyimiz eksik
Hoşgörün kötüler kullanιr uyan

Köle olsam bunca acι çekmezdim
Ayrιlιk ölümsüz yaşlar dökmezdim
Zalιm karşιsιnda boyun bükmezdim
Sevdiklerim oldu gölgede koyan

Yaşamadιm birgün olsun coşkuyu
Ömür bitti atamadιm korkuyu
Ey sevdiğim haram ettin uykuyu
Verdiği sözlerden her saat cayan

Gökyüzü maviyse dünyamda mavi
Ayağa düşermiş ayağa sevi
İnsana mezar olurmuş evi
Herkese yalansam Tanrι’ya ayan

Takadιm kalmadι adιm atmaya
Herkes sιra kollar bana çatmaya
Sιra geldi mezarιmda yatmaya
Azrailim olur urbamι soyan

19.09.2001__Hüseyin UÇAR

HER GECE

Her gece
Issιz dağ ayazlarιnι
Sarιnιyor bedenim
Yorganιma
Yastιğιma
Saçlarιma yağιyor kar
Buz tutuyor bιyιklarιm
Yanιbaşιmda
Sιcakcιk bir solunum,
Uyuyor melekler gibi
Mışıl mışıl…

Gözlerim yakιnlarιmι ararken
Kar topu oynuyor
Karadan adam yapιyor çocuklara
Çocuk şarkιlarι ιsιtιyor yüreğimi
Uzaklaşιyor
Benden
Yapmacιk sevgiler
Boş beklentiler
Azalιyor ağrιlarιm
Ne yana dönsem
Neye el atsam
Issιz dağ ayazι
Yapιşιr bedenime
Yanιbaşιmda
Sιcacιk bir solunum,
Uyuyor melekler gibi
Mışıl mışıl… 

Taş taş üstünde yok
Yιkιlmιş konaklarιm
Kaybolmuş boşlukta
Sevecen bakιşlar
O berrak
O   Pιrιl pιrιl
Sevdam
Terk edilmiş.
Her yer karanlιk
Görüyorum
Çatιlarda sallanιyor buzullar
Konacak yer arιyor
Kιrlangιçlar
Susmayιn konuşun
Dostlar
Nereye yolum
Belleğim nerde
Kardan adam mι aldι
Konağιna mι sιğιndι
Ayaz beyin
Belleğim yitik
Yanιbaşιmda
Sιcacιk bir solunum,
Uyuyor melekler gibi
Mışıl mışıl…

08.01.2002____Hüseyin Uçar

GENE’Mİ

 -Levent’in ardιndan-

Levent göçmüş kalmιş kabι kacağι
Öksüz kalmιş yasta baba ocağι
Ben bilirim felek denen alçağι
Gene mi köyümden kara haber var?

Yoksulluk yüzünden köyden ayrιlmιş
Dönmemiş askerim kime darιlmιş
Çok geçmeden kara haber yayιlmιş
Gene mi köyümden kara haber var?

Levent ile Fındιklι’da tanιştιk
-geliyik, gidiyik- Kuşsaray’ca konuştuk
Felek senle biz ne zaman barιştιk
Gene mi köyümden kara haber var?

Fakire açιktιr gurbetin yolu
Çaresiz kιrιlιr kanadι kolu
Yağmuru gösterir, yağdιrιr dolu
Gene mi köyümden kara haber var?

Neden biziz acιlarιn anasι
Yaktι bizi felek kendi yanasι
İşte yaşam bu toplumun aynasι
Gene mi köyümden kara haber var?

Bağιrsa çağιrsa kime duyurur
Boynu bükük gene yola koyulur
Kafasιndan kaynar sular kuyulur
Gene mi köyümden kara haber var?

05.04.2001

Hayal

Allah’ım ne güzel gözler
O minnacık tatlı sözler
Mehtabı andırır yüzler
Geceme doğmuş ay gibi

Unutuldu ağrı acı
Prensesim giydi tacı
Gönlümün ilham ağâcı
Buluğa yakın tay gibi

Açtırdım gönül konağın
Uzattı gerdan yanağın
Tenime battı tırnağın
Denizi saran koy gibi

Her yerde beraber oldum
Sevdayla umutla doldum
Hayal kurmaktan yoruldum
Bende ki sevda huy gibi

23.04.2001

OZANLAR

Mahsuni ölür mü Mahsuni doğar
Ağlayamam amma hüzünler boğar
Her sevdalı gönle türküler yığar
Ozanlar ölür mü yeri bellidir
Onlar birer ekol, kitap dillidir

Balığın karnında ot olur biter
Sadece evrende bedeni yiter
Her yoksul sofrada bacadır tüter
Ozanlar ölür mü yeri bellidir
Onlar birer yazar, kitap dillidir

Öncelikle halkım başın sağ olsun
Seven yüreklere sevdası dolsun
Binlerce yetirdi bir beden solsun
Ozanlar ölür mü yeri bellidir
Onlar birer dahi, kitap dillidir

Sana ağlanır mı cananım canım
Vursalar hançeri akar mı kanım
Sensin kıblegâhım sensin Kur’an’nım
Ozanlar ölür mü yeri bellidir
Onlar birer arşiv, kitap dillidir
                       
Diplomayla olmaz adam olanlar
Elimde değildir bağışlan canlar
Kuş dili konuşur çiçekler anlar
Ozanlar ölür mü yeri bellidir
Onlar kütüphane, kitap dillidir

18.05.2002_____Hüseyin UÇAR

ELLİ YAŞIM

Anama sordum
Ne zaman doğdum?
Biraz utangaç
Biraz duygulu
Birazda gururlu anlattι
Oğlum biz babanla
Bindokuzyüzkιrkdokuzun
“Onikinci ayιnda evlendik
Sene dolandι, dolanmadι
Köten yerinde
Patatis sökerken
Sen doğdun
O taze toprak kokan
Patatisleri
Bana yedirmedin, zalιm
İkindileyin
Eve getirip yatιrdιlar…”

Babama sordum ?
“Ben o sene Sadιk Ağa’ya
Harmancιydιm
Eve geldiğimde
Annenin kucağιnda yatιyordun
Şu an o günü
O günün duygularιnι anlatamam
Ertesi gün
Rahmetli anamla babam
Sana bir beşik aldιlar
O günden sonra
Evin tek hatιrlι
İnsanι sen oldun
Şimdi onlar yok
Sadece anιlarda
Yaşιyorlar
Hani derler ya
Duvara dayanma yιkιlιr
İnsana dayanma ölür
Acι böcükler ιsιrmasιn
Onlarι oğlum..”

Derken birbirini
Kovaladι yιllar
Yaş dayandι elliye
Kuşsaray’da
Başlayan yolculuk nerde
Nasιl
Biter bilmiyorum
Elli yaşιm
Gel otur
Dertleşelim
Belirliyelim
Duraklarι
Elbette sιğmaz
Kafeslere arslan
Giremez gönül sarayιna
İzinsiz yabancι
Bιrakmaz
Yakamι anιlar
Geçen yιllarιn
Gelen günün
Hüznü
Bu
Ekini alιmιş
Tarla gönül
Yapraklarι dökülmüş
Sonbahar
Ağâçlarι gibi
Kuzeyde çιrιlçιplak

Şu an
Kendimi
Ilιk bir
Avusturalya
Gecesinde buluyorum
Neden kaçtιğιnι
Bilmeden kaçιyor
Kangrular…
Yoksa
Onlarιn
Bakιşlarι da mι
Vuruldu benim gibi

Omuzumda heybe
Elli yιldιr
Değirmene
Gidiyorum
Nedense
Bir türlü
Bulamιyorum
Hangi kapιdan
Gireceğimi…

Siz yιldιzlar
Yağmurlu bulut
Boşaltιn sağanağιnιzι
Yüreğimin
Afrika çöllerine
Bedevi gönül gülsün
Dinsin çöl fιrtιnasι
Bağrιmda
Yürümesin develer
İn aşağιya
Aydede..
Bιrakιn
Seyir defterimin
Sayfalarι
Boş kalsιn
İnin okşayιn
Börtüyü, böceği
Kurdu, kuşu
Sevdalι gönülleri
Zaten unutmuş
Nedense
Buralarι cemre
Kime sorsam
Alιnιyor
Kimle tartιşsam
Kιrιlιyor
N’olur
Siz kιrιlmayιn

Nerdeyim bugün
Niçin yakam
Ellerde
Niye ortaçağ
Şovalyesinin
Kιlιcι gibi
Acιmasιz kalemim

Kimler, neden
Tarih boyu
Oradan oraya
Diyardan diyara
Sürmüşler
Ağlatmιşlar
Anamι?

Birileriyle
Bunlarι tartιşmak
Birşeyleri
Paylaşmak istiyorum
Bir coşkuyu
Bir acιyι
Bir türküyü
Bir sesi
Bir elmayι
Meselâ
Karanlιğι
Yeşile boyuyorum
Kendimi
Nil nehrinde
Bir sandalda buluyorum
Çekingen
Ürkek
Yarι sarhoş
Batιlι turistleri
Gezdiriyorum
Atιlan oltalarι topluyor
Kιzarmιş balιklara
Limon sιkιyorum
Çöl şarkιlarιna
Eşlik ediyorum
Rastgele
İzmarit fιrlatanlara
Sert sert bakιyor
Uzun
Sarι saçlι kιzlardan
Sazιma tel istiyorum

Kim
Niçin tutuyor
Ellerimi
Düğün sona erdi
Halay çoktan
Dağιldι
Gerdeğe girdi
Gelinle damat
Dünya değişti
Herşey değişiyor
Kuşsaray
Halâ değişmedi
Elli yιldιr oradayιm
Ne taş üstüne
Taş koydum
Ne culfada
Halι dokudum
Örenler
Yιkιntιlar
Issιzlιğa
Yalnιzlιğa
Terkedilmiş köyüm
KUŞSARAY’dan
DANİMARKA’ya
DANİMARKA’dan
KUŞSARAY’a
UZUN
İNCE
BİR YOL
Bam teli gibi
BİR YOL
SIRAT MI
MURAT MI
BİLMİYORUM..

Aklιm
Ruhumla
Kuşsaray’da
Bedenimle
Danimarka’dayιm
Sonra çocuklar
Çocuklarιmιz
İnanιn
Şu an
Bir düş
Alemindeyim
Felsefem
Bilim
Düş
Çocuklar
Çocuklarιmιz
Düşlerde yaşasιnlar
Düşlerimde
Yaşamasιnlar
İstiyorum.

10.02.2001
Hundige, Danimarka

SOBADA KÖMÜR ODADA DUMAN

SOBADA KÖMÜR
ODADA DUMAN

Güvercinler
Kumrular
İlkbahar güzelliğini
Kanatlarιnιzda
Taşιyorsunuz
Karιn üstünde yürüyor
Gökyüzünde
Takla atιyor
Aşιyorsunuz ufuklardan
Kim durdurabilir ki
Aydιnlιğι
Kim korkmaz ki
Korkulu rüyalardan
Kim dokunabilir ki
Yanardağ ağzι
Yüreğime

Kιş günleri
Sobada kömür
Odada duman
Ve
Her zaman ki
Sihirli değnek
Ellerimde
Dağιlιyor sιkιntιlar
Sarιlιyoruz umuda
O gizli güç
O gizli sιr
Çözüyor
Elimi
Ayağιmι
Şahlanιyoruz
At gibi
Dik başlι
Sert
Mutlu
Umutlu
Yιkιyoruz
Umutsuzluklarι
Yarιş yaşamla
Barιş insanla

Dιşarιdaki
Kara rağmen
Alnιm ter içinde
Domur
Domur
Penceredeki
Saksιlar
Dönmüş yönünü
Aydιnlιğa
Lapa
Lapa yağan
Karι seyrediyor
O sihirli
O gizli el
Okşuyor saksιlarι
Balkon bana
Ben balkona bakιyorum
Sanki
Yoldan geçen birileri
Beni çağιrιyor
Gelin oyun kuralιm diye
Çocuklara bağιrιyor
Kardanadam yapalιm
Verelim
Süpürgeyi eline
Yollarιmιzι süpürsün
Peşinden
Bir heyecan
Bir coşku
Açιlιyor
Balkon kapιsι
Kovuyoruz
Umutsuzluğu
Soğuğu
Yarιş yaşamla
Barιş insanla
Çocuklarla
Elele
Doğaya koşuyoruz

10.02.2001____Hüseyin UÇAR

OVAMAÇ

Sen gittin yar
Ağlamadιm ardιndan
Ağlamadιm
Ne aylara sitemim var
Ne de yιllara
Ne kendimi unuttum
Ne seni
Bir tutam
Özlem kopardιm
Rüzğârlarιn sιrtιndan
Buruklaştι yaşam
Çekilmez oldu ayrιlιk
Sevda dağarcιğιmι yokladιm
Bir anda
Birleşti yollar
Neler çιkmadι
Dağarcιğιmdan
Çoban azιğι
Ovamaç
Anamιn ağιtlarι
Kim bilir yar
Kaç bahar
Açtι kurudu
Kardelenler,
menekşeler,
sümbüller
Kim bilir
Kaç sevdalι
Tutuşamadan elele
Ayrιldιlar
Seni beklerken yar
Seni beklerken
Büyüdü boy verdi
Senin için
Diktiğim fidanlar
Şimdi her biri
Kocaman
Birer ağâç
Seni beklerken
Dalιnda meyveler
Olgunlaştιlar

13.02.2001, Hüseyin UÇAR

İŞTE AŞK

İşte aşk;
Görmeden aşιk,
dokunmadan his
ve
dokunur gibi
yaşamak…

İşte aşk
ayrιlιklara
özlemlere
yolculuk
aynalarda
kayboluş
Yataklarda
oluşan ütopya
Kimimiz
Mecnun
kimimiz Leyla.

14.02.2001____Hüseyin UÇAR

AHLE

Köyün en güzel
Kιzιydι Ahle
Süt kardeşimdi
Bir gün onu
Oyundan alιp götürdüler
Gidiş o gidiş
Ne çocukluğunu
Ne genç kιzlιğιnι
Yaşadι
Şimdi sadece
Oyun çιğlιklarι
Bir hayali
Birde
Duvarda el izi
Ve o
Çamurlu yollarda
Ayak izleri kaldι
Zaman zaman
Güvercinler uçurdum
Avcumdan
Havalandιlar
İzini yolunu bulamadιlar
Sonra birileri anlattι
Kιzlarι
Oğullarι olmuş
Kocasι alkolik, psikopatιn biriymiş
Çok üzüldüm
Keşke seni
Tanιdιğιm kadar
Süt annemide tanιsaydιm
Çocuklarιnι
Tanιsaydιm
Ve o
Çocukluk
Anιlarιn
Sιkmasaydι boğazιmι
Belki unuturdum
Bilirsin
Ölüm bile
Unutturamaz
Yoğun yaşanmιş anιlarι

Oysa sen bir
Dağ çiçeğiydin
Ve birileri
Vakitsiz kopardιlar
Dalιndan
Ellerin bağlι
Gözlerin a’ma
Dillerin suskun

Anιlarιn
Hüzün yüklü
Göz kιrpιyor
Gökkuşağιna
Nisan yağmurlarιna
Sorguluyor korkak
Yürekleri Dolunay
Gerçeği yansιtmιyor
Aynalar
İnan
Bende sen gibiyim
Bakιşlarι
Umutlarι
Yarιnlarι
Kurşuna dizilmiş
Bir yaralι
Göçmen kuşum
Dostlarιm, arkadaşlarιm
Bu ülke, bu ülkenin insanlarι
Beni her zaman sen gibi
Aynι içtenlikle
Karşιladιlar
Şu kuzey kιyιlarι
Yat limanι
Mosede balιkçι iskelesi
Pul pul parmaklarιyla sakalιnι
Kaşιyan balιkçιlar
Kιyιyι değilde yüreğimi dövüyor dalgalar
Yağmur sonrasι gökküşağι
Yeter yaraladιğιnιz
Bιrakιn yakamι
Acιmasιz anιlar

22.02.2001___H.UÇAR

BAHARATCI

Gözlerim uykuya yatmιş
Anιlar ayakta
İn-cin top oynuyor
Uçurtma uçuruyor
Tepesinde dağlarιn
El sallιyir
Klopatra
Alanya kalesinden
İn suyu mağarasιna iniyorum
Ne doktor, ne görevli
Mevsime rağmen
Yaz yaşanιyor sahilde
Ve
Uz Ali
kurmuş tezğâhιnι
baharat pazarιna
bağιrιyor
baharatcιι, baharatcιιι..
karanfil, ιhlamur, limon, kekik, zencefil
Ihlamur istiyorum
Şaşιrιyor
Bardağι taşιrιyor
Süzülüyor gözlerinden
İki damla yaş
Bakιşιyoruz
Pιnar olduk akιşιyoruz
Birbirimize yakιşιyoruz
Şelâle olduk
Akιştιk
Dağlar dinledi türkümüzü
Kimse görmedi yüzümüzü
Bindik Nuh’un gemisine
Gidiyoruz
Baktιm yanιmιzda
Ceren
İkizler
Fotoğraflarda tanιdιğιm
Yeğenlerim

Merhabalar
Diyorlar kimsin?
Dönüyorum baharatcιya
Sayιyor
Bir bir baharatlarι
Ve yararlarιnι
Bir baktιm
Parktayιm
Bir baktιm
yatakdayιm
Şeker uzatιyor
Deniz
Bebeğinin saçlarιnι tarar gibi
Saçlarιmι tarιyor
Eda
Gülücükler,öpücükler, tebessüm
Atιyor
Elini omuzuma
Mark zengini
Ercan
Yutkundu, bakιndι
Heyecandan konuşamadι
Elimi tuttu halam
İşte özveri
İşte ana
İşte insan
İşte Anadolu
Almanya’nιn ortasιnda
Yaşayan anιt
Öpün ellerini
Öpün
İncitmen
Balam.

01.03.2001____Hüseyin UÇAR

SESİM ISITIYOR ZEMİNLERİ

Ellerim arkadan
Sandalyeye bağlι
Üç gündür
Zemin katta
Öylece oturuyorum
Çevremde dolaşanlar
Sorular soruyor
Cevabιm
Hep aynι ne kalp kιrdιm, ne kuşlarι vurdum
Sadece yιldιzlarι
Sağdιm yer yüzüne

Palamut topladιm
Dağlardan
Yeşertmek için kιrlarι
Ansιzιn
Şimşekler
Çaktι gözümde
Kan sιzιyor kaşιmdan
Ellerim
Ayaklarιm
Sandalyem nerde?
Durmadan
İnip kalkιyor tekmeler

Fιsιtι gazetesini
Okuyor birileri
Bir yerlerde
Dedikodu
Güme gitti palavralar
Sesler çoğaldι
Yeşerdι bozkιrlar
Işιk sιzιyor
Zemin kata bir yerlerden
El sallιyor
Hayat
Okula gidiyor çocuklar
Bedenim
Sesim
Isιtιyor zeminleri
Açιlιyor kapιlar.

03.03.2001, Hüseyin UÇAR

GEL GEL

OKUL  AÇTIM  ÖĞRENCİM  YOK
SÜRGÜNLERE  UĞRADIM  ÇOK
YALANLARA  KARNIMIZ  TOK
HASRETİN  ÇAĞ  OLDU  GEL  GEL

GELİR  DİYE  YOLLAR  AÇTIM
SEVDALANDIM  DOLDUM  TAŞTIM
DÜZ  OVADA  ŞİMDİ  ŞAŞTIM
OVALAR  DAĞ  OLDU  GEL  GEL

DALGALAR DAĞA DÖNÜŞTÜ
KARŞITIYLA HEP DÖĞÜŞTÜ
YÜREĞİME ATEŞ DÜŞTÜ
ÖRENLER BAĞ OLDU GEL GEL

05.03.2001_____Hüseyin UÇAR

NEREDE

Şu gözüken dağιn arkasι dere
Söyle kuzum böyle yolumuz nere
Zelzeleyi kurban verdik kadere
Alt yapιsι bitmiş yollar nerede?

Şu akan çeşmeler boşa akmasιn
Seven birbirine seyran bakmasιn
İnsanιm diyenler insan yakmasιn
Yιkιk ördüğümüz yιllar nerede?

Doğa vurmuş, felek vurmuş, dil vurmuş
Saatli bombayι kuranlar kurmuş
Yobaz engellemiş bilimler durmuş
Köprüler kurduğum kollar nerede?

Sürüsü çalιnmιş ören ağιllar
Neden niçin köle olur çoğullar
Bağιşlayιn n’olur kιzlar oğullar
Arιyιm çiçekli dallar nerede?

04.04.2001____Hüseyin UÇAR