Skip to content

Ne diye

Öküz öldü, kağnı sindi, zilve yok
Gelenek yok, görenek yok, kirve yok
Muhabbet yok, içtenlik yok, cilve yok
Kime soru soracağım, ne diye ?

Çocuklar büyüttüm, okullar açtım
Tarlada bereket, duvarda harçtım
Cehalete koştum, sevğiden kaçtım
Hiç çağırma varacağım, ne diye?

Şahlandıkça çekemedim dizğini
Türkülere çevirmişim ezğini
Ben olmuşum yer yüzünün gezğini
Boş avuntu bulacağım, ne diye?

Gönüller coşmuyor, yüzler gülmüyor
Baharı çağırdım, dönüp gelmiyor
Değerler çiynenir kimse görmüyor
Bu yaşamda kalacağım, ne diye?

Yok saydılar, varlığımı, kozumu
Gelen giden silkeledi tozumu
Hep kaçırdım yemeklerin tuzunu
Aştan  lezzet alacağım, ne diye?

Beyhude boşuna sorular sordum
Sade beden değil, düşlerim yordum
Ne diye övünem yenikti ordum
İdamlıkken susacağım, ne diye?

Herkesin gözünde, çöldüm kuraktım
Hayali biçilen ekin oraktım
Kızğınlara uzatılan kulaktım
Bundan geri pusacağım, ne diye?

Çizdiğim tablolar, hepsi yorumsuz
İstesemde olamadım sorumsuz
Bundan geri yaşayamam, Çorumsuz
Gurbet elde kalacağım, ne diye?

22/11/2004 Karlslunde.Hüseyin Uçar 

Published inIkke-kategoriseret