Kollar
Omuzlar dolu
Canlı
Canlı tezgahlar
Dolaşıyor
Mahmut paşada
Bağırarak
Dolu dolu sokaklar
Öbek öbek
Yığın yığın
Anında açılıp
Anında toplanan
Pazarlar
Vitrinlerde
Kaldırımlarda
Mahmut paşada
Urbalar
Elden ele dolaşan
Kabonlar
Çamaşırlar
Atmış sandalyasın
Dükkanın önüne
Gramafon Ömer
De hadi gel
Gel, gel
Malın iyisi ucuzu
Burada enişte
Hele gel otur
Çek sandalyayı oğlum
Alman mühüm değil babam
İki lafın
Belini kıralım otur
Sende gel amcam
Sana kaça yarar
Sende gel dedem
Sende gel teyzem
Gel
Gel
Gel
Gel…
Sevindirelim ablam
Sende gel…
4/11/2006 İstanbul. Hüseyin Uçar