Skip to content

BİR BAŞIMA VE ÖZĞÜR

Ey! Sesini kaybeden şehir
Suskun bulutlar
Bombalanmış parklar
Yakılmış Yıkılmış evler
Sevdalı güvercinler
Konacağınız ağaç
Yaşayacağınız barınak
Kaldı’mı?
Bakın etrafınıza
Tekin’mi bu bulvarlar
Yeşile
Ses’e
Hasretken
Bu dağlar, ovalar
Geçmiş ötesine ufukların
Göç yolunda
Göçmen kuşlar
Rüyadamıyız
Deryadamıyız
Bu esintiler
Bu in çık?
Salıncakta salanır gibi
Sallanıyor
Sesini kaybeden şehir
Derinleştikçe derinleşiyor uçurumlar
Ve birden bire
Tutuyor elimden şarkı söyleyen
Gelinlik kızlar
Başlarında beyaz kurdele
Ve kurdelenin ortasında
Renğarenk yanan mumlar
Kurtuluyorum boğulmaktan
Uyandım
Şehir kayıp
Deniz yok
Kızlar uykuda
Ne bir ışık, ne bir iz
Bir başıma ve özğür
Elimde sazım
Dilimde türküm
Varamadan ayrımına ayrılığın
Şimşekler çakıyor gözlerimde
Yağıyorum yeryüzüne
Börtüye böceğe can
Uçamayan kuş’a kanat
Yorgun yolcuya derman
Ve bütün bu oluşumlarla
Ayakta durmak
Korkuların
Sindirmelerin
Sinsi bakışların
Göz hapsinden uzakta
Yıkıyorum bir bir engelleri
Yıldızlarla bile yakıyorum deniz fenerini
Açıyorum bütün solungaçları
Yüzüyorum deniz kızlarıyla
Dalıyorum derinlere
Karanlığın hükümdarlarına inat
Ormanlarca çoğalıyor
Sularca akıyorum
Gülüyor, Oynuyor
Eren’ce koşuyorum
Tadına varmak için özğürlügün
Taşıya bildiğince yüreğimin
Kalp atışlarını dinliyorum
Sevdanın pınarlarından su içiyor
Güzele, yeniye
İleriye bakıyorum
O sessiz şehre ses
Boş gönüllere sevği taşımak
Uzağımda’ki özğürlüğü tatmak
Yakınımda’ki başkaldırıyla buluşmak
Yürümek yeni sevdalara
Bakar körlere ışık
Sağır duygulara kurşun
Bazan  acımasız bir hançer
Oluyor bu dil
Bazan bal sızan petek
Hadi ayrılalım bu şehirden
Uçuralım bu sevdalı güvercini
Bitsin bu hasret
Gündüz güneşle
Gece yıldızlarla buluşsun.
 
4/4/2006 Hüseyin Uçar.

Published inIkke-kategoriseret