Niçin dalıyorum
Bu coşkun sulara
Yüzmeyi bilmeden
Belki bir şeyler arıyorum
Bir yerlerde
Belkide küskünüm yaşama
Yada yaşam ve ölümün birleşimi
Katmış önüne beni kovalıyor
Oysa can korkum yok
Korkuların dağları bile kuşattığı
Bir cografyada yaşıyorum
Bilesin ki yalnızlığım
Yıkımların inşasını
Yeniden başlatacak
Neyi arıyorum
Bu agır tempo yürüyüşle
Bu anadolu şehrinde
Uçurtma peşinde koşarken ölen
Kayıp çocukların seslerini mi?
Yada bombaların yok ettiği
Tarihi binaları mı?
Yerleşim yerlerin mi?
O yemyeşil parkları mı?
Ve hala alev alev yanan ormanları mı?
Kavrulmuş yürekleri mi?
Yoksa bu şafak asılan
Denizi
Yusufu
Hüseyini mi?
Gecenin bir yarısı
Yalnızlığımı,
Acılarımı kuşandım
Bir barış tanrıçası gibi
Düştüm yollara
Ne yönüm bellidir
Nede hedefim
Yüreğim hızara verilmiş tahta
Gönlüm yalnızlığıma kanat
Gözlerim sabahta
Niye sorgudasın gönlüm
Zeynebin hayat dolu gülüşünde mi?
Sorgulayan gözlerinde mi?
Berkcanın sınav sorularında mı?
Ankara bozkırının
Göksüne göksüne vurdugu
Tezenesinde mi?
Suların güneşle seviştiği
Dağların bulutlarla öpüştüğü
Arzuların
Dingin duyguların
Kısa yaşam diliminin
Neresindeyim.
6 mayıs 2008 Ankara
Hüseyin Uçar.