Skip to content

Month: March 2012

SEKSEN YAŞLI DELİKANLIM

(BABAM KARA HAYDARIN SEKSENİNE  DEĞDİĞİ GÜN)

Tuzcu, üzümcülük yaptı
Sade çevresine taptı
Yolu gurbet ele saptı
Kutlu olsun, seksen yaşın
Çorumdan yücedir başın….

Seksen yıldır emek verdin
Acı tatlı çok şey gördün
Uçuk yanlarımız ördün
Kutlu olsun, seksen  yaşın
Cümlemizden  yüce başın….

Dürüstlükten gelmez maraz
Bahçemizde oldun kiraz
Tarihimiz anlat biraz
Kutlu olsun, seksen yaşın
Kaleden  yücedir başın….

Dile kolay ömre şifa
Tekrarlarım yüz bin defa
Sevgin kaynar bak etrafa
Kutlu olsun, seksen yaşın
Ağrıdan yücedir başın….

İşte muhabbet ırmağı
Ezeldir baba ocağı
Taşatan onun çırağı
Kutlu olsun, seksen yaşın
Devamıyız biz savaiın….

01/03/2012.Hüseyin Uçar…

HÜSEYİN KÖKSALI ANARKEN

SENİ BEKLER TELLİ KURAN

(Hüseyin Köksalı anarken)

Yurdundan göçen güvercin
Ağlatırsın için için
Arkası kesilsin göçün
Tüylerimi, yolma nolur…

Bıyık pala, sakal beyaz
Anılara ettik niyaz
Yokluğun üşütür ayaz
Bana soru, sorma nolur…

Sazını ele alınca
Dillere türkü dolunca
Davudi sesin kalınca
Tellerince, vurma nolur…

Sensizlik boğuyor inan
Canını terk etmez canan
Seni bekler telli kuran
Türküleri, yorma nolur…

26/02/2012.Hüseyin Uçar.

SENİ BEKLER TELLİ KURAN

(Hüseyin Köksalı anarken)
Yurdundan göçen güvercin
Ağlatırsın için için
Arkası kesilsin göçün
Tüylerimi, yolma nolur…
Bıyık pala, sakal beyaz
Anılara ettik niyaz
Yokluğun üşütür ayaz
Bana soru, sorma nolur…

Sazını ele alınca
Dillere türkü dolunca
Davudi sesin kalınca
Tellerince, vurma nolur…

Sensizlik boğuyor inan
Canını terk etmez canan
Seni bekler telli kuran
Türküleri, yorma nolur…

26/02/2012.Hüseyin Uçar.

BİR KARIŞ TABUT

İçinde bir dünya, tabut bir karış
Doğmadan başladı kaderle yarış
Kar etmez feleğe, yalvar yakarış
Bre felek ne diyeyim, ben sana…

Öpüp koklaşmadan bizi terkeden
Düşündük bulunmaz geçerli neden
Elbise giymeden, o küçük beden
Bre felek ne diyeyim, ben sana…

Acılarım sığmaz, dağa dereye
Zalim felek girdin, gene devreye
Moral olacaktı, bütün çevreye
Bre felek ne diyeyim, ben sana…

Mezara inerken o küçük canım
Kalmadı bedende, çekildi kanım
Bu nasıl anlatım, bu nasıl tanım
Bre felek ne diyeyim, ben sana…

Ettin küçük canım, ettin acele
Ecel desem hiç benzemez ecele
Baş sağlığı, Aytekine, Sibele
Bre felek ne diyeyim, ben sana…

18/02/2012.Odense.Hüseyin Uçar.

İŞTE RUH HALİM

Ben gidersem, dar yerlerin genişler
Sıkıntıntılar biter,  düzelir işler
Eyleme dönüşür kurduğun düşler
Üzülsemde başarını kutlarım…

Hani nerde, tarla gibi sürenler
Kendin bilir, defterimi dürenler
Ayrılığa kalkar, Gardan Trenler
Özlemlerim yüz katına katlarım…

Ne söylesem, can cananım anlamaz
Sözcüklerim, iletişim kuramaz
Ateşlere düşsem, kimse  aramaz
Gören yoktur, daldan dala atlarım…

 Ortada canlarım, işte ruh halim
Düşmanımdan fazla, dostlarım zalim
Emirler yağdırdı, ettirdi talim
Arzalanmış, işlemiyor hatlarım…

Hangi yanım düzgün, yamuk her yanım
Sesim yükseltemem, acısa canım
Gurbette gürbetçi, olmuş erkanım
Yalan dolan, ben kendimi yatlarım….

13/02/2012.Hüseyin Uçar. Kırlangıç Yuvası.

KÜÇÜK VELİ

Viran olmuş oturulmaz katlarım
Arabaya koşulmuyor atlarım
Dedeler dedesi, seni kutlarım
Sıcacık bir selam yeterli bana
Anılar saldırğan, işliyor cana…

Hamsimizi buzluklarda saklayın
Ara sıra Pamukları yoklayın
Başarıyı, yeniliği kutlayın
Sıcacık bir selam yeterli bana
Anılar saldırğan, işliyor cana…

Sorular hançer mi? beynime işler
 Acıyla kavrulmuş, sineler döşler
Aç tavuk düşünde, anbarı düşler
Sıcacık bir selam yeterli bana
Anılar saldırğan, işliyor cana…

Sevenler katlanır, sevmeyen kaçar
Bir olmazsa gönül, arayı açar
Çok konuştun yeter, Hüseyin Uçar
Sıcacık bir selam yeterli bana
Anılar saldırgan, işliyor cana….

Taşatan iniler kuzey kışında
Sanmayın bu günler, aklı başında
Acıları  gizli, gözün yaşında
Sıcacık bir selam yeterli bana
Anılar saldırgan, işliyor cana….

11/02/2012.Hüseyin Uçar

GÖLCÜKLER KURDUM

Güç verinde, şu dağları aşayım
Yoldaş olup, Turnalarla uçayım
Derelerden ırmaklara koşayım
Sadece dereler, olmasın yurdum
İrili ufaklı göletler kurdum…

Kulak verdim önce tonuna sesin
Çağırmıyor artık, aşkın nefesin
Mekanım olmadı, gönül kafesin
Dostlarım özlemiş, çağırır yurdum
Yakamı bırakmaz, hayaller kurdum…

Özlem büyüdükçe, çeker deryalar
Kör yalanın, gözlerimi boyalar
İnan senden duyarlıdır kayalar
Artık gözlerinde ağlıyor yurdum
Sınırları çizdın, orada durdum….

Uykusuz geceyi kattım gündüze
Düşe kalka ulaşmışım denize
Gözler konuşuyor, ne gerek söze
Kovuldum gönülden, gurbettir yurdum
Kuşlar gibi dalda, yuvamı  kurdum…

07/02/2012.Hüseyin Uçar.Kırlangıç Yuvası…

KAÇIŞIM YOKTUR

Hangi dala değsem dallar ağlıyor
Çeşmelerim ırmak olmuş çağlıyor
Kara düzen el ayağım bağlıyor
Etrafım çevrilmiş kaçışım yoktur
Özgürlük istedim suçlarım çoktur…

Ayağa kalkışım belki erkendi
Yorğanım yağmurdu, döşek dikendi
Beklentim kalmadı bir bir tükendi
İpimiz çekilmiş, kaçışım yoktur
İnsanım dedim,suçlarım çoktur…

Teslimiyet kolay, zordur kalkması
Son nefeste etrafına bakması
Ölümden daha zor, dostun yakması
Son direncim ölüm, kaçışım yoktur
Hak hukuk aradım, suçlarım çoktur…

Bir bakışta düşmanımı kestirdim
Dostlarımı birer birer  küstürdüm
Onların gözünde terör estirdim
İlmek bogazımda, kaçışım yoktur
Eşitlik aradım, suçlarım çoktur…

Nerden çıktı bu gün özel savcılar
Pusuda görünmez gerçek avcılar
Tükenmiyor bu toplumda sancılar
Ergenekon derler, kaçışım yoktur
Demokrasi dedim, suçlarım çoktur…

12/02/2012.Hüseyin Uçar.

ACILARDAN ALDIM PAYIM

Önce annem, babam, peşinden dayım
Ören viran olmuş gönül sarayım
Benim acılardan oluştu payım
Hangi  yöne baksam beni yaralar
Artık bana dar geliyor buralar…

Şu yüce dağların dumanı bitmez
Kavgaya tutuşsam bu ömür yetmez
Yoksulluk yakamı  kavramış gitmez
Eksiğimi peş peşine sıralar
Boşa gitti isyanlarım, naralar…

Kayıplarım artar,  buruk bir yanım
Yok idi gurbette, mutlu bir anım
Kimseleri kırma Taşatan canım
Şu sınırlar bizim eli aralar
Gurbet elde çoğalıyor yaralar…

12/01/2012.Hüseyin Uçar.Kırlangıç yuvası.

İÇİMDE Kİ ATEŞ

Yaşayamam artık aynı bulvarda
Hayalleri uçuşurken yollarda
Yüreğim kan ağlar, yavrum sallarda
Sevdiğimden haber, verin canlarım…

Yüreğime ataş düştü sönmüyor
,Ağzımın içinde dilim dönmüyor
Kime küsmüş yavrum, geri  gelmiyor
Küstüğümü  haber, verin canlarım…

Dizilir boğaza lokmalar sıkar
İçimdeki ateş dünyayı yakar
Alışmış gözlerim yoluna bakar
Yollar bende yürür, oldu canlarım…

Taşa çalın bu kafayı yarılsın
Ulaşamaz özlemine sarılsın
Sana kıyanların eli kırılsın
Dünyamı mateme, boğdu canlarım…

28/01/2012.Kırlangıç yuvası. Hüseyin Uçar..

CEM AYDININ ARDINDAN

Bu canımı bedenimden  soydular
Kanım içip vampir gibi doydular
Posa gibi kap’önüne koydular
Canileri duyamadım analar
Tanığımdır gök yüzünde Turnalar……

Çakal sürüleri hepsi daldılar
Sevdalarım gençliğimi çaldılar
Acımadan her organım kırdılar
Gençliğime, doyamadım analar
Sevenlere selam, edin Turnalar…….

Can alırlar yıkık duvar örmezler
Bakar kördür önlerini görmezler
Sevip sevilmeyi onlar bilmezler
Ben yaşama doyamadım analar
Yaralıydım bırakmadı Turnalar……

Yazıktır benzetmem, böceğe bile
İnancı, bilinci, her şeyi  hile
Gelsede konuşsa, yıldızlar dile
Kimselere kıyamadım analar
Feryadım yüklendi, uçtu Turnalar…..

30/01/2012.Hundige.Hüseyin Uçar….

SABRIMIZI SINIYORLAR GARDAŞIM

Ömür boyu ağlar  hakkın  aramaz
Nerde yaşar nasıl yaşar anlamaz
Gözün oyanları kalkıp kınamaz
Sabrımızı sınıyorlar gardaşım…

Sanma ki yüreği biz gibi kanar
Sadece adını tarihler anar
Kendini dünyanın merkezi sanar
Haşhaş gibi kırıyorlar gardaşım…

Okuyanlar görür, çağı evrimi

Onlar değiştirir ancak yerimi

Yaşayalım kalkın gerçek dervrimi
Bizi ölü sanıyorlar gardaşım…

En küçük derdi döner vereme
Yoldaş olur, şu çöllerde kereme
Kaderine küser geçmez eyleme

Kaderciler yanıyorlar gardaşım…

Uzaklaştık birbirimiz yer gibi
Bütün CEM’LER ,bize kalkın der gibi
Seyreyledik inan bakar kör gibi
Bin bir soru soruyorlar gardaşım…

Bir  okyanus düşünülmez adasız
Çalışılmaz yaşanılmaz sevdasız
Bir olmazsak bu isyanlar  faydasız
Bozkır gibi duruyorlar gardaşım

Yolculuk nereye canlar bu hızla
Nere varacağız namaz  niyazla
Bu topluma inan bu acı fazla
Biz sindikçe vuruyorlar gardaşım..

Toplumun düşmanı elbet cahalet
Farkına varmazsan ederler alet
Irkçısı, yobazı hepsine  nalet
Çevremizi sarıyorlar gardaşım…

Evinin önünde kesmişler yolu
Yağmurun peşinden yağmasın dolu
Annenin babanın kırıldı kolu
Bizi bizden alıyorlar gardaşım…

Nefesin yettikçe Taşatan oku
Bir olak çevremiz salmasın korku
Cemimize değdi zalimin oku
Bunlar bela arıyorlar gardaşım…

21/01/2012.Hüseyin Uçar.Kırlangıç yuvası..

BİR YIL DOLANDI:2

Ayşemizi andım içim kanadı
Gözümüz her yerde onu aradı
Yüreğe kazındı o güzel adı
Dün bu gün deriken, bir yıl dolandı….

Zalim felek içimizi kuruttun
Mazlum alıp zalimleri unuttun
Her ne yana dönsek yakamız tuttun
Dün bu gün deriken, bir yıl dolandı…

Çobanımız oldu önüne katar
Sanki sabrımızı kantarda tartar
Her gün biraz daha özlemi artar
Dün bu gün deriken, bir yıl dolandı…

Yalvarsamda ecel kest5i önümü
Zehir etti yaşamımı günümü
Layık gördü canlar bize zulümü
Dün bu gün deriken, bir yıl dolandı….

Neye yarar söylen saraylar hanlar
Peşpeşe gönderdik peşpeşe canlar
Ancak bu acıyı yaşayan anlar
Dün bu gün deriken, bir yıl dolandı…

Ne zaman ansam sinemde hançer
Sanki bu yaşamı Taşatan seçer
Ölmeyesin yoksa seneler geçer
Dün bu gün deriken, bir yıl dolandı…

.06/01/2012.Kırlangıç yuvası.

CANLARIM 3

Dolu yaşan dostlar yaşamı  yutun
Sizi kıranların yakasın tutun
olumsuz ne varsa onu unutun
Mutlu yıllar diliyorum canlarım…

Yeni dostlukları kervana katın
Acıyı tasayı bir yana atın
Ömür boyu başarılar yaratın
Mutlu yıllar diliyorum canlarım…

Dilerim yıkılmaz o güzel kaşlar
Her güzel şey önce gönülde başlar
Mimarın elinde dönüşür taşlar
Mutlu yıllar diliyorum canlarım…

Paylaştıkça artar anlamı çoğun
Öfkeyi siniri mekandan kovun
Yıl başı sabahı, yepyeni doğun
Mutlu yıllar diliyorum canlarım…

Usta değil herkeslere çırağım
Bereket saçmalı dostlar orağım
Siz oldunuz bu gün gönül durağım
Mutlu yıllar diliyorum canlarım…


01/01/2012 Hüseyin Uçar.

SEN GÜL İKEN

Ben ağlarken güldün zalim
Çağrılmadan geldin zalim
Bu sinemi deldin zalim
Sen gül iken, ben dikendim
Sen gülürken, ben tükendim…

Üzüm verir elbet asma
Yeter sinirlerim kasma
Bu yurtlara ayak basma
Sen gül iken, ben dikendim
Sen gülürken, ben tükendim…

Kitaplarım al eline
Utanma dola diline
Vur sinemin bam teline
Sen gül iken, ben dikendim
Sen gülürken, ben tükendim…

Yıldızlar hep soru sorur
Karanlıklar kimi korur
Anılar yerinde durur
Sen gül iken, ben dikendim
Sen gülürken, ben tükendim…

12/12/2012.Didim.Hüseyin Uçar..

DAYIM OĞLU

Şu dünyanın bin bir çeşit halları
Kara Haydar tarif eder yolları
Yitirmiş ceketin üşür kolları
Dayım oğlu misafir et, sen bizi…

Bir haftayı geçti, yağmur yağıyor
Şu yer yüzü bulurları sağıyor
Buralarda güneş, nadir doğuyor
Dayım oğlu misafir et, sen bizi…

Alış veriş yapmış, kalmış dükkanda
Yaşıyoruz söyle hangi zamanda
Huzur vardır derlerler, teptil mekanda
Dayım oğlu misafir et, sen bizi…

Dolaşı dolaşı, indik zemine
Telefonu duydu, koştu Emine
Biz geçelim, muhabbetin demine
Dayım oğlu misafir et, sen bizi…

Bulutlar boşalmış, gölet dokuyor
Her tarafta, sel suları akıyor
Yıldırımlar kızgın, türkü okuyor
Dayım oğlu misafir et, sen bizi…

Ne mutlu her yerde, okunur adın
Yenisin alırız, üzülme kadın
Çok şükür ki, vardır dostun ahbabın
Dayım oğlu misafir et, sen bizi…

Kimseler duymasın oldukça özel
Bu kadar üzülme, nolursun güzel
Bak kapı çalındı, getirdi yüksel….
Dayım oğlu misafir et, sen bizi…

Yastı Melek, kazan gibi kaynıyor
Sanki davul vurmuş, oyun oynuyor
Taşatanı bir duygusuz sanıyor
Dayım oğlu misafir et, sen bizi…

Hüseyin Uçar. FEDERİCE

SORULARIM

Ayırdılar bölge bölge
Kimseler etmesin gölge
Cevabın ver, hadi bilge
Sorulmuştur sorularım
Düşünmesin yavrularım…

Duygularım oynaşır mı?
Boz kırlarım dağlaşır mı?
Sevdiklerim ağlaşır mı?
Cevap bekler sorularım
Sefa kalın yavrularım….

Hiç demedik ırak yakın
Doğru dürüst tavır takın
Son sözüm demedim bakın
Cevap bekler sorularım
Ne düşünür yavrularım…

İncitmekten sakınırım
Etrafıma bakınırım
Gerekirse dokunurum
Cevap bekler sorularım
Üzülmeyin yavrularım…

25/11//2011.Hüseyin Uçar.Didim..

VAKİT YETTİ

Basman nolur, basman, artık göksüme
Hiç korkmadan, kavgalara alışam
Girmen nolur, girmen artık düşüme
Bırakında bu yaşamla barışam….

Un değilim, eleklerde, elemen
Deneyiniz, bu bedende, denemen
Ben yolcuyum nolur, yoldan eylemen
Bırakında bu topluma karışam…

Beklentimi kimselere açamam
Dört yanım sarılmış daha kaçamam
Kanadım kırılmış canlar uçamam
Bırakında zalimlerle çarpışam…

Gırtlağım yırtarak, acılar taşar
Şu kara düzen peşimden koşar
On binlerce zalim sırtımda yaşar
Vakit yetti, hepisiyle tanışam…

Bakışlar saldırğan duruş saldırğan
Peşimi bırakmaz düşman doğurğan
Her şafak vakti boğazda urğan
Vakit doldu,  yoldaşlarla buluşam…

13/11/2011.Hüseyin Uçar.Kırlangıç yuvası…

DURUŞUMU

Kimseye yalvarıp hadi demedim
Kendin bilmezleri hiçte görmedim
Rızasız lokmayı, öldüm yemedim
Duruşumu  hiç bir zaman bozmadım…
Yalan senoryalar, asla yazmadım…

Seslendim canlara kulaklar sağır
Kimseler duymuyor istersen bağır
Eğer sıkışırsan kendini çağır
Duruşumu hiç bir zaman bozmadım
Niceleri tozdu, bense tozmadım…

Burnumda tütüyor,  bu günler sıla
Kurduğum yurtlar, düşer akıla
Haksız huksuzu, orda yargıla
Duruşumu hiç bir zaman bozmadım
Bana kızdım, dostlarıma kızmadım…

11/11/2011.Hüseyin Uçar. Kırlangıuç yuvası..

TARTIŞACAK DİL Mİ KALDI

Herkese olmaz ihsanım
İnsana özğü lisanım
Çok dilliyim, ben insanım
Kırılmadık tel mi kaldı?

Gözler pınar kibrik ok mu?
Şu dillerde yozluk yok mu?
Soru somak yoksa çok mu?
Tartışacak dil mi kaldı?

Doğru dürüst tarih oku
Yayılmasın leş bir koku
Önünü kesmesin korku
Yaşanacak il mi kaldı…

Bir oturup tartışılmaz
Cehaletle yarışılmaz
Onur ölür, onur yılmaz
Bükülmedik bel mi kaldı?

Rahatsız eder kökenim
Herkese batar dikenim
Oysa sevdalar ekenim
Zarar vermez yel mi kaldı?

Taşatanın var ülkesi
Silinmez ordan gölgesi
Tuz gölü işte belgesi
Kurumadık göl mü kaldı?

15/11/2011.Didim.Hüseyin Uçar..

KARANLIĞA IŞIK YAKTIM

Karanlığa ışık yaktım
O diyara hayat aktım
Dönüp etrafıma baktım
Işığımı gören yoktur…

 

Dolunay yıldızlar parlar
Ateşleri rüzğar harlar
Karanlıkta yanar farlar
Garlar duymaz siren yoktur…

 

Kelepçe taktı koluma
Engeller yığdı yoluma
Dönüp baktım bir duruma
Benim gibi gören yoktur…

 

Kin nefretten nolur arın
Aşkı muhabbeti sarın
Neler getirecek yarın
Acılara gülen yoktur….

 

Oluşumu niçin görmen
Sinende döner değirmen
Taşatana sırrın vermen
Hiç adını bilen yoktur…

 

05/11/2011.Hüseyin Uçar.Didim..

 

YAZILMALI

Kurban olam gözleriyin akına
Gel dedikçe yolum düşmez yakına
Yeni vardım ayrılığın farkına
Benim sevdam kalmalıdır yarına
Yazılmalı gönüllerin bağrına…

 

Lüzum varmı canım, yediemine
Hü diyelim muhabbetin demine
Katılalım erenlerin cemine
Benim sevdam kalmalıdır yarına
Yazılmalı tarihlerin bağrına…

 

 Bakışı gülüşü, çekti tanıştık
Özlem bize biz özleme alıştık
Tarih bizle, biz tarihle barıştık
Benim sevdam kalmalıdır yarına
Yazılmalı şu dağların bağrına…

 

Azat edip uçursanız uçamam
Muhabbetim yad yabana açamam
Bu aşk benim, ben aşkımdan kaçamam
Benim sevdam kalmalıdır yarına
Yazılmalı şu evrenin bağrına…

 

Karetmedi sevdiğime lütuflar
Feryadımı duyar şimdi kutuplar
Karşılık beklerim gelmez mektuplar
Benim sevdam kalmalıdır yarına
Yazılmalı ömürlerin bağrına…

 

04/11/2011.Didim.Hüseyin Uçar.

 

IŞIK SAÇAR

Zordu elbet bu gidişim
İzlemek olmuştu işim
Ne çaba var, ne girişim
Okunuşu bir coğrafya…

Uçak gibi dağlar aşan
Dur denilen yerde koşan
Her girdiği yolda şaşan
Sanki saklı etnoğrafya…

Katıla katıla gülmez
Her çağrılan yere gelmez
Özür dilemeyi bilmez
Sanarsın ki bir zürafa…

Taşatanı bulun sonda
Aradığım hayat onda
Rengi nedir hangi tonda
Işık saçar her tarafa….

02/11/2011.Didim.Hüseyin Uçar.

BİR BENİM

Birlere baktım bir değil
Pirlere baktım pir değil
Körlere baktım kör değil
Anladım ki, kör benim…

Hep gösterdi yokuşları
Sağır eder alkışları
Mahkum eder bakışları
Göz hapsinde,bir benim…

Sesi geldi göremedim
Neredeyim bilemedim
Yar çağırdı gelemedim
Yollarda ki, gör benim…

Çınlar kulak durmaz anar
Bu yüreğim ondan kanar
Yetmedimi ulu çınar
Boşa akan, ter benim…

Eğil dedim eğilmedi
Övdüm amma övülmedi
Sevdim amma sevilmedi
Köle olmuş, er benim…

Ne anlattım neler dedim
Avu içtim zehir yedim
Elveda deriken Didim
Muradımı, ver benim…

Taşatana taş kırdıran
Tek tek sinirin aldıran
Kondugu yurttan kaldıran
Tek kurbanlık, ser benim…

24/12/2012 Didim.Hüseyin Uçar.

SAYIN CANLARIM

Yükselen binanin temeli bendim
Orada doğup büyüdüm kendim
Atalarım andım bu gün efendim
UZALİDEN beri sayın canlarım…

 

Güneşten yansıyan bakışa döndüm
Şelaleye benzer akışa döndüm
Onlardan kalan bağışa döndüm…
ÇÖLBEYİNDEN beri sayın canlarım…

 

Her tuğlada, her karede izler var
Yüreğim kavuran, alev közler var
Daha söyleyecek çokça sözler var
KELAHMETTEN beri sayın canlarım…

 

Uçaklar ürettik kalmadı atlı
Her birimiz olduk çelik kanatlı
Kaleden ovaya anılar tatlı
ÇİÇ’EBEMDEN beri sayın canlarım…

 

Enişe dönüştü onca yokuşlar
Bahara erişti zehmeri kışlar
Selamım götürün gökte ki kuşlar
ÇÖLVELİDEN beri sayın canlarım…

 

Bizden önce o ev, atalar evi
Onları yaşatmak kimin görevi
Var ise eksilmez gönülde sevi
CIRIL KIZDAN beri sayın canlarım…

 

Zalim felek yeter yüreğim yakma
Doğru yolu bul, yanlışa akma
Nolursun Sefilim, kusura bakma
TOS HÜSEYİN’ beri sayın canlarım…

 

Eksiğim varmıdır buraya kadar
Bakışı duruşu aynı bir Radar
Unutmaz görevin,şu KARAHAYDAR
EYLEM KIZDAN beri sayın canlarım…

 

Yeter be TAŞATAN birazda şaşır
Öyle adlar var ki, yaramı kaşır
Her yükselen lime bir isim taşır
FORSLUMUZDAN beri sayın canlarım…

 

19/08/2011.Kırlangıç Yuvası.Hüseyin Uçar.