Skip to content

Month: September 2010

BİR TÜRLÜ DÜĞÜNÜ KURAMIYORUZ

Kurumuş bahcemin yapragı dalı
Sonbahar eline vermiş kavalı
Bahcem bana, ben bahceme sevdalı
Bir türlü düğünü kuramıyoruz?
Nedense hiç karşı duramıyoruz?

Gülistana döndü, ekti ekildi
Yorgunusa inzivaya çekildi
Affet vurdu, hasatımız döküldü
Bir türlü gönlünü, alamıyoruz?
Nedense hiç karşı duramıyoruz?

Yenisini alsam yoktur sermaye
Yemin ettik birbirimiz sevmeye
Mecbur kaldık dostlar boyun eğmeye
Bir türlü yanına varamıyoruz?
Nedense hiç karşı duramıyoruz?

Hani bizim idi, dağlar ovalar
Felaketler birbirini kovalar
Mevsimler değişti, bozuk havalar
Bir türlü aynaya bakamıyoruz?
Nedense hiç karşı duramıyoruz?

Soru sorulmuyor, her şeye karşı
Soframızdan kalkmaz, çibanın başı
Bunca yıl paylaştık, soğanı aşı
Bir türlü zalime çatamıyoruz?
Nedense hiç karşı çıkamıyoruz?

Yalan öttürüyor, sözüne bakın
Göz dağı veriyor, gözüne bakın
Kimliğin yitirmiş, özüne bakın
Bir türlü adını, takamıyoruz?
Nedense hiç karşı çıkamıyoruz?

31/08/2010.Bağevi.Hüseyin Uçar.

İNSANIN YÜZÜNE BAKABİLİR Mİ?

İnsanı alnından vuran zalimler
Ramazanı bayram yapabilir mi?
Soguya alsalar nasıl yorumlar
Tanrının katına çıkabilir mi?

Aklın almış gülür, yapmacık iman
Ne mekanı tanır, ne bilir aman
Sarmış corafyamız, kör kara duman
Bu tarih çağına akabilir mi?

Yeter üstünüzden gafleti atın
İnsanım diyeni kervana katın
Her yıl yaramızı durman kanatın
Yaralı yürekler gülebilir mi?

Tutan tutar oruç, tutmayan tutmaz
Gidi yezit göz yaşımız kurutmaz
Biz unutsak bile tarih unutmaz
İnsanlık huzurla coşabilir mi?

Karışmadık sinegoğa, camiye
Gamımız yükledik, sürdük gemiye
Sıffın savaşında, sanki mavuye
Bu kan deryasında koşabilir mi?

Kendisine soru soramayanlar
Bilğiyle akılla donanmayanlar
Kendi konumunu bulamayanlar
Günahların böyle aşabilir mi?

Hangi dinde vardır, böyle bir usul
Oilya yerine, kan akar musul
Ne derki yerinden, doğrusa resul
Seninle cennete, uçabilir mi?

Yetmedimi mervan yaptığın zulum
Ne köleyim inan, nede bir kulum
Sakın teslim olma, diren be oğlum
Taşatan vahşete susabilir mi?

26/08/2010.Bağevi.Hüseyin Uçar.

BU KORKULAR

Görünen köy, kılavuz istemez derler
Kurt düşer ağaca, ağacı yerler
Çalışmayan yatar, çalışan terler
Kazanan bey değil, emek olmalı…

 

 

Senden kıymatlıyken, beygirin nalı
Yoluna serirler, kırmızı halı
Damağa çalırlar, bir tadım balı
Kazanan mey değil, emek olmalı…

 

 

Sözüm sana degil ,oğlum darılma
Öfke üzer öfkelere sarılma
İyi düşün, her sofraya kurulma
Kazanan soy değil, emek olmalı…

 

 

Bizler göremeyiz, ellerde kazma
İnsan kal oğlum, terbiyen bozma
Ozan deli dolu, sen ona kızma
Kazanan boy değil, emek olmalı…

 

 

Taşlanı taşlanı, taşa dönüştüm
Neyim varsa, eşle dostla bölüştüm
Ben işçiyim, emekçiyle görüştüm
Kazanan ney değil, emek olmalı…

 

30/08/2010.Bağevi.Hüseyin Uçar.

 

 

 

KILAVUZ

Görünen köy, kılavuz istemez derler
Kurt düşer ağaca, ağacı yerler
Çalışmayan yatar, çalışan terler
Kazanan bey değil, emek olmalı…

Senden kıymatlıyken, beygirin nalı
Yoluna serirler, kırmızı halı
Damağa çalırlar, bir tadım balı
Kazanan mey değil, emek olmalı…

Sözüm sana degil ,oğlum darılma
Öfke üzer öfkelere sarılma
İyi düşün, her sofraya kurulma
Kazanan soy değil, emek olmalı…

Bizler göremeyiz, ellerde kazma
İnsan kal oğlum, terbiyen bozma
Ozan deli dolu, sen ona kızma
Kazanan boy değil, emek olmalı…

Taşlanı taşlanı, taşa dönüştüm
Neyim varsa, eşle dostla bölüştüm
Ben işçiyim, emekçiyle görüştüm
Kazanan ney değil, emek olmalı…

30/08/2010.Bağevi.Hüseyin Uçar.

ÖNEM ORTADA

Her şeyi başardık, bir kuru sözle
Doğruyu güzeli, görmedik özle
Yaşamı tehtite, başladı nezle
Sağlığa verilen önem ortada
Her şeyi erittik, aynı potada…

Bir tahıl ölçeği, bilirim çinik
Hani ısırmazdı, körpeydi enik
Biz nasıl varlığız, her şeye yenik
Doğaya verilen, önem ortada
Can alıyor kene, koca kıtada…

Zorla dinlettiler, dostlar her şeyi
Biz unuttuk, coşkuları neşeyi
Suni gündemlerle, döndü köşeyi
İnsana verilen, önem ortada
Özür diletmedik, hiç bir hatada…

27/08/2010.Bağevi.Hüseyin Uçar.

ASIL ÖLÜM

Asıl ölüm, yok olmaktır
Yok olmaya karşı durun
En sonunda, durulmaktır
Emek verip, çarşı kurun…

Öfkenin yararı olmaz
Bu dünya kimseye kalmaz
Kimse aradığın bulmaz
Can kafeste, arşı yolun…

Özün akar ırmak olur
Sözün hedefini bulur
Çok geçmeden zaman dolur
Okuyacak marşı solun…

Dik dur canım, yenik düşme
Kaynayıp coşmadan pişme
Her tarafta akar çeşme
Yaşatacak aşı bulun….

28/08/2010.Bağevi.Hüseyin Uçar.

ULAŞTIRIN

Hastalığın adı yoktur
Fukaraya bakmaz  doktor
Dermanından, derdi çoktur
Doktor, Doktor, dolaştırın
Sağlığına ulaştırın…

Kime baksan yıkık kaşlar
Halin sosan, kavga başlar
Sanki düşmanını haşlar
Doktor, Doktor, dolaştırın
Sağlığına ulaştırın…

Hiç görmedim, onu dingin
Her gün değişiyor rengin
Hep aramış, yoktur dengin
Doktor, Doktor, dolaştırın
Sağlığına ulaştırın….

Zarifedir hasta adı
Saçların tel tel taradı
Aynada kendin aradı
Doktor, Doktor, dolaştırın
Sağlığına ulaştırın…

28/08/2010.Bağevi.Hüseyin Uçar.

BU DERDE ÇARELER

Dilime sürdüğün, bir tadım baldı
Bir ömür gözlerim, o tatda kaldı
Genç yaşta göçerlik, kapımı çaldı
Kapım çalınsada, açanım yoktur
Bu derde çareler, bulsana Doktor…

Tökezledim toparlanam deriken
Hep uyuduk dertler, bizi yeriken
Bir mezar taşımdır, şimdi gözüken
Kapım çalınsada açanım yoktur
Bu derde çareler, bulsana Doktor…

Yollarıma, halı kilim dokusan
Türkü edip gülüm, adım okusan
Hayalimi bulun, kendim yogusam
Kapım çalınsada, açanım yoktur
Bu derde çareler, bulsana Doktor…

Aç olana dürüm, oldum dürüldüm
Duvar oldum, binalara örüldüm
Hiç emeğim, yokmuş gibi sürüldüm
Kapım çalınsada, açanım yoktur
Bu derde çareler, bulsana Doktor…

Yükledin sırtıma, Ağrı dağını
Yaşatmadın felek, gençlik çağını
Olduk yol boyunda, toprak yığını
Kapım çalınsada, açanım yoktur
Bu derde çareler, bulsana Doktor…

25/08/2010.Bağevi.Hüseyin Uçar.

BIRAK AKSINLAR

Uzadıkça uzar, sevdalar bize
Tarih yanıltmadı, düşmedik ize
Yıllar sonra gülüm, geldik göz göze
Sevgi çeşmeleri, bırak aksınlar
Bilen özler, gören gözler baksınlar…

Birden bire olmaz, yokuşlar iniş
Zarar vermemeli, yağmurda diniş
Herkese yer var, bak dünya geniş
Sevgi çeşmeleri, bırak aksınlar
Bilen özler, gören gözler baksınlar…

Güneş yükselsede, bulut tiseler
Ünüvesite gibi, şimdi liseler
Vaz geçemem,güzel ömrüm yeseler
Sevgi çeşmeleri, bırak aksınlar
Bilen özler, gören gözler baksınlar…

Engeller olsada, sevene nolur
Sadece acıyla yüreği dolur
Aldanma sevdiğim, güzellik solur
Sevgi çeşmeleri, bırak aksınlar
Bilen özler, gören gözler baksınlar…

Kara tükenince, bindim gemiye
Huzurlar variken, bu kavga niye
Ömür boyu, yol yürüdüm yeniye
Sevgi çeşmeleri, bırak aksınlar
Bilen özler, gören gözler baksınlar…

19/08/2010.Bağevi.Hüseyin Uçar.

ÖPERİM DUDAĞIM YAKAR

Yürü dedim yürümüyor
Büyü dedim büyümüyor
Altın yerde çürümüyor
Onda değer, başka çünkü…

Oymak ayrı boylar ayrı
İsrerim ki, olsun hayrı
Boyun eğmek olmaz gayrı
Bunda değer, başka çünkü…

Parıltına ad koymadım
Değerine hiç doymadım
Verdiğim sözden caymadım
Unda değer, başka çünkü…

Bu ömürü ettim azat
Yerin almaz başka bir tat
Bırakamam, aşkın uzat
Canda değer, başka çünkü…

Taşatana çok ad takar
Gözümün içine bakar
Öperim dudagım yakar
Kanda değer, başka çünkü…

18/08/2010.Bağevi.Hüseyin Uçar.

NE HASTAHANEM NE

Kader yakıyor çıramı
Eller alıyor sıramı
Derine koyar yaramı
Ne arayan, sahibim var
Ne hastane, Tabibim var…

 

Öptüm güneşi alnından
Koptum yurdumun bağrından
Haberim olmaz yarından
Ne dostum, ne sahibim var
Ne kıvram, ne Talibim var…

 

Gurbet denen, şu belamın
Haberi gelmez halamın
Yankısı başka selamın
Ne bir aşkım, sahibim var
Ne pusulam, Takıbim var…

 

Öfke kına sığmaz artık
Ekmeğime olmaz katık
Beyini terk etti mantık
Ne anam, ne sahibim var
Ne kazanan, Galibim var…

 

10/06/2010.Bağevi.Hüseyin Uçar.

 

 

OKYANUS İÇİNDE

Baharda doğanın, renğine döndüm
Akşam aç yatarken, zenğine döndüm
Derya kucakladı, enğine döndüm
Okyanus içinde, ada gibiyim
Gencecik gönülde, sevda gibiyim…

Her gün saat gibi, kurdular beni
Ummanlar içine, koydular beni
Sağımdan solumdan, oydular beni
Okyanus içinde, ada gibiyim
Gencecik gönülde, sevda gibiyim…

Düşe kalka derken, buldum altmışı
Üstüme yıkılır, dağların kışı
Kimse yenemedi, aldım yarışı
Okyanus içinde, ada gibiyim
Gencecik gönülde, sevda gibiyim…

Arzular belirler, sözü sohbeti
İstesemde yıkamadım gurbeti
Acılardan Taşatanın şerbeti
Okyanus içinde, ada gibiyim
Gencecik gönülde, sevda gibiyim..

15/08/2010.Bağevi.Hüseyin Uçar.

TARİH KONUŞSUN

Seviyorum dedim inanmadılar
Olan duygularım, anlamadılar
Hiç bir yalancıyı kınamadılar
Ben durayım canlar, tarih konuşsun..

Üzüldüğüm zaman, kına yaktılar
Yardım istesemde, uzak baktılar
Ad yerine, binbir lakap taktılar
Ben durayım canlar, tarih konuşsun..

Göre göre, sığamadım kabıma
İşaret koydular, birde kapıma
Orduları gönderdiler ardıma
Ben durayım canlar, tarih konuşsun…

Eğer bilmiyorsan, doğruyu öğren
Var ise yanlışın, olmasın gören
Tek başına kalsan, Taşatan diren
Ben durayım canlar, tarih konuşsun…

14/08/2010. Bağevi. Hüseyin Uçar.