Skip to content

Month: July 2007

EREMEM BELKİ

Nesini söyleyim gelen yarının
Akşamdan sabaha eremem belki
Balı peteklerde kalmaz arının
Yarana yoldaşa veremem belki

Nere varsam kimselere sığamam
Güneş olsam hiç kendime doğamam
Yağmur olsam kurak yere yağamam
Gonca güllerimi deremem belki

Yaşım geldi yirmi beşe dayandı
Hayallerim bile üryan püryandı
Yüzümü görenler bir ölü sandı
Yattığım yatağım seremem belki

Hüseyin üzülme unut uzağı
Hayat kurmuş bize acı tuzağı
Virana çevirmiş bahçeyi bağı
O emlik kuzumu göremem belki.

19.7.1975 / Hüseyin Uçar

BİR ETTİĞİM VAR GİBİ

Eser bad-i saba eser serinden
Bir nefes aldırdı bana derinden
Aklımı oynattı aldı yerinden
Sanki benim bir ettiğim var gibi

Toplanmış sinemin sızısı çıkmaz
Bir benim yokluğum dünyayı yıkmaz
Ölür gönül gene kavgadan bıkmaz
Sanki benim bir ettiğim var gibi

Yoksul baca mıyım hafif tüterim
Yuvasız kuş gibi garip öterim
Ferhat’tan, Şirin’den daha beterim
Sanki benim bir ettiğim var gibi

Göğünür yüreğim nemli ot gibi
Kazınıyor midem azgın at gibi
Yakınım yaranım tıpkı yat gibi
Sanki benim bir ettiğim var gibi.

 3.6.1975 / Hüseyin Uçar

TAVİZ VERİLMEZ

Bitmiyor gönülün yası
Bumu yoksulun  rüyası
Dünya kalleşin dünyası
Devran sürülmez sürülmez

Yakışmaz sana ağlamak
Ah edip yürek dağlamak
Ellerin yana bağlamak
Uçuk örülmez örülmez

Ne söylesem hoş olmuyor
Kış bastırdı koş olmuyor
Geri dönmek hoş olmuyor
Ateş derilmez derilmez

Gurbet yurt mu Hüseyin’e
İster isen koş dön düne
Özlem artar günden güne
Taviz verilmez verilmez.

7.4.1975 / Hüseyin Uçar

YOLCU

Eğerlemiş atım yola koyulmuş
Gider yolcu gider sonsuza doğru
Çok geçmeden ses sedası duyulmuş
Gider yolcu gider sonsuza doğru

İli, aşireti çıkmaz akıldan
Şüphe sezer cansız duran çakıldan
Sapar sandım sapmaz bildiği yoldan
Gider yolcu gider sonsuza doğru

Gelin olmuş canım elin bağlamış
Kapanmış içine gizli ağlamış
Sevdaları birbirine ulamış
Gider yolcu gider sonsuza doğru.

                       13.3.1975 / Hüseyin Uçar

GEZEN GEZENE

Yıkıldı köprüler geçemez oldum
Budala aşığın ezen ezene
Hayalle gerçeği seçemez oldum
Elekten, gözerden süzen süzene

 

Zamanla insanlar değişir gider
Felekle ters düşmüş döğüşür gider
Eş ile dost ile görüşür gider
Fakir fukaradan bezen bezene

 

Gel de vedalaşak yakın son demim
Bozuldu düzensiz dönmez dümenim
Ne yazık toprağa düçecek tenim
Boşuna avumda gezen gezene.

 

15.3.1975 / Hüseyin Uçar

 

GARİPÇE

İnsanlığın tahtı yüce
Gel görünme n’olur güce
Yol alırım gündüz gece
Yollar garipçe garipçe

 

O dost sinemi dağlayan
Elim, kolumu bağlayan
Dağ başında kaldım yayan
Dağlar garipçe garipçe

 

Dost sandığım düşman çıktı
Bu hasretlik beni yıktı
Hüseyin canından bıktı
Ağlar garipçe garipçe.

 

2.4.1975 / Hüseyin Uçar

 

 

KALDIKTAN SONRA

Cereyan verilir mi her türlü tele
Gidenler bir daha düşer mi ele
Bülbül ömür boyu yakarır güle
Ağlasa ne güller solduktan sonra

Vezir olsan kral olsan ne olur
Şahin olsan maral olsan ne olur
Çirkin olsan güzel olsan ne olur
Dünyada bir ismin kaldıktan sonra.

4.6.1975 / Hüseyin Uçar

TEK TEK YOLDULAR

Sordum soruşturdum yollar aradım
Sonu bilinmeyen yola saldılar
Haykırdım yüzüne bin kez kınadım
İlerlemediler kala kaldılar

Zalimlere inat saldım dal budak
Kurudu öpmez yar kurudu dudak
İçinde bir bebek yanımda kundak
Bıyığım sakalım tek tek yoldular.

31.7.1975 / Hüseyin Uçar

ÇOBAN YILDIZI

Karanlık gecemin aydın lambası
Yol göster gideyim çoban yıldızı
Dertli mektup yazar o yar sıladan
Yol göster gideyim çoban yıldızı

Kuzey kutbundayım güneye götür
O parlak ateşin sineme batır
N’olursun ilhamın ver iki satır
Yol göster gideyim çoban yıldızı

Beş yıllık hasretin acı özlemi
Sen oldun bu akşam gönül kalemi
Al elimden ister fakir hanemi
Yol göster gideyim çoban yıldızı

Dertliyim, garibim bu gurbet elde
Hüseyin dolaşır Kerem’dir dilde
Ararım Aslı’mı kimsesiz çölde
Yol göster gideyim çoban yıldızı

                                02.04.1975 / Hüseyin Uçar

COŞTURDUN BENİ

Kalpten kalbe geçit, köprü, yol oldum
Her meyva dalında çiçek dal oldum
Sevdiğim kapında köle, kul oldum
Diyardan diyara gönderdin beni

Güzelim aşığa tebessüm çok mu
Kirpiğin kalbime saplanan ok mu
Sende hiç anlayış, hiç insaf yok mu
Deli divaneye dönderdin beni.

Uzaktan uzağa bakar dururum
Seni düşler ne hayaller kururum
Niyetin ciddi mi, sana sorurum
Evetler gözlerin, coşturdun beni

28.08.1975 / Hüseyin Uçar

RAZIYIM GEL GEL

Çifte benin saya saya usandım
Kadana, belana razıyım gel gel
Kara bulut indi indi ıslandım
Kadana, belana razıyım gel gel

Severim esmeri mühim mi ili
Çatık kaşlarıyla o ince beli
Turnada bulunmaz şakıyan dili
Kadana, belana razıyım gel gel

Değerin vereyim paraysa eğer
Hiç yaklaşma bahtın karaysa eğer
Ben gibi yüreğin yaraysa eğer
Kadana, belana razıyım gel gel

 08.06.1975 / Hüseyin Uçar

O GÜZEL GÖZLERİN

Uzaklaşma benden kaşı kemanım
Anlaşılmaz oldu niçin amanım
Boşa geçti güzel bunca zamanım
O güzel gözlerin elim bağlıyor

Sevdanın önüne örülmez duvar
Nedendir güzeller seveni kovar
Hüzün bulutları durmadan yağar
Kalbimde bir ırmak coşup çağlıyor

Kolay mı ayrılık çekilmez yüktür
Gayri yollarımız ormandır, büktür
Bel bağlanmaz sana özün çürüktür
Kalbimde bir aşık yanıp ağlıyor.

22.02.1975 / Hüseyin Uçar

BENZER SEVDİGİM

Hasret kaldım hatırını sorayım
Dile de kapında kölen olayım
Yoktur senin gibi tahtım, sarayım
Diken dilin güle benzer sevdiğim

Bir bireyi olur musun hanemin
Konuşur sesinle bantı sinemin
Sevdası dillerde kaldı Kerem’in
Gizli yaram dile benzer sevdiğim

Sesin kulağıma gelir ıraktan
Hadi gel de kurtar beni meraktan
Kurudu mahsulüm öldü kuraktan
Davranışın ele benzer sevdiğim

Uzaklaşma benden perişan halim
Acı konuşmaya varmıyor dilim
Sen bir sazsın güzel, ben sazda telim
Ses verişin tele benzer sevdiğim.

12.02.1975 / Hüseyin Uçar

SEFİL SEFİL

Yükseldi güneş çok sakin hava
Karış bulutlara git sefil sefil
Dört gözle bekliyor sılada yuva
Tez saatte eve yet sefil sefil

Türk Hava Yolları kartal pençesi
Kayboldu birden söndü öfkesi
Anadolum elbet yiğit ülkesi
Bizim turna dilden öt sefil sefil

Ayrıldık senden kuzey kutupta
Yüceldin göklere bizi atıp da
O üzgün bakışlar sönmez bir hafta
Mithat’ı geriden güt sefil sefil

Alışmıştık senin esmer yüzüne
Gülüşürdük muhabbetli sözüne
Yarın bir gün varacagız izine
Hazırla Hülya’ya süt sefil sefil

Hüseyin’im sözlerimi bağlarım
Senden ayrılalı gizli ağlarım
Baharda sel miyim coşar çağlarım
Orakta ütmeyi üt sefil sefil.

02. 01. 1975 / Hüseyin Uçar

ON BEŞ ON ALTILIK GÜZEL

Gözlerinde derinlikler
O bakışta narinlikler
Yakışmaz mı gelinlikler
On beş on altılık güzel?

Rüzgara verme telini
Kurda kaptırma elini
Düşürürler değerini
On beş on altılık güzel.

Güneş vurmuş zülüfüne
İmkan yoktur tarifine
Düş yiğidin Arifine
On beş on altılık güzel.

Lodosların yeli misin
Yaz baharın seli misin
Bülbüllerin gülü müsün
On beş on altılık güzel?

Kıpkırmızı yanağına
Misafir et konağına
Bal olayım sunağına
On beş on altılık güzel.

Aklını başına getir
Has bahçede güller yetir
Hüseyini bile götür
On beş on altılık güzel.

08.04.1975 / Hüseyin Uçar

SORMAZ MISIN?

Farkım var mı torbalardan
Almaz mısın zorbalardan
Giyindiğin urbalardan
Sormaz mısın kalpsiz beni?

Aşkın ile destan eyle
Bahçenizde bostan eyle
Genç ömrümü hastan eyle
Yormaz mısın kalpsiz beni?

Merhametin yok mu cana
Misafiriz biz bu hana
Şansım yoktur aşktan yana
Sarmaz mısın kalpsiz beni?

 22.01.1975 / Hüseyin Uçar

YIKIL DAĞLAR

Küçücük yavrumun kundağın saram
Git gide derine iniyor yaram
Gül yüzlü yar ile açıldı aram
Yıkıl dağlar ben sılamı özlerim.

Taşlaştı yüreğim demire döndü
Gelen mektupları emire döndü
Yandı yüreciğim kömüre döndü
Yıkıl dağlar ben sılamı özlerim.

Boynu bükük yuvamda ki kuzumu
Fakir diye yazmadılar yazımı
Verin dertleşeyim bülbül sazımı
Yıkıl dağlar ben sılama gideyim.

27.01.1975 / Huseyin Uçar

YAŞAR SEVGİLİ

Ne desem, söylesem gönül virane
Bülbül gibi nara yakar sevgili
Ben ağlar, yanarım aşkın çölünde
Gene yad ellere bakar sevgili

Sözü, muhabbeti verelim dile
Benzettim dilini öten bülbüle
Boşalmaz kadehim, doludur çile
Sel olup kalbime akar sevgili.

Şu gençlik çağımın tek tren hattı
Aşkıyla gönlümde neler yarattı
O bir Şirin, Hüseyin’im Ferhat’tı
Türkülerde hala yaşar sevgili.

                            17.07.1975 / Hüseyin Uçar