(Hüseyin Köksalın ardından)
Kim söndürür içimdeki ateşi
Af edemem, Felek denen kalleşi
Daha dün yitirdik, köksal kardeşi
İçimde ki isyan, boğuyor beni…
Davalar bitirdin, verdin tapular
Yüzümüze kapanıyor kapılar
Üşütüyor gezindiğin yapılar
İçimde ki isyan, boğuyor beni…
Hangsin sayayım, onlarca anı
Hatırlada doğrul, kardeşim Vanı
Karış karış dolaştığın vatanı
İçimde ki isyan, boğuyor beni…
Ne çabuk unuttun, Mersin, Tarsus’u
Baş sağlıgı, yakınları ulusu
Bu zalim hastalık, çağın korkusu
İçimde ki isyan, boğuyor beni…
Sabır metanetler, Dürdane halam
Şartlar uygun değil, yanında kalam
Elimden gelmez’ki çareler bulam
İçimde ki isyan, boğuyor beni…
Ağlama diyemem, Mahsude boşa
Mecbur katlanılır, gelince başa
Kızların yüreği, dönmüştür taşa
İçimde ki isyan, boğuyor beni…
Faydası olurmu giysek karalar
Kalleş ölüm hepimizi yaralar
İnan bana dar geliyor buralar
İçimde ki isyan, boğuyor beni…
Nede çabuk eyerledin düldülü
Muhabbet’te ailemizin bülbülü
Duyman bizi kapıların sürgülü
İçimde ki isyan, boğuyor beni…
Anasına yavruları küçücük
Eksilmedi dudağından gülücük
Sözüm bitti nidem, gardaş öpücük
İçimde ki isyan, boğuyor beni….
24/02/2007 Karlslunde./Hüseyin Uçar.