Skip to content

Month: June 2010

SERSERİ MAYIN

Mayın gibi dolaşırken ortada
Birden bire, kendim buldum oltada
Birde şef yaptılar, beni koroda
Notalar dilimde, ötüşür durur
Türküler ruhumla, sevişir durur…

Irmağa dönüştüm, çoğaldı coşku
Terk etti ruhumu, olanca kuşku
Yakarken yüreğim, vatanın aşkı
İsyanlar içimde, ötüşür durur
Türküler zalimle, dövüşür durur…

Her şafakta, kapıları açarken
Deli duygulardan, uzak kaçarken
Gök yüzünde, kanatlanıp uçarken
Bülbüller dilimde, ötüşür durur
Duygular içimde, değişir durur…

Geceydi bilmedim, bastım mayına
Şeker oldum, düşmanların çayına
Radyo, televizyon, girdi yayına
Her dalda, bir kuş ötüşür durur
Yaralar içimde, tepişir durur…

12.07.2009.Hedebo.Hüseyin Uçar.

BIRAK BENİ GİDENLERE ULAŞAM

İhaneti, tarif etmek, kolaymı
Yoksa kültür, kazan dibi kalaymı
Şu gördüğüm, bölükmüdür, alaymı
Bırak beni, gidenlere ulaşam…

 

Bülbülü ağlatan, dikenli güldür
Sitem etme gülüm, çek beni öldür
Kimine denizdir, kimine göldür
Gücüm mü var, ihanetle savaşam…

 

Her taşın altından, yılandır çıkar
Hem incitir, hemde yüzüne bakar
Bütün kötülükler, dilinden akar
Sesini duymadan, dağları aşam…

 

Taşatanı avun, ile öldürdün
Hallarımı, hal bilmeze bildirdin
Hazzın için, kasaplara dildirdin
Kimim var ki, zalım kimle ağlaşam…

 

05.06.2009.Bağevi.Hüseyin Uçar.

 

OKUL DOLSUN ANADOLU

Burnu uzun, başı söbe
Doğanlarla, oldum bebe
Cahalete ettim tövbe
Okul yolu, bilim yolu
Okul dolsun, Anadolu…

Sevaptır güzele bakmak
Güzel yarınlara akmak
Yakışmaz insana korkmak
Yürekleri isyan dolu
Okul dolsun, Anadolu…

Söz tükendi öze indim
Mantığın dalına bindim
Azimle çok şeyi yendim
Zorda olsa, tuttum kolu
Okul dolsun, Anadolu…

Kırıp dökmek yakışmıyor
Kırılanlar yapışmıyor
Kimse dostça bakışmıyor
Barıştırak, sağı solu
Okul dolsun, Anadolu….

Yeşeren dallarım budar
Kurban diye, beni adar
Yolumuz buraya kadar
Bırakın parayı, pulu
Okul dolsun, Anadulu….

02.05.2009.Hedebo.Hüseyin Uçar.

TAŞLARA SORDUM

Yaşam mı yaşlandı, ben mi yaşlandım
Sebze gibi, meyve gibi haşlandım
Nere vardım ise, orda taşlandım
Taşlara sordum, taşlar konuşmaz…

 

Mantık kayıp amma, duygular diri
Rüyamda gösem, tanımam piri
Bakarım her yerde, yobazlar iri
Başlara sordum, başlar konuşmaz…

 

Sevdim dersin amma, seven yılışmaz
Seven sevdiğiyle, böyle yarışmaz
Kavgalara, kırmalara alışmaz
Kaşlara sordum, kaşlar konuşmaz…

 

Gasp ettiğim, bir şey vardır bilirim
Oda adım kayıtlardan silirim
Alın terim, emeğimle gelirim
Aşlara sordum, aşlar konuşmaz…

 

Bir isyan ki, ömürleri bastıran
Her fırsatta, başarıyı kıstıran
Taşatanı, evladına astıran
Yaşlara sordum, yaşlar konuşmaz…

 

05.06.2009Bağevi.Hüseyin Uçar.

 

İNSAN AĞAÇ

Kurşun yağıyor arkamdan
Dostlarım bakıyor camdan
Dünya silindi kafamdan
Cam aynamı, ayna cam mı?
İnsan Ağaç, meyve ham mı?

Silahı gömün derine
Yaşamlar konsun yerine
Çıkak barışın seyrine
Gam gıda mı, gıda gam mı?
İnsan Ağaç,meyve ham mı?

Takvim yeniye devrilsin
Hamlar olguna çevrilsin
Sofra herkese serilsin
Dam evim mi, evim dam mı?
İnsan Ağaç, meyve ham mı?

Az kaldı çıktık yokuşu
Gel benimse, bu bakışı
Yaza çevirelim kışı
Zam kader mi, kader zam mı?
İnsan Ağaç, meyve ham mı?

07.06.2009Bağevi.Hüseyin Uçar.

KURBAN SEÇİLDİ

Daha hiç doğmadan, kurban seçildi
Değeri, fiatı, onsuz biçildi
Benim sığındıgım, dağlar küçüldü
Ne şehit bellidir, ne kurban belli…

Varmı içimizde, özüne dönen
Seyran seyran bakman, ocaklar sönen
Kalmadı içimde, kimseye güven
Ne şehit bellidir, ne kurban belli…

Nutuklar atanım, eylen dur biraz
Bir kez olsun, dinle etme ihtiraz
Kim kazanır dalda, kurursa kiraz
Ne şehit bellidir, ne kurban belli…

Çekip söktün, dikemedim yamamı
Kirin yumuşasın, yakta hamamı
Hepsi benim, evlatlarım tamamı
Ne şehit bellidir, ne kurban belli…

El koydun, her şeye malım mı kaldı
Daha tutunacak, dalım mı kaldı
Söyle övünecek, halım mı kaldı
Ne şehit bellidir, ne kurban belli…

05.06.2009.Bağevi.Hüseyin Uçar.

YOLDUM ZALİME

Cananım dediğin, neler işliyor
Diş dökülmüş, dil damağı dişliyor
Kuzuyu koyunu, kurtla eşliyor
Oracıkta, baka kaldım zalime…

 

Uzattı bardagı, tutmaz parmağım
Birbirin tutmuyor, düşüm durağım
Ateşe verilmiş, yanar otağım
zorlansamda, hemen daldım zalime…

 

Kirlendi suyumuz, durultmaz sucu
Neye el uzatsam, yakar avucu
Emirler yağdırır, düzen kurucu
Birde hediyeler, aldım zalime…

 

Kurdugu tuzağa, kumrular kondu
Hem son duraktı, hem yolculuk sondu
Oturdum taraga, hayaller dondu
Hayali hançeri, saldım zalime….

 

Not alayım dedim, tutmuyor elim
Gurbete savurdu, rüzğarım, selim
Kurudu ağzımda, dönmüyor dilim
Her gün gezindiği, yoldum zalime…

 

16.04.2009.2009.Ringisted.Hüseyin Uçar.

 

 

 

 

 

 

 

İSYANLARA HAZIRIM BEN

Alışmadım yağa bala
Altmışında düştüm yola
Bunca zaman dola dola
İsyanlara hazırım ben…

Çatı çökük, yıkık duvar
İnsan değil görür davar
Nere konsam, ordan kovar
İsyanlara hazırım ben…

Hiç olmadım öfkeye kul
Omuzlarda oldum davul
Acımadın sende oğul
İsyanlara hazırım ben…

Göksüm yara, yarık kaşım
Zehirdir ekmeğim aşım
Nasıl yaşam, de gardaşım
İsyanlara hazırım ben…

İstersen sus, ister parla
Devam et sabrımı zorla
Ektin biçtin, sandın tarla
İsyanlara hazırım ben…

Eşit dagılmıyor haklar
Benimkin, kendine saklar
Etrafım çevirmiş yoklar
İsyanlara hazırım ben…

Konuşsana, Ali, Veli
Cebimizden çıkmaz eli
Zaten benim, adım deli
İsyanlara hazırım ben…

05.06.2009.Bağevi.Hüseyin Uçar.

MELTEMİN GÜNDEMİ

Alo yirmi dörtte, başlamış takip
Dersine çok güzel, çalışmış ekip
Hamzanın gözünden, sürmeyi çekip
Daha sonra geçmiş, karşı komşuma
Böyle muhabbetler, gitmez hoşuma…

 

Aynı gece soymuş, Ayhan amcayı
Takmış mahaleye, hırsız gancayı
Yakalarsam, öğretirim Dancayı
Daha sonra geçmiş, karşı komşuma
Böyle muhabbetler, gitmez hoşuma…

 

Uyandım, toplandım, her yan dağılmış
Sağına soluna, dönüp bağırmış
Bir umuttur, Polisleri çağırmış
Yardıma yönelmiş, karşı komşuma
Böyle muhabbetler, gitmez hoşuma…

 

Ayhan amca, boşa övünür, durur
Sırayla komşudan,hal hatır sorur
Melteme bu destan, hatıra kalır
Daha çok üzüldüm, yakın komşuma
Böyle muhabbetler, gitmez hoşuma…

 

Nazım bey bir yokla, nasıldır durum
Bundan öte daha, yapamam yorum
Nerde dayanışma, herkese sorum                                                        
Çıkması kolaymı, benim karşıma
Böyle muhabbetler, gitmez hoşuma…

 

Balkonda uyumuş, Dursuna bakın
Dadanmış haydutlar, göz kadar yakın
Baştan sona şaka, alınman sakın
Dilerim ki gelmez, benim başıma
Böyle muhabbetler, gitmez hoşuma…

 

Hısızın girdiği, ikinci katlar
Uykuya dalınca, kopuyor hatlar
Uyanığım diyen, kendini yatlar
Nasılda kıymışlar, karşı komşuma
Böyle muhabbetler, gitmez hoşuma…

 

27.05.2009.Didim.Hüseyin Uçar.

ÖLDÜR GÜLÜM

Yarim olmaya değersen
Yaklaş tanrıyı seversen
Biraz başını eğersen
Seviyorum güldür gülüm
Hayır deme öldür gülüm…

Gül olayım ak gerdana
Seviyorsan çık meydana
Çal gönlüme bir badana
Seviyorum güldür gülüm
Hayır deme öldür gülüm…

Kapıldım neydem yeline
Ballar sürülmüş diline
Nişanem takam eline
Seviyorum güldür gülüm
Hayır deme öldür gülüm…

Gözlerin gözüm saralı
Sensin gönlümün maralı
Bırakma beni yaralı
Seviyorum güldür gülüm
Hayır deme öldür gülüm…

Yürüdükçe, yollar katlat
Yalan dolan, böyle atlat
Taşatana adın çıtlat
Seviyorum güldür gülüm
Hayır deme öldür gülüm…

24.06.2009.Bağevi.Hüseyin Uçar.

VURULMADAN

Bu gün geçen, dünden beter
Kanlar alev olmuş tüter
Silahları çatın yeter
O kanlarda boğulmadan…

Yatağında çağlar nehir
Yaşam sestir, seste şiir
Arzuları etmen teyir
Barışalım yorulmadan…

Gönüller olsun dershane
Saraya dönüşsün virane
Muhabbetimiz, mesthane
Canlar cana kurulmadan…

20-4.2009.Bağevi.Hüseyin Uçar.

ÇAĞIR BENİ SEVDİĞİM

Yolum ile yoldayım
Üşüdüysen duldayım
Çağır beni sevdiğim
Bir nefeste ordayım…

Yoğurt çaldım tutmuyor
Mayasını tatmıyor
Çağır beni sevdiğim
Gönül sensiz yatmıyor…

Kar kapıda tozuyor
Mesafeler uzuyor
Çağır beni sevdiğim
Rüzğar tersten esiyor…

Ne söylesem şaşıyor
Dalga dağı aşıyor
Çağır beni sevdiğim
Artık sabrım taşıyor…

Gel başlama yemine
Adın yazdım zemine
Çağır beni sevdiğim
Karışayım demine…

Rüzğar olur eserim
Yollarını keserim
Çağır beni sevdiğim
Çagırmazsan küserim…

20.06.2009.Bağevi.Hüseyin Uçar.

YOL TUTUK

Kırklara yöneldim, kırklar kaçıyor
Etrafına gülücükler saçıyor
Herkes birbirine, derdin açıyor
Ben açamam, ben kaçamam, yol tutuk
Senden utanıyor, yattığın koltuk..

 

Çayın yaprağına, astım sazımı
Anlatırken, hüzünümü, nazımı
Dağlar taşlar, kabullenmez sızımı
Ben uçamam, ben kaçamam, yol tutuk
Senden utanıyor, yattığın koltuk…

 

Uzatma sözlerin, bitir Taşatan
Olmadık yerde, kendine çatan
Vatanım diyorsun, nerede vatan
Ben uçamam, ben kaçamam, yol tutuk
Senden utanıyor, yattığın koltuk…

 

03.06.2009. Hüseyin Uçar.

 

GÖRÜNÜR BİR GÜN

Seni zalim, yaraların bitmeye
Azrailler, baş ucundan gitmeye
Tez başladın koyun gibi gütmeye
Koyunlar çobana görünür bir gün…

 

Dağlarına vardım, dağların yasta
Yaşadın bir ömür, sen altın tasta
Bir yerin tutmuyor, her yanın hasta
Yaylalar obana, görünür bir gün…

 

Benlenir dururdun, tutar damarın
Nerde kaldı gölgelerin umarın
Kollar kalkmaz, çalışmıyor şamarın
O yollar tabana, görünür bir gün…

 

Sende artık, onaylarsın suçunu
İnadına kurban, verdin koçunu
Faydası yok, artık yolma saçını
Ömürler zamana, görünür bir gün…

 

18.06.2009.Hüseyin Uçar.

 

BU BEYANDA

Nere baksam, koyun kuzu karışmış
Gönül vermiş, kucak açmış barışmış
Göçmen kuşlar, birbiriyle yarışmış
Dizde derman, bitenece koşarım
Bu meyanda, bu beyanda coşarım..

 

Cemre ile, bile açtım yaprağı
Belli olmaz deli, gönlün duragı
Öptüm tabiatı, öptüm toprağı
Dizde derman, bitenece koşarım
Bu meyanda, bu beyanda coşarım…

 

Gücünüz yeterse, defterim dürün
İncinsin acıman, fizana sürün
Yaşamak neyimiş, o zanan görün
Dizde derman, bitenece koşarım
Bu meyanda, bu beyanda coşarım…

 

Yalvarırım güzel, ahımı alma
Eğer sevmiyosan, kusura kalma
Kimsenin kalbini destursuz çalma
Dizde derman, bitenece koşarım
Bu meyanda, bu beyanda coşarım…

 

12.06.2009.Hüseyin Uçar.

 

 

 

 

HAYAT DAMAR DAMAR

Yurtlar kurmuş, tırnağından dişinden
Kimler menmun, söylermisin işinden
Gitmeyen yok, ayrılıgın peşinden
Hayat damar damar, ırmak akıyor
Bu ayrılık, yüreğimi yakıyor…

Gün geçtikçe, hançerliyor özümü
Yutkunurum, söyleyem sözümü
Yalvardıkça, kör eyledi gözümü
Hayat damar damar, ırmak akıyor
Bu ayrılık, yüreğimi yakıyor…

Zaman dolmuş, Kaptan almış demirin
Sağa sola yağdırıyor emirin
Sefasını süren, varmı ömürün
Hayat damar damar, ırmak akıyor
Bu ayrılık, yüreğimi yakıyor…

Boşa melhem sürme, derin yaralar
Denize dönüştü, dünkü karalar
Artık eylemiyor, beni buralar
Hayat damar damar, ırmak akıyor
Bu ayrılık, yüreğimi yakıyor…

26.06.2009.Bağevi.Hüseyin Uçar.

GÖRMEZLER

Bir tepeydim, şimdi koca dağ oldum
Bir yıl iken, vazgeçilmez çağ oldum
Bir tevektim, tüm dünyaya bağ oldum
Üredikçe, ürüyorum görmezler…

 

Barınagım onca, canlı cansıza
Kefil oldum, utanmaza arsıza
Ses etmedim, soyguncuya hırsıza
İlendikçe, ileniyom görmezler..

 

Ayırt edemedim, çağı çağdaşı
Gerçek seçemedim, yolu yoldaşı
Kayıp ettim şimdi, bacı kardaşı
İnledikçe, inliyorum görmezler…

 

Hangi bağa girsem, atıldım ordan
Bir gömlek giyindim, kavurur kordan
Beyin kayıp oldu, bünyemse kürdan
Küçüldükçe, küçülüyom görmezler…

 

Karınca misali, yola koyuldum
Kervancı başıyım, orda soyuldum
Yaş ağaçtım,kurtlar düştü oyuldum
Oyuldukça, oyuluyom görmezler…

 

Tükettin cananım, adını anmam
Bunca yıl yanmışım, ben daha yanmam
Gülistan olsan, bahçene konmam
Daraldıkça, daralıyom görmezler…

 

Taşatan zalime, taşlana dursun
Behude boşuna, hayeller kursun
Neyin hesabını, kimlerden sorsun
Sarardıkça, saralıyom görmezler…

 

26.06.2009.Hüseyin Uçar.

SOR GARDAŞIM

Çıkma suçlunun katına
Susma tükür suratına
Daya alnının çatına
Sor gardaşım, sor gardaşım..

Baktıkları tek pencere
Olmadan yaşam cendere
Sahtekarı yerden yere
Vur gardaşım, vur gardaşım..

Nalbant olda gıydır nalı
İnsanlığa ol sevdalı
Bir biz değil çok yaralı
Sar gardaşım, sar gardaşım..

Ayırt etme, emmi dayı
Sahte ise yık sarayı
Açma dostlarla arayı
Gör gardaşım, gör gardaşım..

Köyler şehirler kurdukça
Düzelecek dik durdukça
İnsanız hesap sordukça
Yor gardaşım, yor gardaşım..

Ateş yağdırma köyüne
Muhtaçız taze beyine
Elin uzat Hüseyine
Ver gardaşım, ver gardaşım..

21.06.2009.Hüseyin Uçar.

GÜNEŞİ BEKLERİZ

Dudağı sallanmış, kaşları çatık
Vurgunlar vurulmuş, bankalar batık
Yoksulun emeğin , cebine atıp
Kimi dizde yaşar, kimi topukta
Güneşi bekleriz, doğsun ufukta..

Futbolcuyum derde, anlamaz toptan
Haftanın ilk günü, kovulur kamptan
Denizi görmeden, olurlar kaptan
Kimi dizde yaşar, kimi topukta
Güneşi bekleriz, doğsun ufukta..

Soygun önledim der, kendisi soyar
Gözüne baklarak, cigerin oyar
Yeni diye satar, eskiyi boyar
Kimi dizde yaşar, kimi topukta
Güneşi bekleriz, doğsun ufukta..

Hayır sever okuturken oğlanı
Filolar kurmuş, çıktı yalanı
Kartalı, Şahini, vurduk doğanı
Kimi dizde yaşar, kimi topukta
Güneşi bekleriz, doğsun ufukta..

Gavur icadı der, biner uçağa
Unutur tanrıyı, gider kaçağa
Dilim varmaz, ne deyimki alçağa
Kimi dizde yaşar, kimi topukta
Güneşi bekleriz, doğsun ufukta..

Anlayan anladı, yeter Taşatan
Vatan perver olur, vatanı satan
Baban değilmidir, anan ağlatan
Kimi dizde yaşar, kimi topukta
Güneşi bekleriz, doğsun ufukta..

22.06.2009.Hedebo.Hüseyin Uçar.

KALLEŞ ECEL

-İbrahim Yücelin Ardından-

 

Duman aldı gönül bağım
Çivisi çakşayan çağım
Göçe koyuldu kuşağım
Ali, Elvan, şimdi Yücel
Erken geldin, kalleş ecel…

 

Can alıcı gezer turda
Yenilmedik, kuşa kurda
Tabutlarla, döndük yurda
Kanser acımasız yücel
Erken geldin, kalleş ecel…

 

Her yanımız, kesti ayaz
Karalı geldi, gene yaz
Kımıt Ali, kör selvinaz
Yaşıyormu, sensiz yücel
Erken aldın, kalleş ecel…

 

Herkes giderken işine
Behsat,Yücel, peşpeşine
Çok üzgünüz, gidişine
Yaşdaşım, Toprağım yücel
Erken aldın, kalleş ecel…

 

Rahmet ola, hayır ola
Niçin erken, çıktın yola
Harman oldun, bindin sala
Çoluk çocuk, sensiz yücel
Erken aldın, kalleş ecel…

 

Sabır, çocuklar Arife
Kimler uyar, bu tarife
Çok söz edilmez arife
Aramızdan uçtu yücel
Erken aldın, kalleş ecel…

 

İyileşmez bir yarada
Baş saglığı bu arada
Bilinmezki, kim sırada
İyi uykular, sana yücel
Erken aldın, kalleş ecel…

 

03.07.2009.Hüseyin Uçar.

 

 

EROL ATÇALIN ARDINDAN

Bizim köyün kalesine çıkınca
Göz gezdirip etrafına bakınca
Nice canlar yatar bize yakınca
Bu nasıl yaşamdır, acımaz gülüm
Sen gibi yiğide, yakışmaz ölüm…

Kulagımda çınlar yumuşak sesin
Etrafa şifaydı güzel nefesin
Taşımadı belli, göğüs kafesin
Bu nasıl dünyadır, acımaz gülüm
Seni bizden aldı, kalleştir ölüm…

Daha dün Didimde olduk beraber
Elele gezerken, arzuyla kamber
Çarçabuk ulaştı, karalı haber
Bu nasıl tabiat, acımaz gülüm
Hangi yaşta gelse, sovuktur ölüm…

Zalime karşıydı, elbet yanlıydı
Söz sohbetin bilir, sovuk kanlıydı
İnsan gibi insan, delikanlıydı
Bu nasıl yaşamdır acımaz gülüm
Sen gibi birine, yakışmaz ölüm…

Yakalayabilsem, kıyan zalimi
Hızara verdiler, sanki dilimi
Beklenmedik haber büktü belimi
Bu nasıl yaşamdır acımaz gülüm
Yakışmıyor sana ansızın ölüm…

Nasıl bakarsan bak, ölüm kalleştir
Gücün yeter ise, onla yüzleştir
Faydası yok, gece gündüz eleştir
Bu nasıl tabiat, acımaz gülüm
İnan ki enişte, yakışmaz ölüm…

Baş sağlığı sana ablam hatice
Ne söylesek değişmiyor netice
Konmuş hanemize, baykuş, delice
Bu nasıl anadır acımaz gülüm
Nice can yitirdik, yakışmaz ölüm…

Taşatan hem yazar, hemide ağlar
Sanki üstümüze yıkıldı dağlar
Şimdi sıra kimde, düşünür sağlar
Bu nasıl yaşamdır acımaz gülüm
Sen gibi yiğide yakışmaz ölüm…

29-06-2009.Hüseyin Uçar

UTANSIN

Mehmet emmim, şöyle çevir aracı
Nere konduk ise, olduk kiracı
Ayrılıklar, bu ömrümün kırbacı
Kırbacı sallayan, eller utansın…

Yeter artık, ruhumuzdan anlayın
Öldük mü, kaldık mı, bir kez arayın
Yurt sevdası, inan tümü olayın
Bülbülü ağlatan, güller utansın…

Gece gündüz demez, sevdana koşan
Acımasız duygu, benle dolaşan
Hiç kimse aramaz, Ülkeler aşan
Bizi göçer eden, diller utansın..

Gözlerim kan dolur, geriye bakmam
Pınar olsam gülüm, testine akmam
Adını andıkça, inmiyor lokmam
Selam getirmeyen, yeller utansın…

Uzatma sözlerin, bitir Taşatan
Kimseye kıyaman, kendine çatan
Sizlerin özlemi, beni aglatan
Balık üretmeyen, göller utansın…

31-05-2009.Didim,Hüseyin Uçar.

BU NASIL GAFLET

Sinemi dağlarsın, gözüme bakma
Bin adın var amma, hepisi takma
Zehirdir yutulmaz, böylesi lokma
Komşun aç yatarken, bu nasıl gaflet
Bu açlık sefalet, çekilmez millet….

Sorunu çözmeden, yollara düşme
Sıra sana gelir, kuyular eşme
Nasıl susuz kalın, akarken çeşme
Komşun susuziken, bu nasıl gaflet
Bu açlık sefalet, çekilmez millet…

Eğlendim yollarda, zalime uyup
Rahat edem dedim, dogruyu duyup
Ölünün üstünden, elbise soyup
Görmemek bilmemek, bu nasıl gaflet
Bu kadar rezalet, çekilmez millet…

Ay doğar geceye, yıldızlar kayıp
Doldurdum balkonu, kalanı sayıp
Her şeyi görerek, susmak çok ayıp
Bizlere ne oldu, bu nasıl gaflet
Önünüzü görün, uyanın millet….

18-05-2009.Didim.Hüseyin Uçar.

BIRAKMAZ GÜLÜM

Özün ağlar, anıların vurunca
Nasıl karşılanın, yurda varınca
Sevdalarım ağlar, deme durunca
Anılar yakanı, bırakmaz gülüm…

Gözler kaçar, bakışmaktan korkarsın
Özlemin arkına, düşer akarsın
Gidenlerin arkasından bakarsın
Ayrılık peşini, bırakmaz gülüm…

Lokmaların boğazına dizilir
Gözlerinden bir kaç damla süzülür
Dağ üstüne çöker, beden ezilir
Kimseler haline, bırakmaz gülüm…

Başın almış nere gider kaygılar
Bahar seli olur, deli duygular
Her neylesen bildiğini uygular
Analar dilini, bırakmaz gülüm…

Her kelime hançer olur saplanır
Tüm hüzünler göz ucuna toplanır
Deli gönül her acıya katlanır
Kamburlar belini, bırakmaz gülüm…

25-05-2009.Çorum.Hüseyin Uçar.

DAL İNCİNİR,GÜL İNCİNMEZ

Gülü kopardım dalından
Dal incinir, gül incinmez
Taktım yarin gerdanına
Gerdan gülür, dil incinmez…

Dalında gülürken başka
Köprü olur onca aşka
Konar gönül denen köşke
Gözler gülür, el incinmez…

Coşkuludur aşkın yolu
Bütün bünye sevda dolu
Göremezsin, sağı solu
Atlı gülür yol incinmez…

Nehirsen ırmağa akma
Gül bülbülü, nara yakma
Yarınlaş geriye bakma
Beden gülür, bel incinmez…

22-05-2009.Didim.TR.
Hüseyin Uçar.

KANATLARIM KIRIK

Öfkenin anası benim
Çeşmenin vanası benim
Gurbetin, Turnası beni
Yaralı uçamıyorum
Gurbetten kaçamıyorum….

İçine at, döv yüreği
Unuttuk, balı böreği
Gıkım çıkmaz, vur küreği
Yaralı uçamıyorum
Gurbetten kaçamıyorum…

İster isen yüz derimi
Yoluna koydum serimi
Bilemedin değerimi
Yaralı uçamıyorum
Gurbetten kaçamıyorum…

Dövme yeter, doğrulmuşum
Ateşinle, yoğrulmuşum
Baskılardan, yurulmuşum
Yaralı uçamıyorum
Bırakmaz kaçamıyorum….

12.05.2009.Bağevi.Hüseyin Uçar.

UNUTURUZ SANAR

Altıcı filonun, düzen dayısı
Emirler yağdırır, dağın ayısı
Unuturuz sanar altı mayısı
Bir geçmişi vardır, elbet umudun
Gücünüz yeterse, kökten kurutun….

Bakmadı cinsiyet, bakmadı yaşa
Cellatla  bir oldun, sen busun paşa
Hele bakın, Çorum: Sivas: Maraşa
Bir geçmişi vardır, elbet umudun
Gücünüz yeterse, kökten kurutun…

Devrim şehididir, her biri anıt
Faşizan düzene, şamarı yanıt
Kanıtlar ortada, canları kanıt
Bir geçmişi vardır, elbet umudun
Gücünüz yeterse, kökten kurutun…

Şafak kalıcıdır, her şey geçici
Gün gelecek, olacağız seçici
Barıştan bahseder, kanlar içici
Bir geçmişi vardır, elbet umudun
Gücünüz yeterse, kökten kurutun…

Yokla uzakları, yokla yakını
Güneşten öteye, eylen  akını
Alğılayın, eğitimin farkını
Bir geçmişi vardır, elbet umudun
Gücünüz yeterse, kökten kurutun…

Yerle birdir, kara düzen inadın
Altı mayıs, sen gücünü sınadın
Çenet’e teslimdir, kolun kanadın
Bir geçmişi vardır, elbet umudun
Gücünüz yeterse, kökün kurutun…

O kadar çoktur ki, övülmeyenler
Sehbaya çıksada, dövülmeyenler
Uzaktan, yakından, sevilmeyenler
Bir geçmişi vardır, elbet umudun
Gücüğnüz yeterse, kökten kurutun…

16.05.2009.Bağevi.Hüseyin Uçar..

BULSUN BİR ÇARE

Turnam kanatların ses telleri mi?
Gezdiğiniz yurtlar, yad elleri mi?
İçli ötüşünüz, yar dilleri mi?
Dillerim lal oldu, bildirin yare
Özlemlere bulsun, nolur bir çare…

Gördüm yaralınız, uçar arada
Hiç görmedim, ben sizleri karada
Hançerin kendisi, kanar yarada
Dillerim lal oldu, bildirin yare
Hüzünlere bulsun, nolur bir çare…

Gelen vurdu, giden vurdu dağıldım
Sürüye barınak, kömdüm, ağıldım
Örüme gelmeden, dağda sağıldım
Dillerim lal oldu, bildirin yare
Bitmez dertlerime, nolur bir çare…

Bakarsan görünür, bastığın yerler
Benden daha iyi, görüyor körler
İşine gelirse, nasılsın derler
Dillerim lal oldu, bildirin yare
Aşkın ateşine, bulsun bir çare….

10.05.2009.Bağevi.Hüseyin Uçar.

DOSTLUKLARA GÖLGE DÜŞTÜ

Dostluklara gölge düştü
Kardeşlikler, mezar oldu.
Turnalar yurdundan göçtü
Telek kalem yazar oldu…

Bir şey dönüşmez yeniye
Her dakika, her saniye
Bu anlamsız öfke niye
Hayallerim Pazar oldu….

Bakın uymuyor ölçüme
Girdim biçimden biçime
Dertleri yığman içime
Morelimi bozar oldu…

Üzülürmü, deme duran
Doğrulurmu, dibe vuran
Yaşıyormu, hayal kuran
Ne söylesem, kızar oldu…

Taşatana topu atar
Acımaz ortamı katar
Benlenir, pusuda yatar
Bak kar gibi tozar oldu…

16.05.2009. Hüseyin Uçar.

KASIRGA MI VAR?

Krizdir dediler, sürdüler toptan
Dün ki krallıklar, düştüler çaptan
Geminin rotası, nereye kaptan
Pusulan mı şaştı, kasırga mı var?

 

Birbirin eziyor, o büyük başlar
Birlikte yenmiyor, gördük ki aşlar
Yerinden oynadı, bir kere taşlar
Denizler mi taştı, kasırga mı var?

 

Bizden evel, bizden sonra doğanlar
Boşaltılmış, tüm bankalar, kovanlar
Midede kokuyor, artık soğanlar
Sarımsak mı baştı, kasırgamı var?

 

Yenilir, yenilir, çıkmaz devreden
Su taşır denize, dağdan dereden
Utanmazlar, isyan eden küreden
Yangında mı pişti, kasırga mı var?

 

Egemenlik el değişir yavaştan
Yenilsekte biz yılmayız savaştan
Göz gözü görmüyor, bakın telaştan
Dağlar mı kapıştı, kasırga mı var?

 

Başara bilirsen, getir devamın
Havasını bozamazsın yuvamın
Emekçiler sahibidir davamın
Onlar mı savaştı, kasırga mı var?

 

Umut diye geldi, garip Obama
Kim gelise, sermayeye atama
Görün canlar, girdik nasıl ortama
Saflar mı karıştı, kasırga mı var?

 

 

06.05.2009.Bağevi.HüseyinUçar.

 

 

 

ÖLÜM SANA, SEN ÖLÜME YAKIŞMAN

Neler vermem, sevdiceğim serine
Yaralarım, düşürmüşsün derine
Ben öleyim güzel yavrum yerine
Ölüm sana, sen ölüme yakışman
Kolay olmaz, oralara alışman….

Bahar geldi, yeşillendi yöremiz
Kaldımı ki, yontulmadık neremiz
Böyle değilidi, bizim töremiz
Ölüm sana, sen ölüme yakışman
Hazmedemem, topraklara karışman…

Uçulurmu bir kez, yuva yapmadan
Ölünürmü, yar elini tutmadan
Gömül yavrum, bu sineme korkmadan
Ölüm sana, sen ölüme yakışman
Delirtiyor hayal, meyal bakışman….

Bütün yükün, bende kaldı atamam
Yataklarım, diken oldu yatamam
Gücüm yetip, şu feleğe çatamam
Ölüm sana, sen ölüme yakışman
Bal kaymakmış, ara sıra takışman…

06.05.2009.Bağevi.Hüseyin Uçar.

EYİ SÖYLER; BAKIN NEYİ PAYLAŞIR

İnsanlıktan çıkmış, tutar paçadan
Kapıdan kovarsın, iner bacadan
Korkar bilimlerden, korkar paşadan
Ergenekon elbet,Türklerin yurdu
Ne yazık baştadır, ağacın kurdu….

 

Kendinden değilsem, keser dilimi
Kapatıyor, yağmurumu, yelimi
Dinsiz diye, sıkmaz oldu elimi
Kim karalar canlar, geldiği yurdu
Yolumuz kesiyor, dağların kurdu…

 

Çağı kurşunlayıp, saçını saklar
Kimse görmez onu, düşsede aklar
Her yıl, bir kaç kez, gücünü yoklar
Bölüp parçalıyor, bu güzel yurdu
Beyinler barikat, yurekler yurdu…

 

Hiç durmadan, cinayetler işliyor
Tanrıya saldırıp, cennet düşlüyor
Bir faşitle, bin devrimci eşliyor
Karğaşaya boğdu, bu cennet yuırdu
Kendine bile, tuzaklar kurdu…

 

Anadolu sinesini dövüyor
Kimi alkışlayıp, kimi övüyor
Anasına sövüp, ata seviyor
Mandacımı nedir, görmüyor yurdu
Bilimi katledip, şeriat kurdu….  

 

Koşar her an, soyguncunun işine
Kilit vurmuş, beyin ile düşüne
Kendinden gayrinin gitmez peşine
Bilim değil onun, şeriat yurdu
Kendi içindedir, ağacın kurdu…

 

14.04.2009.Bağevi.Hüseyin Uçar..

 

 

 

 

 

DİLİN ÖPSEM DUDAKLARIN BALANIR

Güller takam, canım güzel saçına
Ben hayranım, gözün ile kaşına
Nasıl çıktın, bilirmisin karşıma
Dilin öpsem, dudakların balanır
Adın duysam, yanaklarım allanır…

Ben ne zaman, sofranıza kuruldum
Nerde adın duysam, orda doğruldum
Aşkın ile, harman oldum savruldum
Dilin öpsem, dudakların ballanır
Yüzün görsem, yanaklarım allanır…

Kederi, hüzünü, koydun önüme
Güneş olur düşen, heran günüme
Alev olur yapışısın tenime
Dilin öpsem, dudakların ballanır
Adın duysam, yanaklarım allanır..

Adın yazdım, okyanusa okuyam
Yaşadığın coğrafyaya bakıyam
Gül eyledim, bak göksüme takıyam
Dilin öpsem, dudakların ballanır
Adın duysam, yanaklarım allanır…

13.04.2009.Bağevi.Hüseyin Uçar…

BULUT OLUR SAĞILIRSIN

Bütün bünyemin terisin
Duygu mantık, bir yürüsün
Olumsuzluklar çürüsün
Özün görür, dağılırsın
Bulut olur sağılırsın…

Yalvarırım ağzın açma
Sırrımız yollara saçma
Kölen oldum, benden kaçma
Aynalarda dağılırsın
Bulut olur sağılırsın..

Öptüm seni hayalimde
Bağışla değil elimde
Güller açmış, bak dilimde
Rüzğar eser dağılırsın
Bulut olur sağılırsın..

Del’eyledi beni aşkın
Saldırıyor taşkın taşkın
Dolanır biçare şaşkın
Ne eylesem dağılırsın
Bulut olur sağılırsın,,,

01.04.2009.Hedebo.Hüseyin Uçar.

SEVDAYI KUŞANDIM

Dil döktüm, yalvardım, güldüm olmadı
Ömür bitti hala, çilem dolmadı
Daha yürüyecek yolum kalmadı
Konaklar bellidir, duraklar belli…

 

Anlamadı gitti, yalvar yakarı
Hiçe saydı, saygınlığı vakarı
Sündürüyor, bir aşağı yukarı
Konaklar bellidir, duraklar belli…

 

Bir gün topuktayım, bir gün omuzda
Bir gün dudaktayım, bir gün ağızda
Denizler donmuştu, yürüdük buzda
Konaklar bellidir, duraklar belli…

 

Zamanı gelmeden, düşmez kozalak
İşine gelmezse, duymuyor kulak
Topal ayağımla, ben oldum ulak
Konaklar bellidir, duraklar belli…

 

Eline yapışır, yonduğu deynek
Boyunu aşıyor, giydiği köynek
Ne değişir, ne yıkılır gelenek
Konaklar bellidir, duraklar belli…

 

Musalla taşıymış, durağa durduk
Kimlere borçlusun, diyede sorduk
Yaşanmamış hayat, masallar kurduk
Konaklar bellidir, duraklar belli…

 

28.03.2009.Hedebo.Hüseyin Uçar.

 

 

 

 

 

 

 

DURAKLAR BELLİ

Dil döktüm, yalvardım, güldüm olmadı
Ömür bitti hala, çilem dolmadı
Daha yürüyecek yolum kalmadı
Konaklar bellidir, duraklar belli…

Anlamadı gitti, yalvar yakarı
Hiçe saydı, saygınlığı vakarı
Sündürüyor, bir aşağı yukarı
Konaklar bellidir, duraklar belli…

Bir gün topuktayım, bir gün omuzda
Bir gün dudaktayım, bir gün ağızda
Denizler donmuştu, yürüdük buzda
Konaklar bellidir, duraklar belli…

Zamanı gelmeden, düşmez kozalak
İşine gelmezse, duymuyor kulak
Topal ayağımla, ben oldum ulak
Konaklar bellidir, duraklar belli…

Eline yapışır, yonduğu deynek
Boyunu aşıyor, giydiği köynek
Ne değişir, ne yıkılır gelenek
Konaklar bellidir, duraklar belli…

Musalla taşıymış, durağa durduk
Kimlere borçlusun, diyede sorduk
Yaşanmamış hayat, masallar kurduk
Konaklar bellidir, duraklar belli…

28.03.2009.Hedebo.Hüseyin Uçar.

SENSİN İKİNCİ VATANIM

Sordum yollar demediler
Saçlarını örmediler
Seni bana vermediler
Gülüm gül yüzlüm, neydem
Başka diyarlara gidem…

Gözler bahar, gülüşler yaz
Ayagına edem niyaz
Yalvarırım, eğlen biraz
Gülüm gül yüzlüm, neydem
Bırakıpta nere gidem…

Gözlerimi kapıyorum
Yollarına sapıyorum
İnan sana tapıyorum
Gülüm gül yüzlüm, neydem
Bırakıpta nere gidem…

Sevdalandın Taşatanım
Seni sevmek olmuş tanım
Sensin ikinci vatanım
Gülüm gül yüzlüm, neydem
Bırakıpta  nere gidem….

31.03.2009Hedebo.Hüseyin Uçar.

AYRILIK VAKTİDİR GÜLÜM

Ey sevgilim ağlasanda
Karaları bağlasanda
Yüreğini dağlasanda
Ayrılık vaktidir gülüm
Herkesin başında ölüm…

Akmaz kanım, vur hançeri
Hançerle bir, gir içeri
Gelmiş ömrümün biçeri
Ayrılık vaktidir gülüm
Herkesin başında ölüm…

Yavrularıma, sahip ol
Yaşama karşı , galip ol
Sade sevdaya, talip ol
Ayrılık vaktidir gülüm
Herkesin başında ölüm…

Solmuş artık, elvan kokmaz
Kim ne derse, desin bakmaz
Toprak anam, sarmış korkmaz
Ayrılık vaktidir gülüm
Herkrsin başında ölüm…

İncitmesin, isyan öfke
İmza attık, senle ilke
Sen cografya, ben bir ülke
Ayrılık vaktidir gülüm
Herkesin başında ölüm…

Eli kolu, bağlı durman
Dağdan büyük değil orman
Orak bitmiş, gelmiş harman
Ayrılık vaktidir gülüm
Herkesin başında ölüm…

23-04-2009.Bağ evi.Hüseyin Uçar.

SERGİMİZİ GEZERKEN

Gördüğüm tablolar, beni çiziyor
Ressamı dalgıçmı, dipte yüzüyor
Toplanmış hüzünler, bağrım eziyor
Alanım bulunmaz, satanım çoktur
Yaram iniliyor, bir melhem Doktor…

 

Kim ne dedi ise, birin duymadım
Asimiyim, bir sürüye uymadım
Bu güzel geline, bir ben doymadım
Duvağı dağılmış, el atan çoktur
O can iniliyor, bir çare Doktor…

 

Hamsi dedik, tanımadan kefale
Bilğisiz elinde, döndük pergele
Akıl verdik, Einstein, Hegel’e
İçinden çıkamam, eksiğim çoktur
Bitir bu acıyı, nolursun Doktor…

 

Ne üretim ise, yan yana dizdim
Tablolar yetmedi, harita çizdim
Havada, karada, denizde izdim
Uçak kuyruğunda, gittiğim çoktur
El sürme yarama, çaresiz Doktor…

 

İçi boşta olsa, artıyor sayı
İşğüzar bencilin, hep aslan payı
Ne güzel paylaştık, köşkü sarayı
Hıçkırıklar boğar, gülenim çoktur
Bitir bu acıyı, nolursun Doktor…

 

Bir bir tutuklanır, düşleri ince
Ne yana dönsem, dolular kince
Hiç bir şey durmuyor, yerli yerince
Susmanın, durmanın, faydası yoktur
Bitir bu acıyı, nolursun Doktor…

 

Yalanda, riyada, olduk elele
Hiçte danışmadık, aklı evele
İşlevin yitirmiş, ağlar iskele
Saçını tarayan, dalgalar yoktur
İlacın kar etmez, dokunma Doktor…

 

Aramadım, uzakları, yakını
Göremedim, hiç kimsenin farkını
Emir saydım, nerde duysam sakını
Sürüler sağılmış, geliri yoktur
Bunu hak etmişim, üzülmem Doktor…

 

Ben unuttum, sevinçleri coşkuyu
Bunca yıldır, hiç tatmadım korkuyu
Cebimde gezdirdim, inan uykuyu
Gözlükler kırılmış, gözlerim yoktur
Ayakta tedavin, faydasız Doktor…

 

Ömür boyu bana, emeğim verin
Akıyor dereler, suları serin
Hangi karesiyim, ben bu eserin
Ressam çalışıyor, fırçası yoktur
Tablonu yapayım, oturda Doktor…

 

12.04.2009.Bağevi.Hüseyin Uçar…

 

 

 

 

 

 

 

 

AF EYLE YARAP

Batman dövde dostum, rüzğarda tozma
Görünüşün insan, öz kurttan bozma
Mezarcı kılıklı, elinde kazma
Türküm diyor amma, dilleri Arap
Ne günlere kaldık, bagışla yarap…

Kötüsün demeye, varmıyor dilim
İlkel anlayışlı, düşmanı bilim
Kendinden gayriye, mübahtır ölüm
Türküm diyor amma, dilleri Arap
Ne günlere kaldık, bagışla yarap…

Neden bilmem yaralarım kaşıyor
Ne söylesem, sözlerime şaşıyor
Hangi kaba koysam, ondan taşıyor
Türküm diyor amma, dilleri Arap
Ne günlere kaldık, bagışla yarap…

Önüne geçemen, akacak dere
Susar mı dillerim, vursalar yere
Ömür boyu inanmadım kadere
Türküm  diyor amma dilleri Arap
Ne günlere kaldık, bağışla yarap…

Millet parasıyla, olurlar hacı
Bunları anlatmak, ne kadar acı
Bilim elbet, cahaletin ilacı
Türküm diyor amma, dilleri Arap
Ne günlere kaldık, bağışla yarap…

Tanımadan küfür, eder darwin’e
Ateş düşmüş yanar, görmez evine
Çevre bırakmaz ki, seve sevine
Türküm diyor amma, dilleri Arap
Ne günlere kaldık, bağışla yarap…

26-03-2009.hedebo.Hüseyin Uçar.

YAŞAM ACIMASIZ ELER

Ekmeğim yolda yitirdim
Kırk çeşmeden su getirdim
Sanki açlığı bitirdim
Yaşam acımasız eler
Eksiğim çok, neler neler…

Çalışırım yiyecek yok
Hiç kimseye diyecek yok
Zaten bizde gelecek yok
Yaşam acımasız eler
Eksiğim çok, neler neler…

Paradanda uzak bakkal
Aşırmışta gülür çakal
Beyaza bürünmüş sakal
Yaşam acımasız eler
Eksiğim çok, neler neler…

Bilemedim, doğum batım
Akar her yer, yıkık çatım
Yükü çeken, zemin katım
Yaşam acımasız eler
Eksiğim çok, neler neler…

Yürürüm görmem önümü
Unuttum gittim dünümü
Çözemedim, bu düğümü
Yaşam acımasız eler
Eksiğim çok, neler neler…

Elli yıldır ayılmadım
Saydım, amma sayılmadım
Ben bu akla bayılmadım
Yaşam acımasız eler
Eksiğim çok, neler neler…

Sevdalı gözler bakışır
Adaletsiz dil kapışır
Ne desem sana yakışır
Yaşam acımasız eler
Eksiğim çok, neler neler…

Başarıya duydum özlem
Meridiyen, enlem, düzlem
Yanlış bakış, yanlış gözlem
Yaşam acımasız eler
Eksiğim çok, neler neler…

Yeter perdeyi kaldırma
Sakın düşlerin dondurma
Kendi kendini kandırma
Yasam acımasız eler
Eksiğim çok, neler neler….

Başladığım işi yıktım
Dostlarımı boşa sıktım
Bu hayattan inan bıktım
Yaşam acımasız eler
Eksğim çok, neler neler…

Yalvarırım kuşlar uçun
Deryalara kanat açın
Avcı oldum, benden kaçın
Yaşam acımasız eler
Eksiğim çok, neler neler…

Hiç dinmiyor sızılarım
Niçin kara yazılarım
Üzülmeyin kuzularım
Yaşam acımasız eler
Eksiğim çok, neler neler…

03-042009.Hedebo.Hüseyin Uçar.

BİR EVET DE

Uçtum daldan dala, kalbim dolmadı
Sarıldım beline, kollar sarmadı
Kırıldım,incindim, küstüm olmadı
O bakışlar, incitmeden yaralar
Bir evet  de, yurdum olsun buralar….

Bakışlar hançer, içime işler
Kışımı bahara, çevirir düşler
Ömrüme şifadır, içten gülüşler
O bakışlar, incitmeden yaralar
Bir evet  de, yurdum olsun buralar…

Sana rastlayalı, pırpırdır kalbim
Kendin pazarlayan, sankim celebim
Benim senden başka, yoktur talebim
O bakışlar, incitmeden yaralar
Bir evet  de, yurdum olsun buralar….

Gönlüm tarlamıdır, eker durursun
Kölenmi eyledin, zincir vurursun
Taşatan boş yere, hayal kurursun
O bakışlar, incitmeden yaralar
Bir evet  de, yurdum olsun buralar….

04.03.2009.Bağevi. Hüseyin Uçar…

ÇELİKCANLARIN ARDINDAN

Her şey hazır artık, davullar vursun
Ölümsüz fotograf, yan yana dursun
Geleceğe dönük, kurumlar kursun
Omuz omuzadır, işte kuşsaray
Sürür bize özgü, bir bitmez halay…

Güzel buluşmamız, işte beşinci
Bakın bu dostların, her biri inci
Hoş seda gelmiştir, yaşlısı genci
Omuz omuzadır, burda kuşsaray
Sürür bize özgü, bir bitmez halay…

Toplandı, birleşti, Asya, Arupa
Anlamlar yüklendi, anlamlar topa
Artık takımlarım, kaldırsın kupa
Omuz omuzadır, işte Kuşsaray
Sürür bize özgü, bir bitmez halay….

Ayrısı olurmu, hepisi bizim
Salkıma dönüşür, asmada üzüm
Her nereye bassam, silinmez izim
Omuz omuzadır, işte Kuşsaray
Sürür bize özgü, bir bitmez halay…

Başkanımız olmuş, Veli karakurt
Bir gün yarınlaşır, yaşamsal umut
Yağmursuz olurmu, sevdalı bulut
Omuz omuzadır, işte Kuşsaray
Sürür bize özgü, bir bitmez halay…

Al’oğlan oynuyor, işte nineler
Ninelerle bile, canım dedeler
Onların varlıgı, bizi  gölgeler
Omuz omuzadır, canlar Kuşsaray
Sürür bize özgü, bir bitmez halay…

Bir güzel görünüm,Taşatan coşar
Nasıl cosmasın ki, sınırlar aşar
Dünden ders çıkarıp, yarına koşar
Omuz omuzadır, işte Kuşsaray
Sürür bize özgü, bir bitmez halay…

08.032009.Bağevi.Hüseyin Uçar

BEŞİNCİ HALAY

Her şey hazır artık, davullar vursun
Ölümsüz fotograf, yan yana dursun
Geleceğe dönük, kurumlar kursun
Omuz omuzadır, işte kuşsaray
Sürür bize özgü, bir bitmez halay…

Güzel buluşmamız, işte beşinci
Bakın bu dostların, her biri inci
Hoş seda gelmiştir, yaşlısı genci
Omuz omuzadır, burda kuşsaray
Sürür bize özgü, bir bitmez halay…

Toplandı, birleşti, Asya, Arupa
Anlamlar yüklendi, anlamlar topa
Artık takımlarım, kaldırsın kupa
Omuz omuzadır, işte Kuşsaray
Sürür bize özgü, bir bitmez halay….

Ayrısı olurmu, hepisi bizim
Salkıma dönüşür, asmada üzüm
Her nereye bassam, silinmez izim
Omuz omuzadır, işte Kuşsaray
Sürür bize özgü, bir bitmez halay…

Başkanımız olmuş, Veli karakurt
Bir gün yarınlaşır, yaşamsal umut
Yağmursuz olurmu, sevdalı bulut
Omuz omuzadır, işte Kuşsaray
Sürür bize özgü, bir bitmez halay…

Al’oğlan oynuyor, işte nineler
Ninelerle bile, canım dedeler
Onların varlıgı, bizi  gölgeler
Omuz omuzadır, canlar Kuşsaray
Sürür bize özgü, bir bitmez halay…

Bir güzel görünüm,Taşatan coşar
Nasıl cosmasın ki, sınırlar aşar
Dünden ders çıkarıp, yarına koşar
Omuz omuzadır, işte Kuşsaray
Sürür bize özgü, bir bitmez halay…

08.032009.Bağevi.Hüseyin Uçar

BAŞIN MI AĞIRDIR?

Canlı olur, senin ipe astığın
O incinen kalbim, ayak bastığın
Çarşafsız döşeğin, yüzsüz yastığın
Başın mı ağırdır?  sen mi ağırsın…?

Yatmadığım ne yer, ne koltuk kaldı
Kafamda ne akıl, ne mantık kaldı
Duymadığım naralar, nutuk kaldı
Kayalar mı sağır? ten mi sağırsın…?

Tekrar yürütürler, yürünen yolu
Yağmurdan kaçarken, başladı dolu
Kan sızar bedenden, kırdılar kolu
Yürek mi bağırsın? gen mi bağırsın…?

Çürümüş pantolun, tutmuyor yama
Beyaz dedirtirler, zorla karama
Melhemler kar, etmez oldu yarama
Doktor mu çağırsın? ben mi çağırsın…?

03.03.2009.Bağevi.Hüseyin Uçar.

YÜRÜ GÜLÜM YÜRÜ

Her hareket her, davranış somuttu
Aşkını besledim, bitmez umuttu
Verdiği sözleri, çabuk unuttu
Yürü gülüm yürü, özün yalanmış
Hüsran, hüzün acı, bana kalanmış…

Bütün teklifleri, üst üste koydum
Beyhude, boşuna, yüreğim oydum
Yeter be güzelim, yalana doydum
Yürü gülüm yürü, gözün yalanmış
Hüsran, hüzün acı, bana kalanmış…

Her görüşte, incitiyor canımı
Diri bırakmadı, tek bir anımı
Acı çektirmek mi, aşkın tanımı
Yürü gülüm yürü, izin yalanmış
Hüsran, hüzün acı, bana kalanmış…

Yüzün güneş, aya benzer kaşların
İçimi kanatır, atma taşların
Dansa durmuş, çağırıyor saçların
Yürü gülüm yürü, tezin yalanmış
Hüsran, hüzün acı, bana kalanmış…

Ardına bakmadan, geçmişte gider
Onca acılarla, pişmişte gider
Aşkın şerbetini, içmişte gider
Yürü gülüm yürü, sözün yalanmış
Hüsran, hüzün acı, bana kalanmış…

04.03.2009.Bağevi.Hüseyin Uçar…

ESKİMO TUTAR BALIGI

Bir haftadır yağan karın
Seyirine doyamadım
Salkım mı, sallanır dallar
Nefesini duyamadım…

 

Eskimo tutar balığı
Her gün değışır kılığı
Yok sayalım ayrılığı
Sevenleri sayamadım….

 

Ayaz kesiyor soluğu
Yobaza benze sarığı
Ayan açık faklılığı
Bir kantara koyamadım…

 

Bu ne sondur, nede ilki
İşimiz görmüyor belki
İçinde gezer kırk tilki
Kandırıldım, cayamadım…

 

İki karış, kar masada
Hazırlar bitmiş kasada
Mecnunu geçtim tasada
Kimselere uyamadım…

 

24.02.2009.Hundige.Hüseyin Uçar..

 

KARLAR YAĞMIŞ

Karlar yağmış, eğmiş dalım
Çok incittin, atma çalım
Yeter artık, ey sevdalım
Gülistan, olsun kıraçlar…

 

Ne sevdirdin, nede sevdin
Zalimlere boyun eğdin
Sanarsın, güneşe değdin
Külün taşımaz araçlar….

 

Dışarda karlar sepeler
Birleşmiş düzler tepeler
Keskinleşiyor cepeler
El verdin, ağardı saçlar…

 

Din imandan, dem vurursun
Olmaz hayaller kurursun
Yüz yıldır, aynı durursun
Hediye olmaz haraçlar…

 

Yaralıyor, dil dudağın
Hatırlarsan, var adağın
Mahsülüsün, hangi çağın
Lokmaya, muhtaçtır açlar…

 

25.02.2009.Hundige.Hüseyin Uçar…

 

 

 

 

 

SANCILAR ÇOĞALDI

Uçurdum yuvadan, saldım doğaya
Unuttu kendini, girdi havaya
Koydu bizi canlar, kızgın tavaya
Sancılar çoğaldı, doğum yaklaştı
Gündem yoğun, tartışmalar sıklaştı…

Soldurttular bana, gülü goncayı
Hatırladım şimdi, canı cancayı
Düzenin beyleri, taktı gancayı
Sancılar çoğaldı, doğum yaklaştı
Yıldan yıla, çatışmalar sıklaştı…

Gül yetirdim,uğramıyor bülbüller
Yüreğim isyanda, susmuyor diller
Bağışlayın beni, kırgın gönüller
Sancılar çoğaldı, doğum yaklaştı
Diyebilsem, barışmalar sıklaştı….

Yüzlerce kez, öldürdüler dirildim
Bu nasıl afettir, gene gerildim
Zalim karşısında, sanma eğildim
Sancılar çoğaldı, doğum yaklaştı
Her konuda, yarışmalar sıklaştı…

23.02.2009Karlslunde.Hüseyin Uçar.

CAN DİLE GELİR

Hiç bakmadan, geçmişine yaşına
Volkanik dağların, çıkar başına
Yaşadığı çağı, dizer kurşuna
Kurşun dile gelir, kan dile gelir…

 

Evladı Aliye, eder zulmeti
Düşmanda yok,can cananın gayreti
Burda yaşar, zavallılar ahreti
Toprak dile gelir, can dile gelir…

 

Bilemedi, bu gününü, dününü
Güneşi görünce, döndü yönünü
Hep kapattı, göremedi önünü
Yıldız dile gelir, han dile gelir…

 

Saklanmış içine, girmiş çarına
Karalar giydirmiş, dünya varına
Hangi gözle bakar, gelen yarına
Yarın dile gelir, dün dile gelir….

 

Duruşunda, içtenlik yok, doğal yok
Teslimdir ezelden, sorgu sival yok
Karşında kardeşin, yedi duval yok
Ana dile gelir, an dile gelir…

 

22.02.2009. Karlslunde.Hüseyin Uçar.

 

 

YÜREGİ VARİSE

İnsan sayılırmı, insan satanlar
Varımız yogumuz cebe atanlar
Nasıl yaşar ortamları katanlar
Yüregi var ise, gelsin tartışak…

Başkaları taşır onun yükünü
Araştırsan bulun, çürük kökünü
El pençe, huzurda durur yökünü
Yüregi var ise, gelsin tartışak…

Neden, niçin, savunuyor haması
Yavuzun torunu, keskin makası
Kirden görünmüyor, bakın yakasi
Yüregi var ise, gelsin tartışak…

Her şey özelleşir, bakın okula
Urbasını ters giydirir akıla
Yüzü yok ki, bir utana sıkıla
Yüregi var ise, gelsin tartışak…

Düzenbaz, yalancı, gezinir başta
Boynuza benziyor,sürmesi kaşta
Susar mı, Taşatan pişse ataşta
Yüregi var ise, gelsin tartışak…

27.02.2009.Hundige.Hüseyin Uçar.

ÇIKIŞ BELLİ

Yalnız yemedim aşımı
Yare yasladım başımı
Anlamazlar telaşımı
Çıkış belli, menzil belli..
Yol bellidir, iz bellidir..

İhtiyacım vadır ders’e
Ders verenler gelip görse
Döndürülmez zaman terse
Çıkış belli, menzil belli..
Kol bellidir, göz bellidir…

Körelir tırpanlar kesmez
Çöldemiyim rüzğar esmez
Seven sevdiğine küsmez
Çıkış belli, menzil belli…
Sal bellidir, söz bellidir..

Yol aradım bulamadım
Akıllarda kalamadım
Hiç bir işe yaramadım
Çıkış belli, menzil belli…
Hal bellidir, öz bellidir..

Taşatana taşın fırlat
Sıkıntın neyise anlat
Doğmak murat, ölmek murat
Kıkış belli, menzil belli…
Çal bellidir, düz bellidir..

17.02.2009.Hundige.Hüseyin Uçar..

KAÇIK

Gönlümde boy veren selvi
Filize durdu, duracak.
Bedende göz, gözde sevi
Tahtını kurdu, kuracak..

Yolum  düşmesin uzağa
Saçları kırbaç yanağa
Tebessüm yağar konağa
Bakışlar, ışın saçacak…

Bülbüldür güller dermeye
Muratlar alıp vermeye
Aşktan başka yok sermaye
Seven sevdiğin saracak…

Sevişirler açık açık
Gerçeği gizlemez balçık
Zaten aşkın, kendi kaçık
Menzile vardı, varacak…

Hüseyinim, sevgiye aç
Sade sevdiğine muhtaç
Aşk yüküne oldum araç
Çiçeğe durdu duracak…

21.02.2009.Hundige.Hüseyin Uçar.

YENİDEN YARATTIM

İlk ziyaret, ilk buluşma
Oturup aşkla tanışma
Olmaz sevdayla yarışma
Duyguya muhabbet kattım
Kendimi dağlara attım…

İnsana döndüm kıblemi
Dolaştım geldim alemi
Parmaklar sardı kalemi
Duyguya muhabbet kattım
Tarla aldım, buğday sattım…

Görür görmez, doydum hazza
bilmesemde, kandım naza
Kışım çevirdiler yaza
Duyguya muhabbet kattım
Niçin bilmem, göze battım…

Düşlerim döndü depreme
Aslan değilsin kükreme
Hasret göndermen ülkeme
Duyguya muhabbet kattım
Kendim, yeniden yarattım…

Ne yapsam göze batıyor
Gücümüze, güç katıyor
Umutlar dalmış yatıyor
Duyguya muhabbet kattım
Hangi işe girsem battım..

Güneş bana, mum ışığı
Çorba bulsa, yok kaşığı
Taşatan insan, aşığı
Duyguya muhabbet kattım
Sevda diye, hüzün tattım…

13.02.2009.Hundige.Hüseyin Uçar…

KENDİ KENDİNİ ALKIŞLAR

Dinayete daveti var
Ezenlere eveti var
Yok etmeye gayreti var
Tükenişler, böyle başlar…

Yaratırlar, hep karğaşa
Satılırlar bir maaş’a
Her biri bir, Hızır paşa
Vahşetine, vahşet aşlar…

Çağırıyor mahkemeye
Cezamız kendi vermeye
Yeminler etmiş bölmeye
Dil sürtüşür, el alkışlar…

Çıkmış uçurumdan atlar
Acımı ikiye katlar
Sabır taşı olsa çatlar
Yerinden oynadı taşlar…

Çağırır dinayet altına
Binmiş şeytanın atına
İner tokat suratına
Yargılar bütün bakışlar…

Arı terketmez peteği
Ova dağların eteği
Sağırdır duymaz gerçeği
Utanmaz gönülde kışlar…

İkilik sokar köyüne
Kan sıçratır, kan beyine
Kastın nedir, Hüseyine
Dogruyu söyleyen dışlar….

24.01.2009.Karlslunde.Hüseyin Uçar.

DEDE GELMİŞ

Kimliksiz bir, Dede gelmiş
Dede değil bir muhbiran
Kendinden gayriyi silmiş
Yalana, kılıf uyduran…

 

Ummanda görmez denizi
Kayıp etmiş, yolu izi
Kapı kullar, dizi dizi
Düşü, düşleri donduran…

 

Sadece hayal görüyor
Başına çorap örüyor
Özüne kara sürüyor
Kendi, ayağın kaydıran…

 

İzzetullahtan, el almış
Kavganın kapısın çalmış
Sözleri havada kalmış
Gece, gündüzü saydıran…

 

Cem evine mescit sokar
Kültürün, kimliğin yakar
Güdülmezse, yalnız korkar
Sözü, bozkırı andıran…

 

Saptırıyor felsefemi
Bu kültür size kölemi
Yezide benzer söylemi
Halkı yalanla kandıran…

 

Yüz yıllardır asimile
Artık tarih gelir dile
Ders olmamış, Sivas bile
Atasını, dolandıran…

 

Doktor dağlama yaremi
Zaten yaktılar sinemi
Yaralıyor her eylemi
Taşatan sana saldıran…
23.01.2009.KBN.Hüseyin Uçar.

 

DOKUNMA

İçim kıpır kıpır
Dokunsam kırılacak anılar
Zalimler sarmış
Sarmaşık gibi bedenime
Hangi kapıyı çalsam kapalı
Hangi yola girsem çıkmaz sokak
Yüreğim yangın yeri
Kanıyor dokunamam
Düşlerim dağcıl
Her taraf karanlık
Görünen
Görünmeyen her şey
Yapışıyor gözlerime
Ağlıyor türküler
Duygular sığ
Yanmış yıkılmış parklar
Konacak dal bulamıyor kuşlar
Ölüm kusuyor namlular
Çekiyor göz yaşları
Pimini bombaların
Ay çekilmiş kabına
Yıldızlar kayıp
Kanıyor dokunamam
Yoksa siz mi götürdünüz
Küvezde ki bebeleri bulutlar
Kanını içiyor
Tas tas
İnsan kılıklı
Faşist vampirler bebelerin
Akıl terketmiş yurdunu
Mantık firarda
İçim kıpır kıpır
Canileri hançerliyor anılar
Kanasın yaram dokunma sakın…

 

20.02.2009.Karlslunde.Hüseyin Uçar.

 

 

 

ÖLÇTÜM TOPRAĞIN NABZINI

Dillere düştüm dillendim
Güneşe çıktım yellendim
Toprağa düştüm dinlendim
Uzun sürmez biterim ben…

 

Aradım buldum sokağın
Havasın aldım korkağın
Ölçtüm nabzını toprağın
Her bir şeyi örterim ben…

 

Doğurğan alır hazzımı
Verir elime sazımı
Ancak o çeker nazımı
Aşktan böyle beterim ben…

 

Kışında ektim soğanı
Arayıp buldu tavanı
Arılar bastı kovanı
Gıda olur beslerim ben…

 

Hayır diyen dillerim yok
Her şey kavrar ellerim yok
Ateş oldum küllerim yok
Cırcır gibi öterim ben…

 

03.02.2009 Karlslunde.Hüseyin Uçar

YUNUSUM-DEDEM

Hep ürettim, kurulmadım hazıra
Cemre düştüm, görev oldum hızıra
Yunus emrem, işte geldim huzura
Hoş göründen bize, katmışsın dedem
İkilik hırkasın, atmışsın dedem…

Karşı çıktım, hiç halıma komazlar
Can alırlar, kanı suyla yumazlar
Yaslarlar mistizm’e, seni yobazlar
Hoş göründen bize, katmışsın dedem
Karanlığa ışık, yakmışsın dedem…

Seviyorum deyip, geçtim yamaca
Bostanlar yetirdim, tümü yarmaca
Şöyle bir düşünüp, baktım amaca
Hoş göründen bize, katmışsın dedem
Seven gönüllere, akmışsın dedem…

Sabit kalmaz inan, her şey değişir
Sevdalılar, küsüşmeden sevişir
Eski ile yeni, durmaz dövüşür
Hoş göründen bize, katmışsın dedem
Bu gönül mekanın, yatmışsın dedem…

Yed’aşıktan biri, ozan Nesimi
Elbette sesine, kattım sesimi
Yanlış ise, törpüledim nevsimi
Hoş göründen bize, katmışsın dedem
Aşkın çaresine, bakmışsın  dedem….

Ovada buğdaydım, dağlarda yeldim
Bulutta yağmurdum, derede seldim
Aşkı niyaz ile, hizmete geldim
Hoş göründen bize, katmışsın dedem
Bakır alıp, altın satmışsın dedem…

02.02.2009 Karlslunde.Hüseyin Uçar..

İSYANDA

Bir dilim ekmeğin peşinden koştum
Yerimde ağırdım, havada boştum
Nerde ışık görsem, oraya koştum
Gönüller isyanda, diller isyanda…

Önümüzü hiç görmeden yürüdük
Sorunları peşimizden sürüdük
Korkularla, baskılarla büyüdük
Gönüller isyanda, diller isyanda…

Sabır kuyularım, dolup taşıyor
Ay karanlık gün doğmadan aşıyor
Gelen geçen yaralarım kaşıyor
Gönüller isyanda, diller isyanda…

Kımraşamaz artık, almış yükünü
İnsafsızca, hücüm eder yökünü
Bırakmazlar, kurutmadan kökünü
Gönüller isyanda, diller isyanda…

05.02.2009 Karlslunde.Hüseyin Uçar…

CENETİN ALTMIŞINCI DOĞUM GÜNÜNE

İlmek ilmek, hak hukuku dokuyor
Oxford kurmuş, o Çardakta okuyor
Altmışında bile, gençlik kokuyor
Sizleri hep böyle, görelim dostum,
O iksiri bizde, bilelim dostum…..

Yeşil alan yapmış, kırı bayırı
Kışın bile, kurutmamış çayırı
Hangimizin dokunuyor hayırı
Sizleri hep böyle, görelim dostum,
O iksirden bizde, içelim dostum….

Bilip tanıdığı, çağı çağdaşı
Her ulusun, her milletin gardaşı
Bitmez sıkıntısı, çoktur telaşı
Sizleri hep böyle, görelim dostum,
Neyise formülü, bilelim dostum….

Zulada bekletir, bizim doluyu
Köroğlundan, teslim almış Boluyu
Kurtlara kaptırma, sakın koruyu
Sizleri hep böyle, görelim dostum,
O iksiri bizde, bilelim dostum…..

Ağrıdan daha dik, tek diz duruşu
Türkiyeyle, İsveç kapı komşusu
Marotona benzer, devrim koşusu
Sizleri hep böyle, görelim dostum,
O iksiri söyle, bilelim dostum…..

İhtiyacı yoktur, yağa yağcıya
Melhem olur, doktor olur sancıya
Hepimiz borçluyuz, Fatma bacıya
Sizleri hep böyle, görelim dostum,
O iksiri bizde, bilelim dostum…

Kanıtmı ararsın, işte kanıtı
Çok sert oldu, idamlara yanıtı
Altmış sekizlerin, canlı anıtı
Sizleri hep böyle, görelim dostum,
O iksirden bizde, içelim dostum…

Kolayına kaçmaz, zoru kovalar
Dağları ekiyor, bitmiş ovalar
Altmışında bile, aynı havalar
Sizleri hep böyle, görelim dostum,
O iksirden bizde, içelim dostum…

Duygular şahlanır, dem’e durunca
Durulur mu, duygu seli vurunca
Çok sevindim, geldiğini duyunca
Sizleri hep böyle, görelim dostum,
Gençlik iksirini, bilelim dostum….

Bırak git bizleri, burada durma
Bu konuda bana, hiç soru sorma
Bitik Avrupanın, hayalin kurma
Sizleri hep böyle, görelim dostum,
Gençlik iksirini, bilelim dostum….

Taşlanır Taşatan, sığınır dağa
Hüzünler basınca, düşer tuzağa
Canların bırakıp, gitmez uzağa
Sizleri hep böyle, görelim dostum,
İksirinden bizde, içelim dostum…..

31.01.2009.İsveç.Malmö.Hüseyin Uçar

GÖNÜL YARASI

Kafamı koydum taşa
Duygular kattım aşa
Hayalinle başbaşa
Kaynak oldum kaynadım…

Boşa hayaller kurdum
Her zaman sözde durdum
Özledim seni yurdum
Sılam diye ağladım…

İki dağın arası
Yaktı başlık parası
Geçmez gönül yarası
Gece gündüz kanadım…

Dur deyince durdurdum
Davulları vurdurdum
Halayları kurdurdum
Döne döne oynadım…

Andım ana, babayı
Bunca yıllık çabayı
Durduramam zorbayı
Tabanları yağladım…

Yağmur yüklü buluttum
Özlemlerim kuruttum
Aynam yüzün unuttum
Yüreğimi dağladım…

19.01.Karlslunde.Hüseyin Uçar.

BEN Mİ SUÇLUYUM

Sevği dolu iken, sevgisiz kaldım
Düşlerim evrene, başı boş saldım
Canavar misali sürüye daldım
Toplum mu suçludur, ben mi suçluyum?

İliğine kadar, soydum vakıfı
Okumadan, girdim, geçtim sınıfı
Nasıl eleştirsem, buldu kılıfı
Toplum mu suçludur, ben mi suçluyum?

Resminden tanırdım, bindirdi file
Korkularım, ihtirazlar nafile
Cenazem taşıyor, yaslı kafile
Toplum mu suçludur, ben mi suçluyum?

On nufusa, bir ekmegi pay ettik
Çağırır çağırmaz, emrine yettik
Toprağa ekildik, kayada bittik
Toplum mu suçludur, ben mi suçluyum?

Davula çevirdi, göğüs kutumu
Kazansamda, onlar kırdı notumu
Diktatöre benzer, bakın tutumu
Toplum mu suçludur, ben mi suçluyum?

Önce kurduk, sonra yaktık mağzayı
Hemi seçtik, hemi dövdük azayı
Bu mantıkla, keşfe çıktık uzayı
Toplum mu suçludur, ben mi suçluyum?

Dibini görmeden, daldık havuza
Barış dedik, kurban verdik navruza
Bir gözle bakmadık, oğula kıza
Toplum mu suçludur, ben mi suçluyum?

Kurduk santıralı, yaktık doğalı
Ölüm tuzağına, baktık havalı
Kafamıza geçirdiler çuvalı
Toplum mu suçlu, ben mi suçluyum?

Hiç geçmiyor inan, kavgasız günüm
Yanıltmasın sizi, dostlar görünüm
Tarlada kuruyor, canlar ürünüm
Toplum mu suçludur, ben mi suçluyum?

Bir çuval kömüre, sattım oyumu
Gelen giden, kısalttılar boyumu
Neyle suçladılar, bakın soyumu
Toplum mu suçludur, ben mi suçluyum?

Boyum sivrilince, verildim eşe
Dövüldüm, horlandım, uzaktı neşe
Böyle mi çıkacak, yolum güneşe
Toplum mu suçludur, ben mi suçluyum?

Geçirdi boynuma, yağlı halatı
Ne işlese, utanmıyor suratı
Sormazlar halimi, kurallar katı
Toplum mu suçludur, ben mi suçluyum?

Sordum sival ettim, birden dellendi
Uşaklara, korumaya seslendi
Cevap vermelere, bile ilendi
Toplum mu suçludur, ben mi suçluyum?

Bana danışmadan, adımı taktı
Yalanlar söyledi, yüzüme baktı
Acılar sitemler, içime aktı
Toplum mu suçludur, ben mi suçluyum?

Gördüm meyveleri, bahçeye indim
Görmesinler diye, köşeye sindim
Korku bırakmadı, eli boş döndüm
Toplum mu suçludur, ben mi suçluyum?

İnmiyor koltuktan, çıkanın biri
Alın terlerimiz, elinin kiri
Sineler yaralı, duygular diri
Toplum mu suçludur, ben mi suçluyum?

Borçlu doğmak, bebelerin serveti
İMF’le yönetirler devleti
Bu dünyada,yaşatırlar ahreti
Toplum mu suçludur, ben mi suçluyum?

Oyun gibi, kurgularlar krizi
Ekmek kuyrugunda, nineler dizi
Dört yanımız deniz, görmek denizi
Toplum mu suçludur, ben mi, suçluyum?

Okuyana açık, bu geniş sergi
Kirlenmez demeyin, kirlenir bilgi
Kimseden görmemiş, Taşatan ilgi
Toplum mu suçludur, ben mi suçluyum?

20.01.2009.Karlslunde.Hüseyin Uçar.

NERDESİN HIZIR

Nereye otursam, içim geçiyor
Birileri kefenimi biçiyor
Neden sevdiğimi, kurban seçiyor
Salın hazırlanmış, mezarın hazır
Yalvarıp yakarma, yetişmez hızır…

Her nereye varsam, orda sıkıldım
Kendin bilmez, bir bencile takıldım
İş bitene kadar, yoldum, akıldım
Salın hazırlanmış, mezarın hazır
Yalvarıp yakarma, yetişmez hızır…

Yürüyor yoluna, yeşili yasıp
Sıkar boğazımı, kaslarım kasıp
Doyuma ulaşır, şafakta asıp
Salın hazırlanmış, mezarın hazır
Yalvarıp yakarma, yetişmez hızır…

Aşkım acımasız, hızır neylesin
Bilen varsa, bilmeyene söylesin
Taşatanım, sen her zaman böylesin
Salın hazırlanmış, mezarın hazır
Yalvarıp yakarma, yetişmez hızır….

12-01-2009.Karlslunde.Hüseyin Uçar.

KANIN İÇİNE AKSADA

Düşler gibi soyulmadan
Hüzünlere boğulmadan
İstenmeyip kovulmadan
Kanın içine aksada
Yollar senin, yürü gönül
Yoksa burda, çürü gönül…

 

 

Durduraman zaman akar
Bu ayrılık canlar yakar
Düşman seyran olmuş bakar
Kanın içine aksada
Yollar senin, yürü gönül
Neyinedir, hurü gönül…

 

 

Tanı biraz gez yöreyi
Komşu eyle yer küreyi
Uzatma nolur süreyi
Kanın içine aksada
Yollar senin, yürü gönül
Peşirsine, sürü gönül…

 

 

Seviyorum, deme nolur
Aşkın saçlarını yolur
Güzel gözler yaşla dolur
Kanın içine aksada
Yollar senin, yürü gönül
Sevdaların, piri gönül….

 

13-01-2009.Karlslunde.Hüseyin Uçar..

 

GÜLÜM BENİ TERKEYLEDİ

Seyyah oldum, dağlar gezdim
Gölgesinde bağlar gezdim
Gülüm beni, terk eyledi
Ömür boyu, ağlar gezdim….
Tartı tartar, ben tartamam…
Seni içimden atamam…

Durmuş dağlar, yamaç yamaç
Sevdalı bakışmak amaç
Gülüm beni, terk eyledi
Gönül bahçem, kuru kıraç….
Tartı tartar, ben tartamam..
Seni içimden atamam…

Çevreledi, börtü böcek
Orman gelin, dallar köçek
Gülüm beni, terk eyledi
Her şey yalan, aşkım gerçek….
Tartı tartar, ben tartamam…
Seni içimden atamam…

Aşkım dedim, kodum şartı
Baktım bir çok, yönüm artı
Gülüm beni, terk eyledi
Ayrılığı, çekmez tartı…
Tartı tartar, ben tartamam…
Seni içimden atamam….

09.01.Karlslunde. Hüseyin Uçar.

UTANIRSIN DELİ GÖNÜL

Boşa kendin övme gönül
Yüreğini dövme gönül
Yıllar yıllara yaslanır
Utanırsın sövme gönül…
Gönül gönül, deli gönül…

Sitemin yüklersin dile
Yaralarsın bile bile
Yıllar yıllara yaslanır
Göz yaşın, dönüşür sele…
Gönül gönül, deli gönül…

Yarına koyma işini
Sakın bırakma peşini
Yıllar yıllara yaslanır
En son, döversin döşünü…
Gönül gönül, deli gönül….

Dört mevsimde, benze güle
Bülbül ol, desinler köle
Yıllar yıllara yaslanır
Güvenme, nolursun ele…
Gönül gönül, deli gönül…

08.01.2009.Karlslunde.Hüseyin Uçar.

ÖNCE OKU

Kafanın içine dökmüş betonu
Bu gidişin söyle, ne olur sonu
Alçalır yükselir seslerin tonu
Savaş önce içimizde başladı…

 

Önce oku, sonra düşle, öyle yap
Tarihten silinip, olmadan harap
Yoksa hep iniler, o koca dolap
Koşul seni, bak kimlerle eşledi….

 

Sünnüdür, şiadır, biz bize kıydık
Hem gardaşım dedik, hem gözün oyduk
Ölünün üstünden, urbayı soyduk
Kırımları birbirine aşladı….

 

Neden bu coğrafya, doymuyor kana
İnsanım diyerek, ses verin bana
Gelen geçen, kurşun sıkar kafana
Biz yaşamı, yaşam bizi boşladı….

 

Sevdim dersin bana, sen neyi sevdin
Herkes yağlı yerken, yavanı gevdin
Zalim karşısında, boynunu eğdin
Ölülerin sokaklarda kışladı….

 

Herkes bölük pürçük, islam kaç tane
Yeni tarikatlar, türer her sene
İkilik girirse, eger bir dine
Bak tarihe, kimler kimi haşladı….

 

Yavrularım kayıp, kendim unuttum
Kırdıranı, kucağımda uyuttum
Ne yetirsem, baharında kuruttum
Dost kalmadı, herkes beni dışladı…

 

Kendimiz suçluyken, suçlu aradık
Suçlayarak, suçlanarak, kanadık
Yanlışları doğru, gibi anladık
Yağız atlar, hep gemini dişledi…

 

Dışlamayı, dışlanmayı bırakın
O mesep, bu mesep, demeyin sakın
Parçası yaparlar, o dönen çarkın
Kanlı düzen, bu konumu düşledi…

 

15.01.2009Karlslunde.Hüseyin Uçar.

 

Küvezde tanıdım

Arabam hazırdır, atım tımarda
Benden daha fazla, zaman huvarda
Elli yıldır kanar, resmim duvarda
Kanımdan şelale, kurdu zalimler
Hani nerde, hukukçular, alimler…

Küvez’de tanıdım, öptüm bombayı
Benim şimdi, yahudi’nin kobayı
Tanımadan göçtüm, anne babayı
Kanımdan şelale, kurdu zalimler
Kanımla yıkanır, alçak serinler…

Herkesi düşünüp, aldım azını
Bunca yıldır, işkal ettim basını
Dünya sağır, kör, açmaz ağzını
Kanımdan şelale, kurdu zalimler
Bize düştü, kurşunlarla talimler…

Emperyalist dünya, bellidir çapın
Korkutup susturmak, melhemin, hapın
Bir doğrulabilsek, çökecek yapın
Kanımdan şelale, kurdu zalimler
Dünya bakar, katil beni dilimler…

Hep kestiler, yağmurumu, yelimi
Yurdum işğal, konuşamam dilimi
Dünya seyreyliyor, kovboy filimi
Kanımdan şelale, kurdu zalimler
Neyi söyler, neye yarar bilimler…

O gülüşler, o koşular bilindik
Zalime sunulan, taze gelindik
Yavaş yavaş, haritadan silindik
Kanımdan şelale, kurdu zalimlar
Bir kurtuluş, benim için ölümler…

Bütünüm kalmadı, her şeyim yarım
Ne çoluk, ne çocuk, ne kaldı karım
Ne savaş, ne terör, bu bir soy kırım
Kanımdan şelale, kurdu zalimler
Böylemi oluşur, deyin evrimler…..

07-01-2009.Hundige.Hüseyin Uçar…

BURASI GURBET

Sarır etrafımı
Karanlık
Hüzün doluşur gözlerime
Ötesinde sınırların
Yolur yakamı özlem
Yansımalar başkalaşır
Bak perdeler
İnmiş pencerelere
Bir çığlık beynimde
Akar kalbimde kızılırmak
Düşlerim ırmaklaşır
Saldırğanlaşır anılar
Burası gurbet gülüm.
Burası gurbet
Çocuklar….

Göksümde
Saat kulesi yükselir
Çağırır Çorum
Koşuşan sonbahar
Yaprakları gibi
Dolaştırır
Sokakları coşkulu
Geçerim sıklık bogazından
Varırım köye
Büyük babamın
Delme cebine takılır gözlerim
Işıldar köstekli saatin zinciri
Tutar ellerimi dedem
Beyaz sakalını okşar gibi
Okşarım köstekli saatini
Burası gurbet gülüm.
Burası gurbet
Çocuklar….

Babamın buruk sevinci
O güzel sesi çınlar kulağımda
Ak deveyi katarlamış gidiyor
Türkmen kızı bir yaylanın içinde…..
Dağlar
Ovalar
Ülkeler geçerim
Anamın doğum sancıları
İnletir evreni
Doğdugu gün ölen
Adı konmamış kardeşim
Dil kadar bebe
El kadar kefen
Sıvacının malası kadar tabut
Omuzlarda değil
Dolaşır elden ele
Bitmeyen bir yoluluk
Susmayan bir sancı
Burası gurbet gülüm
Burası gurbet
Çocuklar….

Amcamın nükteli sesi
Uyarır rüyamdan
Sözcükler düşer avluya
Kaleye bakarak gülür dedem
Kale yürür ovaya duğru
Ova ağırlar konugunu
Hiç yüksünmeden
Gölgeler uzar
Köyün önünden
Amasayaya
Samsuna
Ankaraya doğru
Arabalar geçer
Ve geçmişle, gelecek
Çatışır birbiriyle
Bilim
Dün, bugün
Burası gurbet gülüm
Burası gurbet
Çocuklar….

Acılar bile gülümsetiryor adamı
Baktım hala sağmacada
Kurmudun Veli
Uzanmış sırtına suların
Pala bıyıklarını okşuyor sular
Dokunamıyorum
Şafak söküyor
Ortalık ışıyor yavaş yavaş
Gitgide çoğalıyor sesler
Muhabbet muhabbeti açıyor
Sarıyor etrafımı kumrular
Güvercinler  konup
Kalkıyor dalarımdan
Zeytin dalı uzatıyor
Bulutlar
Gülücükler oturuyor
Dudaklara
Zurnalar çalıyor
Davullar vuruyor
Halaya duruyor
Kuşsaray
Bir seyri sefa
Bir esenlik
Elimi tutuyor, Eren
Ronya yürüyor, düşe kalka
Acısıyla, tatlısıyla
Geride kalıyor bir yıl
Yeni istekler
Yeni umutlarla
Yep yeni bir yıla giriyoruz
Burası gurbet gülüm
Burası gurbet
Çocuklar….
Nice mutlu yıllar
Nice sağlıklı yıllar
Sizin sağlıgınıza
Sizin şerefinize
Kalkıyor bu kadeh
Şerefinize
Çocuklar…
Şerefinize
Dostlar…

31-12-2008.Hundige.Hüseyin Uçar…