Skip to content

Şiirler

  • Sarmazmısın
    Yerli’iken yersiz oldum
    İçeceği suyla doldum
    Bedende kırılan koldum
    Yaraları  sarmazmısın
     

     

     

    Sofralara öyün oldum
    Bekarlara düğün oldum
    Hem şehir, hem köyün oldum
    Birgün gelip kalmazmısın
     

     

     

    Takılayım dur ağına
    Fıdan olayım bağına
    Seni sorayım çağına
    Sen çağında durmazmısın
     

     

     

    Yeter artık yetir beni
    O gönülde bitir beni
    Ben seninim götür beni
    Bir  misafir almazmısın
     

           12/8/2003 Hundige.
                     Hüseyin Uçar.
     

     

     

     

     

     

  • Anadolu


    İş göcü alιyor Harran Ovasι
    Bir başkadιr şu yurdumun havasι
    Ayrιlmιşιm senden geçim davasι
    Seher vakti bülbül konmuş ötüyor
    Türkülerim Anadolu tütüyor
     

    Ne arkasι belli ne başι göçün
    O kadar hududu korkarak geçin
    Söyleyin canlar korkular niçin
    Yüreğime bülbül konmuş ötüyor
    Türkülerim Anadolu tütüyor
     

    Özlemin kavurdu yüreğim yanan
    Kιş bastιrdι artık bekleme canan
    Yarιm lisan ile her söze kanan
    Acι feryat ile bülbül ötüyor
    Türkülerim Anadolu tütüyor
     

    Özlemi, sevdayı, ertelemeyin
    Yuvaya dönene hayιr demeyin
    Bunca yιl gurbette ağlar Hüseyin
    Kuru güle bülbül konmuş ötüyor
    Tükülerim Anadolu tütüyor
     

     

     

  • BEN NE BİÇİM VATANDAŞIN -5-
    BEN NE BİÇİM VARANDAŞIM  -BEŞİNCİ BÖLÜM- Fırsatcılar yaktı yıktı Garibanlar  candan  bıktı Sular hep onlara aktı Ben ne biçim, vatandaşım. Yıllar oldu yürümedi Yürüyenleri görmedi Uçuğumuz hiç örmedi Ben ne biçim, vatandaşım. Bağırıyor benim yargı Çorum’un kazası Kargı Fayda etmez merhem sargı Ben ne biçim, vatandaşım. Ekin eken hasat biçer Herşey eğitimden geçer Doğru bilen  doğru seçer Ben ne biçim, vatandaşım. Eğitimli mahir olur Haram kazanç zehir olur Kimi Zühre Tahir olur Ben ne biçim, vatandaşım. Ekin gibi öğüttüler Varımızı yürüttüler Ömrümüzü çürüttüler Ben ne biçim, vatandaşım. Yüreğimde saplı kama Sorgularlar hiç arama Ne söylesem duymaz hama Ben ne biçim, vatandaşım. Kemerim m, gök kuşağı Dans eder buğday başağı Bir yukarı bir aşağı Ben ne biçim, vatandaşım. Bir güzel ki yalın katlı Bizim komşu üç avratlı Dördüncü uçar  kanatlı Ben ne biçim, vatandaşım. Yakmaya bulamam yakıt Zaten bizde akılda kıt Sen doyarken, bizi bakıt Ben ne biçim, vatandaşım. Sevmeden olur mu güven Çarpıyor amcayı yeğen Çoğalıyor suçu öğen Ben ne biçim, vatandaşım. El kalkmaz, diyene aman Ölürsem burada koman Gurbet denen düşman yaman Ben ne biçim, vatandaşım. Canan selâmım almadı Dünya kimseye kalmadı Halâ çilemiz dolmadı Ben ne biçim, vatandaşım. Yırtık yama, yemek pişir     Doyum diye, mide şişir Yanı başımda teneşir Ben ne biçim, vatandaşım. Ey sevdiğim dur yanımda Asilik vardır kanımda Görüyorsun gün alnımda Ben ne biçim, vatandaşım. Kırdık, döktük, gücümüzce Çaresizdik, terk edince Yüzümüz güldü dönünce Ben ne biçim, vatandaşım. Dilde sitem gözde hüzün Anlamı olmaz mı sözün Darda iken yalan dizin Ben ne biçim, vatandaşım. Zaman oldu, doldum taştım Koskoca gövdede baştım Hiç yılmadım, hep savaştım Ben ne biçim, vatandaşım. Taşımıyor ayak gövde Suyun başı gene devde Sözüm geçmez oldu evde Ben ne biçim, vatandaşım. Bedenimde iki kol var N’olur beni sıkıca sar Politika denen kulvar Ben ne biçim, vatandaşım. Öfkesi öfkem oluyor Belâlar beni buluyor Herşey boşlukta duruyor Ben ne biçim, vatandaşım. Damağında dişleri yok Herkeslerden işleri çok Ne sırtı pek, ne karnı tok Ben ne biçim, vatandaşım. Dertler ile doldu defter Komşularım benden beter Başımızda, duman  tüter Ben ne biçim, vatandaşım. Kurşun yemişte döneler Halâ kan emer keneler Üzer artık bu tümçeler Ben ne biçim, vatandaşım. Geliyorum bekle gülüm Alma canım bölüm bölüm Ben hazırım gelsin ölüm Ben ne biçim, vatandaşım. Anlayana sırdaş oldum Uçan kuşa yoldaş oldum Kimsesize kardaş oldum Ben ne biçim,vatandaşım. Ekmek yok içer malboro Yokluklardan kurduk koro Robin Hooud, umut Zoro Ben ne biçim, vatandaşım. Yolda öldü yaşlı hammal Şükrederek doyduk sanal Erken göçtün Kemal Sunal Ben ne biçim, vatandaşım. Güzel yaşamı yazamam Haklıya sahip çıkamam Neden oyunu bozamam Ben ne biçim, vatandaşım. Yüce değer insan soyu Birbirine benzer huyu Yazdırmazlar olumluyu Ben ne biçim, vatandaşım. Yalnış yapma gardaş sakın Bir anlasan hedef yakın Bir olumlu tavır takın Ben ne biçim, vatandaşım. Dostlarına gönül koma Hasret kaldık inan tama Tutmaz oldu pantol yama Ben ne biçim, vatandaşım. Yalan demez din kitabı Mekân tutturma girdabı Alttan delik suyun kabı Ben ne biçim, vatandaşım. Çayı koyduk demlik demde İki yüzlü olma cemde Bulunmayan, ne Kerem’de Ben ne biçim, vatandaşım. Kutlamıyor alsam Oscar Zengin gelir hemen kalkar Eleştirilmekten korkar Ben ne biçim, vatandaşım. Nasıl var edelim yoku Yarmam yok  ki dövsem soku Memnun etmek zordur toku Ben ne biçim, vatandaşım. Neler gizli ayrıntıda Bilimin yolu batıda İnsaf aranmaz katıda Ben ne biçim, vatandaşım. Ne söylesem duymaz gayri Bizi eve komaz gayri Alıştırdık doymaz gayri Ben ne biçim, vatandaşım. Yol alırım hayalimde Neler yaşanır filimde Bir tek geçim var dilimde Ben ne biçim, vatandaşım. Ekmek aça yetse n’olur Zalım baştan gitse n’olur Korku ile ömür solur Ben ne biçim, vatandaşım. Yokuş baktım yokuş oldu Şimdi o bakışlar soldu Söyle gardaş bize n’oldu Ben ne biçim, vatandaşım. Hepimiz o yurdun varı Kim karınca kimi arı Yoksul ağlar zarı zarı Ben ne biçim, vatandaşım. Yalan komayıp dizerler TV’de yoksul ezerler Sanarsın Ay’da gezerler Ben ne biçim, vatandaşım. Gözyaşları sinem deldi Yürekleri Çamlıbel’di İzler buralara geldi Ben ne biçim, vatandaşım. Çoçuk ağlıyor kucakta Baba kapmıdır bucakta Özler yanıyor ocakta Ben ne biçim, vatandaşım. Horlandım, bende horladım En küçük sözde parladım Her olanağı zorladım Ben ne biçim, vatandaşım. Hem yemdir hem odun geven Tarihe karıştı düven Hiç kimse vermiyor güven Ben ne biçim, vatandaşım. Adı unutulan kahve Viyagrayla sahte şehve Dayanılmaz, böyle kahre Ben ne biçim, vatandaşım. Yanlış yapar insan oğlu Nereyedir bilmem yolu Yağmurun peşinden dolu Ben ne biçim, vatandaşım. Borca, utanca boğulduk Hani sevilen oğulduk Merhaba dedik kovulduk Ben ne biçim, vatandaşım. Ayna bile ters yüz oldu Denizler, dağlar düz oldu Baha,r yazımız, güz oldu Ben ne biçim, vatandaşım. Altımda hasır yapraklar Verimden düştü topraklar Beni suçluyor korkaklar Ben ne biçim, vatandaşım. Geç olmadan, durma ara Yürek taştır, gözler kara Tıkılmışım, burka, çara Ben ne biçim, vatandaşım. Yorulmadım yollar yordu Her adımda soru sordu Yüze güldü tuzak kurdu Ben ne biçim, vatandaşım. Öfkelendi güldüm geçtim Nedendir yalnışı seçtim Yoksul harmanında çeçtim Ben ne biçim, vatandaşım. Yaşanır mı, el açarak Eşten dosttan hep kaçarak Gurbete gittim uçarak Ben ne biçim, vatandaşım. Ocakta kaynıyor demlik Beşikte ağlıyor emlik Osmanlımı, verdi kimlik Ben ne biçim, vatandaşım. Nerde olsam aynı sonuç Alamadım kilo havuç Zalimlere açtım avuç Ben ne biçim, vatandaşım. Yürümedim doğru yoldan Saldırdılar, sağdan, soldan Bilmediler birgün haldan Ben ne biçim, vatandaşım. Kurt düştüde özden oldum Ağlayarak gözden oldum Bir utanır yüzden oldum Ben ne biçim, vatandaşım. Giydiği fistanı basma Çardak olmuş dünkü asma Sanki boynumuzda tasma Ben ne biçim, vatandaşım. Entel sakal, uzun saçlı Kutarıcı oldu haçlı Doğan çoçuk, bile borçlu Ben ne biçim, vatandaşım. Bizimki sakal sıvazlar Çoklar yarı, bitti azlar Ozan yaslı, susmuş sazlar Ben ne biçim, vatandaşım. Boğazda boğaz hayali Denizi görmemiş Ali İşte memleketin hali Ben ne biçim, vatandaşım. Ekmeğine un dürüyor Sade bedeni sürüyor Düşünde somun görüyor Ben ne biçim, vatandaşım. Gülüyorum acı acı Yalana başladı bacı Bu dertlerin yok ilâçı Ben ne biçim, vatandaşım. Hacer’in yüzü gülmüyor Kendi dilini bilmiyor Çağırdım ölüm gelmiyor Ben ne biçim, vatandaşım. Ne yana baksam uçurum Köy Kuşsaray, ilim Çorum Beklen canlar, geliyorum Ben ne biçim, vatandaşım. Konuşurlar fısıl fısıl Utandırır açlık asıl Peşinden başlıyor fasıl Ben ne biçim, vatandaşım. Yumurtadan kesik tavuk Değirmenin suyu savuk Yüzümüz yılandan soğuk Ben ne biçim, vatandaşım. Para ile, alır kızı Artar cehaletin hızı Yüreğimde ince sızı Ben ne biçim, vatandaşım. Bir ah çeker, bin ah çıkar Gözlerinde şimşek çakar Biri yerken, biri bakar Ben ne biçim, vatandaşım. Yolcu indi, yolcu bindi Yavaş yavaş inme indi Yüreğimde, yağmur dindi Ben ne biçim, vatandaşım. Matarada can suyuyum İnsanlarda beş duyuyum Çölde açılan kuyuyum Ben ne biçim, vatandaşım. Oku öğren emi oğlum Gurbete uğradı yolum Okuyana bir okulum Ben ne biçim, vatandaşım. Tarih yazdım çağlar boyu Uyu beyim, gölge koyu Doku ölmüş, sağır duyu Ben ne biçim, vatandaşım. Gayet zarif, usta erbap Soru sordum, verdi cevap Dürüst kalmak, asıl  sevap Ben ne biçim, vatandaşım. Kapı kırık, yıkık duvar Varınca başından savar İki kez söylesem kovar Ben ne biçim, vatandaşım. Hepsi eski yoktur yeni Pazarlarlar halâ dini Seni ah, taklitçi seni Ben ne biçim, vatandaşım.                         Doyurmuyo,r sefer tası Canda candır, insan hası Açılmaz gönlümün pası Ben ne biçim, vatandaşım. Suçludan özür diledim İçin için diş biledim Yoğurdu bile üfledim Ben ne biçim, vatandaşım.   Ney’den sonra çaldım tulum Neye yarar param pulum Nasıl bir kadersiz kulum Ben ne biçim, vatandaşım.   Kız vermezler, döndüm dula Yollar açıktır yoksula Açılamam, yok pusula Ben ne biçim, vatandaşım.   Birşey demiyor havalar Fayda etmiyor dualar Ardımızda, kim kovalar Ben ne biçim, vatandaşım.   Yaya iken oldum atlı Hayallerim milyon katlı Sorgular duvar suratlı Ben ne biçim, vatandaşım.   Levha kodum aşırdılar Bu insanlar şaşırdılar Sabırları taşırdılar Ben ne biçim, vatandaşım.   Yardımlara koşar yoksul Nasıl yaşam, nasıl koşul Fırsat şansı, nerde okul Ben ne biçim, vatandaşım.   Yolumuz nereye sahi Şaştım gittim can billâhi Dört söz ettim oldum dahi Ben ne biçim, vatandaşım.     Sonumuz n’olacak hocam Her gün döver beni kocam Ömrüm baharken solacam Ben ne biçim, vatandaşım.   Doğu sorun, batı sorun Sorunlara  kafa yorun Bizi bize, karşı kurun Ben ne biçim, vatandaşım.   Bütün tadları unuttum Yabani mayva kuruttum Korkup yalanları yuttum Ben ne biçim, vatandaşım.   Dedi yürü, önün görme Kendine bile, söz verme Adımız sonundan görme Ben ne biçim, vatandaşım.   Kaptan bindi, demir aldı Bir üstünden emir aldı Geçen zaman ömür aldı Ben ne biçim, vatandaşım.   Bahar geldi kalktı karlar Sular arkında  akarlar Hem yaralar, hem bakarlar Ben ne biçim, vatandaşım.   Ne acılı yıllar gördüm Ömür boyu, izler sürdüm Üstüste çoğaldı derdim Ben ne biçim, vatandaşım.   Haklı elbet, düzen kurdu Gözler gördü, diller durdu Sanmayın ki, hesap sordu Ben ne biçim, vatandaşım.   Yalanları yakıştırdı Hiç yerine vurdu kırdı Ürettiğim, sevgi sırdı Ben ne biçim, vatandaşım.   Dışlana dışlana dışa Uçtu emeklerim boşa Her seçimde bastık yaşa Ben ne biçim, vatandaşım Hile dedim, dedi haşa Oyu aldı dedi yaşa Döndü sinem, döndü taşa Ben ne biçim, vatandaşım Hep boş imiş vaadleri Hayır oldu, evetleri Dürüst değil niyetleri Ben ne biçim, vatandaşım Bir zaman bükülmez koldum Yasasıza yokuş oldum İnsafla sabırla doldum Ben ne biçim, vatandaşım Engel dolu yolun üstü Bombalanır Ata büstü Cumhuriyet dedim küstü Ben ne biçim, vatandaşım Gözler sorguya çekiyor Gönüllere kin ekiyor Hergün umutlar çöküyor Ben ne biçim, vatandaşım Herşey bayat yoktur taze Hasret kaldık kumaş beze Hayat gayri, gülmez bize Ben ne biçim, vatandaşım Su akıttım yardım hendek Akşam sabah,dua,  gülbenk Sürünürüz ölene dek Ben ne biçim, vatandaşım Serindir, koyun yayılır Ay ışığında sayılır Kurt görür, çoban bayılır Ben ne biçim, vatandaşım.   Konuşmaz küstü enişte Bugün burda yarın işte Oklar hazır tam kirişte Ben ne biçim, vatandaşım Ekin hazır hani çuval Usta hazır nerde kaval Ressam geldi, yoktur tuval Ben ne biçim, vatandaşım Açlığın adın duymamış Bir kez şeytana uymamış Dünyayı almış doymamış Ben ne biçim, vatandaşım Sokak, cadde ve çıkmazlar Seller basar hiç bakmazlar Ilâç olsa bulaşmazlar Ben ne biçim, vatandaşım Gerektiğinde çok serttik Söz yemedik, çünkü merttik Zaman oldu, eksik örttük Ben ne biçim, vatandaşım Yukarı bıyık alt sakal Aslanı parçalarçakal Zaman geldi, oldum Pasal Bennebiçim,vatandaşım.      Kimse bilmiyor değerin Söylermisin nerde yerin Seçemedim düşler derin Ben ne biçim, vatandaşım.   Kafa çıplak, sakal kırpık Çatı açık, ceket yırtık Canımıza, yetti artık Ben ne biçim, vatandaşım Hani nerde şu bacılar Yalnız yaşanır acılar Niçin bitmiyor sancılar Ben ne biçim, vatandaşım.   Halkına seslendi, Uzan Anadolu oldu kazan Basında yetmiyor bazan Ben ne biçim, vatandaşım Korkulardan kurtulalım Yeter artık yol alalım Soyandan hesap soralım Ben ne biçim, vatandaşım Canlar yaktı şu yasaklar Saçımıza yağdı aklar Neyi kalmış, neyi saklar Ben ne biçim, vatandaşım.   Bir görünmez kurdum kürsü Hal bilemeze verdim dersi Rüyaların çıktı tersi Ben ne biçim, vatandaşım Baharda ağâç allanır Meyva dalında sallanır Olgunlaşınca ballanır Ben ne biçim, vatandaşım  Açmasınlar yeni dertler Sözünde durmalı mertler Günü kurtarmaz devletler Ben ne biçim, vatandaşım Sanki zaman akan sudur Ustamızın adı Hıdır Giyeceğim gömlek budur Ben ne biçim, vatandaşım Herkese battı bir ucu Bu sorunlar kimin suçu Bunlar tepkinin sonucu Ben ne biçim, vatandaşım Kimselere olmam kefil Kimimiz aç kimi sefil Varımızı götürmüş fil Ben ne biçim, vatandaşım.   İniş yokuş, yokuş iniş Farklı farklı ata biniş Herkes sığar dünya geniş Ben ne biçim, vatandaşım Diye diye ortak pazar Arılara değdi nazar Kriz günden güne azar Ben ne biçim, vatandaşım Slogan olur mu ülkü Bu topraklar kimin mülkü Duymadılar çaldım türkü Ben ne biçim, vatandaşım Canlar yaktı şu yasaklar Sacımıza düştü aklar Kana bulandı  sokaklar Ben ne biçim, vatandaşım. Kavgalarda pişe pişe Sevgi, saygı coşku, neşe Koşup doldular meclise Ben ne biçim, vatandaşım. Gelen kondu giden kondu Ansızın bakışlar dondu Derken selâmız okundu Ben ne biçim, vatandaşım. Simitçiymiş, iki lider Bu yaşamdır değil kader Diliyorum bitsin keder Ben ne biçim, vatandaşım. Hem simitçi hemi tacir Diliyorum sabır ecir Nüfus yarıya muhacir Ben ne biçim, vatandaşım. Sol anlamı bilinmiyor Yollar diken yürünmüyor Yeşil ışık görünmüyor Ben ne biçim, vatandaşım. Gelen giden vurdu hançer Hiç demedim gelir geçer Sayın Tayib, döver biçer Ben ne biçim, vatandaşım. Patlak teker yama tutmaz Aç mide doymadan yatmaz Sürüsün sürüye katmaz Ben ne biçim, vatandaşım. Bay Erdoğan, ezdi geçti Okyanusu yüzdü geçti Köpükleri süzdü geçti Ben ne biçim, vatandaşım. Başarılar diliyorum Yalnış yapma görüyorum Kim nerede biliyorum Ben ne biçim, vatandaşım. Artık yolları tıkandı Can içinde, canan candı Sanma deneysiz inandı Ben ne biçim, vatandaşım. Umuda yürür kaçaklar Neyim varsa alacaklar Yoksul taiımaz uçaklar Ben ne biçim, vatandaşım. Teknik işimi alıyor Bana ağlamak kalıyor Her gün dünyam daralıyor Ben ne biçim, vatandaşım. Ne paralar, plan döner Okyanusta silah dener Hiç yenilmez,hep o yener Ben ne biçim, vatandaşım. Ne işim var nede aşım İşte ayna bak kardaşım Beladan kurtulmaz başım Ben ne biçim, vatandaşım. Yağlı yavan hiç aramam İzinsiz soru soramam Hep kırırlar, ben kıramam Ben ne biçim, vatandaşım. Bırakta konuşam beni Hak edersin yerem seni Sivasta kül ettik teni Ben ne biçim, vatandaşım. Söyletirsin ulu orta Sevgi bağlanırmı şarta Ne maaş var, ne sigorta Ben ne biçim, vatandaşım. Baraj kurur, baraj patlar Tıkar basar, mide çatlar Borcumuz ikiye katlar Ben ne biçim, vatandaşım. Robotlar alır yerimi Doymaz artırır verimi Öğrendim, Allah kerimi Ben ne biçim, vatandaşım. Benzin varda, benmi içtim Diyenleri kendim seçtim Bir bastım, bin yara deştim Ben ne biçim, vatandaşım.    HÜSEYİN UÇAR___2002/2003  _DANİMARKA    
  • Tezğahtar
    Öyle bir bulunmaz,altın bakır’ki
    Öyle ince eler ince dokur’ki
    Öyle bir, secereni okur’ki
    Bir eşi bulunmaz tektir tezğahtar.
     

    Pilanlar hazırlar, yaratır ortam
    Kavramış elinde, saçım bir tutam
    Hangi terazide kendimi tartam
    Bir eşi bulunmaz tektir tezğahtar.
     

    İnan öyle usta kapılar çalır
    İnce bir diplomat dediğin alır
    Sanada sadece acılar kalır
    Bir eşi bulunmaz tektir tezğahtar.
     

    Karda yürür gider izin görmezsin
    Beraber yaşarsın yüzün görmezsin
    Hep eğri dolaşır düzün görmezsin
    Bir eşi bulunmaz tektir tezğahtar.
     

    Her gördüğüm yerde ürperir tenim
    Giymeden dolapta eskiyor yenim
    Herkesle barışık sorunu benim
    Bir eşi bulunmaz tektir tezğahtar.
     

    Bunca yıl kaynadım, pişmedim hamım
    Gözlere batarım, aynayım,camım
    Bir gün eksik olmaz hüzünüm, gamım
    Bir eşi bulunmaz tektir tezğahtar.
     

    Gündüz melek yüzlü, gecede mahşer
    Kurumuş kavuşmuş yaralar deşer
    Ağlamak sızlamak hep bana düşer
    Bir eşi bulunmaz tektir tezğahtar.
     

    26/10/2004 Karlslunde/Hüseyin Uçar.
     

     

     

  • BULUT OLUR SAĞILIRSIN
    Bütün bünyemin terisin Duygu mantık, bir yürüsün Olumsuzluklar çürüsün Özün görür, dağılırsın Bulut olur sağılırsın... Yalvarırım ağzın açma Sırrımız yollara saçma Kölen oldum, benden kaçma Aynalarda dağılırsın Bulut olur sağılırsın.. Öptüm seni hayalimde Bağışla değil elimde Güller açmış, bak dilimde Rüzğar eser dağılırsın Bulut olur sağılırsın.. Del’eyledi beni aşkın Saldırıyor taşkın taşkın Dolanır biçare şaşkın Ne eylesem dağılırsın Bulut olur sağılırsın,,,
    01.04.2009.Hedebo.Hüseyin Uçar.
  • İki gezilmez
    Sizi mezalimler gönül kıranlar
    İnsanlık usunu boşa yoranlar
    Böyle mi yazıyor İncil, Kuran’lar
    Halkın huzurunda iki gezilmez
     

    Var gücü katıyor tozu dumana
    Kalk uyuma gardaş, yetiş zamana
    El oğlu gelir mi ölse imana
    Halkın huzurunda deri yüzülmez
     

    Hüseyin haykırır sözü çağlara
    Daha düşmeyelim kanlı ağlara
    İhtiyacım vardır, yeşil bağlara
    Halkın huzurunda canlı ezilmez.
     

     12.8.1976 / Hüseyin Uçar
  • Bağlama konuşur teller iniler
    ‘’Ali Ekber Çevik’e’’ O dostun adını hayırla anak Kondurmuş gönül’e binlerce konak Bu güzel rüyadan nasıl uyanak Bülbüller ah eder, güller iniler. Uzayı keşfeder, defne yaprağı Erenlerin belli olmaz durağı Kendisine uygun, evi ocağı Mızrabı kavrayan, eller iniler. Dostluğun harcını, koymuş temele Gayet ağır olğun, ermiş kemal’e Güvercinler selam durmuş cemal’e Gönül semah döner, diller iniler. Açılmaz kapılar elbet herkese O kocaman yürek sığmaz kafese Dünya’yı yüklemiş, Davudi sese Bağlama konuşur, teller iniler. Deniz üstü köprülerden geçilir Dost olanlar nerde olsa seçilir Gönül tarlam, mahsül vermiş biçilir Sarp kaya’ya çarpan, seller iniler. Dizili aletler, başta bağlama Her vuruşu, melhem olur yarama Site kurmuş dostum, kuru selama Taşatan hüzünlü, yollar iniler. 17/3/2007Trende Akşam.Hüseyin Uçar
  • SABRIMIZI SINIYORLAR GARDAŞIM

    Ömür boyu ağlar  hakkın  aramaz
    Nerde yaşar nasıl yaşar anlamaz
    Gözün oyanları kalkıp kınamaz
    Sabrımızı sınıyorlar gardaşım...

    Sanma ki yüreği biz gibi kanar
    Sadece adını tarihler anar
    Kendini dünyanın merkezi sanar
    Haşhaş gibi kırıyorlar gardaşım...

    Okuyanlar görür, çağı evrimi

    Onlar değiştirir ancak yerimi

    Yaşayalım kalkın gerçek dervrimi
    Bizi ölü sanıyorlar gardaşım...

    En küçük derdi döner vereme
    Yoldaş olur, şu çöllerde kereme
    Kaderine küser geçmez eyleme

    Kaderciler yanıyorlar gardaşım...

    Uzaklaştık birbirimiz yer gibi
    Bütün CEM’LER ,bize kalkın der gibi
    Seyreyledik inan bakar kör gibi
    Bin bir soru soruyorlar gardaşım...

    Bir  okyanus düşünülmez adasız
    Çalışılmaz yaşanılmaz sevdasız
    Bir olmazsak bu isyanlar  faydasız
    Bozkır gibi duruyorlar gardaşım

    Yolculuk nereye canlar bu hızla
    Nere varacağız namaz  niyazla
    Bu topluma inan bu acı fazla
    Biz sindikçe vuruyorlar gardaşım..

    Toplumun düşmanı elbet cahalet
    Farkına varmazsan ederler alet
    Irkçısı, yobazı hepsine  nalet
    Çevremizi sarıyorlar gardaşım...

    Evinin önünde kesmişler yolu
    Yağmurun peşinden yağmasın dolu
    Annenin babanın kırıldı kolu
    Bizi bizden alıyorlar gardaşım...

    Nefesin yettikçe Taşatan oku
    Bir olak çevremiz salmasın korku
    Cemimize değdi zalimin oku
    Bunlar bela arıyorlar gardaşım...

    21/01/2012.Hüseyin Uçar.Kırlangıç yuvası..

  • SOR GARDAŞIM
    Çıkma suçlunun katına Susma tükür suratına Daya alnının çatına Sor gardaşım, sor gardaşım.. Baktıkları tek pencere Olmadan yaşam cendere Sahtekarı yerden yere Vur gardaşım, vur gardaşım.. Nalbant olda gıydır nalı İnsanlığa ol sevdalı Bir biz değil çok yaralı Sar gardaşım, sar gardaşım.. Ayırt etme, emmi dayı Sahte ise yık sarayı Açma dostlarla arayı Gör gardaşım, gör gardaşım.. Köyler şehirler kurdukça Düzelecek dik durdukça İnsanız hesap sordukça Yor gardaşım, yor gardaşım.. Ateş yağdırma köyüne Muhtaçız taze beyine Elin uzat Hüseyine Ver gardaşım, ver gardaşım..
    21.06.2009.Hüseyin Uçar.
  • Ayrılıklar bu gönlümün kırbacı
    Turnalar kaldırdık ovadan düzden Tam da alışmıştık ıradı gözden Dostlara selam turnalar bizden Sefili ziyaret edin de geçin. Güzel Dileğimiz gencecik Eray Kalemi eline almadan Güray Acıyı, sevinci sarmış Kuşsaray Lütfü’ye karanfil koyun da geçin. Yoktur bu ülkenin madenli dağı Yakalamış gördük her yönlü çağı Ayrılık ömrüme yağan kırağı Ağu’nun hatırın sorun da geçin. Gömüldü toprağa körpe ümitler Demiri eritir böylesi dertler Yol vermiyor bize şu zalim Alpler Ayşe’ye misafir olun da geçin. Ayrılık çattı da göz yaşı döktüm Yaşama sevinci ormandım büktüm Anadolum sana sevdalar ektim Çöl Veli’ye secde durun da geçin. Görevdir elbet Mümtaz’ı anmak O nasıl duygudur Sivas’ta yanmak Cana kıyanları nefretle anmak Hüseyin Uçar’ı yorun da geçin.                         13.02.1997 / Hüseyin Uçar