Skip to content

SEN BAŞKASIN BE İSTANBUL – İstanbul’a güzelleme

Derstursuz kapını çaldım
Senden alacağım aldım
Sevdana takıldım kaldım
Sen başkasın be İstanbul.

Anılardan hüzün süzdüm
Marmaraya daldım, yüzdüm
İnan ki dünyayı gezdim
Sen başkasın be İstanbul.

Sahil boyu geze geze
Balık yedim taze taze
Haliç masa, boğaz meze
Sen başkasın be İstanbul.

Üsküdar’a kurdum otak
Güneş yorgan, deniz yatak
Koylar ağız, köprü dudak
Sen başkasın be İstanbul.

Kalbim coşar, onu yakam
Bilirsin ki yoktur şakam
Dudaklarda binbir makam
Sen başkasın be İstanbul. 

Gez Anadolu kavağı
Boğaz gelinin duvağı
Sen açan, sen kapan çağı
Bir başkasın be İstanbul.

Varlığın  bende yaz olur
Nasıl metetsem az olur
Aşkı muhabbet naz olur
Sen başkasın be istanbul.

Doldun taştın, sorulmadın
Hazırlara, kurulmadın
Asırlardır, yorulmadın
Sen başkasın be İstanbul.

Sonbaharda gördüm bu’sun                    
Yağmurlar kirini yusun
İlkbahar bir içim susun
Sen başkasın be İstanbul.

           -2-

Her geleni barındırın
Gömleğine sarındırın
Hiç konuşman mırın kırın
Sen başkasın be İstanbul.

Saysam bitmez ki semtlerin
Şifaya döner dertlerin
Gözü çıksın namertlerin
Sen başkasın be İstanbul.

Nefesimdir bil nefesin
Daha gür çıkmalı sesin
Kıt’alar olmuş merkezin
Sen başkasın be İstanbul.

Bin bir çeşit halların var
Tüm dünyaya yolların var
Ana gibi kolların var
Sen başkasın be İstanbul.

Doyamam güneş batarken
Yatamam şafak atarken
Geceyi güne çatarken
Sen başkasın be İstanbul.

Konmak kolay, uçmak zordur
Hasret acı, gurbet kordur
Çık yoluma  beni durdur
Sen başkasın be İstanbul.

Her  yören tarih kokuyor
Aşkı  hayatı dokuyor
Gözlerinden okunuyor
Sen başkasın be İstanbul.

Yol yürürüm yollar bitmez
Anlatmaya zaman yetmez
Gözümün önünden gitmez
Sen başkasın be istanbul.

Beyaza bürünür kışın
Dinlenir toprağın taşın
Tatlanır ekmeğin aşın
Sen başkasın be İstanbul.

          -3-

Görülmemiş hiç böylesi
Sende başlar yerküresi
Selamlıyor Kızkulesi
Sen başkasın be İstanbul.

Taksim meydanında durdum
Sanmayın ki hayal kurdum
Kucağına aldı yurdum
Sen başkasın be İstanbul.

Umudusun körpelerin
Işıl ışıl tepelerin
Çifte köprü küpelerin
Sen başkasın be İstanbul.

Feribotlar ve gemiler
Bazan  boğazlar iniler
Gönlüm sözleşme yeniler
Sen başkasın be İstanbul.

Hayran oldum Beşiktaşa
Kalamadım bir başbaşa
Bir koşturma, bin temaşa
Sen başkasın be İstanbul.

Bilimin, düşlerin hapı
Yazarları ve kitabı
Gezdim dolaştım Tüyap’ı
Sen başkasın be İstanbul.

Sana konup göçtüm amma
Ben hayranım yeşil çama
Her gece girir rüyama
Sen başkasın be İstanbul.

Zenginlik bu dostum ondum
Kaba yanlarımı yonttum
Alırsan kalbimi sundum
Sen başkasın be İstanbul.

Gezemedim müzelerin
Şairlerin, dizelerin
Hayırlı olsun Nobel’lerin
Sen başkasın be İstanbul
        
           -4-

Düğün, dernek, eğlenceler
Tiyatrolar,  dinlenceler
Bir masal sende geceler
Sen başkasın be İstanbul.

Sen makina, dünya teker
Beni kendisine çeker
Bu gönlüme neler eker
Sen başkasın be İstanbul.

Nerden baksan binbir açı
Trafiğin arapsaçı
Sinirler olmuş kırbacı
Sen başkasın be İstanbul.

Tahta kalenin posenti
Herkeslerde bir beklenti
Büyük derbilerin kenti
Sen başkasın be İstanbul.

Anlatamam daha neler
Özlemin sinemi deler
Arşa çıkar minareler
Sen başkasın be İstanbul.

Ne diyem daha erenler
Aşık oluyor görenler
Yükseliyor gök delenler
Sen başkasın be İstanbul.

Dünyanın güzel gelini
De hadi ver, ver elini
İnan özledim dilini
Sen başkasın be İstanbul.

İnsanlık bacın, kardaşın
Altın derler dağın taşın
Kimse bilmez kaçtır yaşın
Sen başkasın be İstanbul.
       
Sıkışırım neşe saçar
Muhabbetin bana açar
Seyyah olmuş sende Uçar
Sen başkasın be İstanbul.

İstanbul/Hüseyin Uçar.
Yeşilköy Hava limanı.

Published inRandom Siirler