Tepeleri düz eyledim yol yaptım
Yaptığım yollardan geçirmediler
Sevdim birisini bir ömür taptım
Zehir mi, şerbet mi, seçtirmediler
Sakisiz masada içirmediler.
Zevklerimiz ayrı, yolumuz ayrı
Sığınma n’olursun yalana gayrı
Yalanın kimseye olmadı hayrı
Değerine paha biçtirmediler
Sakisiz masada içiemediler.
Göller özlem duymaz imiş kuğuya
Gelen giden taş atarmış kuyuya
Kaptansız gemiler vurur kıyıya
Açık denizlerden geçirmediler
Sakisiz masada bir içirmediler.
Kavurdu da güneş kurudu göller
Garibe hürriyet tanımaz eller
Güllerin rengine yanar bülbüller
Göçeyim dedim de göçürmediler.
Sakisiz masada içirmediler.
20.12.1996 / Hüseyin Uçar